Verin 400’ü bir daha uçak kazası olmasın!

Rahmi Yıldırım

13 Nisan 2015
Verin 400’ü bir daha uçak kazası olmasın!

“Özür dilerim yorum yapamayacağım. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımın yorumunu bekliyorum. Nasılsa her konuda fikri ve bilgisi var. Olaya el koyup bizi aydınlatacaktır!”

 Son yazımızda Amerikan yönetiminin “Bizim çocuk” dediği 12 Eylül Paşası ile fıtraten mirasçısı “BOP Eşbaşkanı” Tayyip Erdoğan’ın siyaseti sadece kendilerine hak görmelerine inat çarıklı erkânı harp memleketim insanlarının yediden yetmişe eşiktekinden beşiktekine değin politikleştiğinden, en ilgisiz görünen olayı bile politika merceğiyle gördüklerinden söz ediyorduk.

Yazı uzayıp okuyucunun gözünü korkutmasın diye “Her şeyin başı akıl sağlığı” deyip ara vermiştik.

Dediğimiz gibi şahidimiz de medya mahallesinin muhtarı Hürriyet’in “Sosyal-Hürriyet” adıyla açtığı mahalle kahvesinin ahalisi.

Kabul etmeli ki, Sosyal-Hürriyet kahvehanesinin ahalisi Türkiye’nin ortalaması. AKİT veya Aydınlık gibi hepsi de aynı parantez içinde çırpınan insanlardan oluşmuyor. Sosyal-Hürriyet’in müdavimleri Türkiye’nin her kimlikten sınıftan renkten insanları. O yüzden bu kahvehanedeki politik söylem Türkiye’nin politik söylemi sayılabilir.

***

 Dedim ya, insanımız ömrünün bir saniyesini bile apolitik geçirmiyor, akla gelebilecek her olayı politika süzgecinden geçiriyor. Ne yapıyor ediyor, en ilgisiz olayı bile siyasete bağlıyor.

Mesela Barcelona-Düsseldorf seferini yaparken Fransa’da dağa çarpan uçak. Rivayete göre kaptan pilot bir ara çişe gitmiş, bunu fırsat bilen yardımcı pilot kokpit kapısını kilitleyip uçağı dağa çakmış; 150 kişi ölmüş. Şimdi bu meselede politik olan nedir diye düşünürsünüz değil mi? Benim gibi siz de öyle sanın ve politikadan ne kadar nasipsiz kaldığınızı görüp kendi kendinize kahrolun emi!

Hürriyet editörü o an nasıl bir ruh halindeyse, habere “Fransa'da düşen uçaktan kötü haber! Uçakta Türkler de var.” başlığını atmış.

Sosyal-Hürriyet kahvehanesinin politikleşmiş müdavimi hemen klavyeye çökmüş editöre ve muhabire veryansın ediyor. Uçağın düşmesi, kimsenin kurtulamaması zaten başlı başına kötü değil mi? Bu nasıl ırkçılıktır, ayrımcılıktır, benmerkezciliktir…

Etik ve ahlaki duyarlığı yüksek okur yüzde yüz haklı, editörün ve muhtemelen çaylak muhabirin pek nasipsiz kaldığı etik bağlamında insanlık dersi veriyor.

***

Politik mesajlar ise ondan sonra başlıyor. Bir kahvehane müdavimi, belli ki aklı fikri siyasette, hiç kıvırtmadan Erol Büyükburç’un ölümüyle ilgili söylediklerine telmihen Tayyip’e laf çakıyor: “Özür dilerim yorum yapamayacağım. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımın yorumunu bekliyorum. Nasılsa her konuda fikri ve bilgisi var. Olaya el koyup bizi aydınlatacaktır!”

Daha bu yoruma “Bravo vallahi, keşke siyasetçilerimiz bu denli kıvrak olsalar” diye iltifat etmeye fırsat bulamadan başka bir müdavim, Tayyip’in tek adam hülyasına telmihen atılıyor: “Makarnacı uyuma, tek kişinin kararı arkasındaki topluluğu nasıl bir felakete götürüyor, gör! 7 Haziranda aklını kullan!”

Düşünüyorum da, memleketimde siyaseti meslek edinmiş, ömrü siyasetle geçmiş nice insan var. Abdullah Gül var, Bülent Arınç var, Devlet Bahçeli var, Kemal Kılıçdaroğlu var. Daha nice siyasetçi var. Hiçbirini ama hiçbirini, uçak kazası gibi en ilgisiz bir olayı bile iç siyasete bağlayıp böylesine derin siyasi cümleler kurarken düşünemiyorum. 12 Eylül faşosu Kenan ile veraseten ve fıtraten faşo Tayyip’in siyaseti kendilerinden başka herkese yasaklamalarına inat, halkımızın ne denli politikleştiğini söylerken tam da bunu kastediyorum.

İçimden kutluyorum aşırı politikleşmiş Sosyal-Hürriyet kahvehanesi müdavimlerini, devam ediyorum okumaya. Bazıları ölenlere Tanrı’dan rahmet diliyorlar, hemen fırçayı yiyorlar tabii: “Tanrı denmez Allah c.c. denir!”

Peşinden bir başkası “Kaza bu işin fıtratında vardır!!”

Tabii peşinden Tayyip’in Soma’da 301 madencinin “iş kazası” denilen katliamda can vermesini “Bu işin fıtratında var” diye mazur gösterdiğine ilişkin hatırlatmalar…

***

Sosyal-Hürriyet kahvehanesinde yorumlar birbirini izliyor. Bir müdavim bodoslama, “AKP bu uçak kazasını da paralel yapıya bağlayıp, uçağın düşmesinin sorumlusu Fetullah Gülen'dir diye açıklama yapabilir” diyor.

Nihayet bir AK trol sahne alıyor: “Her şeyi bir kenara koyalım, ya bu pilot Müslüman olaydı! Bence asıl önemli soru bu.”

Başka bir AK trol, “Almanya’nın çapulcuları Merkel istifa diye bağırıyorlar mı acaba?” diye ortalığı kızıştırıyor.

Çok daha başka bir AK trol, olayı Atatürkçülüğe bağlayıp “AK Partinin varoşlardan bu kadar oy almasının nedeni sizlersiniz, sizin bu elitist insanlara yukardan bakan tavrınız” teşhisini koyuyor.

Bu cümle de kurulduktan sonra ağız dalaşı öyle bir noktaya geldi ki, meğer millet Tayyip’in nutuklarından ne kadar etkilenmiş. “Edepsiz, ahlaksız, terbiyesiz, namussuz, şerefsiz, alkolik, ayyaş, gâvur, müsvedde, çapulcu, haşhaşi, üç nokta, bahtsız bedevi” hitapları birbirini izledi. Bir müdavim “Şeyini şey ettiğimin şeyi” bile dedi…

Bir ara şöyle bir cümle de kulağıma çalındı: “Verin 400’ü bir daha böyle uçak kazaları olmasın!” Söyleyen bir kahvehane müdavi miydi, yoksa o anda ekranda gözüken Tayyip’in kendisi miydi, yoksa sohbet şehveti içinde ben mi uydurdum, hatırlamıyorum doğrusu.

***

Sosyal-Hürriyet kahvehanesinde sohbet çok koyulaşmıştı. Birden bire "Recep Tayyip Erdoğan’ın duygu durumundan endişe duyuyoruz!" başlıklı bildiriyi anımsadım. Hani, “Gezi olaylarını faiz lobisi çıkardı.”, “Dolmabahçe Camii’nde içki içtiler.”, “Benim başörtülü bacılarıma saldırdılar.” gibi kuyruklu palavralar üzerine Türk Tabipler Birliği bir bildiri yayımlamıştı ya, işte o bildiriyi anımsadım.

Sosyal-Hürriyet kahvehanesi müdavimlerine belli etmeden kendi kendime söylendim:

Her şeyin eskiden 12 Eylül faşosu üzerinden,

Bugün de 12 Eylül faşosunun fıtraten varisi faşo üzerinde politikleştirilmesi toplumsal akıl ve ruh sağlığı bağlamında neyin işaretidir?

Soruyu kimseye soramadım.

Her neyse,

Her şeyin başı sağlık,

Sağlığın başı akıl sağlığı,

Akıl sağlığının da baş ilacı mizahtır...

Mizaha izah gerekmediğini de hatırlatmış olalım.

Sürçü lisan ettikse affola!

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. Can'ları Bağlıyorlar İtleri Salıyorlar
    ''Mevcut Cumhurbaşkanı, Anayasa’nın yorum gerektirmeyecek açık hükmüne, yani bir kimsenin en fazla iki kere seçilebileceği hükmüne karşın üçüncü kez aday oldu; şaibeli seçimle tekrar seçildi. Milletvekili seçilen Can Atalay da,…
  2. Vatan Haini Bile Sayılmamıştık
    Kaç haftadır çeşitli tarihsel kişiler üzerinden vatana ihanet tartışması yapılıyor ya. Tam 40 yıl önce vatana ihanetle suçlanmıştık. Hatta, vatan haini bile sayılmamıştık. Devir 12 Eylül faşizmi devriydi. Solcu yani…
  3. Askeri Faşizmden Dİnci Faşizme Cezaevleri
    ''Cezaevlerinde dünden bugüne, askeri faşizmden İslamcı faşizme, özde değişiklik yok. Hukuku vicdandan adaletten insandan bu denli uzaklaştırmak, İslamcı iktidara nasip oldu. Bir kere daha anlaşıldı ki, cehalet ve kötülük iktidarı,…
  4. 'Müslümanların Ahlakla İmtihanı'
    Prof. Dr. Hüseyin Çelik, İslam coğrafyasında ahlakın zerresinin kalmadığını, İslami Hayat Endeksi’ne göre dünyanın en iyi ülkelerinin Yeni Zelanda, İzlanda, Hollanda, Finlandiya, İsveç, Norveç, Kanada gibi ülkeler olduğunu; Türkiye’nin 100’üncü sırada…
  5. Müslümanların Ahlakla Bitmeyen İmtihanı
    AKP iktidarı döneminde memleket tarihte hiç olmadığı kadar Müslümanlaştı ama hayatın hemen her alanında o ölçüde yozlaştı çürüdü, yarım yamalak da olsa var olan aklını ahlakını yitirdi. Gün geçmiyor ki…
  6. Gazze İçin Timsah Gözyaşları
    ''Her şeye karşın İsrail destekçisi Batı ülkelerinde halklar İsrail’in gaddarlığını, hükümetlerinin İsrail’e desteğini protesto ediyorlar. Yahudi sermayeli şirketlerde işçiler greve gidiyor. Protesto gösterileri çoğu kez polis tarafından dağıtılıyor; “liberal demokrasi”…
  7. Kutlanacak Cumhuriyet Kaldımıki?
    Cumhuriyet, egemenliğin cumhura yani halka ait olduğu devlet biçimi demek. Böyle bir devlette halk, egemenliğini ya doğrudan ya da seçtiği temsilciler aracılığıyla kullanır. Bu yönetim tarzı demokrasi olarak adlandırılır. Yani…
  8. Firanvunlardan Netanyahu'ya ve Erdoğan'a
    ''Akıl ve tarih, ırkçı dinci ümmetçi milliyetçi politikaların ve politikacıların halklar arasında düşmanlık ve vahşet dışında bir sonuç üretmediğini, bu politikacıların pençesine düşen halkların gün yüzü görmediklerini, başka ulusları ezen…
  9. Dİnci Faşizmin Kabusu Gezi Direnişi
    Hapishaneden dışarıya adımını atmak, yani tahliye olmak, bir insanın yaşayabileceği en derin sevinç ve mutluluklardan biridir. Ancak yaşayanlar bilir. Ne var ki siyasi mahpuslar, bu sevinci doyasıya yaşayamazlar, mutlulukları yarım…
  10. Ordu gözbebeğimizdir!
    Ordu gözbebeğimizdir!
    28 Eylül 2023
    CHF ALLAHKULU’NU KURTLARIN ÖNÜNE ATTI: “Ordu milletimizin gözbebeğidir. Allahkulu Sezgin Bey’in sözleri şahsi görüşüdür, fırkamızı bağlamaz. Gözbebeğimiz şanlı ordumuzu töhmet altında bırakan ifadeleri kabul edilemez. Bu konu yetkili organlarımızda görüşülecektir.” Tayyiban…
  11. İslam Temizlik Diniyse Neden Ortalığı..?
     Söz temizliğe gelince, bizden temizi yoktur. İslam temizlik dinidir, Peygamber’in deyişiyle “Temizlik imanın yarısıdır, cennete ancak temiz olanlar girecektir.” Rivayet odur ki, Peygamber’in nasihatine uygun olarak atalarımız hamamda yıkanırdı, misvak kullanırdı,…
  12. Barış da Düşman Ceza Hukukunun Kurbanı
    ''Barış Pehlivan son yazısında, “Siyah kölelerin yargılandığı bir düzen bu. Beyaz olsaydım, zengin olsaydım, dalkavuk olsaydım içeride olmazdım” demiş.'' Okur yazar herkes Barış Pehlivan’ı bilir herhalde. Şahsen tanışmak kısmet olmadı; ben…
  13. İslami Magandalık
    İslami Magandalık
    15 Ağustos 2023
    ''Nazım’dan bu yana değişen sadece lümpenleşme ve magandalaşmanın İslam ile ambalajlanması oldu. İslami lümpenleşmenin ve magandalaşmanın en acı sonucu kadınlara, çocuklara ve doğaya yönelik saldırganlıktır ki, ne yazılsa eksik kalır'' “Türkiye…
  14. Maganda Politik
    Maganda Politik
    7 Ağustos 2023
    ''Zaten doğru düzgün bir feodalizm yaşamadığımız gibi hızlandırılmış alaturka-arabesk lümpen (ve dahi artık abdestli) kapitalizmle birlikte kültürel doku çürüdü; kitabına uygun bir burjuva-proleter ayrışması olmadı; değer yargıları alt üst oldu; magandalık…
  15. Mizah Bahçelerindeki Sararmanın Hüznü
     Mizah, alışılmış sıradan hayata ve olağan düşünceye kurulan tuzaklarla gülümsetmek, gülümsetirken düşündürmek demek. Tuzağın temel malzemesi zıtlıklardır, talihsiz rastlantılardır. Ancak, herkesin gözü önünde cereyan eden bir zıtlığı kopyalayıp temsil etmek…
  16. Halkçı Hayal Kırıklığı
    ''CHP yanlısı medyada da durum farklı değil. Kılıçdaroğlu’nun başını istemeyen kanal ya da köşe yazarı yok gibi. CHP genel başkanlığından istifa etmedi diye neler neler demiyorlar Bay Kemal için. “Haysiyetsiz”,…
  17. Şu Zalim Zamcının Ettiği İşler
    ''Vergiyi ve fiyatları tayin eden Allah olunca, imanı kuvvetli emekçiye şükretmekten başka bir şey kalmıyor. Oysa, imanı kuvvetli emekçi, merkezin solunda sayılan Ecevit’i bir kalemde silip atmıştı. Hatta Demirel bile,…
  18. Tayyip NATO'yu Dİze Getirdi!
    ''1950’lerde Başbakan Adnan Menderes’in Amerika gezisini izleyen Anadolu Ajansı Genel Müdürü’nün haberi(!)  “dalkavukluk başyapıtı” olarak basın tarihine geçmiştir. Genel Müdür’ün yazdığına göre Menderes Amerikalıları öyle etkilemişti ki, “Amerikalılar 'Allahım, bize neden böyle…
  19. Osmanlı Nasıl Savaşıyordu, Rus Nasıl Savaşıyor?
    ''Wagner, ezici çoğunlukla, savaşmak üzere cezaevlerinden salıverilen mahkumlardan oluşuyor. Kurucusu Yevgeniy Prigojin Sovyet döneminde gasp ve hırsızlık suçundan 10 yıl hapis yatmış. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra sosisli sandviç satışıyla yola…
  20. Merdan'a Namerdan Hukuk
    Merdan'a Namerdan Hukuk
    4 Temmuz 2023
    ''Merdan Yanardağ, düşman ceza hukukunun son kurbanı olarak tutsak edildi. Tutuklamanın resmi gerekçesi “terör örgütü propagandası yapmak” diye açıklansa da biliniyor ki Merdan, Cumhur İttifakı iktidarının Abdullah Öcalan ile yeniden…

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…