Ya Bilmediklerimiz!.. Ya Duymadıklarımız!

23 Ocak 2018
Ya Bilmediklerimiz!.. Ya Duymadıklarımız!

Bunların hesabını kim verecek? --Küçükçekmece Atakent Kadın Meclisi'nin çağrısı ile İstanbul'un değişik yerlerinden çağrıya cevap veren kadın örgütleri ve duyarlı kadınların oluşturduğu yaklaşık ikiyüz kişi, yağan yağmura ve soğuğa aldırmadan bir araya gelerek, 'Susmuyoruz, Korkmuyoruz, İtaat Etmiyoruz' dedi.

İstanbul'da Küçükçekmece Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastahanesi'nde, 115 çocuğun hamilelik vak'asının saklandığı haberinin medyaya yansımasından sonra başlayan tepkiler devam ediyor.

Küçükçekmece Atakent Kadın Meclisi'nin çağrısı ile İstanbul'un değişik yerlerinden çağrıya cevap veren kadın örgütleri ve duyarlı kadınların oluşturduğu yaklaşık ikiyüz kişi, 21 Ocak 2018 pazar günü yağan yağmura ve soğuğa aldırmadan bir araya gelerek, 'Susmuyoruz, Korkmuyoruz, İtaat Etmiyoruz' dedi.

Onsekiz  yaşından küçük yüzonbeş  çocuğun hamilelik vak'ası hastahane personeli İclal Nergiz tarafından ortaya çıkartıldığında, sorumlulardan hesap sormak apar topar görev yeri değiştiriliyor İclal'in.

Soğuk ve karlı kış günlerinde açan kardelenler gibiydi kadınlar, direngendiler ve haklı davalarında mücadeleden vazgeçmeyecek kadar da cesur... Sistematik olarak öldürülen, tacize tecavüze uğrayan, kendi bedenleri üzerinde söz hakları ellerinden alınmaya çalışılan bu kadınlar, yeri geldi, kadın mı, kız mı  söylemlerine maruz kaldılar, yeri geldi, hamileliklerini gizlemeleri istendi. Kahkahaları yasaklanmaya çalışılarak bir kadın olarak susmaları istendi. Şort giydikleri için tekmelendiler. Kaç çocuk yapacakları bile dikte edildi, hatta ülkedeki işsizliğin sebebi olarak dahi iş arayan kadınlar gösterildi.

Öyle yaman politikalar yürütülüyor ki kadınlar üzerinden, tek amaç kadını toplumsal alandan soyutlayarak, onu yok saymak. Kadınlara uygulanan şiddetin nedenleri ile uğraşmak yerine, onları pembe metrobüslere tıkmak için erkek eliyle imza toplamak da bunun en çarpıcı örneklerinden birisi.

Mülkiyetin ortaya çıkması ile birlikte anaerkil sistem ataerkile döndüğünden beri çok bedel ödedi kadınlar ve ödemeye de devam ediyorlar. En kötüsü de artık çocukları ile sınanıyorlar. Sabah çocuğunu okul servisine bindirip, acaba bugün eve sağ salim dönebilecek mi diye düşünmeyen kadın kaldı mı artık? Anneler camlarda, kapılarda bekliyor çocuklarını ya da sürekli telefonlarla denetleniyor çocuklar. Ne acıdır ki, canlarımızı korumak için 'sana güvenim sonsuz ama ortalık çok tehlikeli' cümleleri ile kendi çocuklarımızın hayatlarının dedektifleri oluyoruz ve mevcut sistem bu sorunları çözmek yerine üzerini örtüyor.

İzmir Menderes'teki Saadet öğretmeni unutmadınız değil mi? Bir ilkokulda altı çocuğa yapılan cinsel istismarı ortaya çıkartan Saadet öğretmeni. Baba diye bildikleri okul müdürleri tarafından pornografik filmler izlettirilip cinsel taciz ve istismarda bulunan küçücük yavruları .

Ne yapalım biz kadınlar, hadi geçtik kendimizden çocuklarımızı bu sapık zihniyete, bu gerici yobaz takımına mı bırakalım? Sadece bizlere atfedilmeye çalışılan kuluçka makinası görevi görüp doğuralım ve doğurduğumuz çocukları kınalar yakıp savaşlara yollayalım ve savaşlarda kaybettiğimiz çocuklarımızın ardından kutsal vatan, kutsal millet avunmaları ile göğüs mü kabartalım.

Kadınların itirazı var efendiler!

İşte Küçükçekmece Atakent Kadın Meclisi tarafından bu itirazın yazılı olarak sunulduğu basın metninin  tam açıklaması;

Kamu oyuna ve Kadınlara

Kadınlar olarak, toplumun her alanındamücadeleyi omuzlarken, bir yandan da erkek egemen toplum anlayışı karşısında direnmeye devam ediyoruz.

Bugün; çocuk dediğimiz onsekiz yaş altındaki kızlarımıza tecavüz edilerek maruz kaldıkları çağ dışı uygulamalara itirazımızı birlikte dile getirmek için toplandık.

Burada toplanmamızın sebebinin arka planına baktığımızda;

4+4+4, kürtaj yasaları, Ensar Vakfı'nın çocuk tecavüzleri için bir kereden bir şey olmaz söylemi, Diyanetin 9 yaşındaki kız çocuklarıyla evlenilebilir fetvası, öğretmenlerin KHK ile okullardan çekilerek yerlerine İmamların yerleştirilmesi, dinci vakıflarla protokoller yapılması, müftülere resmi nikah yetkisi verilmesi, çocuklarımızın tecavüzcülere tacizcilere teslim edilmesi, 5 yaşındaki çocuklarımızın şahadete özendirilmesi, önerilen ders ve hikaye kitaplarıyla ensesten pedofiliye kadar sapık düşünceleri normalleştirme niyetleri gibi gerekçelerin olduğunu görüyor ve bu yaşananların tesadüf olmadığı da aşikardır diyoruz.

2017 ilk beş ayında yalnızca bir hastanede (Kanuni Sultan Süleyman Eğitim Ve Araştırma Hastanesi'nde) duyarlı ve cesaretli bir kadın görevlinin şikayeti üstüne ortaya çıkan 115 çocuğun hamilelik vak'ası toplum vicdanında infial yaratmıştır.

Ya bilmediklerimiz !

Ya Duymadıklarımız!!!

Bunların hesabını kim verecek!

Bu durumun sorumlusu, olaylara sessiz kalan, olayların üzerini örten ve soruşturmaya izin vermeyen ve ısrarla çocuk hamileliklerini meşru gören Devletin ta kendisidir.

Unutmadınız değil mi? İzmir Menderes’te ilkokul çocuklarına cinsel istismarı ortaya çıkaran Saadet öğretmeni ve bugünkü olayı cesurca ortaya çıkaran İclal arkadaşımızı, o da bir kadındır.

Biz kadınlar bir araya gelerek dayanışarak cesareti büyütmeye devam edeceğiz. Biliyoruz ki cesaret bulaşıcıdır.

Yaşasın kadın dayanışması !

 

 

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…