Halklara açılan savaşa hayır!

Rahmi Yıldırım

28 Temmuz 2015
Halklara açılan savaşa hayır!

Tayyip Erdoğan’ın 7 Haziran’da seçim sandığında suya gömülen Şam’da zafer namazı ve başkanlık projesini Suriye bataklığında canlandırma -olabilirse Kasım 2015 tekrar seçiminde ete kemiğe büründürme- hayali bir haftada ülkeyi ne hale getirdi!

AKP’nin din kardeşi, GDO’suz İslam örgütü IŞİD, Suruç’ta 32 kişiyi katletti. Katledilen gençlerin IŞİD kuşatmasında harabeye çevrilen Kobani ile dayanışma dışında bir amaçları yoktu. IŞİD, Türkiye’deki din kardeşinin ABD öncülüğündeki koalisyona katılmasına ve üsleri açmasına yanıtını gençlerin tabutlarıyla verdi.

Suruç katliamı aynı zamanda Kürt sorununda barışçı çözüm iradesi olan HDP’nin Türkiye partisi olma çabasına indirilen provokatif bir darbe oldu. PKK bu toprakların yabancısı olmadığı bir refleksle, Suruç katliamına misilleme olarak polis ve asker katletmeye başladı.

PKK’nin cinayetlerini IŞİD cinayeti izledi; Kilis'te IŞİD’in denetimindeki bölgeden Türk askerine ateş açıldı, bir astsubay yaşamını yitirdi. Nihayet, Türk Silahlı Kuvvetleri Irak’ta PKK, Suriye’de IŞİD mevzilerine hava harekâtı düzenledi.

TSK’nin havadan bombardımanıyla zaten çeyrek ağızla yürütülen çözüm sürecine nokta konurken, sivil sıkıyönetim yasası kapsamında yapılan torba operasyonda 600’e yakın kişi PKK, IŞİD ve DHKP/C gerekçesiyle gözaltına alındı. Suruç katliamını protesto amaçlı barışçı gösterilere polis terörüyle karşılık verildi. Hükümet Sözcüsü, Gündem, Evrensel diye isim sayarak, muhalif medyayı tümden yasaklamaya hazırlandıklarının mesajını verdi.

Özetle, Suriyeleşme risk olmaktan çıktı, yakın tehlikeye dönüştü. Türkiye Suriye’ye girer mi girmez mi tartışması anlamsızlaştı, Suriye’deki ve Irak’taki iç savaş Türkiye’ye taşındı.

***

Mezhepçi dış politikanın iflası

Ülkenin sadece birkaç günde savaş atmosferine girmesi beklenmeyen, sürpriz bir sonuç değildi. Yüz yılları bin yılları hesaba katan derinlikli analizler bir yana, değil sosyalist demokrasi veya radikal demokrasi, asgari burjuva demokrasisi bile vaat etmeyen Arap baharının Suriye ayağı NATO şemsiyesi altındaki kapitalist devletlerin istediği doğrultuda gelişmedi. Çok kısa zamanda yıkılması öngörülen Suriye rejimi, Rusya ve Çin’in başını çektikleri blokun desteğiyle ayakta kaldı.

Sürecin Türkiye ayağında, Suriye’deki rejimin kısa sürede değişeceği hayaline Ortadoğu politikası iflas etti. Mezhepçi dış politikanın iflas edeceğini öngörmek için iç ve dış politikanın, tarihin coğrafyanın, savaş ve stratejinin bütün bilgileriyle donanmış olmak gerekmiyordu. Batı emperyalizminin yellemesiyle Irak ve Suriye’de estirilen rüzgâr Türkiye’ye fırtına olarak döndü dönüyor. AKP iktidarının Irak ve Suriye’de yüzlerce TIR dolusu silah ve malzemeyle körüklediği etnik ve mezhepsel çatışmanın Türkiye’yi de içine alarak daha kanlı bölgesel bir felakete dönüşmesi kaçınılmaz görünüyor. Bu felaketi önleyecek toplumsal ve siyasal bir dinamik ise ne yazık ki ufukta görünmüyor.

***

AKP’nin amacı 7 Haziran’ın rövanşını almak

Ayan beyan görünüyor ki, hırsızlık ve yolsuzluk dosyalarıyla malûl iktidar, çareyi tekrar seçimde görüyor. Bunun için MHP ve HDP’nin zayıflatılması, mümkünse barajın altına itilmesi gerekiyor. Ama ille de HDP’nin zayıflatılması. MHP barajı bir iki puan geçse de olur.

Geçmişte bir yerlerden genç insan ve “şehit” tabutlarının gelmemesi AKP’nin seçim zaferi için yeterliydi. Devir değişti, bugün milli birlik beraberlik nutuklarıyla toprağa indirilecek “şehit” tabutları gerekiyor. Bu amaçla iç barış dinamitleniyor, “baldıran zehiri pahasına”(!) başlatılmış çözüm süreci sona erdiriliyor; Suriye bataklığının yurt içine taşması bile göze alınıyor. İşte Türkiye’deki üsler de NATO ordularının kullanımına açıldı. Hava harekâtı yetmeyeceğinden muhtemeldir ki yakında kara ve deniz birlikleri de davet edilecek; Tayyip Erdoğan, 2003 yılında Amerikan askerlerinin zaferi için ettiği duayı tekrarlayacak.

Bu noktada sermaye iktidarına payanda olan ırkçı MHP için yeni bir şey söylemek gereksiz. Barış ve demokrasi bağlamında asıl önemli olan HDP ve PKK’nin ne yaptığı ne yapacağı.

AKP’nin tüm çabasına karşın HDP, 7 Haziran’da 12 Eylül faşizminin mirası yüzde 10 seçim barajını aşarak, TBMM’ye 80 vekil sokmayı başardı. Vurgulanmalı ki, HDP’ye oylar Kürt meselesinin barışçı çözümü ve dinci faşist diktatörün tökezletilmesi için verildi. Ne ki, PKK yüzde 13 dolayındaki oyun ağırlıkla barışçı çözüme ve radikal demokrasi idealine verildiğinin ayırdında görünmüyor. Dar milliyetçi bakış açısıyla ve silahlı pratiğin alışkanlığıyla AKP’nin çözüm ve barış sürecini sona erdirme politikasına hemen teslim oldu, HDP’nin radikal demokrat bir seçenek olarak Türkiye partisi olma siyasetine balta vurmaya başladı. PKK liderleri, AKP’yi tek başına iktidardan eden HDP’yi baltalamakta AKP liderleriyle zımni ittifak içinde görünüyorlar.

***

UYKULARDA ADAM VURULMAZ

Bu kaçıncı Sisyphus kaderidir ki, Kürt meselesinde barışçı çözüm umudu her defasında kanlı provokasyonlarla boşa çıkartılmaktadır. Abdullah Öcalan’ın 1993 yılında ilan ettiği ateşkes Bingöl’de 33 silahsız er katledilerek sona erdirildi. DTP’nin kapatılma davası sırasında Tokat Reşadiye'de 7 asker katledildi. Nihayet, Suruç katliamı sonrasında, Ceylanpınar’da uykuda vurulan polisler, Diyarbakır’da öldürülen polisler, askerler…

Siyasi mesajların siyasetin öznesi olmayan insanların bedenleri üzerinden verilmesi… Ulusal etnik dinsel veya kimlik odaklı savaşımlarda kalleş pusularda işlenen cinayetler… Sadece egemen sınıfın devleti adına işlenmiyor…

Cümlenin başı sonu bir araya gelemedi. Ondokuzuncu yüzyılda Düyun-u Umumiye emperyalizmine karşı Egeli tütüncülerin kendiliğinden isyanlarının anısını taşıyan bir zeybek türküsü geldi akla. Son kıtada kalleş pusuya öfke terennüm edilir: Elleme kör olası Arap, uykularda adam vurulmaz…

***

Hırsızlık ve yolsuzluk dosyalarıyla malûl iktidar halklarımızı savaşa zorluyor.
Savaş ekmeğin küçülmesi, açlık yoksulluk demektir.

Savaş temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması demektir

Savaş ölüm tacirlerinin kasaları dolarken emekçi insanların toprağa düşmesi demektir.

Savaş kavşağında uykularda, kalleş pusularda adam vurmaya hayır!

Hırsız diktatör müsveddesinin halklarımıza açtığı savaşa hayır!

Ortak vatanda, eşit yurttaşlık çatısı altında, herkesin kendi kimliği, dili, kültürü ve inancıyla özgürce yaşayacağı, birbirine üstünlük kurmayacağı, ortak evin nimetlerini hakça paylaşacakları demokratik ülke için el ele vermeli ayağa kalkmalıyız.

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. Can'ları Bağlıyorlar İtleri Salıyorlar
    ''Mevcut Cumhurbaşkanı, Anayasa’nın yorum gerektirmeyecek açık hükmüne, yani bir kimsenin en fazla iki kere seçilebileceği hükmüne karşın üçüncü kez aday oldu; şaibeli seçimle tekrar seçildi. Milletvekili seçilen Can Atalay da,…
  2. Vatan Haini Bile Sayılmamıştık
    Kaç haftadır çeşitli tarihsel kişiler üzerinden vatana ihanet tartışması yapılıyor ya. Tam 40 yıl önce vatana ihanetle suçlanmıştık. Hatta, vatan haini bile sayılmamıştık. Devir 12 Eylül faşizmi devriydi. Solcu yani…
  3. Askeri Faşizmden Dİnci Faşizme Cezaevleri
    ''Cezaevlerinde dünden bugüne, askeri faşizmden İslamcı faşizme, özde değişiklik yok. Hukuku vicdandan adaletten insandan bu denli uzaklaştırmak, İslamcı iktidara nasip oldu. Bir kere daha anlaşıldı ki, cehalet ve kötülük iktidarı,…
  4. 'Müslümanların Ahlakla İmtihanı'
    Prof. Dr. Hüseyin Çelik, İslam coğrafyasında ahlakın zerresinin kalmadığını, İslami Hayat Endeksi’ne göre dünyanın en iyi ülkelerinin Yeni Zelanda, İzlanda, Hollanda, Finlandiya, İsveç, Norveç, Kanada gibi ülkeler olduğunu; Türkiye’nin 100’üncü sırada…
  5. Müslümanların Ahlakla Bitmeyen İmtihanı
    AKP iktidarı döneminde memleket tarihte hiç olmadığı kadar Müslümanlaştı ama hayatın hemen her alanında o ölçüde yozlaştı çürüdü, yarım yamalak da olsa var olan aklını ahlakını yitirdi. Gün geçmiyor ki…
  6. Gazze İçin Timsah Gözyaşları
    ''Her şeye karşın İsrail destekçisi Batı ülkelerinde halklar İsrail’in gaddarlığını, hükümetlerinin İsrail’e desteğini protesto ediyorlar. Yahudi sermayeli şirketlerde işçiler greve gidiyor. Protesto gösterileri çoğu kez polis tarafından dağıtılıyor; “liberal demokrasi”…
  7. Kutlanacak Cumhuriyet Kaldımıki?
    Cumhuriyet, egemenliğin cumhura yani halka ait olduğu devlet biçimi demek. Böyle bir devlette halk, egemenliğini ya doğrudan ya da seçtiği temsilciler aracılığıyla kullanır. Bu yönetim tarzı demokrasi olarak adlandırılır. Yani…
  8. Firanvunlardan Netanyahu'ya ve Erdoğan'a
    ''Akıl ve tarih, ırkçı dinci ümmetçi milliyetçi politikaların ve politikacıların halklar arasında düşmanlık ve vahşet dışında bir sonuç üretmediğini, bu politikacıların pençesine düşen halkların gün yüzü görmediklerini, başka ulusları ezen…
  9. Dİnci Faşizmin Kabusu Gezi Direnişi
    Hapishaneden dışarıya adımını atmak, yani tahliye olmak, bir insanın yaşayabileceği en derin sevinç ve mutluluklardan biridir. Ancak yaşayanlar bilir. Ne var ki siyasi mahpuslar, bu sevinci doyasıya yaşayamazlar, mutlulukları yarım…
  10. Ordu gözbebeğimizdir!
    Ordu gözbebeğimizdir!
    28 Eylül 2023
    CHF ALLAHKULU’NU KURTLARIN ÖNÜNE ATTI: “Ordu milletimizin gözbebeğidir. Allahkulu Sezgin Bey’in sözleri şahsi görüşüdür, fırkamızı bağlamaz. Gözbebeğimiz şanlı ordumuzu töhmet altında bırakan ifadeleri kabul edilemez. Bu konu yetkili organlarımızda görüşülecektir.” Tayyiban…
  11. İslam Temizlik Diniyse Neden Ortalığı..?
     Söz temizliğe gelince, bizden temizi yoktur. İslam temizlik dinidir, Peygamber’in deyişiyle “Temizlik imanın yarısıdır, cennete ancak temiz olanlar girecektir.” Rivayet odur ki, Peygamber’in nasihatine uygun olarak atalarımız hamamda yıkanırdı, misvak kullanırdı,…
  12. Barış da Düşman Ceza Hukukunun Kurbanı
    ''Barış Pehlivan son yazısında, “Siyah kölelerin yargılandığı bir düzen bu. Beyaz olsaydım, zengin olsaydım, dalkavuk olsaydım içeride olmazdım” demiş.'' Okur yazar herkes Barış Pehlivan’ı bilir herhalde. Şahsen tanışmak kısmet olmadı; ben…
  13. İslami Magandalık
    İslami Magandalık
    15 Ağustos 2023
    ''Nazım’dan bu yana değişen sadece lümpenleşme ve magandalaşmanın İslam ile ambalajlanması oldu. İslami lümpenleşmenin ve magandalaşmanın en acı sonucu kadınlara, çocuklara ve doğaya yönelik saldırganlıktır ki, ne yazılsa eksik kalır'' “Türkiye…
  14. Maganda Politik
    Maganda Politik
    7 Ağustos 2023
    ''Zaten doğru düzgün bir feodalizm yaşamadığımız gibi hızlandırılmış alaturka-arabesk lümpen (ve dahi artık abdestli) kapitalizmle birlikte kültürel doku çürüdü; kitabına uygun bir burjuva-proleter ayrışması olmadı; değer yargıları alt üst oldu; magandalık…
  15. Mizah Bahçelerindeki Sararmanın Hüznü
     Mizah, alışılmış sıradan hayata ve olağan düşünceye kurulan tuzaklarla gülümsetmek, gülümsetirken düşündürmek demek. Tuzağın temel malzemesi zıtlıklardır, talihsiz rastlantılardır. Ancak, herkesin gözü önünde cereyan eden bir zıtlığı kopyalayıp temsil etmek…
  16. Halkçı Hayal Kırıklığı
    ''CHP yanlısı medyada da durum farklı değil. Kılıçdaroğlu’nun başını istemeyen kanal ya da köşe yazarı yok gibi. CHP genel başkanlığından istifa etmedi diye neler neler demiyorlar Bay Kemal için. “Haysiyetsiz”,…
  17. Şu Zalim Zamcının Ettiği İşler
    ''Vergiyi ve fiyatları tayin eden Allah olunca, imanı kuvvetli emekçiye şükretmekten başka bir şey kalmıyor. Oysa, imanı kuvvetli emekçi, merkezin solunda sayılan Ecevit’i bir kalemde silip atmıştı. Hatta Demirel bile,…
  18. Tayyip NATO'yu Dİze Getirdi!
    ''1950’lerde Başbakan Adnan Menderes’in Amerika gezisini izleyen Anadolu Ajansı Genel Müdürü’nün haberi(!)  “dalkavukluk başyapıtı” olarak basın tarihine geçmiştir. Genel Müdür’ün yazdığına göre Menderes Amerikalıları öyle etkilemişti ki, “Amerikalılar 'Allahım, bize neden böyle…
  19. Osmanlı Nasıl Savaşıyordu, Rus Nasıl Savaşıyor?
    ''Wagner, ezici çoğunlukla, savaşmak üzere cezaevlerinden salıverilen mahkumlardan oluşuyor. Kurucusu Yevgeniy Prigojin Sovyet döneminde gasp ve hırsızlık suçundan 10 yıl hapis yatmış. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra sosisli sandviç satışıyla yola…
  20. Merdan'a Namerdan Hukuk
    Merdan'a Namerdan Hukuk
    4 Temmuz 2023
    ''Merdan Yanardağ, düşman ceza hukukunun son kurbanı olarak tutsak edildi. Tutuklamanın resmi gerekçesi “terör örgütü propagandası yapmak” diye açıklansa da biliniyor ki Merdan, Cumhur İttifakı iktidarının Abdullah Öcalan ile yeniden…

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…