İlham Ahmed: Fırat’ın doğusuna bölgeden olmayan halkı yerleştirmek istiyorlar

8 Ekim 2019
İlham Ahmed: Fırat’ın doğusuna bölgeden olmayan halkı yerleştirmek istiyorlar

''Farklı bölgelerden gelenler kimin evine yerleşecek, kimin toprağına el koyacak. Bu yeni savaşlara yol açacak. Erdoğan yeni iç savaşlara neden olacak. Bu şekilde katliamlara neden olacak'' 

Demokratik Suriye Meclisi (DSM) Yürütme Kurulu Başkanı İlham Ahmed, IŞİD’in Türkiye’nin Rojava’ya yönelik tehditlerinden istifade ettiğini söyledi.

Washington’da Rûdaw TV’ye konuşan İlham Ahmed, “IŞİD’in uyuyan hücreleri var ve bölgede bir seviyeye kadar etkileri halen var. Örgütlenip ara ara eylemler de yapıyorlar. Özellikle Türkiye’nin bölgeye yönelik tehditlerinden istifade ediyorlar. Uyuyan hücreleri hemen harekete geçerek planlarını uyguluyorlar” dedi.

“Türkiye 30 kilometrelik alana Suriyeli mültecileri yerleştirme planı yeni bir soykırım, katliam ve işgal çerçevesinde olacaktır” diyen İlham Ahmed, Haseke, Kobani ve Grê Spî’den olmayan halkın Fırat’ın doğusuna yerleştirilmek istendiğini ifade etti.

İlham Ahmed, şöyle devam etti:

“Farklı bölgelerden gelenler kimin evine yerleşecek, kimin toprağına el koyacak. Bu yeni savaşlara yol açacak. Erdoğan yeni iç savaşlara neden olacak. Bu şekilde katliamlara neden olacak. Efrin’de nasıl yaptı. Efrin halkı şu anda evlerine 10 kilometre uzaklıkta. Evlerine dönemiyorlar.  Çünkü güvenlik durumu çok kötü. Efrin’de kalan halk üzerinde büyük bir baskı var. Katletme, kaçırma ve tecavüz gibi. Halk üzerinde özellikle bu siyaseti yürütüyorlar. Bu şekilde bölge halkını evlerini terketmesini ve yerlerine Arapları yerleştirmek istiyorlar. Türk bayrağı, Türk dilinin yanı sıra yer adları Türkçeleştiriliyor. Bölgede tamamıyla bir demokrafik değişim uygulanıyor. Efrin’de yaptıklarını Fırat’ın doğusunda da yapmak istiyorlar. 

IŞİD’ten kurtarılan bölgelerde yaşayan beş milyon halkı da mülteci durumuna düşürmek istiyorlar. Üç milyon diye iddia ettikleri mülteciyle Avrupa’yı tehdit ederek para istiyorlar. Bu şekilde bunları bölgeye getirerek yeni katliam yapmak istiyor. Türkiye bu çerçevede bir Güvenli Bölge’den bahsediyor. Madem korkumuz YPG diyorsa, biz de YPG’yi sınırdan 5 km uzaklaştırdık. Ağır silahları da götürdük. O zaman korkun ne? YPG ne kadar uzaklaşıyorsa sen peşinden gidiyorsun. Demek ki savaş çıkarmak istiyorsun. ABD’li yetkililer Türkiye’nin niyetini biliyor. Konuştuğumuz herkes Türkiye’nin amaçlarından saptığını biliyor. ABD kabul etmediğimiz şeyleri bize dayatamaz. Bunlar hepsi anlaşmalarla oluyor. Güvenli Bölge mekanizmasını savaş istemediğimiz için kabul ettik. Bize sataşarak güvenliğimizi tehlikeye atan Türkiye devletidir. Türkiye ile siyasi diyaologa hazırız. Türkiye Kürtleri terörist olarak suçluyor ama biz diyalogla çözelim diyoruz. Kimin savaş istediği belli olsun. Türkiye mi bizim güvenliğimizi tehdit ediyor yoksa biz mi tehdit ediyoruz ispatlansın.”

İlham Ahmed, Demokratik Suriye Güçleri (DSG) içindeki güçlerin yüzde 70’inin Arap, yüzde 30’unun Kürt olduğunu kaydetti.

“Kürtleri tehdit olarak gösteriyorlar”

Kürtleri bir tehdit olarak gösterdiklerini belirten MSD’li yönetici, “Erdoğan ya çözümü kabul edecek ya da çözümsüzlükte ısrar ederek yok olacaktır. Doğru olan çözüm bulmaktır. Türkiye Kürtlerle genel olarak gerek Suriye, gerek Kuzey Kürdistan ve diğer bölgelerde bir çözüm bulması gerekiyor. Kürtlerle çözüm Türkiye’yi güçlendirir ve demokratikleştirir. Avrupa Birliği’nde de kabul görür” diye konuştu.

Türkiye’deki yeni parti çalışmalarına ilişkin soruya ise İlham Ahmed, “Demokrasinin önünü açarsa iyi olur. Yeni kurulan partiler mevcut siyasi çizgiden farklı bir politika uygularlarsa sadece Kürt halkının çıkarları için değil tüm Türkiye halklarının çıkarına olur. Türkiye’de şu anda sadece Kürtler tutuklanmıyor bir o kadar da Türk tutuklanıyor. Bir yazı yazan ya da Twit atan birisi cezaevine atılıyor. Türkiye’den kaçmak zorunda kalıyorlar. Türkiye’deki hareketlerin prgramları, çözüme dair siyasetleri mevcut politikalardan farklı olması lazım. Türkiye’nin önünde bu şekilde beyaz bir sayfa açılabilir. Aksi taktirde bir farkları olmaz” yanıtını verdi.

Efrinli olan İlham Ahmed, zeytin ağaçlarının Efrin halkı için önemine değinerek, “Kahvaltı çeşitlerinden en çok Efrin zeytinini seviyorum. Efrin zeytini dünya genelinde bir üne sahip. Efrin halkı çocuklarına baktığı gibi zeytin ağaçlarına bakar. Şu anda zeytin mevsimi ve bölgedeki çeteler halkın ürünlerine el koyarak satıyor. Çeteler ağaçları kesip yakıyor. Savaş tüccarları gibi vahşice hareket ediyorlar” diye konuştu.

İlham Ahmed, silahlı grupların Halep’e girdiklerinde mahalleleri aralarında bölüşerek, evlerini boşaltan halkın eşyalarını yağmalayıp sattığını ve Efrin’de de aynısını yaptıklarını kaydetti.

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…