Devlet bir kısım anneleri istismar ederek ayrımcılık yapıyor

17 Eylül 2019
Devlet bir kısım anneleri istismar ederek ayrımcılık yapıyor

Türkiye siyasetinde anneler yine gündemde. Çocuklarının dağa gittiğini söyleyen bazı anneler yaklaşık iki haftadır HDP Diyarbakır il binası önünde oturma eylemi yapıyor. Eyleme başta Süleyman Soylu ve diğer bakanlar olmak üzere devlet erkânı, Vatan Partililer ve iktidara yakın medya destek veriyor. 

Ancak devlet  sadece HDP Dıyarbakır binası önündeki annelerin eylemini meşru görüp diğerlerini polis baskısıyla dağıtıyor, anneleri gözaltına alıyor. Öte yandan başka anneleri HDP il binaları önüne gidip eylem yapmaya teşvik ediyor, '‘Kızınızı geri istiyorsanız HDP’nin önüne gidin’ diyor. Sütlüce'de 15 Temmuz darbe girişimi ile ilişkili olarak tutuklanan askeri çğrencilerin annelerini de AKP İstanbul il binası önünden polis zoruyla uzaklaştırıldı. Açıkçası, bir kısım anneleri istismar ederek bütün annelere karşı ayrımcılık yapıyor.

AKP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önünde pankart açıp oturma eylemi başlatan beyaz tülbentli annelerden 3’ü gözaltına alındı.

AKP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önünde “Anneler barış istiyor” pankartı açarak oturma eylemi yapan beyaz tülbentli anneler gözaltına alındı.

AKP İl Başkanlığı önünde oturmalarına izin verilmeyen anneler, bina önüne yanaştırılan bir minibüs ile bölgeden uzaklaştırılmak istendi. Ancak minibüse binmek istemeyen annelerden 3’ü polisler tarafından gözaltına alındı.

Gözaltına alınan annelerden birinin isminin Aysel Tufan olduğu öğrenildi.

Gözaltına alınanların nereye götürüldüğü öğrenilemedi.

HDP Dıyarbakır (Amed)  İl Örgütü twitinde şu ifadelere yer verildi:

Beyaz tülbentli annelerin AKP Diyarbakır İl binası önünde oturmaları engellendi. Anaların acılarını bile ayrıştıran faşist zihniyet ve uygulayıcıları bu faşizmin altında kalacaklar.

AKP önünde eylem yapan annelerden 3'ü gözaltına alındı

Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, aileler çocuklarının HDP tarafından dağa kaçırıldığı iddiası ile HDP Diyarbakır il binası önünde oturma eylemini sürdürürken, emniyet başka aileleri HDP önüne götürülmeleri için ikna etmeye çalışıyor.

‘Kızınızı geri istiyorsanız HDP’nin önüne gidin’

İlk olarak geçtiğimiz günlerde Nusaybin’de bir ailenin evine giden iki kadın polis, ellerinde herhangi bir arama kararı olmadan evde arama yaptı.

Ailenin aktarımına göre aramanın ardından polisler, kendilerine “Kızınız geri gelsin istiyorsanız HDP’nin önüne gidin. HDP’nin önünde oturma eylemi yapan ailelere katılın” dedi. 

Ancak aile polislere, “Bizim çocuğumuz kendi isteği ile gitti. Kimse çocuğumuzu zorla götürmedi” cevabı verince polisler evden ayrılmak zorunda kaldı.

‘Taksiyle götürmeyi teklif ettiler’

Artuklu ilçesinde yaşayan bir diğer aile ise, kendilerini polis olarak tanıtan kişilerin karakoldan telefonla aradıklarını söyledi. 

Kendilerini arayan kişilerin, “HDP’nin önüne gidin çocuklarınızı isteyin” dediklerini aktaran aile kendilerine, “Giderseniz, biz sizi taksi ile oraya kadar götürürüz. Orada her ihtiyacınız devletimiz tarafından karşılanacak. Korumanız da sağlanacak. Merak etmeyin” dediklerini aktardı. 

Aile kendilerini arayan kişiye, “Benim çocuğumu kimse zorlamadı. Kendi istediği ile gitti. Şimdi yaşayıp yaşamadığını da bilmiyorum” cevabı verdiklerini de ifade etti.

**

AKP önündeki anneler: Çocuklarımızı devlete teslim ettik devletten istiyoruz

Anne eylemleri sadece HDP önünde sürmüyor. 15 Temmuz Darbe Girişimi döneminde çocukları askeri okullarda okuyan ve müebbet hapis cezası alan anneler de, dün sabah saatlerinde Sütlüce’deki AKP İl binası önüne gittiler. Fakat HDP karşıtı annelere verilen destek asker annelerine verilmedi. Önce polis “oturabilirsiniz” dedi. Basının ilgi göstermesiyle polis, AKP il binası önündeki alanı terk etmelerini istedi. Akabinde asker anneleri Sütlüce’deki parka gitmeye çalıştı ancak polis buna da izin vermedi. Bununla yetinmeyen bir grup polis, asker annelerini metrobüs durağına kadar takip etti. Metrobüse binen anneler Çağlayan’a geçti.

Anneler, kendileri gibi en az 259 ailenin mağdur olduğunu söylüyor. Bilindiği üzere 16 Temmuz 2016 gecesi gözaltına alınan ve dört gün sonra tutuklanan Hava Harp Okulu öğrencileri halen hapiste. Üçü kız öğrenci olmak üzere 259 Harbiyeliye müebbet hapis cezası verildi. Müebbet alan öğrencilerin anneleri, seslerini duyurmak için her yolu denediklerini ve mağdur oldukları için AKP’nin önüne geldiklerini söylüyorlar. Kendilerinin daha önce AKP’ye oy verdiklerini ancak AKP’lilerin kendilerine destek vermediklerini dile getiriyorlar. 

İlk önce anne Ayten Güleşçi ile konuşuyorum. Denizli’den gelen Ayten Güleşçi çocuğunun masum olduğunu belirterek söze başlıyor. Güleşçi, darbe olduğunda oğlu Yasin’in daha 20 yaşında olduğunu belirtiyor. Hava Harp Okulu’nda üçüncü sınıfta okurken darbe girişimi olmuş. O dönem askeriyenin rutin olarak Yalova’da olan kampındaymış Yasin. Oğlunun kimseye zararı olmadığını, hiçbir mermisinin eksik olmadığını ve tüm belgeleriyle bunların mahkemede delil olarak sunulduğunu buna rağmen böyle bir kararın alındığını söylüyor. Kendilerinin milliyetçi bir aile olduğunu, oğlunun OKS’de çok iyi bir puan aldığını ekliyor. Bu bölümü seçme kararını çocuğuna bırakmış. Yasin ilk başlarda zorlanmış fakat azimli olduğu için devam etmiş. Işıklar Hava Lisesi’nde okuyan Yasin daha sonra Harbiye’ye geçiş yapmış. Önceden çocuğuyla sadece tatillerde görüşebiliyormuş şimdiyse sadece görüş günlerinde.

“Çocuğumuzu devlete bıraktık. Onların başındaki komutanlar çocuklara bu kötülüğü yapmışsa sorumlusu bizim çocuklar değil. Bazıları o dönem paraşüt eyleminde olduğu için çıktı. Yaklaşık 60 öğrenci çıktı. 259 kişiye müebbet verildi. Bazılarına 3- 4 kez ağırlaştırılmış müebbet verildi. Bunlar hiçbir yetkisi olmayan, tatbikat adı altında çıkarılan öğrenciler” diyen Ayten Güleşçi, ailelerin AKP önüne gitmeye nasıl karar verdiğini de şu sözlerle de anlatıyor: 

“Şimdi Diyarbakır’da anneler eylemi oluyor ve herkes destek veriyor. Biz de ‘Biz de anneyiz. Bizim de hakkımız var’ dedik. Hatta biz oturma eylemi olarak düşünmemiştik. Spontane bir gelişme oldu. Yolda giderken Twitter paylaşımlarını gördük. ‘Anneler AK Parti binası önünde oturmaya başlamış’ diye. Biz de dedik, aradığımız bu. Biz de gittik o iki ailenin yanına. Sonra haberciler geldi. Biz onlara çocuklarımıza adalet ve özgürlük istediğimizi belirttik. Artık evlatlarımızı evde istiyoruz. Önce kimlik alındı, GBT yapıldı. Önce ‘oturun’ denildi. Sonra sertleştiler ve ‘oturamazsınız’ dediler.” 

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…