Gerekçelerinin yazarı da hem istismarcı hem de tecavüzcü savunucusu!

26 Kasım 2016
Gerekçelerinin yazarı da hem istismarcı hem de tecavüzcü savunucusu!

AKP'nin cinsel istismar yasası için kaynak verdiği kitabın yazarının, üniversiteden atılmış bir 'akademisyen' olduğu, kendi çocuğunu istismar ettiği iddiasıyla yargılandığı ortaya çıktı.

Geçtiğimiz Salı toplanan Adalet Komisyonu'nda AKP'nin cinsel istismar teklifi geri çekilmiş, cinsel istismar yasası rafa kalkmıştı.

BİLGİLENMELERİ İÇİN DAĞITMIŞ 

Toplantı açılışında Komisyon Başkanı AKP'li Ahmet İyimaya, komisyon üyelerine  bir hukuk kitabı dağıttı. Oda TV'den Barış Terkoğlu'nun haberine göre, Ahmet İyimaya'nın milletvekillerine cinsel istismar konusunda bilgilenmeleri için dağıttığı kitabın yazarı, kendi çocuğuna istismardan yargılanıyor. 

Barış Terkoğlu'nun gündemi sarsacak yazısı şu şekilde;  

Ya bilerek yapıyorlar ya da gerçekten çok saflar!

Neden mi?

Şöyle anlatalım...

Cinsel istismara evlilik koşuluyla af getiren düzenleme Türkiye'yi ayağa kaldırdı. Kadınların tepkisi öyle büyüktü ki, yasa Adalet Komisyonu'na geri çekildi.

Her şey bitti sanmayın.

Önceki gün komisyon toplandı.

Komisyon Başkanı AKP Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya toplantı açılışında milletvekillerine bir hukuk kitabı dağıttı. Tabii okusunlar da, cinsel istismarlar konusunda bilgilensinler, diye.

Yazarı: Bay S.

İyimaya, kitabı dağıtırken "sorunu en boyutlu, en kapsamlı şekilde inceleyen bir akademik değerlendirme" diyerek övdü.

Vekillerin, yasa yapılırken okumasını tavsiye etti.

Şimdi gelelim konumuza…

VERDİĞİ KİTABIN YAZARI İSTİSMAR SANIĞI

Bir hukukçu olan Bay S.'yi mahkemeler de yakından tanıyor.

Nasıl mı?

Yargıtay'da Bay S.’nin bizzat kendi çocuğuna cinsel istismardan sanık olduğu bir dosyası bulunuyor.

Yerel mahkemede verilen tartışmalı bir beraat kararıyla Yargıtay'a giden dosya, bir süredir 14. Ceza Dairesi’nde temyizi bekliyor.

Dosyada gizlilik kararı var. Ayrıntılara girmeyelim. Küçük bir çocuğun acısına acı katmayalım.

Fakat dosyanın, mağdur çocuğun ifadesini ve bilirkişi raporunu bir kez daha okuyacak hakimleri beklediğini hatırlatalım.

Bu kadar değil...

Bay S.’nin sabıka kaydında eski eşinin annesine yönelik "kasten yaralama" suçundan aldığı ceza bulunuyor.

Bitti mi, bitmedi!

Hafızasını zorlayanlar belki Bay S.’nin adını 3. sayfa haberlerinden hatırlayacaktır.

Bay S. bir kadın avukata yönelik mesajları nedeniyle "sosyal taciz" ile suçlanmış, hakkında tedbir kararı verilmiş, nihayetinde yargılandığı davada ceza da almıştı.

Görev yaptığı üniversiteden atılma hikayesini mi anlatalım, askerlikle ilişiğinin neden kesildiğini mi, YÖK'e giden dosyasında neler yazdığını mı?

Uzatmayalım...

Daha anlatsak uzun sürer, ama mesele Bay S. değil. 

Ama konumuzu ilgilendiren bir durum daha var.

ÇOCUK İSTİSMARCILARI NASIL ÇIKIYOR

Meclis'te "çocuk istismarına" yönelik düzenlemenin gündeme gelmesinin bir sebebi var.

Aslında her şey, Anayasa Mahkemesi’nin Türk Ceza Yasası’nın “Çocukların cinsel istismarı"nı konu alan bazı maddelerini iptal etmesiyle başladı. Doğal olarak Meclis'e yeniden yasa yapmak düştü.

Bu iş geciktikçe gecikti, öyle ki bu gecikmeden en çok cinsel istismarcılar memnun kaldı.

Örnek mi?

Geçen ay Tekirdağ’da 12 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle 16 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılan 73 yaşındaki Azmi Ergüney, mahkeme tarafından serbest bırakılmıştı. Mahkeme, cezaya rağmen Ergüney'i serbest bıraktı. Gerekçesine ise “ülkemizin yoğun ve acil sorunları nedeniyle yasa koyucunun bu suça ilişkin düzenlemeyi ne zaman yapabileceğinin bilinmiyor olması” satırlarını yazdı.

Özetle, mahkeme tacizciyi son günlerde duyduğumuz haliyle "mağdur" etmek istememişti!

Peki Ergüney'in bu "becerikli" avukatı kimdir dersiniz?

Akaryakıt istasyonu sahibi, hali vakti yerinde olan Ergüney kendisine 5 tane avukat tuttu. 

Biri de Bay S.’nin babası idi. 

Barodaki adres ve telefon kayıtlarına göre baba-oğul aynı ofiste avukatlık yapıyor.

Şunu da hatırlatalım…

Tekirdağ'daki davada mağdur kız çocuğunun avukatlığını ise mevcut yasaya isyan edenler yaptı. Onların çabalarıyla 73 yaşındaki istismarcı yeniden içeri girdi.

Konuştuğum avukatlar, dava boyunca küçük kızın nasıl ezildiğini anlattılar. Annesinin “Moldovalı olması” mı dersiniz, yoksa “o yolun yolcusu” lafları mı?

73 yaşındaki tacizciyi kurtarmak için her şeyi yaptılar.

Kısacası Bay S. cinsel istismar konusunda yalnız kitap yazmıyor, aynı zamanda ailece çeşitli yerlerde cinsel istismar davalarının tarafı da.

BAY S.’YE GÖRE YASA “İYİ NİYETLİ”

İşte bu kadar olayın ardından AKP'li vekil ilk toplantıya Bay S.’nin kitabını getirtip vekillere dağıtıyor.

Nedeni belli, Bay S. AKP'nin getirdiği ve adeta tecavüzü meşrulaştıran yasa için yazdığı yazıda "iyi niyetli" diyor, "hükümet Kemalistlere bir daha gol attı" diyerek durduğu yeri de özetliyor.

“İFTİRA ATILDI”

Olayın ardından Bay S.’yi de aradım.

Tabii ki, bu konuyu yazmamı istemedi. Hakkında bu denli bilgiye sahip olmama şaşırmış görünüyordu.

İstismar davası için “eski karım iftira attı” dedi. “Fethullah’ın askeri darbesini ilk yazan benim 2010 yılında” dedi ve son dönemde moda olduğu şekliyle cinsel istismar davasında kendisine FETÖ komplosu kurulduğunu iddia etti.

Yazdığı kitabın hikayesini “başıma geldiği için araştırdım, bilimsel bir kitap yazdım” diye özetleyen Bay S., “Ahmet İyimaya çalışkan bir isim, iyi bir hukukçu, bulmuş dağıtmış” ifadelerini kullandı  ve kendisinin bu dağıtımla ilgili olmadığını söyledi.

Hakkındaki “sosyal taciz” haberlerinin ardından aldığı cezayı sorduğumda, “40 bin kişinin ortasında olmuş ne cinsel tacizi, hakim ortalama bir karar verdi, Yargıtay o kararı da bozacak” dedi. Sabıka kaydında hüküm giydiği yaralama kararını ise “eski kayınvalidemin parmağını evin kapısına sıkıştırdığım iddia ediliyor” ifadeleriyle karşıladı.

Eski üniversitesinden atılan Bay S., “şu an üniversite hocasıyım” diyerek başka bir okulda görev yaptığını söyledi.

“Kızımla görüşmüyorum yeni bir iftiraya uğramamak için” diyen Bay S.’nin açıklamalarına da yer verdim.

Ve tabii kendisinden çok çocuğunu düşündüğüm için adını Bay S. diye yazdım.

Umarım doğru söylüyordur da, kan donduran bir vaka bu dünyada eksik gerçekleşmiştir.

İNSANA DOKUNMAYAN YASA

Neyse, biz konumuza dönelim…

Düşünün ki bunca tepkinin ardından AKP'li Komisyon Başkanı üyelerini bilgilendirmek için kadınlara karşı bu kadar kabahat işlemiş, cinsel istismarın görüldüğü mahkemelerde taraf olmuş birinin kitabını tavsiye ediyor. Bir çocuğa istismar davasında gözü kulağı Yargıtay'da olan birini kaynak gösteriyor.

Sırf kendi tezlerini destekliyor diye…

Bir iletişim kazası mı? Bir cehalet mi? Yoksa bilinçli bir tercih mi?

Bu durum bana, Osmanlı'nın çöküşü ne zaman tartışılsa söylenen bir tezi hatırlatıyor.

Bursa'da Edirne'de fetihçi Osmanlı, İstanbul'da zamanla saraya sıkışıyor.

İktidar, büyük duvarların ardında kapalı kalıyor, yozlaşıyor.

Naif bir tez tabii…

Mevcut siyaset de hukuk da "saraylar" inşa ettikçe, insandan kopuyor.

Savcıları, hakimleri insana dokunmadığı gibi yasa yapıcıları da saray odalarında soğuk maddeleri, fıkraları konuşuyorlar.

Referansları da hep duvarların ardına kolu uzananlar oluyor.

Oysa konuştuğunuz, yasasını yaptıklarınız; insan, kadın, çocuk. 

Onlar bizim, biz de onların.

Fransız Devrim Anayasası’nın kalemle değil kanla yazıldığını hatırlatmak için "İnsan derisi ile kaplıdır" diye başladığını bilmezler mi?

Keşke ülkeyi birbirine katan Meclis'in bu komisyonu bir dahaki toplantısında Yargıtay'da bekleyen o dosyayı ya da Tekirdağ’daki davanın tutanaklarını getirse de okusa. Mahkemelerde cinsel istismarın nasıl konuşulduğunu, insanların neler yaşadıklarını gözünün önünde canlandırsa. 12 yaşındaki çocuğun 4 yaşındaki bebenin anlattığını yutkunarak dinlese.

Bakalım ondan sonra bir daha herkese o kadar kolay "mağdur" diyebiliyorlar mı?

 

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…