AK Faşizminin sansürüne, şiddetine teslim olmayalım

Rahmi Yıldırım

13 Kasım 2015
AK Faşizminin sansürüne, şiddetine teslim olmayalım

Gazeteler televizyonlar kendi alemlerinde. Sanki Silvan ve diğer yerlerde böyle olaylar yaşanmıyor. Gerekçe “terörün propagandasına alet olunmamalı”. Oysa olan biten terör değil, devletin ordusunun da katıldığı şehir savaşı.

Türkiye bir kez daha şiddet, ölüm ve sansür sarmalına düştü. Kürt coğrafyasında bir kez daha kan ve gözyaşı akıyor.

Cizre, Şırnak, Lice, Yüksekova, Hakkâri, Beytüşşebap ve daha niceleri. Silvan İlçesi de 2 ayı aşkın bir süredir kuşatma altında, sokağa çıkma yasağı 10’uncu gününde. İlçede ekmek, elektrik, su, sağlık hizmeti yok, internet ve cep telefonu erişimi sağlanamıyor. Çok sayıda ölü yaralı olduğu söyleniyor. Ambulansların yaralıları almasına polis izin vermiyor. Yüzlerce ev ve işyeri kullanılamaz hale getirilmiş. Söylenenler doğruysa polis ve askerin ortak operasyonunda tepelerden mahallelere top atışı yapılıyor. Çatılara yerleşmiş keskin nişancılar insan avlıyor.

Türkiye’nin geri kalan kesiminde tam bir sessizlik. 1925'in Takrir-i Sükûn günleri adeta. Gazeteler televizyonlar kendi alemlerinde. Sanki Silvan ve diğer yerlerde böyle olaylar yaşanmıyor. Gerekçe “terörün propagandasına alet olunmamalı”.

Oysa olan biten terör değil, devletin ordusunun da katıldığı şehir savaşı. Kürt sorunu artık şehir savaşı olarak kanıyor. Olanları halktan saklamak, gerçeği değiştirmiyor. Sadece halkın savaşın nasıl sona erdirileceğini sormasını ve tartışmasını önlüyor.

AKP sözcüleri ve hükümet yetkilileri, “Çözüm Süreci” aldatmacasıyla bir süre birlikte yürüdükleri PKK'yı ve KCK’yı suçluyorlar ama PKK'yı suçlamak lanetlemek akan kanı durdurmuyor. Sadece kamuoyunun bir bölümünün yüreğini ferahlatıyor, o kadar. PKK’yı suçlamanın lanetlemenin bir yararı olsaydı, 35 yıldır olurdu.

Acı olan gerçek şu ki, 30 yıldır kan akmasına karşın, Uludere Roboski katliamına kadar, birlikte yaşama umudu kırılmamıştı. Roboski “kaçınılması mümkün olmayan hata” diye örtbas edildi, çok derin bir kopmayı beraberinde getirdi. AKP iktidarının çözüm sürecindeki samimiyetsizliği Kürt halkını AKP’den iyiden iyiye uzaklaştırdı. Kürt halkı, Türkiyeli sosyalistlerin ve demokratların da desteğiyle 12 Eylül faşizminin barajını yıktı; AKP reisinin alaturka başkanlık hayalini sona erdirdi. O noktadan itibaren AKP iktidarının devlet terörüne abanması, ancak askeri darbe günleriyle kıyaslanabilecek şiddeti, sokağa çıkma yasaklarını ve sansürü beraberinde getirdi.

Askeri darbe günleriyle kıyaslanabilecek şiddet ve sansür ifadesi ne yazık ki abartı değil. Bir an için Silvan ve diğer yerlerdeki operasyonların, şehir savaşının 1980 yılındaki askeri darbe koşullarında yapıldığını varsayalım. Ne olurdu? Devlet tekelindeki radyo ve televizyon haberi vermezdi, kapatılma tehdidi altındaki gazeteler ajanslar savaşı görmezlerdi. Yani tam da AKP iktidarının bugün istediği gibi bir sessizlik egemen olurdu. Halkın meraklı kesimi olan biteni BBC radyosunun kısa dalga Türkçe kanalından öğrenirdi. Bu arada fısıltı gazetesi de ülke genelinde faaliyete geçmiş olurdu...

İktidar şiddetten ve sansürden medet umuyor. AKP’ye oy veren seçmen kitlesi şiddete ve sansüre itiraz etmiyor, itiraz etmediği gibi destekliyor da. Oysa hep birlikte bu ülkede yaşıyoruz. Kanın neden aktığını, nasıl durdurulacağını bilmeye, konuşmaya sonuna kadar hakkımız var.

Şiddet ve sansür sorunu çözseydi, 30 yıldır çözerdi. Şiddet ve sansür, sessizlik ve tepkisizlik, sadece ve sadece daha çok “şehit”, daha çok “ölü ele geçirilen” demektir.

Şiddet ve sansür, örneklerine her kıtada rastlanabilecek zorbalık ve diktatörlük rejimi demektir.

Aptallık ise, hep aynı şeyi yapıp farklı sonuç beklemektir.

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. Can'ları Bağlıyorlar İtleri Salıyorlar
    ''Mevcut Cumhurbaşkanı, Anayasa’nın yorum gerektirmeyecek açık hükmüne, yani bir kimsenin en fazla iki kere seçilebileceği hükmüne karşın üçüncü kez aday oldu; şaibeli seçimle tekrar seçildi. Milletvekili seçilen Can Atalay da,…
  2. Vatan Haini Bile Sayılmamıştık
    Kaç haftadır çeşitli tarihsel kişiler üzerinden vatana ihanet tartışması yapılıyor ya. Tam 40 yıl önce vatana ihanetle suçlanmıştık. Hatta, vatan haini bile sayılmamıştık. Devir 12 Eylül faşizmi devriydi. Solcu yani…
  3. Askeri Faşizmden Dİnci Faşizme Cezaevleri
    ''Cezaevlerinde dünden bugüne, askeri faşizmden İslamcı faşizme, özde değişiklik yok. Hukuku vicdandan adaletten insandan bu denli uzaklaştırmak, İslamcı iktidara nasip oldu. Bir kere daha anlaşıldı ki, cehalet ve kötülük iktidarı,…
  4. 'Müslümanların Ahlakla İmtihanı'
    Prof. Dr. Hüseyin Çelik, İslam coğrafyasında ahlakın zerresinin kalmadığını, İslami Hayat Endeksi’ne göre dünyanın en iyi ülkelerinin Yeni Zelanda, İzlanda, Hollanda, Finlandiya, İsveç, Norveç, Kanada gibi ülkeler olduğunu; Türkiye’nin 100’üncü sırada…
  5. Müslümanların Ahlakla Bitmeyen İmtihanı
    AKP iktidarı döneminde memleket tarihte hiç olmadığı kadar Müslümanlaştı ama hayatın hemen her alanında o ölçüde yozlaştı çürüdü, yarım yamalak da olsa var olan aklını ahlakını yitirdi. Gün geçmiyor ki…
  6. Gazze İçin Timsah Gözyaşları
    ''Her şeye karşın İsrail destekçisi Batı ülkelerinde halklar İsrail’in gaddarlığını, hükümetlerinin İsrail’e desteğini protesto ediyorlar. Yahudi sermayeli şirketlerde işçiler greve gidiyor. Protesto gösterileri çoğu kez polis tarafından dağıtılıyor; “liberal demokrasi”…
  7. Kutlanacak Cumhuriyet Kaldımıki?
    Cumhuriyet, egemenliğin cumhura yani halka ait olduğu devlet biçimi demek. Böyle bir devlette halk, egemenliğini ya doğrudan ya da seçtiği temsilciler aracılığıyla kullanır. Bu yönetim tarzı demokrasi olarak adlandırılır. Yani…
  8. Firanvunlardan Netanyahu'ya ve Erdoğan'a
    ''Akıl ve tarih, ırkçı dinci ümmetçi milliyetçi politikaların ve politikacıların halklar arasında düşmanlık ve vahşet dışında bir sonuç üretmediğini, bu politikacıların pençesine düşen halkların gün yüzü görmediklerini, başka ulusları ezen…
  9. Dİnci Faşizmin Kabusu Gezi Direnişi
    Hapishaneden dışarıya adımını atmak, yani tahliye olmak, bir insanın yaşayabileceği en derin sevinç ve mutluluklardan biridir. Ancak yaşayanlar bilir. Ne var ki siyasi mahpuslar, bu sevinci doyasıya yaşayamazlar, mutlulukları yarım…
  10. Ordu gözbebeğimizdir!
    Ordu gözbebeğimizdir!
    28 Eylül 2023
    CHF ALLAHKULU’NU KURTLARIN ÖNÜNE ATTI: “Ordu milletimizin gözbebeğidir. Allahkulu Sezgin Bey’in sözleri şahsi görüşüdür, fırkamızı bağlamaz. Gözbebeğimiz şanlı ordumuzu töhmet altında bırakan ifadeleri kabul edilemez. Bu konu yetkili organlarımızda görüşülecektir.” Tayyiban…
  11. İslam Temizlik Diniyse Neden Ortalığı..?
     Söz temizliğe gelince, bizden temizi yoktur. İslam temizlik dinidir, Peygamber’in deyişiyle “Temizlik imanın yarısıdır, cennete ancak temiz olanlar girecektir.” Rivayet odur ki, Peygamber’in nasihatine uygun olarak atalarımız hamamda yıkanırdı, misvak kullanırdı,…
  12. Barış da Düşman Ceza Hukukunun Kurbanı
    ''Barış Pehlivan son yazısında, “Siyah kölelerin yargılandığı bir düzen bu. Beyaz olsaydım, zengin olsaydım, dalkavuk olsaydım içeride olmazdım” demiş.'' Okur yazar herkes Barış Pehlivan’ı bilir herhalde. Şahsen tanışmak kısmet olmadı; ben…
  13. İslami Magandalık
    İslami Magandalık
    15 Ağustos 2023
    ''Nazım’dan bu yana değişen sadece lümpenleşme ve magandalaşmanın İslam ile ambalajlanması oldu. İslami lümpenleşmenin ve magandalaşmanın en acı sonucu kadınlara, çocuklara ve doğaya yönelik saldırganlıktır ki, ne yazılsa eksik kalır'' “Türkiye…
  14. Maganda Politik
    Maganda Politik
    7 Ağustos 2023
    ''Zaten doğru düzgün bir feodalizm yaşamadığımız gibi hızlandırılmış alaturka-arabesk lümpen (ve dahi artık abdestli) kapitalizmle birlikte kültürel doku çürüdü; kitabına uygun bir burjuva-proleter ayrışması olmadı; değer yargıları alt üst oldu; magandalık…
  15. Mizah Bahçelerindeki Sararmanın Hüznü
     Mizah, alışılmış sıradan hayata ve olağan düşünceye kurulan tuzaklarla gülümsetmek, gülümsetirken düşündürmek demek. Tuzağın temel malzemesi zıtlıklardır, talihsiz rastlantılardır. Ancak, herkesin gözü önünde cereyan eden bir zıtlığı kopyalayıp temsil etmek…
  16. Halkçı Hayal Kırıklığı
    ''CHP yanlısı medyada da durum farklı değil. Kılıçdaroğlu’nun başını istemeyen kanal ya da köşe yazarı yok gibi. CHP genel başkanlığından istifa etmedi diye neler neler demiyorlar Bay Kemal için. “Haysiyetsiz”,…
  17. Şu Zalim Zamcının Ettiği İşler
    ''Vergiyi ve fiyatları tayin eden Allah olunca, imanı kuvvetli emekçiye şükretmekten başka bir şey kalmıyor. Oysa, imanı kuvvetli emekçi, merkezin solunda sayılan Ecevit’i bir kalemde silip atmıştı. Hatta Demirel bile,…
  18. Tayyip NATO'yu Dİze Getirdi!
    ''1950’lerde Başbakan Adnan Menderes’in Amerika gezisini izleyen Anadolu Ajansı Genel Müdürü’nün haberi(!)  “dalkavukluk başyapıtı” olarak basın tarihine geçmiştir. Genel Müdür’ün yazdığına göre Menderes Amerikalıları öyle etkilemişti ki, “Amerikalılar 'Allahım, bize neden böyle…
  19. Osmanlı Nasıl Savaşıyordu, Rus Nasıl Savaşıyor?
    ''Wagner, ezici çoğunlukla, savaşmak üzere cezaevlerinden salıverilen mahkumlardan oluşuyor. Kurucusu Yevgeniy Prigojin Sovyet döneminde gasp ve hırsızlık suçundan 10 yıl hapis yatmış. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra sosisli sandviç satışıyla yola…
  20. Merdan'a Namerdan Hukuk
    Merdan'a Namerdan Hukuk
    4 Temmuz 2023
    ''Merdan Yanardağ, düşman ceza hukukunun son kurbanı olarak tutsak edildi. Tutuklamanın resmi gerekçesi “terör örgütü propagandası yapmak” diye açıklansa da biliniyor ki Merdan, Cumhur İttifakı iktidarının Abdullah Öcalan ile yeniden…

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…