Canan Kaftancıoğlu'na ceza yağdı!

6 Eylül 2019
Canan Kaftancıoğlu'na ceza yağdı!

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu bugün birkez daha hakim karşısına çıktı. Kaftancıoğlu'na hapis cezası verildi. Ceza ertelenmedi.

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu savunmasında "Değil 17 yıl 27 yıl ile yargılansam bile gerçekleri söyleyeceğim" dedi. Kaftancıoğlu'nun avukatı ise usulsüzlüğe dikkat çekti.

Sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımları gerekçe gösterilerek 5 ayrı suçlamadan 17 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve avukatları son savunmalarını tamamlandı.

Sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımları nedeniyle yargılanan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu,  toplam 9 yıl 8 ay 20 gün cezasına çarptırıldı. Tutuklama kararı verilmezken, karar istinaf mahkemesine gidecek.

Verilen aranın ardından Canan Kaftancıoğlu salona giriş yaptı. Kararı açıklamaları için heyet beklendi.

HER İSNAT İÇİN CEZA

Heyet Canan Kaftancıoğlu hakkında sanığın terör örgütü propagandası suçu sabit olmak takdiren yasal alt sınırdan 1 yıl hapis cezası almasına karar verdi.  Ceza ertelenmedi.

ŞİİR İÇİN CEZA

Kaftancıoğlu’nun duruşma salonu dışında okuduğu ve 'pişmanlık duymadığı' şiir, Nazım Hikmet’in Peyami Safa’ya yönelik hicviydi. Hiciv şöyleydi:

"Sen bu kavgada
bir nokta bile değil,
bir küçük, eğri virgül,
bir zavallı vesilesin!..
Ben kızabilir miyim sana?
Sen de bilirsin ki, benim adetim değildir
bir posta tatarına
bir emir kuluna sövmek,
efendisine kızıp
uşağını dövmek."

ERDOĞAN HAKARET CEZASI

Heyet Cumhurbaşkanına hakaretten 1 yıl 6 ay hapis cezası verilmesine, duruşmadaki tutum ve davranışlar ve pişmanlık duymamasından dolayı erteleme uygulanmamasına karar verdi. 

Heyet, alanen Türkiye Cumhuriyeti'ni aşağılaması sabit olduğu iddiasıyla 1 yıl 8 ay ceza verdi.

Canan Kaftancıoğlu'na toplam 9 yıl 8 ay hapis cezası verildi. Tutuklama yok. Karar istinafa gidecek.

Kaftancıoğlu'nun avukatı: Cezayı kişiye göre mi vereceğiz!

KAFTANCIOĞLU'NUN AVUKATI: BU USULSÜZ BİR SORUŞTURMA

Kaftancıoğlu'nun beyanlarının ardından avukatı hakkında esas hakkında beyanda bulundu. 

Kaftancıoğlu'nun avukatı şunları söyledi: "Soruşturma usullere uyulmadan açılmış ve sürdürülmüştür. Tweetlerin atıldığı dönemler bağlamından ve döneminden koparılarak değerlendirilmiştir. Soruşturmanın genişletilemesini ve bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ediyoruz. TV programının dökümünü talep ediyoruz."

Kaftancıoğlu'nun avukatları savunmalarında şunları ifade etti:

15 Temmuz ile alakalı atılan tweetin köprü üzerinde öldürülen askerle alakalı olduğu aşikardır.

Yargıtay kararlarına istinaden müvekkilimizin terör örgütü propagandası yapmadığı ortadadır. Yargıtay kararları heyete sunulacaktır.

Müvekkilimizin halkı kin ve suça teşvik ettiğine yönelik yeterli kanıt bulunmamaktadır. İddianame hukuken sakattır. Mevcut İddianameyle yargılamanın yapılması hukuka aykırıdır.

Sormak istiyorum müvekkilim neden şüphelidir? Hazırlanan bahsi geçen rapor neden yazılı talimat halinde güvenlik güçlerine verilmemiştir?

Müvekkilimizin yargılanmasına ve şüpheli ilan edilmesine sebep veren rapor tamamen hukuka aykırı delillerle hazırlanmıştır.

CMK 160'a göre Cumhuriyet Savcısı sanığın lehine ve aleyhine olan kanıtları toplamakla hükümlüdür yani sanığın da hakkını korumakla hükümlüdür.

AİHM 10, Anayasa'nın 25. maddelerine istinaden müvekkilimizin sosyal medya paylaşımları ifade özgürlüğüne girmektedir.

Esas hakkında mütalaada hukuka dair hiçbir şey yer almamaktadır. Müvekkilimizin savunması dinlenmemiştir ve araştırılmamıştır.

MÜTELAAYA KARŞI SAVUNMA

Savunmanın yazılı metni dosyaya eklendi. Mütelaaya karşı savunmaya geçildi. 

Avukat Fikret İlkiz, "102 sayfalık bir dilekçe hazırladık bunu size sunacağız hakim bey, hepsini okumayacağım. Eksik kalan yerleri diğer arkadaşlarım tamamlayacak. 18 Temmuz'da eklenen sosyal medya paylaşımına istinaden : "Aklıma duruşmada Nazım ustanın şu sözü geldi" diyor. Müvekkilimizin aklına gelen söz kapsamında bu ifadenin dosyaya girmesi hukuka aykırıdır. Bu söylem ifade özgürlüğüdür. Tutanak başlığı altında bir televizyon programında yapılan telefon konuşması yer alıyor. Neye istinaden bir kişinin sosyal medya paylaşımları suç dosyasına giriyor? Eskiden süreç şöyle işlerdi; bir kişinin sosyal medya hesabının inceleneceği ve bulguların dava dosyasına gireceği emniyet güçlerince haber verilirdi. Bu hazırlanan tutanak ile şiir paylaşımın dosyaya girmesi aynı şeydir."

AKLINDAN ŞİİR GEÇTİĞİ İÇİN!

Aklında şiir geçtiği için şiiri dosyaya kuruyorsunuz. Akılda geçeni ceza hukuku çerçevesinde değerlendirip cezalandırmayı amaçlıyorsunuz.

Sakine Cansız ile alakalı olan soruya yaşam hakkıyla ilgili olduğunu belirtmiştir. Yaşam hakkı kutsaldır. Bu hususta AİHM kararlarına uymak zorundayız.

ÖCALAN ANIMSATMASI

Ceza yasamızı kişiler üzerinden mi yapacağız? Akıldakini yargılayamazsınız. Akıldakini yargılarsanız düşman hukuku ortaya çıkarırsınız

Öcalan için anayasa mahkemesi "kişiliğe bakıp karar verilmemesi" yönünde karar veriyorsa, sosyal medya paylaşımlarından ötürü Canan Kaftancıoğlu'nu kendimize aykırı bulup mu karar vereceğiz?

Anlayışların cezalandırılmasına yönelik bir hukuk oluşturuyorsunuz. Hukuk yoluyla bir vatandaşı düşman sayarak tehlikenin tehlikesi pozisyonu yaratıp yargılamaya çalışıyorsunuz.

Önlemek adına herhangi bir ceza kanunu kullanmak toplumda düşman yaratır, eylemlerin artmasına yol açar, baskıcı rejimlere yönelik bir uygulamadır. Açıkça sen başkasın, düşmansın dersiniz böyle yaparak.

Hukukun üstünlüğü bu tarz uygulamaları reddeder. Bu şekilde davranarak tehlikenin tehlikesinin cezalandırılması konusuna yol açarsınız. Bu kapı Türkiye'de ardına kadar açılmış durumdadır.

Ceza Hukuku'nun 133.maddesinden 134.maddesinin içerisine dahil olacak şekilde sosyal medya paylaşımlarının bu şekilde suç unsuru sayılması kişisel verilerin korunması yasasına aykırıdır

 

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…