Almanya Yeşiller Partisi: Türkiye Suriye ve Rojava’yı derhal terk etmelidir.

28 Ağustos 2021
Almanya Yeşiller Partisi: Türkiye Suriye ve Rojava’yı derhal terk etmelidir.

Yeşiller partisi Federal Parlamento milletvekili Cem Özdemir ve Kuzey Ren Vestfalya eyalet parlamentosu milletvekili Berivan Aymaz: 'Türkiyeli demokrat kişi ve kurumların yanında olacağız.'

Almanya’da kültürlerarası diyaloğu desteklemek amacıyla kurulmuş olan, insan hakları, demokrasi ve azınlık hakları alanlarında çalışmalar yapan önemli sivil toplum kuruluşlarından “Türk Almanya Kültür Forum Derneği” 26 Eylül’de yapılacak Almanya seçimleri öncesinde Yeşiller partisi (Birlik 90/Yeşiller-Bündnis 90 /Grünen) Federal parlamento milletvekili Cem Özdemir ve Kuzey Ren Vestfalya (NRW) eyalet parlamentosu milletvekili Berivan Aymaz’ı konuk etti.

Cem Özdemir ve Berivan Aymaz Almanya seçimlerine tam bir ay süre kalmışken bu seçimlerde hükümet ortağı veya ortaklarından biri olma ihtimali yüksek olan Yeşiller’in Türkiye ve Almanya’nın hem iç hem de dış politikasına dair görüşlerini anlattılar.

Tartışmaya katılanlar arasında gazeteci Celal Başlangıç ve Ragıp Duran’ın yanı sıra, Türkiye’de tutuklu kalan Hozan Canê adıyla tanınan Alman vatandaşı Kürt ses sanatçısı Saide İnaç, Türkiye ve Almanya vatandaşı Adil Demirci ve Gönül Dilan Örs de vardı.

Korona önlemleri çerçevesinde az sayıda katılımcı davetli olduğu basın toplantısının açılışını Kültür Forum Sözcüsü Osman Okkan yaptıktan sonra Artı Gerçek’in “Yeşiller’in diğer siyasi partilerden farkı ne? Türkiye kökenli Almanya vatandaşları neden Birlik 90/Yeşiller’e oy versinler? Sorusunu ilk olarak Cem Özdemir yanıtladı:

ÖZDEMİR: DEMOKRASİDEN TAVİZ VERMEYECEĞİZ

“Özel olarak biz Birlik 90/Yeşiller olarak kimseyi kökenine göre ayırmıyoruz. Bizim için insanların nereden geldiği değil nereye gitmek istedikleri önemlidir. Dolayısıyla insanı merkezine alan bir partiyiz. Doğa ve çevre politikalarımızla iklimin değişmesine, ısınmasına karşı en güçlü mücadeleyi veren partiyiz.

Dış politikada biz de iktidar partisi olsak, Putin’le, Şiilerle veya Erdoğan gibi isimlerle görüşmek zorundayız. Ama bu görüşmeleri yaparken bu ülkenin değerlerini de teslim etmek istemiyoruz. Demokrasiden taviz vermeyeceğiz ve o ülkelerde demokrasi isteyen insanların yanında olmak istiyoruz.  Şöyle izah edeyim, o ülkelerin baskı rejimlerinin bu ülkeye taşınmasına da asla izin vermeyiz.“



Aynı soruya Berivan Aymaz ise şu karşılığı verdi:

“Bizim seçim programımızın en uzun bölümlerinden bir tanesi Türkiye paragrafı. Seçim programımızın özetlerini on bir dile çevirdik, Türkçe ve Kürtçe de var. Sanırım ilk defa bir seçim programı Kürtçe’ye çevrildi. Biz burada çok net söylüyoruz: Biz Türkiye’nin Avrupa Birliği’nde perspektifinin olduğunu düşünüyoruz, ama bu Türkiye’yle değil. Bu perspektifin ulaşılabilir olması için Türkiye’deki ilerici, demokrat sivil toplum örgütleriyle ilişkilerimizi çok daha sıklaştırmak istiyoruz.

Bence, Türkiye’nin en can alıcı konularının bir tanesi Kürt sorunudur. Büyük ihtimalle hiçbir partinin bu kadar açık değinmediği şekilde Kürt sorunun müzakerelerle çözülmesi gerektiğini ve müzakerelere derhal yeniden başlaması gerektiğini söylüyoruz.

Buna bağlı olarak Türkiye’nin Suriye politikalarıyla ilgili çok net bir fikrimiz var. Türkiye şu anda uluslar arası hukuku çiğneyerek bir işgal politikası uygulamaktadır, Suriye ve Rojava’yı derhal terk etmelidir.

Biz bütün bu bölgeye yönelik demokrasi ve barış perspektifini sunan bir partiyiz. Ayrıca sosyal politikalarımıza, iklim politikalarımıza, kadınlar, azınlıklar, kimlikler ve uyum politikalarımıza bakmalarını öneririm. Bu konuda çok iddialıyız ve bu konuda hiçbir siyasi parti bizimle yarışamaz diye düşünüyorum.”

Artı Gerçek'in “Şu anda Yeşiller anketler de hızla oy kaybediyor gibi, Sosyal Demokratların ise yeniden yükseldiğini görüyoruz. Bu durumu neye bağlıyorsunuz” sorusuna Cem Özdemir, seçimlere daha bir kaç hafta olduğunu hatırlatarak şöyle cevap verdi:

 “Her şey değişebilir. Vatandaşlar eğer şu andaki durumu eğer insanlar yeterli buluyorsa o zaman doğru adres Sosyal Demokratlar ve Hristiyan Demokratlar’dır. 16 senedir birlikte koalisyon yapıyorlar, mevcut durumdan onlar sorumlular.

Değişim isteyenler ise doğru adresi Birlik 90/Yeşiller’de bulabilir. Irkçılığa karşı mücadele, iklim değişikliğine karşı mücadele, dış politikada özgürlük ve demokrasinin merkeze alınmasında Birlik 90/Yeşiller partisi net çizgilerini ortaya koymaktadır. 

Sosyal Demokrat arkadaşlara baktığımda şunun altını çizmek istiyorum, siyasetçilerin bulundukları ortama göre ağzını değiştirmesini ben yanlış buluyorum. Erdoğan derneklerine gidip orada onların kulağına hoş gelen şeyler söylemek, muhalif adreslere gidip orada tersini söylemek, Almanca konuşunca yine tersini söylemek bizim politikamız değil. Ama tabi tercih vatandaşındır”

ALMANYA’DAKİ ÖLÜM LİSTELERİ

Almanya’da Türkiyeli muhalif, gazeteci, yazar, akademisyen isimlerin yer aldığı tehdit listeleriyle ilgili Yeşiller’in Kuzey Ren Vestfalya ile ilgili verdiği soru önergesiyle ilgili ise Berivan Aymaz şu bilgileri verdi:

“Hükümetin cevap vermek için iki haftası var. Soru önergemizde toplam kaç kişinin bu listede adı geçiyor? NRW eyaletinde yaşayan kaç kişinin bu listelerde adı var? Alman güvenlik birimleri kaçına ulaştı? Kaç tanesine yönelik hangi güvenlik önlemleri alındı? Bu listeyle ilgili hükümetin başka bilgileri var mı?

Almanya’da yaşayanların can güvenliği sağlanıyor mu? Tehdit durumunu nasıl değerlendiriyorlar? Bunların cevaplarını alınca kamuoyu ile paylaşacağız. Eyalet bazında ben bu soru önergesi verdim, federal düzeyde de Cem Özdemir verdi.”

Cem Özdemir ayrıca Yeşiller’in baskısı olmadığında hükümetin Türkiyeli muhaliflerin tehdit edilmesi konusunda veya ülkücü dernekler gibi derneklerin faaliyetleri konusunda başka partilerin harekete geçmediğini söyledi. Özdemir sözlerine şöyle devam etti:

“Ülkücü derneklerinin yasaklanması için ilk biz girişimde bulunduk. Diğer partiler baştan sıcak bakmıyorlardı ama daha sonra topa tuttuk arkadaşları ve oy birliğiyle meclisten geçti. AfD dışında hepsi onayladı. Ama uygulamaya bakıldığında hala Federal İçişleri Bakanlığı harekete geçmedi. Bunun için köklü bir değişikliğe ihtiyaç var. Yeşiller’in iktidar ortağı olması gerekiyor. Aksi takdirde diğer partiler iki adım geri bir adım ileri hareket ediyorlar.

Diğer somut bir örnek vermek gerekirse, Osmanen Germania denilen örgüt var. Düşündüğümüzde başka bir ülke adeta burada bir terör örgütü kuruyor. İçinde fuhuş var, içinde para ticareti var, içinde uyuşturucu ticareti var, içinde tehdit, şiddet organize suçlar dâhil olmak üzere aklınıza ne gelirse içinde her şey var. Düşünebiliyor musunuz, onlar bir de Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ile telefonda görüşüyorlar. Hesap veriyorlar, Almanya’da şu yürüyüşü yaptık, şunu yaptık diye.

Bu kabul edilir bir durum değil. Düşünün Almanya Türkiye’de silahlı bir çete kuruyor, orada uyuşturucu satıyor, fuhuş şirketi kuruyor, silah ticareti yapıyor. Türkiye bunu kabul eder mi? Hiçbir ülke böyle bir şeyi kabul edemez.

Bizim iktidarda olduğumuz Baden- Würrtemberg eyaleti bu konuda baskı yaptı federal hükümete ve nihayetinde bu örgüt yasaklandı. Biz iktidara gelirsek bu işi bitireceğiz. Bu nedenle Türkiye’de diğer partileri destekleyin Yeşiller’i, Cem Özdemir’i desteklemeyin deniliyor.

Berivan Aymaz “bu yaz Türkiye’ye gidip tutuklanan oldu mu, olduysa kaç kişi var? Yurt dışı çıkış yasağı koyulan kaç kişi var?” sorularını içeren başka bir soru önergesi verdiklerini belirtti. Aymaz, ne tutuklamalar ne de bu tehdit listelerinin yeni olmadığını söyledi:

“Çoğunun da Kuzey Ren Vestfalyalıların başına geliyor. Bu da tesadüf değil tabi, onların çoğunun örgütlü olmaları onları daha bir tehdit altında bırakıyor. Şu anda bu eyaletin başbakanı Almanya Başbakan adayı Armin Laschet’in Türkiye ile de çok iyi ilişkileri olduğunu biliyoruz. Parti lideri olarak seçildiğinde bizzat Erdoğan arayıp tebrik etmişti. O kadar önemsiyorlar.

Eyalet başbakanı Armin Laschet Kuzey Ren Vestfalyalıların Türkiye’de tutuklanmalarıyla ilgili kaç açıklama yaptı? Tehdit ediliyorlar Laschet’in bu konuyla ilgili kaç açıklaması var? Türkiyeli temsilcilerle yaptığı görüşmelerde bu durumu dile getiriyor mu? Bu insanlara geçmiş olsun dileğinde bulundu mu? Yanlarında yer aldı mı almadı mı? Benim bildiğim kadarıyla bu soruların hepsine hayır cevabını verebiliriz. Durum böyleyse eğer Türkiyeli insanların bunu öğrenmesi gerekiyor. Soru önergemizde sorduk biz de yanıtını alacağız.”

Ayşegül KARAKÜLHANCIArtıGerçek

 

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…