Sarayın Kapıkulu habercisinin 'gazeteciliği'

9 Mart 2020
Sarayın Kapıkulu habercisinin 'gazeteciliği'

Habertürk yazarı Serdar Turgut, Odatv tutuklamaları ile ilgili yazısında Saray'dan onay alarak haber yazdığını itiraf etti.

Yazısında Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan'dan "Adı Barış olan iki gazeteci" diye bahseden Serdar Turgut, gazetecilerin MİT haberini yaparrken 'gazetecilik şehvetine' kapıldıklarını savunurken, kendisinin ise bu hataya düşmemek için bazı haberleri Saray'dan onay aldıktan sonra yazdığını itiraf etti.

"Ülke çıkarları söz konusu olabileceğinden bu davranışımın gazetecilik ilkelerimi filan zedelediğini de katiyen hiç düşünmedim" diyen Serdar Turgut'un satırları şöyle:

Adı Barış olan iki gazeteci: Yazarların yayın yönetmenlerinin önlerine gelen konunun haber değerine başkalarını atlatma heyecanına, şehvetine düşmeleri az rastlanılan bir iş değildir. Yönetmenlik de yapmış yıllardır yazarlık yapan bir insan olarak bunu çok iyi bilirim. Eskiden başıma dertler de açmıştır bu şehvetin ağına düşmek. Davalar açıldı hakkımda gittim sonuçlarına katlandım. Tabii hayat bir öğretmendir de aynı zamanda, yanlışlardan ders alınması gerekir, şimdilerde bu şehvetin tuzağına düşmemeye özel önem veriyorum.

Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan’ın tutuklanmalarını öğrenince bunu tekrardan düşündüm. Ben ikisinin de bu gazetecilik yanlışının pençesine düşmüş olduklarına inanıyorum.

Ancak bunun bir haksızlık olduğuna inanan önemli sayıda insan da var.
Şunu söylemeliyim MİT üzerine yapılacak haberlerde özel önem gösterilmesini zorlayan yasa maddelerinin bir makul nedeni de mutlaka vardır. Şimdi düşünün iki gazeteci arkadaşın haberin şehvetine kapılarak yaptıkları haberde yer alan görevli ya şu anda sürmekte olan bir gizli operasyonun parçasıysa ve onun kimliğinin ifşa edilmesi bu operasyona onunla birlikte girmiş insanların hayatını tehlikeye atacaksa, o zaman ne yapacağız. Ben iki gazetecinin meselenin bu boyutunu gazetecilik heyecanıyla düşünmeden haberi yayınladıklarını düşünüyorum. Ama bizlerin bunu hep düşünmemiz gerekiyor.

Hakan Fidan haberi: Bir örneği kendimden vereceğim. MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Kaşıkçı cinayetinden sonra Washington’a Türkiye’nin tavrını ABD Senatosu’nda anlatmaya geldiğinde bunun haberini bir tek ben yakalamıştım. İlk tepkim haberin hemen verilmesinin ve haber atlatmanın şehvetine düşmek oldu ve hemen yazacaktım az daha. Sonra aklı selim devreye girdi ve acaba bir sakıncası olur mu düşüncesi hakim oldu. Bunun üzerine cumhurbaşkanlığı iletişim yetkililerine mesaj çektim ve bunun yazılmasının bir sakınca doğurup doğurmayacağını sordum. Haberi ancak onlardan sakınca olmaz yanıtı geldikten sonra yayınladım. Ülke çıkarları söz konusu olabileceğinden bu davranışımın gazetecilik ilkelerimi filan zedelediğini de katiyen hiç düşünmedim. İçim rahat ve bütün genç meslektaşlarıma bu tavrı tavsiye ediyorum.

Ne olmuştu?

Libya'da çatışmada ölen rütbeli bir askerin sesizce gömülmesini haber yapan ODtv muhabiri Hülya Kılınç, Odatv Sorumlu Haber Müdürü ve Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu “MİT kanuna muhalefet” gerekçesiyle tutuklandı. Ardından soruşturmaya dahil edilen Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan da İstanbul Sulh Ceza Hakimliğince tutuklandı. H,lya Kılıç haberi yaparken ölen askerin MİT mensubu olduğunu bilmiyordu. İYİ Partili milletvekili Ümit Özdağ, haberden sonra açıklamıştı.

 

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…