Şimdi düşünün, AKP'nin istediği başkanlık rejimi Türkiye'de oluşursa eğer, ne olacak? Meclis'in böyle bir yetkisi olamayacağı için, ABD şuraya asker gönder derse, bay başkan da gecikmeden bu isteğin gereğini yapacak.
Genel olarak Halka, özel olarak da halkın vekillerine Başkanlık rejimi ile ilgili şu gerçeği basitçe anlatmak gerekiyor sanırım.
Türkiye'nin komşu ülkelerinde, AKP'nin getirmeye çalıştığı türden başkanlık rejimleri hep vardı: örneğin İran'ı Rıza Pehlevi meşruti monarşi ile, Irak'ta Saddam Hüseyin, Suriye'de Hafız Esad, Libya'da Muammer Kaddafi, Mısır'da Hüsnü Mübarek hem Parti başkanı hem de devlet başkanı olarak ülkelerini yönetiyorlardı. Şu an Azerbeycan'da Aliyev yönetimi de AKP'nin getireceği başkanlık anlayışıyla yönetiliyor.
Bunları iyice düşünelim, buralar Türkiye'den ne zaman daha iyi yönetildi ne zaman daha iyi oldular?
AKP'nin getirmek istediği başkanlık rejimi kabul edilirse eğer, Türkiye Muammer Kaddafi'nin Libya'sı, Saddam Hüseyin'in Irak'ı gibi olacak. Bu ülkeler ne o gün nede bugün Türkiye'den daha iyi değiller. Halkımıza, halkımızın vekillerine bunları böyle basit - sade bir dille anlatmak gerek.
Mesela, Irak Baas Partisinin de başkanı olup bütün yetkileri elinde bulunduran Saddam Hüseyin, Hümeyni'nin yada molların iktidara gellmsinde bir kaç yıl sonra, Batının kışkırtmasıyla İran'a savaş açtı, Kuveyt'i işgal etti. Saddam Hüseyin'in bu yanlışları yapmasını engelleyecek Irak içinde hiçbir güç yoktu. Eğer AKP'nin getireceği sistem kabul edilirse, Türkiye'de Saddam Hüseyin'in Irak'ı gibi olacak. Türkiye'yi, Saddam Hüseyin Irakı gibi bir hale getirirseniz bu ülkeyede, bu milletede, bu halkada yazık edersiniz; yapmayın.
Bunun için AKP'nin getireceği sisteme Hayır diyelim. AKP'nin Yen'i getirdiği sistem kabul edilirse Türkiye küme düşüp, sıradan bir Ortadoğu ülkesi konumuna gelecek. Bu gerçekleri basit bir dille halkımıza anlatalım.
Basit, sade bir dille anlatmak her zaman için iyidir. Bir Çin atasözü, sadelik yüksek bir merhaleden sonra ulaşılan erdemdir dermiş.
Mesela Şu örneği düşünelim.
Amerikan emperyalizmi Irak'ı işgal ettiğinde, Türkiyenin de asker göndererek ABD'nin işgaline fiilen yardım etmesini istiyordu. O dönem Abdullah Gül başbakan, Recep Tayip Erdoğan da AKP genel başkanıydı.. Fakat fiilen hükümeti o yönlendiriyordu. Ve tezkerenin mutlaka geçmesi için bütün etkisini kullanıyordu..
Hükümet ABD'in isteğine uyup, Irak'a asker göndermek için, meclisten yetki istedi, Meclis bu yetkiyi hükümete vermedi. "1 Mart Teskeresi" (2003) diye tarihe geçen bu olay Meclis'in önemini gösteren şanlı bir tarihi anı anlatır. Dünyayı şaşırtıp, Amerika'nın savaş planlarını bir anda altüst etmişti.
Şimdi düşünün, AKP'nin istediği başkanlık rejimi Türkiye'de oluşursa eğer, ne olacak? Meclis'in böyle bir yetkisi olamayacağı için, ABD şuraya asker gönder derse, bay başkan da gecikmeden bu isteğin gereğini yapacak.
ABD Saddam Hüseyin'e önce Kuveyt'i işgal et demiş, sonrada niye işgal ettin diye Saddamı cezalandırmıştı; Türkiye'nin başına da işte böyle şeyler gelecek.
Bunun için AKP'nin getirmeye çalıştığı başkanlık rejimine karşı çıkıp, bu belayı engellemek bu ülkeyi böylesi büyük belalardan korumanın tek çaresidir. Başkanlık gelirse iş işten geçer, Türkiye felaketten felakete sürüklenir. Bizden söylemesi.
Yazarın Dİğer Yazıları
Osmanlı Türk'ü niye sevmezdi?
26 Eylül 2017Erdoğan rejiminin tek dayanağı, korku siyaseti
14 Mart 2017Anayasa değişikliği ve kıçına kazık çakılan adam hikayesi
18 Şubat 2017Devletin Alevisi olmak ya da olmamak, asıl sorun bu
12 Temmuz 2016Kalender Çelebi'nin hurucu
21 Haziran 2016Laiklik sürecinin gelişimi
5 Mayıs 2016Marksizm ve devlet üzerine
3 Nisan 2016İslamda Termidor
24 Şubat 2016'İnsan politik bir hayvandır'
9 Şubat 2016AKP'nin Alevi hareketini bölmek için yeni hamlesi: İrfan evleri
26 Ocak 2016