Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Kobani olayları gerekçesiyle 6-8 Ekim 2014’te düzenlenen eylemlere ilişkin soruşturması kapsamında tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğuna yapılan itiraz, sulh ceza hakimliğince reddedildi.
HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın avukatları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararını gerekçe göstererek 6-8 Ekim 2014'te düzenlenen Kobani olayları eylemlerine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklu bulunan müvekkillerinin tahliyesi için başvuruda bulundu.
Başvuruyu değerlendiren Ankara 7. Sulh Ceza Hakimliği, şüphelinin hukuki durumunda bir değişiklik bulunmadığına kanaat getirerek tahliye talebini reddetti ve Demirtaş'ın tutukluluğunun devamına hükmetti.
Mahkeme kararında, şüphelinin müdafilerinin tahliye talepli dilekçenin ekine AİHM'nin 22.12.2020 tarihli kararının İngilizce suretini koydukları belirtilerek, "Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca mezkur kararın Türkçe tercümesinin dosyaya gönderilmesi için Adalet Bakanlığına müzekkere yazılmış olup henüz cevabın gelmediği anlaşılmıştır. Şüpheli müdafileri tarafından ekte sunulan kararın tercüme metninin bulunmadığı, bu haliyle AİHM'nin kararının hangi başvuruya istinaden hangi suçlara yönelik, hangi kapsamda olduğu bilinemediğinden söz konusu kararın hukuken denetime elverişli olmadığı anlaşılmıştır" ifadesine yer verildi.
AİHM 'DERHAL TAHLİYE EDİLMELİ' KARARI VERMİŞTİ
AİHM, Selahattin Demirtaş hakkında nihai kararını vererek derhal serbest bırakılması yönünde çağrı yapmıştı. AİHM ayrıca Türkiye’nin 3 bin 500 avro maddi, 25 bin avro manevi tazminat ve 31 bin 900 avro masraf ödemesi yapmasına karar vermişti.
AİHM'İN DEMİRTAŞ KARARINDAN: HDP'NİN KOBANE ÇAĞRISI SUÇ DEĞİL
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Dairesi'nin eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'la ilgili gördüğü temyiz duruşmasının karar metninde, 6-8 Ekim olaylarıyla ilgili olarak "6 - 8 Ekim 2014 tarihleri arasında meydana gelen, üzücü olmakla birlikte, söz konusu tweetlerin doğrudan bir sonucu olarak görülemez ve söz konusu suçlarla ilgili olarak başvuranın tutukluluğunu haklı gösteremez" dendi.
AİHM'in Selahattin Demirtaş'ın derhal serbest bırakılması gerektiği vurgusu yaptığı karar metninin ilgili bölüm şöyle:
Diyarbakır 2. Sulh Ceza Mahkemesi, başlangıçta, HDP Twitter hesabından atılan tweetlere atıfta bulunarak, başvuranın tutukluluğunu gerekçelendirmiştir.
Söz konusu üç tweet'te HDP, silahlı terör örgütü IŞİD üyeleri tarafından başlatılan askeri bir saldırı ile karşı karşıya kalan Kobane halkıyla dayanışma çağrısında bulundu.
Mahkeme, özellikle Suriye'deki kriz sonrasında terör saldırılarının oluşturduğu tehdit nedeniyle Türkiye'nin karşılaştığı zorlukları dikkate almaya hazırdır.
Ekim 2014 boyunca, Suriye'deki iç çatışma Türkiye'deki ulusal güvenliğe tehdit oluşturdu. HDP'nin söz konusu tweetleri atması, halkı sokağa çıkarmaya çağırması bu hassas arka plana aykırı oldu. Kuşkusuz bu tür çağrılar, özellikle Türkiye'nin güneydoğusunda zor bir durum yarattı.
Nitekim, aramalar yapıldıktan sonra bir dizi aşırı şiddet vakası meydana geldi (bkz. Yukarıdaki 23 ve 25. paragraflar). Mahkeme yine de, bu çağrıların bir şiddet çağrısı olarak yorumlanamayacakları ölçüde, siyasi söylem sınırları içinde kaldığı kanaatindedir.
6 - 8 Ekim 2014 tarihleri arasında meydana gelen, üzücü olmakla birlikte, söz konusu tweetlerin doğrudan bir sonucu olarak görülemez ve söz konusu suçlarla ilgili olarak başvuranın tutukluluğunu haklı gösteremez.
