ŞEKER-İŞ KOOPERATİF MODELİ ÖNERDİ --AKP-MHP seçimler için ittifak yaparken şeker fabrikalarının satılmasına karşı Anadolu’da aralarında MHP, BBP örgütlerinin de bulunduğu bir hayır ittifakı gelişiyor.
14 Şeker fabrikasının özelleşmesinin ardından harekete geçerek fabrikaların olduğu illere ziyaretlerde bulunan CHP heyetine MHP, BBP, Saadet Partisi ve İyi Parti’den destek geliyor. Heyetin başındaki isim Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Anadolu’da büyük bir “şeker ittifakı” kurulduğuna dikkat çekerek, “Büyük ortak ve küçük ortak, satışı tezgâhlarken Anadolu’nun her yerinden bu ittifaka, bu satışa ‘hayır’ sesi yükseliyor. Anadolu’da şeker ittifakı kuruldu. Yerli ve milli ittifak, Afyon’da, Uşak’ta, Alpullu’da, Malatya’da kuruldu. Yerli ve milli olan, vatanını seven herkes burada. Bence AKP’ye oy verenler de bizimle beraber” dedi.
AKP iktidarının 14 şeker fabrikasını özelleştireceğinin kamuoyunda duyulmasıyla gerek sivil toplum kuruluşlarından gerekse hemen hemen her partiden tepkiler yükselmeye başladı. CHP ise Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla başında Veli Ağbaba’nın bulunduğu heyetle fabrikaların bulunduğu tüm illere ziyaretler gerçekleştirerek, fabrika çalışanları, aileleri ve bölgedeki halkla görüşüyor. Ziyaretlere ilişkin bilgi veren Ağbaba, gittikleri her yerde diğer partilerin de kendilerine destek olduğunu belirterek, “Alpullu Şeker Fabrikası ziyaretinde Alpullu’nun MHP’li belediye başkanı da bulundu ve fabrikaların kapatılamaması için desteğini gösterdi. Yalnız MHP değil Saadet, İyi Parti, BBP gibi çeşitli partilerden destekler geliyor. Partilerin yöneticileri de fabrikaların kapatılmasına ilişkin karşıt görüşlerini belirtiyor” dedi.
Bu eylemlerin bir partinin meselesi olmadığına dikkat çeken Ağbaba, “Bu bir memleket meselesidir. Şeker fabrikalarını savunmak; vatanı ve cumhuriyeti savunmaktır” diye konuştu. Şeker fabrikalarının hem sosyal hem de üretim anlamında Anadolu’nun büyümesini ve gelişmesini sağladığını vurgulayan Ağbaba, Anadolu’da ilk sosyalleşme mekânlarının şeker fabrikalarıyla oluştuğunu, ilk Cumhuriyet balolarının şeker fabrikalarında yapıldığını kaydetti. Ağbaba, “O nedenle bunların yok edilmesi Cumhuriyet hafızasının yok edilmesidir, satılması cumhuriyet hafızasının, Anadolu’nun satılmasıdır” diye konuştu.
Şekere Polonya modeli önerisi
Şeker fabrikalarının satılmasına karşı çıkan Şeker-İş Sendikası, işçi, üretici, sivil toplum örgütlerinin içerisinde yer aldığı Polonya’daki kooperatif modelini önerdi. Polonya hükümet yetkililerinin de “Sakın fabrikaları satmayın” diyerek uyarıda bulunduğuna işaret eden Şeker-İş, Almanya ve ABD’de de benzer modellerin olduğunu belirtti. Şeker-İş Sendikası fabrikaların satılmasına karşı Polonya modelini önerdi. Sendikanın verdiği bilgiye göre, Polonya 10-15 yıl önce şeker fabrikalarını sattı. Ancak fabrikaları alan şirketler işletmeleri yönetemedi. Fabrikalar kapanma noktasına geldi. Polonya şeker ithal etmeye başladı. Bunun üzerine Polonya fabrikaları yeniden geri aldı. İşçi, üretici, sivil toplum örgütlerinin de içerisinde yer aldığı kooperatifler kuruldu. Fabrikalar bu koperatifler tarafından yönetilmeye başlandı. Şekerİş Sendikası yetkilileri, “Polonya’ya gittiğimizde Tarım Bakan Yardımcısı ile görüşmüştük. O zaman bize ‘sakın fabrikaları satmayın’ dedi” bilgisini de paylaştı.
Arsa değeri yüksek
Şeker-İş Sendikası, Polonya modelinin Türkiye’de de uygulanabileceğini, fabrikaların işçi, üretici ve sivil toplum örgütleri tarafından idare edilebileceğine dikkat çekti. Sendika, Almanya ve ABD’de de benzer modellerin olduğunu vurguladı. Fabrikaların işçi, üretici, sivil toplum örgütlerinin içerisinde olacağı kooperatifler tarafından yönetilmesine karşı olmadıklarını dile getiren Şekerİş Sendikası, bunun yerine fabrikaların işi bilmeyen kişiler tarafından alınmasının çok yanlış olacağına, fabrikaların bir süre sonra kapanacağına dikkat çekti. Şeker-İş, fabrikaların sadece arsa değerinin bile çok yüksek olduğuna işaret etti.
