'Demirtaş'ın yerine Türk göz dikmesin' diyen Kaplan: istifa ediyorum

10 Ocak 2018
'Demirtaş'ın yerine Türk göz dikmesin' diyen Kaplan: istifa ediyorum

HDP'DEN AÇIKLAMA: "Hasip Kaplan Twitter hesabından yapılan ırkçı, ayrımcı ve ötekileştirici paylaşımların HDP anlayışı ve politikaları ile hiçbir ilgisi yoktur. Kınıyor ve ayıplıyoruz"

HDP eski Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan kişisel Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Eş Başkan Selahattin Demirtaş'tan boşalacak koltuğa 'bir Türk'ün göz dikmemesi gerektiğini' yazdı. Twitter paylaşımları sonrası hesabının hacklendiği düşünülen Kaplan, Artı Gerçek'e şu yorumu yaptı: "Tweetler benim. Herkes bildiğini okuyor zaten."

11 Şubat'ta gerçekleştirilecek parti kurultayına dair mesajlar paylaşan Kaplan, “HDP’nin 11 Şubat kurultayıyla net görüşüm, kusura bakmayın, eş başkanlık bir Kürt olacak. Demirtaş yerine bir Türk göz dikmesin, herkes haddini bilecek” diye yazdı.

Kaplan paylaşımlarında, HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'e de yüklendi. Aynı zamanda sinemacı olan Önder için Kaplan şöyle yazdı: "Sırrı gitsin film çeksin. Sırtımızdaki ki asalakları ve kamburları dökerek, öz gücümüzle karar vereceğiz! Birileri çok rahatsız ama hala nedenini öğrenemedim! Beni kızdırmayın, çözüm sürecinde yer alan İdris Baluken 18 yıl hapis cezası alırken, aynı konumda kimse HDP eş genel başkanı olamaz."

Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan Demirtaş, HDP eş başkanlığına yeniden aday olmayacağını açıklamıştı. 

Sosyal medya kullanıcıları, paylaşımları nedeniyle Hasip Kaplan'ın Twitter hesabının hacklenmiş olabileceği ihtimalini dile getirdi. 

Artı Gerçek'ten Remzi Budancir'in ulaştığı Kaplan, Twitter paylaşımlarının kendisine ait olduğunu söyledi ve "Tweetler benim. Yanlış yok. Hepsi doğru" dedi. Budancir'in "Selahattin Demirtaş ile ilgili bir tepkiniz mi var" sorusunu yanıtsız bırakan Kaplan, sözlerine şöyle devam etti: "Yorum yok! Herkes bildiğini okuyor zaten." 

HASİP KAPLAN: DİSİPLİNE Mİ VERCEKSİNİZ, İSTİFA EDİYORUM

Hasip Kaplan'ın tepkİler üzerine sonraki tweetleri de şöyle:

HDP’ye son uyarım, Halkların,Farklı inanançların,emekçilerin,Solun,devrimcilerin,emekçilerin en çok birliğini ve dayanışmasını ben savundum, Kürt halkının % 90 oy verdiği Partimizde lütfen realiteye dikkat edin..!

HDP’de görevim yok,2 dönem kuralına takıldım HDP’nin bu kurala takılmayan ayrıcalıklı vekilleri var,açıklamaya üzüldüm,ırkçılık mı? Disipline mi? vereceksiniz,gerek yok,siyasetten de,partiden istifa ediyorum.Kürt ulusal kongresine 1 Türk temsilci seçilirken yapmalıydım,bağışlayın

HDP'de EşBaşkanlık modeli getirilirken, Kadın/Erkek olsun dedik, cins ayrımcılığına karşı çıktık. Türk/Kürt farklı halklardan, eşitlik olsun dedik, Şimdi Demirtaş'ın yerine göz koyanlara karşı çıkmak ırkçılık mı?oluyor?

HDP'DEN AÇIKLAMA

Bu arada HDP Genel Merkezi'nden Kaplan'ın paylaşımlarına dair bir açıklama geldi. Partinin resmi Twitter hesabından yapılan açıklamada şöyle dendi:

"Hasip Kaplan Twitter hesabından yapılan ırkçı, ayrımcı ve ötekileştirici paylaşımların HDP anlayışı ve politikaları ile hiçbir ilgisi yoktur. Kınıyor ve ayıplıyoruz"

HDP Diyarbakır Milletvekili Ziya Pir ise partinin Twitter üzerinden paylaştığı açıklamayı alıntılayarak şu yorumu yaptı: "Sarhoşken söylenen her söz ayıkken mutlaka düşünülmüştür!!!"

SIRRI SÜREYYA ÖNDER AÇIKLAMA YAPTI

Partisinin 'ırkçı, ayrımcı, ötekileştirici' olmakla suçladığı Kaplan'a, hedef aldığı Sırrı Süreyya Önder bir açıklama yaparak cevap verdi.

Önder, ODATV'ye gönderdiği açıklamada Kaplan için, "HDP’de eş genel başkanlık ‘göz dikilen’ bir yer değildir. Hasip, düzen partileriyle bizi karıştırmış. Vekil olduğu zamanlarda da karıştırırdı" dedi.

Önder, uzun bir cevapla karşılık verdi Kaplan'a. Öncelikle HDP Eş Genel Başkanlığı'ndan başladı, "Ben eş genel başkanlığa, aday ya da talip değilim. Kuruluşundan bu yana, yoldaşlarım bu onurlu göreve defalarca beni önerdiler." diyerek...

Açıklamasından öne çıkan satırlar ise şöyle:

İlkel milliyetçilik yani ırkçılık hastalıklı bir duygudur. Bazen Hasip örneğinde görüldüğü gibi insanı insanlığından eder. Bu siyasal çizgi Kürt, Türk, Ermeni, Süryani, Çerkez ve cümle Türkiye Halklarının evlatlarının Onur, Cesaret, Özgürlük İnancı ve eşsiz fedakarlıklarıyla bugüne gelmiştir. Rojava'da, Suruç'da, Şengal'de, Ankara Garı'nda Barış ve Özgürlük uğruna gözünü kırpmadan hayatını veren Türkler dahil bütün dünya halklarının çocukları için Hasip zihniyeti, ancak tükürülecek değersizliktedir. İçinde zerre utanma duygusu olan birisi onların aziz hatırasından biraz olsa utanır, utanmalıdır.

Binlerce Kamu Çalışanı, Barış Akademisyenleri, Öğrenciler, Sanatçılar, Basın Emekçileri zor zamanlarda Kürt Halkıyla omuz omuza durmanın bedelini aşından, işinden, canından, özgürlüğünden mahrum edilmekle öderken ve bir tekinden bile bir ‘ah!’ işitilmemişken bu soytarılık hangi mazeretle açıklanabilir? Kürtlükle ve Kürt halkını gözetmekle olabilir mi?

Öyle olsaydı eğer, Cizre, Sur, Nusaybin yanıp kül olurken bir kez olsun ekmeğini yediği, suyunu içtiği, vekilliğini yaptığı bu yerlere gelip bir dayanışma göstermek gerekirdi. İktidara ve zalimlere karşı o günlerde gayet ‘tutumlu’ ve ‘sinik’ davranan birisi, sıra yoldaşlık yapanlara gelince gelince böyle salyalar saçıyor.İbretliktir.

Kendi adıma Kürt halkından öğrendiklerim ve bu halkın bana kattıkları benim verdiğim emeğin kat be kat üstündedir. Bu itibarla ben bu halkın öğretmeni değil, öğrencisiyim. Ve hep böyle kalacağım. Son nefesime kadar bu halka borçlu olduğumu biliyorum. Bu sorumluluk ve borçluluk duygusu, hayatı ve mücadeleyi milletvekilliğinden ibaret sayanların anlayacağı bir hal değildir. Burada olan Türklerin tek bir sevdası vardır: İnsan kalmak! Kürtlerle yoldaşlık etmek hep ağır bedeller pahasınadır. Burası ‘abad’ olunacak bir yer değildir, bu kesin. Ama insan kalınacak bir yerdir bu da kesin.

Kongremizi, Eş genel Başkanlarımız Sayın Demirtaş ve Yüksekdağ'ın önerisiyle bir barış ve özgürlük hamlesine dönüştüreceğiz. Eş başkan seçerken Kürtlüğüne ya da Türklüğüne bakmayacağız. Fedakarlık ve kararlılığına bakarak, emek sahibi tüm bileşenlerimizin önerilerini gözeterek, birisi kadın iki yoldaşımıza bu onurlu sorumluluğu teslim edeceğiz. Geriye kalanlarımız bir eş başkan sorumluluğu ve gayretiyle demokrasi, barış ve özgürlük sürecine omuz verecektir. Olumlu yapıcı ve yol açıcı bütün öneriler ve değerlendirmeler başımız gözümüz üzeredir. Bu bize güç katacaktır ama kongreleri hiyerarşiden ibaret zanneden hiç kimsenin bu kongreyi zayıflatmasına ve itibarsızlaştırmasına izin vermeyeceğiz. Başta Baluken olmak üzere bütün partililerimizi özgürleştirmeden de görevimizi tamamlamış saymayacağız. Zalimlere ve aptallara inat bunu gerçekleştireceğimizi bütün dünya görecektir.

Yaşasın Halkların Kardeşliği

 

 

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…