Tayyip Erdoğan'ın Filistin şovu

Rahmi Yıldırım

23 Aralık 2017
Tayyip Erdoğan'ın Filistin şovu

Erdoğan ve İslam coğrafyasındaki yol arkadaşları şov yapmanın ötesinde kararlı şekilde Filistin’e sahip çıkmazlar. Kendi halklarına kötü örnek olmasın diye seküler Filistin hareketlerini zayıflatmak için Filistin’de İslamcı hareketleri teşvik ettiler. Bunun sonucu olarak Filistin direnişi bölündü,

Ortadoğu’nun vahası Filistin tarih boyunca barış ve huzur görmedi. Üç büyük dinin merkezi olması da Filistin’i barışa, refaha kavuşturmadı. Tersine, Yahudiler, Hıristiyanlar ve Müslümanlar için ''vazgeçilmeyecek kutsal topraklar'' olması, Filistin’de daha fazla kan ve gözyaşı akmasına yol açtı.

Filistin yine kanıyor, yine gözyaşıyla ıslanıyor. Filistin’in güncel trajedisi, 100 yıl önce Sykes-Picot Anlaşması (1916) ve bu anlaşmanın devamı niteliğindeki 1917 tarihli Balfour Bildirisi ile başladı. Balfour Bildirisi ile Filistin’in Yahudi yurdu yapılmasını kararlaştıran İngiliz emperyalizmi 1918 yılında Filistin’i işgal etti. Dünyanın dört bir yanından teşvik edilen Yahudi göçü ile1948’de Filistin toprakları üzerinde İsrail Devleti kuruldu. İngiliz işgali İsrail işgaliyle ikame edildi; İsrail, Batı emperyalizminin bölgedeki koçbaşı rolünü üstlendi.

Kurulduğu tarihten itibaren parça parça Filistin topraklarını ilhak eden, Filistin halkının bağımsız devlet kurma hakkını yadsıyan İsrail, 1980 yılında Kudüs’ü başkent ilan etti. Ancak ABD, Rusya gibi bölge dengelerini gözeten belli başlı devletler İsrail’in bu kararını tanımadılar.

***

Küresel emperyalizmin patronu ABD aradan kırk yıla yakın zaman geçtikten sonra Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımayı kararlaştırdı. Filistin halkı karara tepkili; ırkçı faşist bir çete tarafından yönetilen İsrail terör estiriyor, kan döküyor, acımasızca öldürüyor…

Bölgenin bir kez daha kan ve gözyaşına boğulması, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan için deyim yerindeyse “Allah’ın lütfu” oldu. Müslüman coğrafyanın omurgası Arap ülkeleri ciddi bir tepki vermezken, Erdoğan mezhepçi refleksiyle aklına ilk geleni yaptı ve İslam dünyasının liderliğine soyundu; dönem başkanı sıfatıyla İslam İşbirliği Teşkilatı’nı olağanüstü toplantıya çağırdı. 

İslam ülkeleri liderlerinin toplantısında yayımlanan bildiri, alındığı söylenen kararlar ne olursa olsun, Filistin’in yarasına merhem olmaz. Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararına karşı Erdoğan ve dindaşları Doğu Kudüs’ü Filistin’in başkenti olarak tanıyamadılar. İstanbul’da yayımladıkları ortak bildiride, Doğu Kudüs’ü Filistin’in başkenti olarak tanımak yerine dünya ülkelerini bu yönde karar almaya çağırmakla yetindiler. AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın Filistin şovu şimdi de BM çatısı altında sürüyor.

***

Erdoğan ve İslam coğrafyasındaki yol arkadaşları şov yapmanın ötesinde kararlı şekilde Filistin’e sahip çıkmazlar. Çünkü samimiyetle sarıldıkları bir Filistin sorunları hiçbir zaman olmadı. Arap egemen sınıflarının çıkarları emperyalist devletlerin bölgesel hedefleriyle uyumludur. Bu uyum ve ittifakta bağımsız demokratik laik Filistin devleti seçeneğine yer yoktur. Çünkü bağımsız demokratik laik Filistin devleti, Arap dünyasındaki şeyhliklerin krallıkların sonunu getirecek yolda ilk adımı oluşturur. Zaten Filistin halkı ne çekiyorsa bu demokratik potansiyelinden çekiyor!

Erdoğan ve İslam coğrafyasındaki dindaşları hiçbir zaman samimiyetle Filistin halkının yanında olmadılar. Tersine, yüzü sola dönük, nispeten antiemperyalist, seküler Filistin hareketlerini emperyalizm işbirlikçisi iktidarları için tehlike olarak gördüler. Kendi halklarına kötü örnek olmasın diye seküler Filistin hareketlerini zayıflatmak için Filistin’de İslamcı hareketleri teşvik ettiler. Bunun sonucu olarak Filistin direnişi bölündü, İsrail zulmüne direnme gücü azaldı. Erdoğan ve dindaşları Filistin’de ancak siyasal İslamcı hareket güçlendikten sonra Filistin’e sahip çıkar göründüler.

Erdoğan ve dindaşlarından şovun ötesinde, Filistin halkına el uzatmaları beklenemez. Çok yakın tarihte yaşananlar ortadadır. Üzerinden çok zaman geçmedi; İsrail’in 2014 yılındaki Gazze saldırısında belli başlı Arap ülkeleri neredeyse İsrail ile aynı safta durdular.

Filistin’in en yakın destekçileri İran, Irak, Suriye ve Libya idi. Erdoğan ve dindaşları, Hıristiyan Batı emperyalistleriyle birlikte Irak, Suriye ve Libya’nın üstüne çullandılar. Milyonlarca Müslüman, Erdoğan ve dindaşlarının taşeron politikalarına kurban gitti, milyonlarcası da yerinden yurdundan oldu. Bugün bile Batı emperyalistleri İran’a çullanmaya kalksalar, yanlarında Erdoğan ve mezhep arkadaşlarını bulurlar.

Erdoğan’ın 2009 yılında Davos’taki “One Minute” çıkışı ve 2010 yılında Mavi Marmara yolculuğu da Filistin halkıyla samimi dayanışma ve destek değil, yeni Osmanlıcı dış politika şovuydu. Mavi Marmara’nın dokuz aktivisti ırkçı faşist İsrail devletince öldürüldü, aktivistler öldükleriyle kaldılar. Sonrasında Erdoğan iktidarı İsrail’le anlaştı, kana bulanan yolculuk, 20 milyon dolar tazminatla tatlıya bağlandı. Mavi Marmara gemisinde şov amacıyla yer ayırtan AKP’li 15 milletvekilinin son dakikada yolculuktan vazgeçmeleri hiç sorgulanmadı.

***

Tarihin koridorunda biraz daha geriye gidildiğinde, ırkçısıyla milliyetçisiyle, dincisiyle muhafazakârıyla, liberaliyle faşistiyle Türkiye sağcılarının Filistin davasına samimiyetle sarılmak şöyle dursun, canı pahasına Filistin için savaşan Türkiye solcularına düşmanlık ettikleri görülür. Türkiye solcuları en zayıf oldukları dönemde bile Filistin halkının yanında oldular, en yiğit militanlarını Filistin halkının kurtuluş mücadelesine yolladılar. Emekçi enternasyonalizmi dayanışmasıyla Filistin’e gidenler arasında Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan da vardı. Buna karşılık Türkiye sağcıları, devletten aldıkları destekle solculara saldırdılar, Amerikan donanmasını kıble belleyip namaza durdular. İki devrimcinin katledildiği Kanlı Pazar gününde (1969) Amerikan donanmasını protesto için toplanan solculara saldıranlar, dini bütün Türkiye sağcılarıydı ki içlerinden bir “Kahraman” bugün TBMM Başkanı’dır.

Sözün kısası, ABD Başkanı Trump iç siyasetteki sıkışıklığını aşmak, bir seçim vaadini yerine getirmiş olmak için Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan ederken, esas olarak başta Suudi Arabistan olmak üzere Sünni Arap devletlerinin ve siyasal İslamcı hareketlerin işbirlikçi karakterine güvendi.

Ortadoğu ve Filistin 100 yıldır cehennem ateşiyle kavruluyorsa, en büyük günah, İhvan’ıyla, El Kaide’siyle, IŞİD’iyle, Vahhabi’siyle, ılımlı ve olumlu İslam’ıyla, nihayet AKP’siyle, emperyalizm işbirlikçisi, sol ve seküler laik hareketlere düşman siyasal İslam’a aittir.

Ortadoğu ve İslam coğrafyası ancak ve ancak, siyasal İslam’dan arınıp sol ve seküler laik aydınlanma ile kurtuluşa, barışa ve huzura kavuşabilir. Geri boş laftır.

 

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. Can'ları Bağlıyorlar İtleri Salıyorlar
    ''Mevcut Cumhurbaşkanı, Anayasa’nın yorum gerektirmeyecek açık hükmüne, yani bir kimsenin en fazla iki kere seçilebileceği hükmüne karşın üçüncü kez aday oldu; şaibeli seçimle tekrar seçildi. Milletvekili seçilen Can Atalay da,…
  2. Vatan Haini Bile Sayılmamıştık
    Kaç haftadır çeşitli tarihsel kişiler üzerinden vatana ihanet tartışması yapılıyor ya. Tam 40 yıl önce vatana ihanetle suçlanmıştık. Hatta, vatan haini bile sayılmamıştık. Devir 12 Eylül faşizmi devriydi. Solcu yani…
  3. Askeri Faşizmden Dİnci Faşizme Cezaevleri
    ''Cezaevlerinde dünden bugüne, askeri faşizmden İslamcı faşizme, özde değişiklik yok. Hukuku vicdandan adaletten insandan bu denli uzaklaştırmak, İslamcı iktidara nasip oldu. Bir kere daha anlaşıldı ki, cehalet ve kötülük iktidarı,…
  4. 'Müslümanların Ahlakla İmtihanı'
    Prof. Dr. Hüseyin Çelik, İslam coğrafyasında ahlakın zerresinin kalmadığını, İslami Hayat Endeksi’ne göre dünyanın en iyi ülkelerinin Yeni Zelanda, İzlanda, Hollanda, Finlandiya, İsveç, Norveç, Kanada gibi ülkeler olduğunu; Türkiye’nin 100’üncü sırada…
  5. Müslümanların Ahlakla Bitmeyen İmtihanı
    AKP iktidarı döneminde memleket tarihte hiç olmadığı kadar Müslümanlaştı ama hayatın hemen her alanında o ölçüde yozlaştı çürüdü, yarım yamalak da olsa var olan aklını ahlakını yitirdi. Gün geçmiyor ki…
  6. Gazze İçin Timsah Gözyaşları
    ''Her şeye karşın İsrail destekçisi Batı ülkelerinde halklar İsrail’in gaddarlığını, hükümetlerinin İsrail’e desteğini protesto ediyorlar. Yahudi sermayeli şirketlerde işçiler greve gidiyor. Protesto gösterileri çoğu kez polis tarafından dağıtılıyor; “liberal demokrasi”…
  7. Kutlanacak Cumhuriyet Kaldımıki?
    Cumhuriyet, egemenliğin cumhura yani halka ait olduğu devlet biçimi demek. Böyle bir devlette halk, egemenliğini ya doğrudan ya da seçtiği temsilciler aracılığıyla kullanır. Bu yönetim tarzı demokrasi olarak adlandırılır. Yani…
  8. Firanvunlardan Netanyahu'ya ve Erdoğan'a
    ''Akıl ve tarih, ırkçı dinci ümmetçi milliyetçi politikaların ve politikacıların halklar arasında düşmanlık ve vahşet dışında bir sonuç üretmediğini, bu politikacıların pençesine düşen halkların gün yüzü görmediklerini, başka ulusları ezen…
  9. Dİnci Faşizmin Kabusu Gezi Direnişi
    Hapishaneden dışarıya adımını atmak, yani tahliye olmak, bir insanın yaşayabileceği en derin sevinç ve mutluluklardan biridir. Ancak yaşayanlar bilir. Ne var ki siyasi mahpuslar, bu sevinci doyasıya yaşayamazlar, mutlulukları yarım…
  10. Ordu gözbebeğimizdir!
    Ordu gözbebeğimizdir!
    28 Eylül 2023
    CHF ALLAHKULU’NU KURTLARIN ÖNÜNE ATTI: “Ordu milletimizin gözbebeğidir. Allahkulu Sezgin Bey’in sözleri şahsi görüşüdür, fırkamızı bağlamaz. Gözbebeğimiz şanlı ordumuzu töhmet altında bırakan ifadeleri kabul edilemez. Bu konu yetkili organlarımızda görüşülecektir.” Tayyiban…
  11. İslam Temizlik Diniyse Neden Ortalığı..?
     Söz temizliğe gelince, bizden temizi yoktur. İslam temizlik dinidir, Peygamber’in deyişiyle “Temizlik imanın yarısıdır, cennete ancak temiz olanlar girecektir.” Rivayet odur ki, Peygamber’in nasihatine uygun olarak atalarımız hamamda yıkanırdı, misvak kullanırdı,…
  12. Barış da Düşman Ceza Hukukunun Kurbanı
    ''Barış Pehlivan son yazısında, “Siyah kölelerin yargılandığı bir düzen bu. Beyaz olsaydım, zengin olsaydım, dalkavuk olsaydım içeride olmazdım” demiş.'' Okur yazar herkes Barış Pehlivan’ı bilir herhalde. Şahsen tanışmak kısmet olmadı; ben…
  13. İslami Magandalık
    İslami Magandalık
    15 Ağustos 2023
    ''Nazım’dan bu yana değişen sadece lümpenleşme ve magandalaşmanın İslam ile ambalajlanması oldu. İslami lümpenleşmenin ve magandalaşmanın en acı sonucu kadınlara, çocuklara ve doğaya yönelik saldırganlıktır ki, ne yazılsa eksik kalır'' “Türkiye…
  14. Maganda Politik
    Maganda Politik
    7 Ağustos 2023
    ''Zaten doğru düzgün bir feodalizm yaşamadığımız gibi hızlandırılmış alaturka-arabesk lümpen (ve dahi artık abdestli) kapitalizmle birlikte kültürel doku çürüdü; kitabına uygun bir burjuva-proleter ayrışması olmadı; değer yargıları alt üst oldu; magandalık…
  15. Mizah Bahçelerindeki Sararmanın Hüznü
     Mizah, alışılmış sıradan hayata ve olağan düşünceye kurulan tuzaklarla gülümsetmek, gülümsetirken düşündürmek demek. Tuzağın temel malzemesi zıtlıklardır, talihsiz rastlantılardır. Ancak, herkesin gözü önünde cereyan eden bir zıtlığı kopyalayıp temsil etmek…
  16. Halkçı Hayal Kırıklığı
    ''CHP yanlısı medyada da durum farklı değil. Kılıçdaroğlu’nun başını istemeyen kanal ya da köşe yazarı yok gibi. CHP genel başkanlığından istifa etmedi diye neler neler demiyorlar Bay Kemal için. “Haysiyetsiz”,…
  17. Şu Zalim Zamcının Ettiği İşler
    ''Vergiyi ve fiyatları tayin eden Allah olunca, imanı kuvvetli emekçiye şükretmekten başka bir şey kalmıyor. Oysa, imanı kuvvetli emekçi, merkezin solunda sayılan Ecevit’i bir kalemde silip atmıştı. Hatta Demirel bile,…
  18. Tayyip NATO'yu Dİze Getirdi!
    ''1950’lerde Başbakan Adnan Menderes’in Amerika gezisini izleyen Anadolu Ajansı Genel Müdürü’nün haberi(!)  “dalkavukluk başyapıtı” olarak basın tarihine geçmiştir. Genel Müdür’ün yazdığına göre Menderes Amerikalıları öyle etkilemişti ki, “Amerikalılar 'Allahım, bize neden böyle…
  19. Osmanlı Nasıl Savaşıyordu, Rus Nasıl Savaşıyor?
    ''Wagner, ezici çoğunlukla, savaşmak üzere cezaevlerinden salıverilen mahkumlardan oluşuyor. Kurucusu Yevgeniy Prigojin Sovyet döneminde gasp ve hırsızlık suçundan 10 yıl hapis yatmış. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra sosisli sandviç satışıyla yola…
  20. Merdan'a Namerdan Hukuk
    Merdan'a Namerdan Hukuk
    4 Temmuz 2023
    ''Merdan Yanardağ, düşman ceza hukukunun son kurbanı olarak tutsak edildi. Tutuklamanın resmi gerekçesi “terör örgütü propagandası yapmak” diye açıklansa da biliniyor ki Merdan, Cumhur İttifakı iktidarının Abdullah Öcalan ile yeniden…

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…