Ayasofya'nın ardından Kariye Müzesi de camiye çevriliyor!

21 Ağustos 2020
Ayasofya'nın ardından Kariye Müzesi de camiye çevriliyor!

İstanbul Fatih'te bulunan Doğu Roma sanatının son dönem eserlerinden en önemlisi olan ve turistlerin uğrak yeri Kariye Müzesi, müze statüsü veren 1945 tarihli Bakanlar Kurulu kararını Danıştay'ın iptal etmesinin ardından cami olarak ibadete açılıyor

Kendine ait olmayanı| kendi zihninin tasarımı, üretimi olmayanı almak, biçimsel değişime tabi kılıp kendinin yapmak tecavüzdür, ilhaktır. O nesnenin varlığının özünü, onda içikin olan özgün tasarımı değiştiremiyeceğin için de ilhak görünüş olarak, bir tecavüz edilmişlik olarak kalır.. Doğu Roma kültürüne ait yapılar olan Ayasofya'nın, ardından eski bir manastır olan Kariye müzesinin camiye dönüştürülmesi böyle bir tecavüzdür.. Farklı kültürlere ait olan mirasların bu şekilde ilhak edilmesi, kültürel çoğulculuğu da ortadan kaldırmaktır. Bu Taliban ve Işid zihniyetidir...

Bu faşist zihniyetin farklı uygulamalarına bir bütün olarak karşı çıkmamak ona destek olmaktır..

Kariye’ye müze statüsü veren 1945 tarihli Bakanlar Kurulu kararını Danıştay'ın iptal etmesinin ardından, Kariye Müzesi’nin Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilmesine ve cami olarak ibadete açılmasına karar verildi. Yabancı turistlerin uğrak yeri Kariye Müzesi, Resmi Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla cami olarak ibadete açılıyor.

1945 yılına ait Bakanlar Kurulu kararının, Danıştay 19'uncu Dairesi kararıyla iptal edilmesi üzerine Kariye Camii'nin yönetimi de Diyanet İşleri Başkanlığı'na devredildi. Restorasyon çalışmalarının sürüdüğü yapı halen müze olarak faaliyet gösteriyor. Sabah saatlerinde özellikle yabancı turistlerin ziyaretlerini sürdürdüğü görüldü.

KARİYE MÜZESİ TARİHÇESİ

Kariye Müzesi olarak anılan yapı, Doğu Roma İmparatorluğu döneminde büyük bir yapı kompleksi olan Khora manastırının merkezini oluşturan yapısı, kent surlarının dışında kalması nedeniyle, binaya Grekçe "Kırsal alan" ya da "Kent dışı" anlamına gelen "Khora" ismi uygun görülmüş. Yapının kesin olarak inşa tarihi bilinmiyor; ancak, 6. yüzyıla kadar giden bir geçmişe sahip olduğu belirtiliyor. 6. Yüzyıl'da İmparator Justinianus (527-565) tarafından harabe halinde olan bir şapelin yerinde 536 yılında yeniden inşa ettirilmiş. 11. Yüzyıl'da I. Aleksios'un kayınvalidesi Maria Dukaina tarafından yeniden yapılmış. 1204-1261 yıllarındaki Latin istilasında harap olan manastır, Teodor Metokhites tarafından 14. Yüzyıl'da onarıldı. Dış narteks ve parekklesion bu dönemde yapıya eklendi. Yapı, 1296'daki büyük depremden sağlam olarak çıktı. Fatih Sultan Mehmet'in 1453 yılında İstanbul'u fethi sırasında yapı, hiçbir zarar görmedi. Uzunca bir süre kilise olarak kullanılmaya devam etmiş olan Khora Manastırı Kilisesi, Sultan II. Beyazıd devrinde (1481–1512), Sadrazam Hadım Ali Paşa (Atik Ali Paşa) tarafından 1511 yılında camiye çevrildi ve yanına bir de medrese eklendi.

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…