'Zarrab Erdoğan'ı yakacak'

28 Mayıs 2016
'Zarrab Erdoğan'ı yakacak'

''2011 ile 2015 yılları arasında görünen o ki Bharara, Amerika’nın yurtdışı istihbarat kolluk kuvvetleri ile detaylı bir şekilde çalışma yapmış.. Bankacılık Sektörü de Bharara'ya Takılmış..  Bazı bankalarda 2010 ama özellikle 2011’den itibaren hummalı bir şekilde para aklama mekanizması yürümüş''

Haberdar yazarı İlhan Tanır, Zarrab davasını yazdı. Tanır'ın iddialarına göre dava Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı da kapsayacak biçimde genişletiliyor. Tanır, "Davanın her basamağı aştığını, beklentileri geçerek şaşırttığını" yazdı. İşte o yazının tamamı:

"Türkiye’de artık ev ismi haline gelen, New York Güney Bölgesi Başsavcısı Preet Bharara’nın bu hafta içinde Reza Zarrab’ın kefaletle serbest kalma talebine red verilmesi yönündeki 29 sayfalık görüşü, içinde bizzat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı da işaret eder şekilde yayınlandı.

Şimdiye kadar eğer Zarrab davasında bildiğimiz tek şey varsa, o da davanın her basamağının beklentileri aşması, şaşırtması oldu.

30 Mart tarihinde yayınlanan Bharara’nın ön iddianamesi, derinliği, detayları ve suçlamaların ağırlığı ile şaşırtmıştı.

19 Mayıs tarihindeki Zarrab’ın kefalet paketi olarak takdim edilen raporlarda da liste halinde bizzat First Lady Emine Erdoğan’ın kurucu, yengesinin başkan, Egemen Bağış’ın eşinin de asil üye olduğu Togemder’e verdiği milyon dolarlık ‘bağışları’ gördük.

Bu hafta ise Bharara, yazdığı 'karşı görüş' yazısında, birden ülkenin liderini, hem de Zarrab ile ilişkili, yolsuzluk işlerine bulaşmış yetkili olarak saydı.

Daha bismillah demeden ortaya saçılan bu yeni bilgiler sonrası Türkiye’ye yöneldi bütün gözler.

Cumhurbaşkanı, bakanlar, hükümet sözcüleri ne diyecekti bu ağır suçlamalara? Bu Amerika’nın ‘’küstah’’ başsavcısının haddi bildirilmeli değil miydi?

Kimseden bir tepki gelmedi.

Onun yerine yıllardır Erdoğan ailesinin övündüğü Togemder hayır derneğinin websayfası apar topar kaldırıldı.

Dernekten bir açıklama yapılmadı. Birçok gazeteci uğraşmasına rağmen yorum yapmadılar. Şimdi Google araması yapıldığında dahi Togemder’in artık arama listesine girmediği görülüyor.

Websayfası buharlaştırılıp, ortadan kaldırılınca bu sorular bitecek mi?

Normal şartlar altında, demokratik bir ülkede milyonlarca dolar ‘bağışın’ verildiği iddiası ve verildiği iddia edilen derneğin ülkenin en yüksek makamlarına ulaşıyor olması cevapsız bırakıldığında, o ülkede çoktan yöneticiler değişmiş olurdu.

2011 ile 2015 yılları arasında görünen o ki Bharara, Amerika’nın yurtdışı istihbarat kolluk kuvvetleri ile detaylı bir şekilde çalışma yapmış.

Bankacılık Sektörü de Bharara'ya Takılmış

Zarrab’ın Türkiye ile ilişkilerinde daha önce bahsettiğimiz gibi Türkiye’nin siyaset dünyası, bürokrasi dünyası, iş dünyası ve spor dünyasından isimler var.

Şimdiye kadar bahsetmediğimiz bir de bankacılık sektörü var. Edinilen bilgiye göre soruşturma dosyasına en az 6 Türk bankası girdi. Bu rakamın yarım düzineden fazla, bir düzineden az olduğu belirtiliyor.

Kaynaklarımın bildirdiğine göre, bazı bankalarda 2010 ama özellikle 2011’den itibaren hummalı bir şekilde para aklama mekanizması yürümüş. Sadece bazı kamu bankaları değil, bazı özel bankalarda da bu işlerle uğraşmış. Kaynağımın dediğine göre; bu bankalar uluslararası alanda illegal işler için ‘çiftlik gibi' kullanılmış.

Bankaların sayısına gelince: bu bankaların yarım düzineden fazla, bir düzineden az sayıda olduğunu duydum.

İkili Kıskaç

Sadece bu da değil. Sıkı durun. ABD’nin bir başka kurumunda yine Türkiye’yi ilgilendiren bir başka soruşturmanın sürdüğünü de duydum.

Türkiye’de yıllar süren bu ‘scheme’ veya ‘çark’ içinde, sadece siyasiler değil, birçok bürokratın aktör olarak oyunu oynadığına inanılıyor.

29 Sayfanın Söylediği

Gerçi Başsavcı Bharara’nın 29 sayfalık görüş dilekçesinde, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan bizzat, ismi ile bahsedilmesi zaten soruştumanın derinliğini göstermiyor mu?

Geçen günlerdeki Başsavcı Bharara’nın dilekçesini, bin sayfayı bulması beklenen asıl iddianamesinin fihristi olarak kabul etmek gerekir aslında.

Bana göre, bu fihristinde, bin sayfalık asıl iddianamesinin aktörlerinin bazılarını gösterdi Bharara.

Bunu, asıl iddianame yayınlandığında daha iyi göreceğiz sanirim.

Zarrab sadece bu işin küçük bir aktörü gibime gelmeye başladı giderek. Bunu not edin.

Duygusal Kopuş?

Diğer taraftan Ankara, YPG ayrışmasından dolayı bırakın diplomaside, günlük hayatta kullanılmaktan utanılacak ‘’iki yüzlü’’ gibi ağır sözlerle ABD’ye saldırıyor.

Ankara ile Washington bir duygu kopuşu yaşıyor gibiler.

Cuma günü ABD Dışişleri Sözcüsü Mark Toner, Ankara’nın YPG ve ABD ile ilişkileri ile ilgili olayları referans ederek, ABD ve Türkiye ilişkilerinde kriz mi var sorusuna ‘hayır’ dememesi, onun yerine Ankara’nın endişelerini anlıyoruz demesini kayıt etmekte yarar var.

Türkiye ve ABD ilişkileri, yakın zamanda gidilmemiş (uncharted terriroty) bir yere doğru gidiyor olabilir.

Tabi ki bu iki başkentin davranışına göre bu değişecek.

İki ülke arasındaki çok boyutlu sıkıntılara Zarrab faktörü önümüzdeki haftalar ve aylar giderek, bütün kesifliği ile çökecek.

Zor bir yaz mevsmi bekliyor iki ülke başkentlerini.

Zarrab davası şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da şaşırtmaya ve beklentileri aşmaya devam edecek gibi.

İşaretler şimdilik böyle.

Zarrab bu günlerde Ankara tarafından gözardı edilmeye çalışılsa da, bu durumun nereye kadar devam edebilecegi bilinmiyor.

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…