'Erdoğan’ın 'İncirlik'i kaptırız' tehdidi iç politikaya dönük güç gösterisi'

17 Aralık 2019
'Erdoğan’ın 'İncirlik'i kaptırız' tehdidi iç politikaya dönük güç gösterisi'

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ardından AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da "gerekirse" İncirlik üssüyle Kürecik radar istasyonunun ABD’nin kullanımına kapatılabileceğini söyledi. Alman uzman Ulrich Kühn, Ankara’dan gelen çıkışın iç politikaya dönük bir güç gösterisi olduğu görüşünde.

ABD Kongresi’nin, Rusya’dan satın aldığı S-400 füze savunma sistemleri nedeniyle Türkiye'ye yaptırım talebinde bulunması ve son olarak 1915 olaylarını soykırım olarak tanıyan yasa tasarısının Senato’dan geçmesi Washington-Ankara hattında gerilimi artırdı.

Ankara, ABD ile daha önceki krizlerde de gündeme gelen İncirlik’in kapatılması tehdidini yeniden gündeme getrirdi.  Erdoğan, "yeri geldiği zaman otururuz, bütün heyetlerimizle beraber kapatılması gerekiyorsa İncirlik'i de kapatırız, kapatılması gerekiyorsa Kürecik'i de kapatırız'' dedi.

Türkiye, 1950'deki Kore iç-savaşında Güney Kore hükümetini dstekleyen ABD'nin yanında savaşıp kendini bir nevi 'kanıtladıktan' sonra 1952'de dahil olduğu NATO ortaklığı çerçevesinde ABD ile bir ittifak ilişkisi içinde bulunuyor. Adana sınırları içindeki İncirlik Hava Üssü'nde bir yandan çok sayıda Amerikan askeri görev yaparken, diğer yandan burada ABD ordusunun envanterinde bulunan nükleer başlıklı silahların bir bölümü muhafaza ediliyor. Malatya'nın Kürecik ilçesindeki tesiste de NATO Balistik Füze Savunma Sistemi'nin erken uyarı radarı bulunuyor.

Peki, nükleer başlıklı füzeleri dikkate aldığımızda Erdoğan'ın bu çıkışı ne kadar gerçekçi, Türkiye böyle bir adım atar mı ve böyle bir adım atılması ilişkileri nasıl etkiler?

ABD Savunma bakanı Esper: Dediklerinde ciddiler mi?

Erdoğan’ın ABD Senatosunun yaptırım tasarısına karşı Türkiye’nin İncirlik ve Kürecik’i Amerikan askerlerine kapatma konusundaki açıklamalarına ilişkin soruya yanıt veren ABD Savunma bakanı Mark Esper şu ifadeleri kullandı:

“Bu konu daha önce bana gelmedi. Ben de ilk kez ifade ettiğiniz üzere gazetelerden gördüm ve dolayısıyla bundan tam olarak ne kastettiklerini ve ne ölçüde ciddi olduklarını mevkidaşımla konuşmam gerekir. Kürecik radar üssü konusunun NATO tarafından görüşülmesi gerektiğini anlatan Esper, “Tabi öncelikle onların egemen bir devlet olduğunu söylemek gerekir. Dolayısıyla NATO veya yabancı kuvvetleri kendi topraklarında barındırma veya barındırmama konusunda doğal hakları var. Ancak dediğim gibi dediklerinde ciddi iseler bu bir ittifak meselesi olur'' dedi.

**

'Erdoğan, seçmenler gözünde puan kazanmak için Amerikalılara karşı güç göstermek istiyor'

Hamburg Üniversitesi Barış Araştırmaları ve Güvenlik Politikası Enstitüsü’nden Ulrich Kühn, DW’den Daniel Derya Bellut’un sorularını yanıtladı:

DW: Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, İncirlik ve Kürecik’teki üsleri kapatma tehdidinde bulundu. Böyle bir adım Amerikan silahlı kuvvetlerini ne ölçüde etkiler?

Ulrich Kühn: Bu ciddi bir tehdit. Çünkü Amerikalılar İncirlik’i geçmişte yoğun bir şekilde kullandı. Kürecik’teki radar istasyonu da NATO’nun füze savunması için son derece önemli. Kürecik NATO’nun erken uyarı programında önemli bir rol oynuyor. Ancak bu tehdidin ciddiye alınması gerekir mi, pek emin değilim. Bu bana daha çok Washington ile Ankara arasında bir "korkak tavuk oyunu"nu hatırlatıyor. Önce geri çekilen, korkusunu göstermiş olur ve oyunu kaybeder. Erdoğan’ın bunu hayata geçireceğini tahayyül edemiyorum. Ankara NATO üyeliğini tehlikeye atmış olur. Böyle bir gerilim aynı zamanda NATO’ya da zarar verir. Son derece büyük karşılıklı bağımlılık söz konusu. Bu nedenle gerilimin tamamen tırmanmasının bir anlamı olmaz. Bu tehdit bana daha ziyade iç politik bir manevra gibi geliyor. Çünkü Erdoğan ülkesinde şu an baskı altında. Seçmenler gözünde puan kazanmak için Amerikalılara karşı güç göstermek istiyor.

İncirlik’te Amerikan nükleer silahlarının da bulunduğu söyleniyor. Böyle bir üs öyle kolaylıkla kapatılabilir mi?

İncirlik’te B-61 tipi bombalar bulunuyor. Bunlar savaş uçaklarının altına monte edilebilen serbest düşme bombaları. NATO’nun caydırıcılık politikasına hizmet eden bir nükleer silahtan bahsediyoruz. Nükleer silahlar, bir kriz durumunda aktive edilmek üzere yerin altındaki özel bölmelerde saklanır. Yani bu bir söylenti değil. İncirlik’te nükleer silahların bulunduğu oldukça kesin. Sadece Amerikalılar bunu resmen teyit etmiyor.

Nükleer başlıkların bulunduğu bir askeri üsten çekilmek gerçekçi mi? Bu büyük ve zahmetli bir lojistik operasyon gerektirmez mi?

Buna rağmen ABD’de hükümet dışında, Türkiye’nin güvenli bir ortak olmadığını, İncirlik’ten çekilinmesi gerektiğini savunan, ciddiye alınması gereken sesler var. Özellikle de Demokrat çevrelerde bu tür fikirler dile getiriliyor. Ancak Trump yönetiminden bu yönde pek bir şey duyulmuyor. ABD İncirlik’ten çekilecek olursa Türk Silahlı Kuvvetleri'nin nükleer silahları kendi envanterine geçirmesi gibi bir durum beklenemez. Sonuçta silahlar Amerikan askerlerinin muhafazasında. Nükleer koda sahip değilseniz zaten pek bir şey yapamazsınız. Kodları kırmak içinse en az altı aya ihtiyaç olur.

Erdoğan’ın İncirlik’i kapatma tehdidinin ardından ekonomik yaptırımlar ya da F-35 savaş uçaklarının tesliminin temelli durdurulması söz konusu olabilir mi?

Durum gerçekten de o noktaya varır mı, kuşkuluyum. İki tarafın da kaybedeceği çok şey var. F-35 programından tamamen dışlanması durumunda Türkiye’nin yeni sevkiyatçılar bulması gerekecektir. Bu da NATO ile gerilimi daha da yükseltir. Ancak ABD açısından da çok büyük bir ekonomik çıkar söz konusu. Askerî sanayi bunları mutlaka satmak istiyor. Jeopolitik açıdan Ankara’yla köprülerin atılması özellikle de NATO’ya büyük kayıplar verdirir. Güney Kafkaslar ve Suriye anlamında Türkiye bir kale, son derece önemli bir müttefik. Ayrıca Türk hükümeti o zaman Rusya ile çok daha etkin bir ittifak oluşturacaktır ki Avrupalılar da tabii ki mutlaka bunun önüne geçmek isteyecektir.

Aslında Türkiye F-35’leri istiyordu, ama programdan çıkarıldı. Türk hükümeti yeniden programa dahil olmak istediğini defalarca açıkladı. Bu Ankara için neden bu kadar önemli?

Almanya’dan bunu anlamak belki de çok kolay değil. Çünkü doğrudan sınırımızda çatışmalar yaşanmıyor. Türkiye için durum farklı. Suriye’nin kuzeyinde, Irak’ta ve Kafkaslar’da silahlı çatışmalar var. Doğal olarak Türk hükümetinin muazzam bir güvenlik ihtiyacı söz konusu. Ülkenin iyi bir şekilde savunulması büyük önem taşıyor. Radarlarda görünmeme özelliğine sahip F-35 savaş uçakları savunma için hayati önemde. F-35’ler savaş uçaklarının Ferrari’si. Çok düşük irtifada uçup düşman radarlarını şaşırtabiliyorlar. Uçaklar çok pahalı ama son derece modern. NATO müttefiklerinin çoğu bu uçağı satın alıyor. Türkiye’nin programdan dışlanmak istememesi tamamen anlaşılabilir bir durum.



ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…