Devlet Tiyatroları kararnameyle kapatıldı

11 Temmuz 2018
Devlet Tiyatroları kararnameyle kapatıldı

Türkiye’nin, AKP iktidarı boyunca “ha kapatıldı, ha kapatılacak” denilen, iktidarın her yeni döneminde kuruma özerklik tanıyan kuruluş yasalarında değişiklik yapılması gündeme gelen Devlet Tiyatroları ( DT ) ve Devlet Opera ve Balesi (DOB) gibi sanat kurumları artık yok.

Çünkü her iki kurum da bir gecede, yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne uyum adı altında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile lağvedildi. DT ile DOB, 2012-2015 yıllarında da iktidarın hedefi haline gelmişti. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca hazırlanan “Türkiye Sanat Kurulu Yasa Tasarısı” adlı tasarı ile her iki kurumun da lağvedilmesi istenmiş, ancak sanatçılar ve kamuoyundan gelen baskılar nedeniyle yasa tasarısı geri çekilmişti. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gündeme gelir gelmez, bir kararname ile her iki kurumun da ‘özerkliğini’ elinden aldı.

Yasaları değiştirildi

Çıkarılan kararname ile DT’nin kuruluş yasası olan 5441 sayılı yasanın adı “Devlet Tiyatroları Personeli Hakkında Yasa” ile DOB’un kuruluş yasası olan 1309 sayılı yasanın adı “Devlet Opera ve Balesi Personeli Hakkında Yasa” olarak değiştirildi. Kurumun kendisine ait Disiplin Kurulu, repertuvarı ve oyunları belirlemede etkin kurul olan Edebi Kurul ile Yönetim Kurulu, kurumun bakanlıktan ayrı bütçesini sağlayan ilgili maddeleri de lağv edildi. Değişiklikler çerçevesinde artık DT’nin de DOB’un da genel müdürü ve bağlı il müdürlükleri de devre dışı kaldı. DT ve DOB’un pek çok ilde bulunan müdürlüklere bağlı Büyük Tiyatro, Küçük Sahne gibi sahneler ve her iki kurumun taşınmaz mal varlıkları da Cumhurbaşkanlığı’nın himayesine geçti. DT ve DOB’da görevli sanatçılar, 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’na bağlı olmakla birlikte, kurumun özerkliğini sağlayan ilgili yasalar gereğince, her sanat yılı sonunda kurum içinde bir sözleşme imzalıyordu. Her iki genel müdürlük de lağvedilince sanatçıların sözleşmeleri de askıya alındı. Kararname ile ayrıca her iki genel müdürlük Kültür ve Turizm Bakanlığı teşkilat yapısından da kaldırıldı. Bununla birlikte, “Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulları” başlığı altında “Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu” oluşturuldu. Yeni kararnameyle birlikte Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Türkiye’nin en zengin, en büyük kütüphanesi olan ve ayrı bir başkanlık olarak düzenlenen Milli Kütüphane Başkanlığı da “bakanlığın teşkilat şemasında” yer almadı. Kütüphane, Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü içinde yapılandırıldı.

MUHSİN ERTUĞRUL’A UZANAN KÖKLER

1949 yılında çıkarılan 5441 sayılı yasa, ilk olarak “Devlet Tiyatrosu ve Operası’nın Kuruluş Yasası” olarak tanımlanmıştı. Önce Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren her iki sanat kurumu, daha sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı kuruluş haline getirildi. 5441’e paralel olarak çıkarılan 1309 sayılı “Devlet Opera ve Balesi Kuruluşu Hakkında Yasa” ile de her iki kurum, iki ayrı genel müdürlük olarak belirlendi.

Tiyatronun duayeni

DT ile DOB’un kökleri Türk tiyatrosunun ‘duayeni’ olarak kabul edilen Muhsin Ertuğrul’a dayanıyor. Ertuğrul, İstanbul Açık Hava Tiyatrosu’nun açılmasını sağladıktan sonra, 1949 yılında, o zaman aynı çatı altında bulunan Devlet Tiyatroları ve Operası Genel Müdürlüğü’ne atandı. Aynı tarihte ilk olarak, bugün “tarihi yapı” kabul edilen Büyük Tiyatro’yu yaptırdı. Ankara’daki Büyük Tiyatro, önceki gün akşama değin Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü olarak da kullanılıyordu.

‘iKTİDAR TİYATROYLA BARIŞIK OLMADI’

METİN BORAN (Tiyatro Eleştirmeni): AK Parti 16 yıllık iktidarı boyunca Devlet Tiyatroları’yla hiçbir zaman barışık olmadı. Özerk bir yapısının olması, hayatı ve iktidarı sorgulayan oyunlar sahnelemesi hep rahatsız etti. Bu KHK’yle amaçlarına ulaştılar. Devlet Tiyatroları’nın kuruluş yasası imha edilmiş oldu. Artık, genel müdürü, kadroyu ve bütçeyi Cumhurbaşkanı belirleyecek. Sanatın ve tiyatronun pratiği tek adamın elinde toplandı. Bu gelişme tiyatronun özgür pratiğini engelleyecek, tiyatroda sansüre ve otosansüre neden olacaktır.

VECDİ SAYAR (Tiyatrocu): Bu karar, Devlet Tiyatroları’nın tüzel kişiliğinin ortadan kaldırılması ve kapıkulu sanatçı döneminin resmiyet kazanması anlamına geliyor. Sembolik bir D.T. yanı sıra beklenen TÜSAK yasasının bir başkanlık kararnamesi ile yürürlüğe girm

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…