ABD'deki seçimlerde sosyalist aday Bernie Sanders büyük bir oy oranıyla yeniden senato üyelğine seçildi. Bağımsız aday olarak seçime giren Sanders, kendisini "Sosyalist Demokrat" olarak tanımlıyor. Bu niteligi ile senotonun tek sosyalist üyesi.
Vermont Eyaleti seçmenleri, sosyalist aday ve kongre üyesi Bernie Şanders'i senatoya gönderdi. Bu kez yüzde 71 gibi ezici bir oy oraniyla. Büyük bir hezimete uğrayan rakibi aşırı sağcı Cumhuriyetçi aday Rich Tarrant ise Vermont'un en zengin isimlerinden biriydi.
Sanders, kendisini "Sosyalist Demokrat" olarak tanımlıyor. Son 16 yıl boyunca Vermont'un tek bağımsız siyasetçisi olarak Kongre'de eyaleti temsil etmişti. 1981-1987 arasında Burlington Belediye Başkanlığı, 1991-2007 yılları arasında Vermont'un Kongre Temsilciliği yaptı. 2007 yılında ise, ABD tarihinde bir ilk olarak Senato üyeliğine seçildi.
Sanders, Amerika'daki DemocraçyNow ınternet sitesine verdiği röportajda kendisinin İskanndinav tipi bir sosyalizmi savunduğunu şu cümlelerle dile getiriyor:
"Ben kamuculuğu savunuyorum. Sağlık eğitim gibi sosyal alanlarda, işi tek amacı kar etmek olan şirketlere bırakamayız. Sosyalizm denince bizim Avrupa ve İskandinav ülkelerinden öğreneceğimiz çok şey var. Finlandiya, Norveç veya Danimarka'da fakirlik neredeyse tamamen ortadan kalktı. Vatandaş olan herkesin sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı var. Üniversite eğitimi oralarda herkese bedava! Sürdürülebilir enerji kaynakları konusunda da çok ileriler. Her konuda katılımcılar. Onlardan öğreneceğimiz çok şey var. ABD'de olduğundan çok daha eşitlikçi bir toplum kurmayı başarmışlar."
Sanders, onceki gün Başkan Obama'yı, Sosyal Güvenlik'ten, büyük sermaye için vergi indirimine ve küresel ısınmaya kadar sıralanan ana konularla ilgili, halkın çoğunluğu ile senkronize olmayan Kongre üyelerinin kendi eyaletlerinde aşırı-sağcı Cumhuriyetçiler'e meydan okuyan ülke çapında bir kampanya yapmaya çağırdı. Sanders'ın kendi sitesinde yer alan 7 Kasım tarihli konuşmasının ilgili kısımları şöyle:
"Bir çok anket gösteriyor ki, Amerikan halkı, Sosyal Güvenlik, Sağlık sigortası ve sağlık yardımı (yeşli kart gibi)'ında kesinti istemiyor. Bütçe açığının azaltılmasının bir parçası olarak, bu ülkenin en zenginleirinin ve büyük şirketlerinin adil bir şekilde vergi ödemeye başlamalarını istiyor. Onlar, Amerikan Hazinesine yılda 100 milyar dolara malolan, zenginlere ve büyük şirketlere, Caymen adalarında ve başka yerlerdeki vergi cennetlerinde trilyonlarca doları kaçrma imkanı veren saçma vergi poitikasına son vermek istiyor.
Amerikan halkı, cumhuriyetçi liderler gibi, küresel ısınmanın bir "aldatmaca" öldüğuna kesinlikle inanmıyor; aksine onlar, ülkenin mevcut enerji sisteminin, enerji verimliliği ve sürdürülebilir / yenilenebilir enerjiyi temel alan bir politikaya dönüştürülmesini istiyor.
Yine Amerikan halkı, eğitim harcamalarını kısmak isteyen bu Cumhuriyetçilere kesinlikle katılmıyor. Tam aksine! Amerkan halkı, canını dişine takarak, çalışan aileler ve onların çocukları için eğitimi daha uygun hale getirmek istiyor.
Benim samimi umudum odur ki, Cumhuriyetçi Parti, Amerikan halkının artık aşırı sağ politikalara dayanan bir hükümet istemediğini anlasın. Onlar, bu ülkenin servet sahiplerine değil, çalışan ailelerin ihtiyaçlarına, yaşlılara, çocuklara, hastalara hitap eden bir hükümet istiyorlar.
Amerikan halkı adına ümit ederim ki, Başkan Obama, güçlü bir şekilde, aşırı sağcı politikalara meydan okur. çalışan ailerin zararına milyarderlerin çıkarlarını savunan Temsiciler Meclis ve Senato üyelerinin seçildiği eyaletleri ziyaret eder ve o Kongre üyelerinin, güçlü özel çıkar çevrelerinin değil, kendilerinin taleplerini temesil etmesi gerektiğini çalışan Amerikalılara sorar."
