Son KCK operasyonunda yönetmen Müjde Arslan'ın gözaltına alınması üzerine arkadaşları ve hocaları gözaltını protesto eden bir açıklama yaptı.

Mizgin Müjde Arslan'ın yanı sıra fotoğraf sanatçısı ve şair Mehmet Özer'in de gözaltına alınması akıllara İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in 27 Aralık 2011'de yaptığı açıklamayı getirmişti. Şahin, tepkiye neden olan açıklamasında şöyle demişti: "Belki resim yaparak tuvale yansıtıyor. Şiir yazarak şiirine yansıtıyor, günlük makale, fıkra yazarak oralarda bir şeyler yazıp çiziyor. Hızını alamıyor terörle mücadelede görev almış askeri, polisi doğrudan çalışmasına, sanatına konu yaparak demoralize etmeye çalışıyor. Terörle mücadele edenle bir şekilde mücadele ediliyor, uğraşılıyor... Terörün arkadan dolanarak arka bahçede yürüttüğü faaliyetler ki, arka bahçe İstanbul'dur, İzmir'dir, Bursa'dır, Viyana'dır, Almanya'dır, Londra'dır, her neyse, üniversitede kürsüdür, dernektir, sivil toplum kuruluşudur... Arka bahçede ayrık otuyla ayrık otları birbirine karışıyor. Bir kısmı faydalı, bir kısmı zehirli..."

Sanatçının gözaltına alınmasını protesto eden, ve sorumluları istifaya çağıran açıklamayı paylaşıyoruz...

"Bu haftaya, hiçbir meşruiyeti olmayan gözaltı dalgalarına bir yenisinin daha eklenmiş olduğunu görmenin sıkıntısıyla başladık. İçlerinde sanatçılar, sendikacılar ve gazetecilerin de olduğu 109 kişinin daha, adına KCK denmiş olan; kapsamının, dayandığı temellerin ve özellikle de hukuki dayanağının neler olduğuna dair çok derin şüpheler taşıdığımız operasyonlarda gözaltına alınmış olduğunu öğrendik.

Gözaltına alınanlar arasında, Bahçeşehir Üniversitesi Sinema ve Medya Çalışmaları Doktora Programı'ndan arkadaşımız; yönetmen, yazar Mizgin Müjde Arslan da bulunuyor. Arkadaşımızın başına gelen bu temelsiz gözaltı, acı bir şekilde çok iyi bildiğimiz gibi, maalesef ilk değil. Nejat Ağırnaslı gibi, Şeyma Özcan gibi, Büşra Ersanlı gibi başka öğrenciler, akademisyenler de aynı hukuksuz süreçlere tabi tutuldular, tutulmaktalar; aylardır onlarca kişi hiçbir temel gösterilmeksizin "güvenlik güçlerince" alıkonuyor ve hangi edimlerinin nasıl bir suç unsuru barındırdığı sorusu küstahça duymazdan geliniyor.

Bizler, Mizgin Müjde Arslan'ın arkadaşları, hocaları ve her şeyden önce bu ülkenin üzerine gittikçe daha fazla çöken baskı ve yıldırma ortamından rahatsızlık duyan yurttaşlar olarak; tamamıyla keyfi biçimde gözaltına alınan arkadaşımız Mizgin ve diğerlerinin derhal salıverilmesini talep ediyor; yasalarla tanınmış örgütlenme hakkını kullananlara, bilim üretmek için üniversitlerde çalışanlara, sanatçılara, ve Türkiye'nin Kürt yurttaşlarına yönelik gittikçe artan bu baskı rejiminden doğrudan doğruya sorumlu tuttuğumuz başbakan ile içişleri ve adalet bakanlarını istifaya davet ediyoruz."