'İstismarcılar koronavirüsten tehlikeli, ceza indirimi olursa sokağa çıkarız'

27 Mart 2020
'İstismarcılar koronavirüsten tehlikeli, ceza indirimi olursa sokağa çıkarız'

“Cumhurbaşkanlığı makamı, çocuklara tecavüz etmiş istismarcıların affedilme makamı ve onay mercii değildir”

Cezaevlerinin kapasitesinin azaltılması tartışmaları yeni değil. Ancak yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle hapishanelerdeki yoğunluğun sağlık açısından giderek riskli hale gelmesiyle tartışmalar alevlendi.

3. yargı paketine konu olması beklenen ve basına sızan infaz kanunu düzenlemelerine ilişkin taslak metin tepkilere neden oldu.

Zira  kasten öldürme,  terör ve 'terörle iltisaklı' kavramı ile siyasilerin de hariç tutulduğu tutulduğu çalışmaya göre, hükümlülerin cezaevinde geçirdiği süre kısalıyor. 

Cinsel istismar ve uyuşturucu suçları da indirim kapsamına alınarak, bu suçlardan hüküm giyenlerin de cezaevi sürelerinin kısalmasının yolu açılıyor.

Yine belli suçlar hariç tutulmak üzere, belirli bir tarihten önce işlenen suçlar bakımından denetimli serbestlik süresi 1 yıldan 3 yıla çıkarılıyor.

Metinde koşullu salıverilme oranının 2/3'ten (yüzde 67) 1/2'ye indirilmesi (yüzde 50), böylelikle koşullu salıverilme oranının kural olarak 1/2 (yüzde 50) şeklinde uygulanması öngörülüyor.

Taslak salı günü görüşülecek

Çalışmada çocuklara cinsel istismarın, cinsel saldırının ve kadına yönelik şiddetin önünü açabilecek, kadınlar ile çocukların bu faillerle bir araya getirilmesine zemin hazırlayabilecek maddenin yer alma ihtimali dahi toplumda huzursuzluğa yol açıyor.

Konuyu Independent Türkçe’ye değerlendiren Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kurucusu Gülsüm Kav ile TCK 103 Kadın Platformu’ndan Avukat Selin Nakıpoğlu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle oluşan ortamdan faydalanılmaya çalışıldığını savunarak, taslak metninin ivedilikle değiştirilmesi çağrısı yaptı.

Söz konusu tasarıda cinsel istismar, tecavüz ve şiddet faillerinin cezalarında indirime gidilebilmesine karşı çıkılırken, çocukların ve kadınların hayatlarının riske atıldığı belirtildi.

Salı günü çalışmanın bu haliyle onaylanmaması gerektiğini vurgulayan Güllü, Kav ve Nakıpoğlu, cinsel istismar ve uyuşturucu satıcıları suçlarına yönelik indirim ihtimalinin dahi dile getirilmesine tepki gösterdi.

Taslağın zamanlamasına da değinen isimler, kamuoyunun koronavirüs salgınıyla meşgul olduğu dönemin özellikle seçildiğini savundu. 

“Her iki grup da toplumun altına koyulan dinamit gibi”

Cinsel istismar ve uyuşturucu satıcıları konusunun taslağın içinde bulunmasına tepki gösteren Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, “Her iki grup da toplumun altına konulan dinamit gibidir. Koronavirüsten daha tehlikeliler” yorumunu yaptı.

Basına iki taslağın yandığını belirten Güllü’ye göre bunlardan biri toplumun değerlerine hizmet ederken, diğeri ortam gerginken, bundan faydalanıp, pazarlık yapılmasına yönelik bir metin.

“Bu siyasi ahlaksızlıktır”

Toplumun genel anlamda bir af paketine sıcak bakabileceğini ancak cinsel istismar ve uyuşturucu konusundaki tavrın değişmeyeceğini ve tepkilerin büyüyeceğini söyleyen Güllü, “Bizi üzen bu siyasi ahlaksızlık. Hapishanedeki hayatları konuşmak gerekirken taslağa cçouklara cinsel istismar uygulayanların ve uyuşturucu satıcılarının eklenmesi bu siyasi ahlaksızlıktır" ifadelerini kullandı.

“Cumhurbaşkanlığı makamı, çocuklara tecavüz etmiş istismarcıların affedilme makamı ve onay mercii değildir”

Canan Güllü'nün Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çağrısının yanı sıra ondan bir talebi de vardı: 

Sayın Cumhurbaşkanı, sizden talebimiz Türkiye’de çocukların geleceğinin bir virüsten daha tehlikeli şekilde etkileneceğine inandığımız bu taslaktan, cinsel istismarcılar ve uyuşturucu satıcılarına yönelik maddeyi çıkarmanız. Cumhuriyetin kurucusunun da oturduğu Cumhurbaşkanlığı makamı, çocuklara tecavüz etmiş istimarcıların affedilme makamı ve onay mercii değildir. Bunun farkındalığı ile Sayın Cumhurbaşkanı’ndan, Cumhurbaşkanlığı sıfatından talebimiz, af paketindeki o taslaktan, bu hassas konunun çıkarılması.

“Böyle bir şey olursa korona morona dinlemez sokağa çıkarız”

Koronavirüs tehdidi yaşanan şu günlerde adeta kıyamet senaryolarının gerçeğinin yaşandığını belirten Güllü, “Tam da bu zor dönemde böyle bir taslak görüyoruz. Parlamentonun içinden gelen bir taslak bu. Kendi içlerindeki kargaşadan nemalanmaya, faydalanmaya çalışıyorlar. Bu yapılan koronavirüsten daha tehlikeli. O çocukların hayatı bizlerden daha değerli. Böyle bir şey olursa korona morona dinlemez, sokağa çıkarız” dedi.

canan güllü.jpg
Canan Güllü / Fotoğraf: Kadın Dernekleri Federasyonu 

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Güllü, iki noktaya da dikkat çekti:

Birincisi devlet, kişilere karşı işlenmiş suçu affedemez. Böyle bir af getirilemez. BM uluslararası sözleşmelerine uymaz. İkincisi de sahayı, sokağı teşvik etmemelisiniz ama böyle yaparsanız erken yaşta evlilikleri, ensestleri teşvik edersiniz. Bu kişiler, “nasılsa ceza almayacağım” diye düşünüp, öyle hareket ederler. Ben sahadan geliyorum, il il köy köy her yeri dolaştım. Sahanın iç dinamiklerini çok iyi biliyorum. Kars’tan Kadın Erkek Fırsat Eşitliği (KEFEK) raporu geldi, Kars’ta evlilik 10 yaşında düşmüş. Düşünebiliyor musunuz? 

“Zaman birlikte olma zamanı”

İçinden geçilen bu dönemin birlikte olma zamanı olduğunu vurgulayan Güllü, “Siyaseten birilerini aklama ya da ayrımcılık yaparak koruma zamanı değil, birlikte olma, el ele verme zamanı. Yan yana gelerek hepimizin deneyimlerini, tecrübelerini bu ülkeye olan borcumuz nedeniyle ortaya koyma, birlikte yol yürüme zamanı” diyerek sözlerini tamamladı.

“Taslak onaylanırsa, bunda payı olanlar tarihe insanlık suçu işleyenler olarak geçecektir”

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kurucusu Gülsüm Kav da Canan Güllü’yle benzer görüşte.

Çocuk tacizcilerinin cezalarında indirime gidilmesine yönelik konunun koronavirüs sürecinde gündeme getirilmesini “durumdan faydalanma” olarak değerlendiren Gülsüm Kav, “Böyle günlerde insanın savunulması, hak kaybına uğrayacakların savunulması birinci insanlık vazivesiyken, bunların konuşulabilmesini dahi, karar alma metodu olarak etik dışı bulmak ile beraber ‘kabul edilemez’ olduğunu söylüyorum. Bu düzenlemeye ilişkin taslak onaylanırsa, bunda payı olanlar tarihe insanlık suçu işleyenler olarak geçecektir, kimse kendisini tarihe böyle (insanlık suçu işleyen olarak) yazdırmasın” ifadelerini kullandı.           

Koronavirüs nedeniyle eve kapanılan şu döneminde kadınlara yönelik şiddet olaylarının arttığını belirten Kav, “Bize evden çıkamadıklarını, şiddet gördüklerini belirten kız çocukları ve kadınlar varken, biz onlara yardım etmeye çalışırken şimdi de bu taslak gündeme getirilerek, cinsel şiddete cezasızlık getirilmek istendi. Bu cinsel suçları işleyenlerin erken tahliye edilmesinin telaffuzunu bile her zaman sakıncalı bulmuşken, içinde bulunduğumuz süreçte söylemini dahi kabul etmiyoruz” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

“Cinsel suçlara cezasızlık, indirim, af gibi durumlar, tüm şiddet türlerinin önünü açar”

"Cinsel suçlara cezasızlık, indirim, af gibi durumlar, tüm şiddet türlerinin önünü açar. Söz konusu çalışmanın onaylanması halinde cinsel şiddetin yanı sıra tüm şiddet türlerinin artacağı uyarısı yapan ve ceza indiriminin suça teşviği artıracağını savunan Kav, “Şiddet türlerindeki cezasızlık, indirim, af, tüm suçların normalleştiriri, şiddeti tetikler. Bu durum, cinsel suçlara karşı olumlu atılırken, Çocuk İzlem Merkezleri kurulurken, bütün bunları yok sayıp, tüm emekleri boşa düşürme eylemidir. Sadece cinsel suçları değil, tüm şiddetleri artırma tehlikesi var. Toplumda çok vahim sonuçları olur. Cinsel suçlara cezasızlık, indirim, af gibi durumlar, tüm şiddet türlerinin önünü açar. Dolayısıyla akla bile getirilmemelidir” ifadelerini kullandı.

Gülsüm Kav. Tükenmez Haber..jpg
Kadınlara çağrı: Koronavirüs günlerinde de yalnız değilsiniz

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kurucusu Gülsüm Kav, kadınlara da çağrıda bulundu:

Kadınlara söylüyorum, hiçbir zaman yalnız değilsiniz. Koronavirüs günlerinde de yalnız değilsiniz. Kadın Destek (KADES) uygulamasını telefonunuza indirip, şiddet başvuru hatlarını arayın. Biz her zaman yanınızdayız.”

“Cumhurbaşkanı'nın cinsel dokunulmazlığa karşı suçların paket dışı olacağına yönelik beyanı vardı, şimdi ne değişti?”

Avukat Selin Nakıpoğlu. Independent Türkçe. jpg

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde muhtelif zamanlarda çıkan aflara değinen TCK 103 Kadın Platformu’ndan Avukat Selin Nakıpoğlu da Canan Güllü ve Gülsüm Kav’la benzer görüşte.

Nakıpoğlu, geçmiş afların özel maddelere ilişkin çıkarıldığının, genel olmadığının, bu zamanlarda bile cinsel dokunulmazlığa yönelik af gelmediğinin altını çizdi.

“Daha önce karşılaşmadığımız şekilde bir taslakla karşılaşıyoruz” sözleriyle şaşkınlığı dile getiren Selin Nakıpoğlu, "Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlara dair toplu özel af talebi, ülke tarihine bakıldığında daha önce rastlanmış bir durum değildir. O sebeple tasarıya eklenmesini beklemiyorduk. Ancak son tasarı, tüm cinsel suçları kapsıyor. Cinsel saldırı gibi tüm cinsel dokunumazlığa karşı suçları da!” sözleriyle tepki gösterdi.

Koronavirüs salgınından faydalanarak, toplumsal tepki verilecek durumun zorluğundan faydalanılmaya çalışıldığını savunan Nakıpoğlu, “İnsanlar virüse karşı hayatta kalma mücadelesi verirken, infaz kanunu ve çeşitli ceza kanunlarında değişikliğe ilişkin tasarı kamuoyunda yeterinde gündem olamıyor. İktidar biliyor ki, kadınlar ne olursa olsun sokağa çıkar. Daha sadece 7 gün önce Cumhurbaşkanı açıklamasında cinsel dokunulmazlığa karşı suçların paket dışı olacağına yönelik beyan verdi, şimdi ne değişti de önümüze böyle bir taslak çıktı?” diye sordu.

“Kendisini istismar eden adamla karşı karşıya gelmeden önce kalp krizi geçirip ölen kız çocuğunu nasıl unutuyorsunuz?”

“Yerli yersiz, iyi hal indirimleriyle azalmış cezalara bir de koşullu salıverilme noktasında kolaylık sağlanması eşittir cezasızlık demek!” sözleriyle eleştiride bulunan TCK 103 Kadın Platformu üyesi Selin Nakıpoğlu, bu taslağın neden bu dönemde gündeme alındığını sordu.

Nakıpoğlu, cinsel istismara uğramış çocukların yaşadıkları acı durumlardan da örnekler vererecek salı günü görüşülecek olan taslağın değiştirilmesi çağrısında bulundu:

Siz cinsel istismara uğrammış bir çocuğun gözlerinin içine bakmanın ne kadar zor olduğunu biliyor musunuz? Kendisini istismar eden adamla karşı karşıya gelmeden önce kalp krizi geçirip ölen kız çocuğunu nasıl unutuyorsunuz? Demoklesin kılıcı gibi sürekli başımızın üstünde cinsel dokunulmazlığa karşı suçların meşrulaştırılması girişimi sallanıyor! Salı günü taslağın onaylanmayacağına inanıyorum.

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…