Fıtratında aşağıya doğru sürüklenme de var!

Yalçın YUSUFOĞLU

25 Mayıs 2014
Fıtratında aşağıya doğru sürüklenme de var!

"KATİL SERIYE BAGLADI" --Okmeydan'ında iki kişinin daha öldürülmesini en veciz biçimde anlatan gazete başlığı Özgür Gündem'inkiydı. Gazete Uğur Kurt ve Ayhan Yılmaz'ın öldürülmeleri için "Katil seriye bağladı" diyordu.

Özne üçüncü tekil şahıs olduğuna göre manşetin kimden bahsettiği belliydi.

Artık protesto gösterilerinde sadece gaz ve basınçlı su eziyeti alışkanlık haline gelmiş değil, insan öldürmek de olağan vakalardan oldu. Soma'daki madencilerin ölmesi nasıl ki, işin fıtratında var idiyse Okmeydanı'nda Cemevinden çıkan Uğur Kurt'un da, Ayhan Yılmazın da katli hadisenin fıtratında vardı.

Gezi'de öldürülen gençler de öyle. 2011 Genel Seçimleri öncesinde Hopa'da Metin Lokumcu biber gazıyla öldürüldüğünde, Tayyip Erdoğan ne demişti? "Kimliğini bilmiyorum, birisi ölmüş! Çok da üzerinde durmuyorum" demişti.

Çünkü 54 yaşındaki emekli öğretmenin öldürülmesinde protestocularının fıtratı vardı. Kaderleriydi.

Üç yıl önce bugünlerde işlenen Metin Öğretmen cinayetini niçin hatırlattık? "Tayyip Erdoğan eskiden iyiydi, şimdi kötü oldu" diyen yahut Tayyip Erdoğan iyi, çevresi kötü" diye buyuran sabık ateşli destekçiler belki mahcubiyet duyarlar diye.

Tayyip Erdoğan dün neyse bugün de aynen odur. Metin Lokumcu için söylediğiyle durup durup Berkin Elvan'a küfretmesi, daha da çirkini kendi şakşakçı kalabalığına çocuğun annesine yuhalatması tamamen aynıdır.

Şubat 2006'da Mersin'de "çiftçinin hali ne olacak, anamız ağladı, hangi yüzle geliyorsun buraya" diyen M. Kemal Öncel adlı çiftçiyi pataklattırmış ve "ananı da al git" demişti.
Mart 2010'da Tayyip Erdoğan'ın 'Roman atraksiyonunda' "parasız eğitim istiyoruz" pankartını açan Berna Yılmaz ve Ferhat Tüzer adlı öğrencileri -şimdi gece gündüz "paralel" diye sövdüğü-- Özel Yetkili Mahkeme marifetiyle 19 ay hapiste tutmuştu. Derken, protestolar güçlendi fıtrat Lokumcu'yla kesinlik kazandı, ama alkışçılar gene de ayılmadılar.
Gezi'de gençlerin canına kıyıldı, Berkin'in cenazesine 500 bin insan gelince politikacı zıvanadan çıktı.

Soma katliamı onun insan hayatına nasıl baktığını yeterince şiddetli bir şekilde ortaya koymuştur. Madene iniyorsan ölmeyi göze alacaksın, başka yolu yok. Nasıl ki, madencilikte de ölüm kader.

Uğur Kurt ve Ayhan Yılmaz öldürülünce de, ölenler karşısında tıpa tıp aynı tutumu takındı.

İşte size politikacının sekiz yılını hatırlattık. Bu şahıs acaba ne zaman iyiydi de şimdi despot oldu?

Politikacının fıtratını anlatmaya bu kadar örnek yetmez mi?

Bu olaylar artık boşalmış bir çıkrık gibi birbirini kovalayacaktır. 17 Aralık rezaletini, milyar doları bir günde yok etmenin bant kayıtlarını, tayinlerle ve 30 Mart seçimleriyle atlattığını zannederken Danıştay töreni rezaletinde uğradığı prestij kaybı, onun hemen ardından gelen Soma katliamı, faciası. Soma olayında insanların acıları dağ kadarken, protestolar karşısında tokat atıyor, "Kaçma lan" lumpenliği ve içinde birikmiş 60 yıllık Yahudi düşmanlığı zincirlerinden boşalıyor, konumunu, misyonunu unutup gerçek kimliğini açık ediveriyor ve kini - hiddeti içinde ardına bakmadan kasabayı terk ediyor. Bu az bir itibar kaybı mıdır?

Sonra iki Okmeydanı cinayeti geliyor, ona da reaksiyonu "Oh oldu"dan farklı olmuyor.

Tekrar edelim: Çıkrık boşalmıştır, olaylar birbiri peşi sıra gelecektir. Örneğin 24 Mayıs'ta Köln'e giderek F. Almanya Cumhurbaşkanı Gauck'a yanıt vermeyi planlıyor. Ama Bütün Avrupa'dan Alevi kuruluşları seferber oldular, 100 bin kadar insanın Köln'e geleceği tahmin ediliyor. O insanlar "seni Köln'de istemiyoruz" diyecekler. F. Alman yönetimi Tayyip Erdoğan'ın kendi yandaşlarını tahrik etmesinden endişe ediyor.

Hatırlanacağı gibi, kendisi Mart 2012'de bir ödül almak için Bochum'a gidecekti, ama yapılan 35 bin kişilik miting üzerine gidememişti.

Bundan sonra bu tür gösterilere alışmak zorunda kalacak. Göstariler arttıkça kendisi büsbütün hiddetlenecek, şiddetlenecek. İçeride gaz sıkacak, su sıkacak, kurşun sıkacak...

İşte son olarak iki insan daha öldürüldü. Süreç eğik düzlemde aşağıya doğru sürüklenmedir.

Yuvarlanmanın da fıtratı budur...

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. 1 Kasım 2015 manzaraları...
    Rejimin 7 Haziran 2015 sonrasında başvurduğu seçimleri tekrarlamak icadı Türkiye’de riya, sahtekârlık, demagojiyle… ve kanla dolu tarihsel bir dönem oldu. Mesela Ahmet Davutoğlu’nun “Ankara’daki terör saldırısından sonra oylarımız yükselme trendine…
  2. Kanlı ortam kime yarıyor?..
    ''Tayyip Erdoğan rejiminin hesaplarını kolaylaştıran başlıca etmen KCK Yürütme Konseyinin şiddeti tekrar başlatması oldu.'' Saray 7 Haziran 2015’te yediği şamarın şokunu atlatacak manevralarla ilk günden beri arzuladığı yeniden seçime gidilmesini…
  3. Asıl suçlu canileri beslemiş, büyütmüş olanlardır!
    Son katliam, ihtirası uğruna her şeyi yapacak, her türlü melanete başvuracak tıynette olan politikacının ülkeyi hangi badirelere sürükleyebileceğinin, memleketi nasıl da kan gölüne çevirebileceğinin yadsınamaz bir kanıtını oluşturdu. 20 Temmuz…
  4. Savaş tamtamları da AKP’yi kurtarmaz!..
    Erdoğan, 2003’te ABD’nin peşinde Irak’a girme hazırlıkları yaparken de pervasızdı. Hatırlayınız: Irak sınırına katar katar asker taşınıyordu. CHP ile bir kısım AKP’linin Meclis’teki karşı oyları sayesinde savaş emelleri suya düştü.…
  5. Seçim 2015: Hiçbir seçim böyle kanlı olmamıştı...
    ASLA UNUTULMAYACAK BİR SEÇİM --Erken seçim, yeniden seçim vesaire konuşulurken üzerinde asıl durulacak nokta 7 Haziran 2015 öncesindeki kanlı tertipler olmalı. Zira seçim bitti diye, o kanlı olaylar bitmez. Seçimlerin üzerinden…
  6. Bir demokrasi suçlusu: Süleyman Demirel
    'Bana milliyetçiler cinayet işliyor dedirtemezsiniz'' deyişiyle ünlü, 1975-1977 döneminde bir çok siyasi cinayet ve katliamdan sorumlu faşist Milliyetçi Cephe hükümetlerinin başbakanı, 28 Şubat'ın cumhurbaşkanı Süleyman Demirel öldü.. Egemen basın ve…
  7. Oy gaspı ve namus...
    Oy gaspı ve namus...
    3 Haziran 2015
    HDP’nin barajı geçmesinin asıl önemi Tayyip Erdoğan’ın parlamento çoğunluğunu yitirme ya da zayıf bir çoğunluk elde etme olasılığıdır. Ancak o zaman işbaşındaki rejimi sona erdirme olanağı gözükecektir. AKP yöneticisi bakanlar…
  8. 12 Eylül 2010 Anayasasıyla kurulan Yargı düzeneği
    “Paraları sıfırladın mı noktasından savcıları sıfırlama noktasına geldiler” --Mevcut rejim Yargının altını üstüne getirdi, bütün kuralları ve kurumları eğdi, büktü, kendine benzetti. 12 Eylül 2010 Referandumunu yapmakla eline geçirdiği olanakları tepe…
  9. Soykırım zihniyeti 100 yıldır sürüyor
    Bütün o yüz yıl boyunca Türk milleti o kadar şartlandırıldı ki, herkes birbirini azdıra azdıra 1915 ve sonrası bir tabu haline geldi. İnanınız ki, inkâr bugün dünkünden çok daha şiddetli.…
  10. Bu kez de siyasi nitelikli hayvan katliamı...
    Siyasi iktidarın insan katliamıyla, ağaç katliamıyla kabarmış siyasi suçlar siciline şimdi aynı nitelikli hayvan katliamı da eklenmiştir. Belediye görevlilerinin sokaklarda tüfekle köpek öldürdüklerine, zavallı hayvanların çığlıklar içinde kendi etraflarında döne…
  11. Siyasi iktidarın çocuk katliamları...
    ''2011’de Roboski’de öldürülen 34 kişiden 22’si çocuktur. Bu açıdan Roboski Katliamı, aynı zamanda bir çocuk katliamıdır. 2012 yılında 10, 2013’te 1 ve 2014’te 3 çocuk öldürülmüştür. 2015’in ilk ayında Cizre’de…
  12. Hırsızın hiç mi kabahati yok?
    İslam bu değildir, şudur, barış dinidir gibi laflar söylenmesi gereken, fakat herkesin kös dinlediği (nafile yere söylenen) sözlerdir. İnsan ister istemez “Hırsızın hiç mi kabahati yok?” diyesi geliyor. Çünkü daha…
  13. Papa Türkiye'de: Konuk, eski bir darbeci...
    Avrupa'dan tecrit olmuş Erdoğan bula bula sicilli bir darbeciyi buldu.. Bugün fakir-fukara babası geçinen yeni Papa kirli savaşın prototiplerindedir. İnsanlık suçuna ortak olmuştur, maiyetindeki din adamlarını işkencecilere teslim etmiştir. Türkiye’yi ziyaret…
  14. Bir demokrasi suçlusu: Süleyman Demirel
    Kendisini devirmiş olan 12 Mart 1971 darbesinin Cuntasının emrindeki askeri mahkeme tarafından ölüm cezasına mahkûm edilmiş Deniz-Hüseyin–Yusuf’un cezaları Meclis’te oylanırken Adalet Partisi (AP) Genel Başkanı ve Isparta Milletvekili olarak büyük…
  15. Rüşvete, yolsuzluğa takipsizlik..
    RÜŞVET ŞEREFSİZLİĞİ KİŞİNİN PEŞİNİ BIRAKMAZ --Erdoğan oğluna müteaddit defalar telefon ediyor ve evdeki paraları başka yerlere nakletmesini istiyor, buna rağmen oğlu evde hâlâ 30 milyon Avro’nun kaldığını söylüyordu. Tayyip Erdoğan’ın…
  16. Erdoğan rejiminin asıl hedefi IŞİD değil, Rojava’nın işgalidir...
    TAYYİP ERDOĞAN’IN MASKESİ DÜŞÜYOR --Anadilde kısaca Rojava olarak adlandırılan Batı Kürdistan’a Tayyip Erdoğan önderliğinde Türk militarizmi -Işid’le savaşmak görünümü altında—müdahale etme emelinde, hatta kararlığında. Bu niyete şimdiye dek sadece Kılıçdaroğlu…
  17. Işid şeriklerinin saltanat ve sadaret merasimi...
    Sultanı ayakta alkışlayanlar arasında HDP’lilerin de bulunması beni yaralamıştır. --Tayyip Erdoğan’la yamağı Ahmet Davutoğlu’nun besleyip büyüttüğü, kamyon kamyon silah taşıdığı, silah ve mühimmat araçları aranmasın diye Meclis’ten dokunulmazlık kanunu çıkardığı İslamcı katil güruhlarından…
  18. Erdoğan'ın 'taht'a çıkmasına yardım edenler
    Şayet seçim 2. tura kalacak olursa, oylama Tayyip Erdoğan ile Ekmeleddin İhsanoğlu arasında geçeceği için, ulusalcılar CHP seçmenini sandıktan uzak tutmaya, tatil beldelerinde bulunan potansiyel CHP seçmenlerinin oy kullanmak için…
  19. Tayyip Erdoğan’ın cülus töreni
    Daha seçilmeden seçilmiş gibi konuşacak. Başkanlık sistemine ilişkin hiçbir anayasal, yasal düzenleme yokken, sistem gelmiş gibi davranacak. Yani mevcut yasalar dışına çıkacağını, “icracı C. Başkanı” olacağını peşinen ilan edecek. Onu…

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…