Ermenistan’da hava: Kölelikten kurtulmuş gibiyiz

Vartan Estukyan --Ahvalnews

30 Haziran 2018
Ermenistan’da hava: Kölelikten kurtulmuş gibiyiz

Ermenistan halkı bundan iki ay önce, kendi ‘Gezi’sini başardı ve protestoların başındaki Nikol Paşinyan önderliğinde sürdürdükleri ısrarlı gösteriler sonucu Başbakan Serj Sarkisyan’ın istifasını sunmasına vesile oldu.

Bunun üzerine Paşinyan, Meclis’teki ilk oylamada başbakan seçilemese de, yapılan ikinci oylama sonucu parlamentoda oy çokluğuyla ülkenin yeni başbakanı oldu.

Gençler, uzun süren protestolar esnasında kimsenin zarar görmemesi sebebiyle ‘Kadife Devrim’ olarak adlandırılan gösterilerin şüphesiz baş aktörleriydi. Ermenistan’da olduğum dönem, gençlerle ‘Kadife Devrim’i, Sarkisyan’ın istifasını ve geleceğe dair beklentilerini konuştum.

Gösterilere 15 Nisan’dan itibaren katılan Pink Armenia Sivil Toplum Örgütü Başkanı Nvard Markarian, protestolar sırasında bazen caddeleri kapattığını, bazen de bildiriler dağıttığını söylüyor:

“Eylemlerin başlangıcında farklı eylemlerde gördüğüm, aşina insanlar vardı. Çoğunu simaen tanıyordum ancak birkaç gün içerisinde insanlar o kadar değişti ki, artık arkadaşlarımı görmekte bile zorluk çekiyordum. Göstericilerin çeşitliliğini çok önemsiyorum. Teorik olarak birbirlerine karşı konumlanmış insanlar gösterilere el ele katılıyor, birlikte yemek yiyor, sokakları kapatıyor ve durum değerlendirmeleri yapıyorlardı. Durum değerlendirmeleri yaparak kazanımlarını konuşuyorlardı.”

 Nvard Margaryan

Nvard Margaryan

Serj Sarkisyan’ın istifasına halen inanmakta zorluk çektiğini belirten Markarian, protestolar süresince sonuç alıp alamayacakları konusunda çelişkili düşüncelere sahip olduğunu söylüyor:

“15 Nisan’da Tiflis havaalanında bir arkadaşımla bekliyorduk, tanıdığımız biri yaklaştı ve nereye gittiğimizi sordu. ‘Devrime katılmaya gidiyoruz, sen gelmiyor musun?’ diye cevap verdim. Cevabı, ‘Tabii ki geliyorum ama otomobille geleceğim, Fransa Meydanı’nda rastlaşırız’ oldu. Ancak 16 Nisan’da başka iki arkadaşla birlikte Cumhuriyet Meydanı’nda çok bir şeyin de değişmeyeceğine dair bir kanaatle bir kez daha devrimin sekteye uğrayacağını ve zaten olayların bastırılacağını konuşuyorduk. Oysa 22 Nisan’da bir şeylerin değişeceğine dair inancım artmıştı. Serj Sarkisyan’ın istifa etme ihtimali ise, bugüne dek inanmakta zorlandığım bir konu. Her halükarda meselelerin böyle geliştiği için çok mutluyum.”

Markarian, bundan sonraki süreç için beklentilerini ise şöyle özetliyor:

“Pek çok konuda olumlu değişimler bekliyorum. Örneğin adalete erişimin sağlanmasını, eğitimde reformlar, insan hakları ve sosyal adaletin yeniden yapılanmasını umuyorum.”

Aşdarag Şehri Sivil Gençlik Merkezi Koordinatörü Nvard Potsinyan ise, gösterilere Erivan’da katılmış, daha sonra yaşadığı şehir olan Aşdarag’da devam etmiş:

“Başlangıçta, arkadaşlarım orada olduğu için ve değişimden umutlu oldukları için gösterilere katılmıştım. Yerevan’da ben de bu duyguları hissettim. İnsanlar olumlu bir beklenti içindeydiler, bir aradaydılar. Bir provokatörle karşılaştıklarında bile onunla saygı sınırları içinde konuşuyorlardı, kötülük yoktu. Farklı bir ruh hali hissettim. Ne yapabileceğimi sorduğumda, benim de bir şekilde yardımcı olmak istediğimi belirttiğimde benden opera binasından Prospekt caddesine açılan yolda oturmamı ve araçların geçişine izin vermememi istediler. O an, Nikol Paşinyan’ın oğlunu gördüm, o da aynı görevi üstlenmişti.”

 Nvard Potsinyan

Nvard Potsinyan

Potsinyan, Erivan’da başladığı protestoları, 20 Nisan’da yaşadığı şehir olan Aşdarag’a taşımış. Başlangıçta 11 kişi düzenledikleri gösteriler, polis tarafından yakın takibe alınmış:

“Öğrenci aktivisti olduğum için pek çok öğrenci arkadaşım var ve onların da yaklaşımını biliyorum, bu yüzden Aşdarag’ta da barışçıl bir yürüyüş düzenleme kararı aldık. Bu arada şehirdeki iki okulun öğrencileri dersleri boykot etmişlerdi, ancak Aşdarag Belediyesi’nin yönlendirmesiyle bu eylem dağıtıldı. Sonrasında polislerin, çocukların isimlerini tespit edip, ertesi gün okulda onlara gözdağı verdiklerini, sınavlara alınmayacaklarını söylediklerini duydum.

Facebook’ta bu konuda duyurumuzu yayınladıktan sonra belirli çevrelerin bizimle ilgilendiğini de söylemeliyim. Başlangıçta sayımız çok azdı, 11 kişiydik. Bunların 5-6’sı da öğrenciydi. O 11 kişinin polis teşkilatı, belediye, kaymakamlık ve polis ‘destekçileri’ arasında nasıl bir panik yarattığını biliyorum. Yürüyüş esnasında ‘korna çal, Serj’i reddet’ sloganı atıyorduk. Bu çağrımıza katılıp kornayla eylemimize destek verenlerin plakaları polis tarafından fotoğraflandı.”

Aşdarag’ta başlattıkları eylemin kısa sürede civar bölgeden gelenlerle büyüdüğünü söyleyen Nvard Potsinyan, Sarkisyan’ın istifa haberinin şehirde nasıl karşılandığını ise şu sözlerle özetliyor:

“Ertesi gün civar yerleşimlerden de protestolara katılım oldu. Bu, çok cesaretlendiriciydi. Örneğin, 23 Nisan’da sabah saatlerinde Serj Sarkisyan istifa edene kadar Akarak-Vosgevaz-Talin kavşağını kapatan halk, ana yolda voleybol oynuyordu. Ben insanların bu denli mutlu olduklarını hiçbir zaman görmemiştim. O gün, Serj Sarkisyan’ın istifası tam bir bayram havası yarattı. İnsanlar birbirlerini kucaklıyorlardı, bütün gece boyunca araçlar korna çaldılar, şarkılar söylendi. O gün gerçekten de herkes çok mutluydu. Kölelikten kurtulmuşuz gibi...”

Ermeni Ulusal Kongre Partisi üyelerinden Qnarig Tadevossyan, protestolara ilk günden bu yana katılan bir isim. Başta umutsuz olan Tadevossyan, protestoların ilk günlerinde her an kaba kuvvet kullanılabileceğini ve insanların bir daha toplanamayacaklarını düşünmüş:

“Ancak süreç içerisinde katılımcılar önemli oranda değişti. Başlangıçta sadece gençler vardı, sonrasında esas gücü oluşturanlar yine gençler olsa da, hareket, bir kereden kitlesel bir hal almıştı.”

Tadevossyan, Nikol Paşinyan ve iki milletvekilinin gözaltına alınmasıyla sürecin değiştiğini ifade ediyor:

“Başlangıçta sürecin böyle evrileceğine inanmıyordum çünkü hareketin gücünün yeterli olmadığını düşünüyordum. Ardından, 22 Nisan’da polisler Nikol Paşinyan’ı ve iki milletvekilini gözaltına aldılar. Bununla birlikte gerilim aniden yükseldi. Göstericilere katıldığımda Erivan’ın en büyük meydanının insanlarla nasıl dolduğuna tanıklık ettim.

Paşinyan’ın haklı olduğunu hissettim. Hareketimiz durdurulamaz boyuta gelmişti, zaferimiz kaçınılmazdı. Zaten ertesi gün Sarkisyan istifa etti, o aşamadan sonra bir tecrübe daha yaşayacaktık. Serj Sarkisyan’ın başkanı olduğu parti, Nikol Paşinyan’ı başbakanlığa getirmeliydi. Parlamentodaki ilk toplantının sonuna kadar, bu konuda umutluydum ama karar beklediğim gibi çıkmadı. Hayal kırıklığına uğramıştım ama bir oylama daha yapılacaktı. Bir sinir harbi başladı. Eski rejim her şeyi yapabilirdi. Bunu bildiğimiz halde geri adım atmayacaktık. Nitekim asla geri durmadık ve onların da yapabileceği hiçbir şey kalmadı, nihayetinde Paşinyan, başbakan seçildi.”

 Qnarik Tadevossyan

Qnarik Tadevossyan

Ermeni Ulusal Kongre Partisi Üyesi Qnarik Tadevossyan, başlıca beklentilerini ise şöyle özetliyor:

“Adaletin yeniden tesisini, Serj Sarkisyan’ın ve suç ortaklarının hesap vermesini, özgür, yasal seçimlerle yeni yönetimin belirlenmesini umuyorum. Sanırım bunlar gerçekleşirse ilerlemenin ve diğer büyük sorunlara çözüm bulmanın önünde engel kalmayacak. Karabağ müzakerelerinin sonuç vermeye başlamasını, komşu ülkelerle ilişkilerin kademeli olarak normalleşmesini ve günün birinde kapalı olan Türkiye-Ermenistan sınırının açılmasını ümit ediyorum.”

14 yıl önce ailesiyle birlikte ABD’den Ermenistan’a göç eden, LGBTİ aktivisti Harmik Makertoomian da ilk günden itibaren eyleme katılmış:

“Özgürlük Meydanı’nın bloke edildiğini öğrenmemle birlikte protestolara dahil oldum. O sıralar Vanadzor şehrindeydim ve derhal Erivan’a, meydanı bloke edenlerin yanına gittim. Meydana vardığımda çok yorgun, ama bir hayli de motiveydim çünkü arkadaşlarım ve birçok LGBTİ de oradaydı, eyleme katılmışlardı.”

 harmik makertoomian

Harmik Makertoomian

Sarkisyan’ın istifa etmesini sürpriz olarak görmeyen Makertoomian, bu durumu, Ermenistan halkının, halihazırda kötü bir politikayla yönetildiğini, ekonomik kriz yaşandığını ve sosyal statüsünün kötü olduğunu bilmesi olarak yorumluyor:

“Sarkisyan’ın hükümette olduğu 10 yılda toplam 7 milyar Dolarlık bir borcumuz oluştu. İnsanlar bundan bıkmışlardı ve kızgınlardı. Dolayısıyla Sarkisyan’ın istifa edeceğini tahmin ediyordum, ancak devrimin ‘kadife’ olmasını beklemiyordum. Her zaman için devrimin çok kanlı olacağını düşünüyordum.”

Paşinyan ile Sarkisyan’ın buluşmasına da değinen Makertoomian, halkın o görüşmeden sonra Sarkisyan’a olan kızgınlığının arttığını söylüyor:

“Sarkisyan ile Paşinyan, Marriott Otel’de buluştuklarında, Sarkisyan şöyle bir ifade kullandı: ‘Sanırım 1-3 Mart’ta yaşananlardan ders çıkarmadınız.’ Bahsettiği olayda 11 gösterici, özel kuvvetler tarafından silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti. Sarkisyan’ın bu açıklamasıyla birlikte halkın artık ona olan kızgınlığı iyice arttı, artık hiçbir şey halkın Sarkisyan’ı devirmesine engel olamazdı.”

 

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…