ERDOĞAN'IN OSMANLICLIĞI DA PALAVRA: Erzurum'da konuşan CB Erdoğan, "Bu ülkeyi bölemeyecekler. Kürdistan Kuzey Irak'ta, çok seviyorlarsa oraya gitsinler. Benim ülkemde Kürdistan diye bir bölge yok" dedi. Irak, Suriye, İran ve Türkiye' arasında yer alan coğrafyaya Kürdistan dendiğini,  Osmanlı imparatorluğun bir eyaleti olduğunu inkar etti.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, Erzurum'da İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitingde konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu 'darbeci' olmakla itham eden Erdoğan, "Bay Kemal, sen darbecisin darbeci. Sen darbecilerle berabersin. Geçmişinizde de zaten bu var. Kendinizi aklayamazsınız. Menderes'le iki arkadaşının ipini çekenlerin zihniyeti neyse senin zihniyetin de odur" ifadesini kullandı.

Erzurum'a yaptıkları yatırımları hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bugüne kadar Erzurum'a 24 katrilyon lira yatırım yaptık. Türkiye'nin en köklü eğitim kurumlarından olan Atatürk Üniversitesi bünyesinde Açıköğretim Fakültesi'ni kurduk. Sağlıkta 24'ü hastaneden oluşan toplam 94 adet tesisi şehrimize kazandırdık. 1200 yataklı Erzurum Şehir Hastanesi'ni inşallah kuruyoruz. Erzurum şehir hastanesi konforu ile tanışacak." 

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

'CHP TARİHİNDE YOKLUKLAR KUYRUĞU, ŞİMDİ VARLIK KUYRUĞU VAR'

- Bu ülkeyi bölemeyecekler. Kürdistan Kuzey Irak'ta. Çok seviyorlarsa oraya gitsinler. Benim ülkemde Doğu Anadolu var, Güney Doğu Anadolu var, Karadeniz var, Ege var, Marmara var. Ama benim ülkemde Kürdistan diye bir bölge yok.

— Bay Kemal, "Ankara'da, İstanbul'da belediyeleri alırsak suyu ucuzlatacağız" diyor. Bay Kemal; İzmir sendeydi, İzmir'de, Muğla'da suyu ucuzlattın mı? Sen İzmir'e su veremiyordun, kimi aldatıyorsun? Akşam yalan, sabah iftira, hayatı bu. SSK genel müdürü iken bunlar ölüleri bile rehin aldılar.

— CHP tarihinde yokluklar kuyruğu var. Bunu baban da iyi bilir, sen de iyi bilirsin. Şimdi varlık kuyruğu var. Bütün büyük oyunları bozduk, çevremiz bize hayran.

— Geçen Isparta'daydım. Orada elde elma kalmış, milletvekilimiz bana '400 bin ton elma var' dedi. Ben de, 'Görüşün, uygun bir fiyat veriyorlarsa biz bunu milletimize satarız' dedim. Şimdi 3 liraya satılıyor.

'BAY KEMAL, SEN DARBECİSİN DARBECİ'

- Bay Kemal, sen darbecisin darbeci. Sen darbecilerle berabersin. Geçmişinizde de zaten bu var. Kendinizi aklayamazsınız. Menderes'le iki arkadaşının ipini çekenlerin zihniyeti neyse senin zihniyetin de odur.

— (28 Şubat postmodern darbesi) Türkiye'nin darbeler, cuntalar, vesayetler defterinin bu karanlık sayfası bize, istiklal ve istikbalimize daha sıkı sarılmamız gerektiğini gösteriyor. Bu ülkenin tarihindeki her darbe, her cunta, her vesayet girişiminin bizatihi kendisi bir beka sorunudur.

*

KENDİNİ İNKAR ETTİ

Erdoğan, 30.03.2013'de  Kanal D ve CNN TÜRK ortak yayınında Taha Akyol, Enis Berberoğlu, Hande Fırat ve Hakan Çelik'in gündeme ilişkin sorularını yanıtlarken , partisinin Akdeniz Bölgesi milletvekilleriyle yaptığı toplantıda eyalet sistemiyle ilgili sözlerine muhalefetin tepki gösterdiğinin anımsatılması üzerine, şöyle konuşmuştu:

"Bunlar, tarihi filan bilmiyorlar. Bunların tarih bilinci yok. Şimdi 'cumhuriyete savaş açmak' derken, bir defa dünyaya şöyle bir bakalım. Dünyada gelişmiş güçlü ülkelere bakarsanız, bunların hiçbirinde eyalet korkusu diye, eyalet endişesi diye bir şey yoktur. Tam aksine eyalet yapılanmaları o güçlü ülkelerde çok daha süratle kalkınmayı getirir ve demokraside özellikle siyasi rekabeti getirir. Bu, güçlenme alametidir. Gelelim bizim kendi tarihimize.

Osmanlı'ya baktığımız zaman, o güçlü Osmanlı'da mesela çok daha enteresan Lazistan eyaleti var, Kürdistan Eyaleti var. İniyoruz güneye yine aynı şekilde eyalet sistemleri var. Niye Osmanlı güçlü ve oralarda hiç çekinmeden rahatlıkla bunları vermiş. Şimdi ben MHP'ye endişeyle bakıyorum. Haydi CHP'yi bu konuda farklı düşünürüm de. Ama MHP bir taraftan 'Osmanlı'nın devamıyız' diyecek veya 'Osmanlı'yız' diyecek. Öbür taraftan Osmanlı'nın bu devlet yapısındaki yaklaşım tarzını görmezlikten gelecek."

SADECE PADİŞAH II.MAHMUT TÜRBESİNE BAKMAK YETERLİ

Kürdistan'ı sadece Irak'

İstanbul Boğazı’ndaki yalısı ile tanınan ve Tanzimat Dönemi’nin önde gelen devlet adamlarından şair, diplomat Sadullah Paşa’nın, Sultan II. Mahmud Türbesi haziresinde bulunan kabrine ait mezar taşında şöyle yazar:

 “...Esbak Kürdistan Valisi Es’ad Paşa merhumun necl-i nebîli olub Viyana sefir-i kebîri iken irtihâl-i dâr-ı bekâ eden mütehayyizân-ı vüzerâ-yı Saltanât-ı Seniyye ve vükelâ-yı Devlet-i Aliyye’denmerhum ve mağfurun-leh Es-Seyyid Sadullah Paşa’nın ruhîçün. (Eski Kürdistan Valisi rahmetli Es’ad Paşa’nın meziyetli, faziletli oğlu olup Viyana Büyükelçisi iken ebediyet âlemine göç eden, yüce Saltanat makamı ve Devlet-i Aliyye’nin itibarlı vezir ve vekillerinden (rahmet ve af ona olsun) Es-Seyyid Sadullah Paşa’nın ruhu için) satırlarını görmek mümkündür.

 “Kürdistan” isminin coğrafi bölgeyi ifade etmek için kullanıldığını gösteren diğer bir örnek ise II. Abdülhamid döneminde basılmış 1877-1878’de Osmanlı Devleti'nin Ortadoğu'daki topraklarını gösteren haritadır.