Kürt köylülerini İmfaz eden emekli subayların bulunduğu ve Cumhur ittifakının gayri-resmi ortağı Vatan Partisi üyeleri, kamuoyunda 'Komünist Başkan' olarak tanınan Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu ve belediye tabelalarında 'Tunceli' yerine 'Dersim' yazılması kararına imza atan Belediye Meclisi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu.
MHP genel başkanı Devlet Bahçeli'nin izinden Vatan Partisi de Dersim halkının kararına karşı çıktı. Vatan Partisi Genel Sekreteri Utku Reyhan, Ankara Adalet Sarayı önünde yaptığı açıklamada, belediye tabelasına 'Tunceli' yerine 'Dersim' yazılması yönündeki Belediye Meclisi kararının hukuksuz olduğunu savundu.
"Buradan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Tunceli Valisi Tuncay Sonel'e sesleniyoruz. Bu rezalete izin vermeyin. Bu sözde karar, önce valinin önüne gidecektir. Kararın reddedilmemesi halinde Vatan Partisi kararın iptali için ayrıca idare mahkemesine gidecektir. Bu kanun tanımazlığa izin verirseniz yarın her Belediye Meclisi kafasına göre il, ilçe isimlerini değiştirme cüretinde bulunur."
Reyhan ve parti üyeleri, açıklamanın ardından suç duyurusu dilekçesini verdi.
MAÇOĞLU NE DEMİŞTİ
Maçoğlu, iki gün önce gazetecilere yaptığı açıklamada, kendisinden önceki dönemde belediyenin girişindeki "Tunceli Belediyesi" tabelasının altında 'Dersim Belediyesi'nin yazılı olduğunu söylemişti.
Vatandaşların da 'Dersim' ismini kullandıklarını ifade eden Maçoğlu, şunları söylemişti:
"Toplum içinde yapmış olduğumuz çalışmalarda halkın büyük bir bölümünün talebi üzerine Dersim tabelasının asılabileceğine dair bir karar çıkmıştı. Belediye meclisine de öyle bir önerge ile başvuru yapıldı. Arkadaşlarımızın büyük bir çoğunluğunun kabulü sonrasında bu karar alındı ama esasen hepimiz çok iyi biliyoruz ki yerel yönetimlerde belediye meclislerinin aldığı kararların tamamı il makamına yani valilik makamına gidiyor, valilik makamı sonrasında alınan kararlar doğrultusunda hareket ediliyor.
Yani valilik kararının olur ya da olmaz kararından sonra aslında harekete geçiliyor".
"Dersim" adının uzun süreden beri Cumhurbaşkanı, parti genel başkanları, bakanlar tarafından kullanıldığını dile getiren Maçoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bugün burada Dersimspor diye bir kulüp var, Dersim diye bir gazete var, Dersim62 diye bir kulüp kuruldu ve yine bir devlet okulunun adı da Dersim. Yani bizim burada yaptığımız şey Dersim'in adını politikleştirmek değil, tersine halkın talepleri doğrultusunda o talebi yerine getirme meselesiydi ama bu kararı veren belediye başkanı ya da belediye meclisi değil. Karar, valilik makamına gönderildi, oranın kararına göre davranacağız".
'DERSİM HALKIN TALEBİDİR'
Belediye meclis üyeleri, aldıkları kararlar ve ardından yaşanan gelişmeleri Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirdi.
HDP'li Belediye Meclis üyesi Nurgül Yalay, 2 Mayıs'ta aldıkları toplantıda bu kararların oy çokluğuyla alındığını belirterek, Dersim isminin tarihleri ve kültürleri olduğunu aktardı. Dersim Belediyesi'nde asılı olan 'Tunceli' ibaresinin değiştirilip 'Dersim' yapılmasının halkın talebi olduğunu ifade eden Yalay, ayrıca DBP (Demokratik Bölgeler Partisi) döneminde de belediyenin isminin Dersim olduğunu anımsattı.
'TABELAYI HALKLA BİRLİKTE ASACAĞIZ'
Aldıkları kararlara verilen tepkilerin anlamsız olduğunu ifade eden Yalay, "Bahçeli'ye ve tepki gösteren diğer tüm kesimlere söyleyeceğim tek şey 'Dersim' tabelası asılacak. Onlar da bunu görecek. Dersim Ye mao (Dersim bizimdir). Her şeyden önce biz burada yaşıyoruz. Kimsenin bizim hakkımızda karar almasını kabul etmiyoruz. Halkın oylarıyla seçildik. O nedenle halkın talebi bizim talebimizdir. Halk ne istiyorsa onu yaparız. Dersim tabelasını halkla birlikte asacağız. Belediye başkanımızın imzasıyla alınan bir karardır. Bu nedenle yapılan hiçbir açıklama bizi bağlamayacak. Aldığımız kararın arkasındayız" dedi.
'TUNCELİ İSMİ YAŞANAN ACILARI ÇAĞRIŞTIRIYOR'
Alınan kararlarda imzası olan ancak daha sonra KHK gerekçesi ile mazbatası geri alınan HDP'li meclis üyesi Özcan Ateş ise DBP döneminde çeşitli mücadeleler sonucu belediyeye 'Dersim' tabelası asıldığını, şimdi de yeniden asılması kararı aldıklarını belirtti.
Ateş, halkın ve kentin tarihinde bir katliam süreci yaşandığını hatırlatarak, "Tunceli, Dersim'e yapılan katliamın adıdır. Tunç eli tunçtan gelen devletin tunç yumruğu diye tabir edildi ve bu yöntem ile kente Tunceli ismi verildi. Dolayısıyla Tunceli ismi Dersim katliamında yaşanan acıları ve yaşanmışlıkları çağrıştırıyor. Dersim'e karşı çıkanlar da katliamı tekrar tekrar yaşamamızı istiyor. Tunç yumruğunun tepemizde olduğunu ve devam edeceği mesajı verilmek isteniyor. Tunceli ismi hiçbir zaman kentin halkı tarafından kabul görmedi. Dersim ise tarihimizi, inancımızı ve kültürümüzü temsil ediyor. Bu nedenle halk için Dersim adı önemlidir" diye konuştu.
'KENTE DERSİM ADI VERİLMESİNİ İSTİYORUZ'
Ateş, dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de Dersim'e geldiğinde ismi ile hitap ettiğini ve Dersim tabelasının asıldığı belediyeyi ziyaret ettiğini belirterek, Dersim isminin kanunlaştırılarak kente verilmesini istediklerini söyledi.
'SEÇİLMİŞLERİN ALDIĞI KARARA, BAHÇELİ KARIŞAMAZ'
Ateş, seçilmiş belediye meclis üyelerinin aldığı kararlara Devlet Bahçeli ve onun gibilerinin tepki göstermesinin doğru olmadığını ifade ederek, yapılan açıklamaların hakaret olduğunu ve bunu kabul etmeyeceklerini kaydetti. Ateş, "Bahçeli bu kent üzerinde bir hak ve söz sahibi değil. Bu nedenle hakaretvari söylemlerini kendisine iade ediyoruz. Onun telaffuzuyla Bahçeli'nin söyledikleri bizim için yok hükmündedir" dedi.
'MAÇOĞLU DİRENGEN BİR DURUŞ SERGİLEMELİ'
Maçoğlu'nun gelen tepkiler üzerine 'Valilik kararını esas alacağız' dediğine dikkat çeken Ateş, Maçoğlu'nun tepkiler karşısında pasif bir duruş sergilemesini sindiremeyeceklerini söyledi. Ateş, "Bu konuda illa her şey devletin istediği gibi olsun dersek doğru olmaz. Bizim yaptığımız muhalif bir siyasettir. Şu anki mevcut durumu kabul etmiyoruz. Maçoğlu'nun da kendisini tanıttığı gibi muhalif bir belediye başkanı olarak direngen bir duruş sergilemesini bekliyoruz. Başkanımız Maçoğlu ile birlikte 'Dersim' tabelasını asacağız. Bu konuda ısrarcı olacağına inanıyoruz" şeklinde konuştu.
'HALKA VERİLEN SÖZ YERİNE GETİRİLMELİ'
Alınan kararların tümünde imzacı olduğunu, ancak KHK ile mazbatasının geri alındığını hatırlatan Ateş, "İmzamızı attığımız kararların takipçisi olacağız. Belediyeden ihraç edilsek bile belediye meclis üyeleri toplantılarına gözlemci olarak katılıp düşüncelerimizi aktarmaya devam edeceğiz. Fiili olarak meclis üyeliğimiz devam edecek" şeklinde konuştu.
'HALKA VERDİĞİMİZ SÖZLERİ YERİNE GETİRMELİYİZ'
Türkiye Komünist Partisi (TKP) Belediye Meclis Üyesi Damla Çınar da verilen tepkilerin üzücü olduğunu belirterek, halkın isteklerinin hiçbir zaman beka sorunu olmadığını ifade etti. Dersim isminin korkulacak ya da politikleştirilmesi gereken bir şey olmadığını ifade eden Çınar, bunun halkın talebi olduğunu, seçim sürecinde halka verdikleri sözleri yerine getirmedikleri takdirde yalancı konumuna düşeceklerini söyledi.
