Yüzyıllık Yalnızlık 50 yaşında

2 Haziran 2017
Yüzyıllık Yalnızlık 50 yaşında

Gabriel García Márquez, gerçekle düşü iç içe geçirip büyülü ve sihirli hikayeler anlattı. Darbeler, diktatörlerle ve gizemlerle dolu Latin Amerika’nın çalkantılı hayatı onun satırlarında fantastik öğelerle buluştu. 

Gabriel García Márquez, gerçekle düşü iç içe geçirip büyülü ve sihirli hikayeler anlattı. Darbeler, diktatörlerle ve gizemlerle dolu Latin Amerika’nın çalkantılı hayatı onun satırlarında fantastik öğelerle buluştu.

Márquez, büyülü gerçekçiliğin başyapıtı Yüzyıllık Yalnızlık’ı günde 6 paket sigara içerek, 18 ay boyunca kapanıp yazdı. 

Bir muhabirin, “Yüzyıllık Yalnızlık’ı ne kadar zamanda yazdınız?” sorusunu, “Tüm yaşamım boyunca” diye cevaplar.

Mexico City’de yazılan, Buenos Aires’te basılan Yüzyıllık Yalnızlık bundan tam 50 yıl önce, 30 Mayıs 1967’de ortaya çıktı. Roman sadece Latin Amerika edebiyatını değil dünya edebiyatını baştan sona etkiledi. 30 farklı dile çevrildi, 50 milyondan fazla sattı.

New York Times gazetesi, Yüzyıllık Yalnızlık’ı, tüm insanlık için “Eski Ahit’ten bu yana okunması gereken ilk edebiyat ürünü” olarak tanımladı.

İlk küresel roman

“Gabriel García Márquez’e Giriş” kitabının yazarı edebiyat eleştirmeni Gerald Martin, Yüzyıllık Yalnızlık’ın 1950 ile 2000 yılları arasında dünyanın her ülkesinde, her kültürde milyonlarca okura ulaşan tek kitap olduğunu, bu nedenle dünyanın gerçekten ilk küresel romanı sayılması gerektiğini ileri sürer. 

Márquez’in yalnızlığı

“Yüzyıllık Yalnızlık’ı yazmaya başladığımda, çocukluğumda beni etkilemiş olan her şeyi edebiyat aracılığıyla aktarabileceğim bir yol bulmak istiyordum. Çok kasvetli kocaman bir evde, toprak yiyen bir kız kardeş, geleceği sezen bir büyükanne ve mutlulukla çılgınlık arasında ayrım gözetmeyen, adları bir örnek bir yığın hısım akraba arasında geçen çocukluk günlerimi sanatsal bir dille ardımda bırakmaktı amacım. 

Yüzyıllık Yalnızlık’ı iki yıldan daha kısa bir sürede yazdım, ama yazı makinemin başına oturmadan önce bu kitap hakkında düşünmek on beş, on altı yılımı aldı. 

Büyükannem, en acımasız şeyleri, kılını bile kıpırdatmadan, sanki yalnızca gördüğü olağan şeylermiş gibi anlatırdı bana. Anlattığı öyküleri bu kadar değerli kılan şeyin, onun duygusuz tavrı ve imgelerindeki zenginlik olduğunu kavradım. Yüzyıllık Yalnızlık’ı büyükannemin işte bu yöntemini kullanarak yazdım. ”

 

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…