Türkiye’nin Yemen’e müdahalesi Mısır’da endişe ile karşılanıyor

Amr İmam

14 Nisan 2020
Türkiye’nin Yemen’e müdahalesi Mısır’da endişe ile karşılanıyor

Türkiye’nin Yemen’de, özellikle gergin güney bölgesinde varlığını artırması, Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı’nın güvenliğine büyük bir önem veren Mısır’da derin bir endişe yaratıyor. 

Türkiye, ülkenin hayır kurumları üzerinde nüfuz kazanmasına yardımcı olan Müslüman Kardeşler'in yerel şubesi aracılığıyla Güney Yemen'de büyük bir siyasi rol üstlendi.

Yemenli siyasi analist Mahmut el Tahir, “Islah (Reform) Partisi, yardım örgütü kimliği altında gizlenen Türk kurumları ve hükümetinin Yemen kentlerine erişim sağlamada etkili” diyor. El Tahir, “Türkiye'nin Müslüman Kardeşler'i ön plana çıkarma ve Yemen sahnesinde daha fazla güç edinmesini sağlamada çıkarları var” şeklinde de görüş belirtiyor.

1990 yılında kurulan Müslüman Kardeşler’in yerel kolu Islah Partisi, ülkedeki siyaset sahnesinde uzun süredir önemli bir oyuncu durumunda ve geçtiğimiz yıllarda da 2012 yılında Ali Abdullah Salih devrilmesi ve akabinde 2015 yılında İran destekli Husilerin Abd Rabbo Mansur’a karşı gerçekleştirdiği darbeden sonra oluşan boşlukta daha fazla güç elde etti.

Parti, Başbakan Maen Abdulmalik Said’in liman kenti Aden merkezli hükümetinde de temsil ediliyor.

Müslüman Kardeşler bağlantılı yetkili ve bakanlar Ankara’ya geziler düzenleyerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetimindeki yetkililerle Türkiye’nin, başta ulaşım ve limanlar gibi sektörler olmak üzere Yemen’de daha fazla aktif olması için lobi faaliyetlerinde bulunuyor.

Ocak ayı ortalarında Türkiye İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı Aden’i ziyaret etti ve Başbakan Said’le görüştü. Çataklı, Erdoğan’ın Yemen’in ihtiyaçları hakkında bir rapor hazırlamaları için bir ekibe görev verdiğini söyledi.

Bu ziyaret, Reform Parti üyesi Ulaştırma Bakanı Salih el Cabvani’nin Yemen’deki limanların yönetimi konusunda görüşmelerde bulunmak üzere Türkiye’ye yaptığı ziyaretten iki ay sonra gerçekleşti.

Kahire, gelişmeler hakkında kamuoyuna konuşmuyor ancak siyasi analistler hükümetin, Türkiye'nin Süveyş Kanalı'na ulaşmadan önce Körfez petrolünün taşındığı Babül Mandeb Boğazı yakınlarında varlığını artırma çabalarının Mısır ve Körfez ülkelerinin güvenliğini tehdit edeceğinden endişe ettiğini söylüyor.

Yemenli siyasi analist Abdül Kerim el-Medi, “Türkiye, Yemen’in Kızıldeniz kenarındaki limanlarına ve Babül Mendeb Boğazı yakınındaki limanlara sadece Mısır üzerinde baskı yapmak amacıyla göz dikti” diyor.

Türkiye'nin Babül Mandeb Boğazı yakınlarında varlığını artırma çabaları, Kızıldeniz'in güney girişinde nüfuz elde etmek gibi daha büyük bir stratejinin parçalarından biri.

Cibuti'de askeri üs ile Somali ve Sudan’ın Kızıldeniz kenarındaki Savakin adasında ayak basacak bir yer elde etmek için çabalarını aralıksız sürdüren Ankara, bu şekilde Kızıldeniz'de bir güç olmaya çalışıyor.

Mısır, Ankara'nın uluslararası Müslüman Kardeşler hareketi de dâhil olmak üzere siyasal İslam'a verdiği destek ve Doğu Akdeniz'deki kaynaklar üzerinden sergilediği rekabet nedeniyle Türkiye ile kavgalı durumda. 

Mısırlı analist Abdulmunim Ahmed, “Türkiye, bu İslamcı hareketin Arap Baharı sonrası siyasi yükselişinin bölgedeki çıkarlarına hizmet edeceğini umuyordu. Bu yüzden Mısır, Sudan, Libya ve Yemen başta olmak üzere her yerde bu hareketi destekledi” yorumunu yapıyor.

Yemen iç siyasetine dâhil olmasının yanı sıra Ankara, Libya’nın İslamcı eğilimli Ulusal Anlaşma Hükümeti'ne (GNA) de destek veriyor. 

2015 yılında Husilerin Kuzey Yemen’de bazı bölgeleri ele geçirmesine tepki gösteren Mısır, Kızıldeniz'in güney girişinde askeri varlığını artırmaya başladı.

Şimdi Yemen sahili ve Bab el-Mandeb Boğazı yakınlarında da varlığını hissettirmeye başlayan Mısır, Kızıldeniz'de Sudan sınırına yakın noktada deniz / hava üssü inşa etti.

Kızıldeniz'deki Mısır askeri yapılanması, deniz ulaşımını korumayı, uluslararası petrol tedarikini güvence altına almayı ve Süveyş Kanalı'nın güvenliğini sağlamayı amaçlıyor.

Ağustos 2018'de Mısır Cumhurbaşkanı Abdel Fattah al-Sisi, Arap olmayan güçlerin Yemen'de mevzi kazanmalarına izin vermeyeceklerini söyledi.

Kahire'de Hadi ile ortak basın toplantısında Sisi, “Yemen'in Arap ülkelerinin güvenliğini ve istikrarını veya Kızıldeniz ve Bab el-Mandeb Boğazı'nda deniz ulaşımını tehdit etmek için bir sıçrama tahtası haline getirilmesini kabul etmeyeceğiz” dedi.

Mısır'ın Türkiye'nin Yemen'deki son faaliyetlerine nasıl tepki vereceği belirsizliğini koruyor. Ahmed, “Türkiye ekonomik, ideolojik ve politik gerekçelerle Mısır'a çok fazla düşmanlık gösteriyor” diyor ve ekliyor: “Kahire, Türkiye'nin Yemen'deki etkisini azaltmak için acilen Yemen hükümeti ile koordinasyonunu artırmalı.”

Bu yazı, Arab Weekly'den alınmıştır.

Çeviri: Ahval Türkçe

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…