İkili kriz: hem iktidar hem muhalefet

Mehmet Özgen

27 Şubat 2019
İkili kriz: hem iktidar hem muhalefet

Ortada giderek gerçekli?i su yüzüne ç?kmakta olan bir iktisadi kriz olmas?na, bunun da diktatörlü?ü beka endi?esine sürüklemesine ve toplumun her türlü hile ve bask?ya ra?men direncini sürdürüyor olmas?na kar??n, muhalefet taraf?nda bir siyasal önderlik krizinin varolu?u, bizim gibi kimi sosyalistlerin uyar?s?n?n ötesinde kitlesel bir fark?ndal?k kazanm?? görünüyor. 

Bizi ku?atan nesnel gerçekli?in ne oldu?unu tan?mlamak, e?er onunla uzla??m içinde de?ilsek, e?er bu gerçeklik bizi çok yönlü ve çok katl? bir ?ekilde tahakküm alt?na almakta ve giderek yok etmekteyse, zorunludur.  Çünkü tan?mlamak onu reddetmenin, giderek onu dönü?türmenin ilk u?ra??d?r. Dolay?s?yla, tan?mlamak asl?nda di?er taraftan kendi konumumuzu saptamak, duru?umuzu belirsizliklerden ar?nd?r?p somut olarak ortaya koymakt?r.

‘SOMUT DURUMUN SOMUT TAHL?L?’

Lenin’in ünlü ifadesidir. Somut durum konjonktürel olana, somut tahlil ise konjonktürün teorisine i?aret eder. Marksist devrimciler, belirli bir zaman-mekanda vuku bulan; mevcut ba?lam?, faktör ve güç ili?kileri dengesini de?i?tiren bir toplumsal veya siyasal olay? önceki zaman-mekanlardan ay?rt eden biricikli?inin alt?n? çizmek için bu ifadeyi kullan?rlar. Bu, konjonktür teorisi olarak da adland?r?l?r.

Örnek vermek gerekirse, Lenin, 1905’de k?saca ?ki Taktik olarak bildi?imiz Demokratik Devrimde Sosyal-Demokrasinin ?ki Takti?i’ adl? kitab?nda bask?c? Çarl?k rejimine (monar?iye) kar??  Cumhuriyet’i önermi?tir. ?ttifaklar? da buna göre tan?mlam??t?r. 1917 ?ubat devriminden sonra ise ortaya ba?ka bir konjonktür ç?km??, bu konjonktürü analiz eden Lenin, öncekinden farkl? devrimci önermeleri gündeme getirmi?tir. Bu kez Nisan Tezleri’nde i?çi s?n?f?n?n iktidar?n? “bütün iktidar Sovyetlere” slogan?yla ifadelendirmi?tir..

**

Türkiye’de yeni konjonktür, birbirini tamamlayan iki a?amal? askeri ve sivil 15-20 Temmuz darbesiyle  ba?lad?. Uzunca bir süredir toplumsal ve siyasal temeli in?a edilmeye çal???lan yeni rejim, bu darbeyle tamamlanma sürecine girdi. 16 Nisan referandumu ve 24 Haziran seçimlerinden sonra fiili bir gerçeklik olman?n ötesinde yasall?k da kazand?.

Bu rejim fa?izmdir. Fa?ist bir partinin veya koalisyonun iktidara yerle?mesi anlam?nda de?il, devletin bütün ayg?tlar?n?n fa?istle?tirilmesi demektir bu. Devletin biçimi de?i?mi?, demokratik kurallardan kurtulmu?, aç?k bir diktatörlük halini alm??t?r.  Diktatörlü?ün ba??, önümüzdeki süreci belirleyecek tarzda kararname üstüne kararname ç?karmaktad?r. Demokrasinin tasfiye edildi?i, özgürlüklerin yok edildi?i bugünkü durum mant?ksal sonucuna varmak zorundad?r.  Fa?ist cephe liderleri Erdo?an ve -derin devletin görünen devlete kayy?m olarak atad???- Bahçeli, bu do?rultuda ilerlemenin kendileri aç?s?ndan kaç?n?lmaz oldu?unun bilincindedirler. Beka söylemi bunun dile getirili?idir..

Nisan 2017’de Ba?kanl?k sistemine ili?kin anayasa referandumu oyland?. ?ktidar ve müttefikleri k?l pay? farkla kazand?lar. 2018’de kabul edilen de?i?ikli?e göre cumhurba?kanl??? ve parlamento seçimleri yap?ld?. Cumhur ?ttifak? kazand?, ama hile hurdaya ra?men yine b?çak s?rt?nda.

?imdi geldik yerel seçimlere, diktatörlü?ün in?as?nda 3. ve son etap. Bu seçimle birlikte rejim anayasal hüviyet kazand??? gibi merkezi ve yerel iktidar?n? peki?tirecek, böylece me?ruiyetini yeniden-üretmi? olacakt?r.  

Dikkat edilirse rejim, seçim gibi burjuva demokrasisinin baz? ilkelerini önemsedi?i veya savundu?u için de?il, kendisini yerle?tirmek için kullanmaktad?r. Kendisine kar?? güçlü bir toplumsal muhalefetin direncini sürdürüyor olmas?, rejimi buna mecbur b?rak?yor. Öte yandan Suriye’de sürdürdükleri sava? ve i?gal, bu direnci pasifize ve paralize etmek için kullan?lmaktad?r.

E?er halk örgütlenmesine dayal? birle?ik bir siyasal liderlik (cephe) kurulmaz ve bir direni? hareketi in?a edilmezse, muhalefetin fiziki tasfiyesi de er geç gündeme gelecektir. 

Bu fa?izm, hem yukar?dan in?a edilen hem de a?a??dan yükselen ve dolays?yla bir kitle  temeline dayanan bir fa?izmdir. Bu nedenle Nazi partisinin iktidara yerle?me ve devleti ele geçirip fa?istle?tirme tarz ve süreçleriyle de büyük ölçüde benze?mektedir.

Mevcut fa?izmi ideolojik ve örgütsel yap?, içsel ba?lant?lar, yerel ve uluslararas? ittifaklar  aç?s?ndan analiz etmek kar??-mücadele için önemlidir. Fakat burada bu konuya ?imdilik girmiyorum. 

?K?L? KR?Z: HEM ?KT?DAR HEM MUHALEFET

Önemli nokta ?udur.

Bugün muhalefet cephesinde kurulan ittifaklar (CHP-?Y? PART?) ve tabanda k?smi güç birli?i (CHP-HDP, CHP-ÖDP) yerel seçimlerde ba?ar? ç?tas?n? yükseltme ihtimalini güçlendiriyor. Evet, toplam olarak muhalefetin ba?ar? sa?lamas? olas?d?r. Do?u illerinde yap?lan anketler de HDP’nin önceki oranlar?n daha da üstünde bir art?? elde edece?ini gösteriyor. (Ancak not etmek gerekir ki bu, HDPyönetiminin ba?ar?s?n? de?il, bu iktidar döneminde onca zulüm görmü? kürt halk?n?n direncini ve ?imdilik sessiz öfkesini ortaya koydu?unu gösterir)

?yi, güzel…

Fakat yerel yönetimlerle ilgili aday belirleme sürecinin anti-demokratikli?i muhalefeti de kapsayan bir ortak payda. Halk?n potansiyel gücünü mobilize edebilecek önseçim gibi yöntemler muhalif partilerin gündemine bile girmedi.  ‘Halk meclisleri ile yönetece?im’ diyenler, ön-seçimle de?il de atamayla aday olduklar? gerçe?i aras?ndaki çeli?kiyi görmezden gelen faydac? bir anlay??? sergilemi? oldular. CHP’nin izledi?i merkeziyetçi politika ?imdiden aya??na dolanm?? durumda. Ba?ar?l? belediye ba?kanlar?n? saf d??? b?rakmas?, ad? yolsuzlukla an?lan ba?kanlar? yeniden aday göstermesi, hem tabanda ho?nutsuzluk yarat?yor hem de DSP’yi, iktidar blokunun kulland??? bir aparat haline getirdi. 

Genel olarak, ortada alternatif bir yerel yönetim politikas?ndan, modelinden söz ettirecek bir i?aret yok. Oysa ?slamc?-Türkçü fa?izmi bir siyasal ve toplumsal sistem olarak in?a etmekte olan diktatörlü?e kar?? yerel yönetim politikalar? toplumsal düzeyden bir kar?? ç?k?? olabilirdi. Çünkü fa?izmin bir kitle temeli varsa, bu temel öncelikle yerel yönetimlerle geli?tirildi ve bunun üzerinden siyasal iktidar zapt edildi.

Öte yandan anketlerin ortaya koydu?u ba?ka bir e?ilim de var. Yurtta?lar hiç bir partinin liderini ba?ar?l? bulmuyor. Yani ortada giderek gerçekli?i su yüzüne ç?kmakta olan bir iktisadi kriz olmas?na, bunun diktatörlü?ü beka endi?esine sürüklemesine ve toplumun her türlü hile ve bask?ya ra?men direncini sürdürüyor olmas?na kar??n, muhalefet taraf?nda bir siyasal önderlik krizinin varolu?u, bizim gibi kimi sosyalistlerin uyar?s?n?n ötesinde kitlesel bir fark?ndal?k kazanm?? görünüyor.

Bu nedenle, muhalefet partileri hanesine ba?ar? gibi yans?yan ?ey, asl?nda halk?n diktatörlü?e kar?? sessiz direni?i, teslim olmay???d?r. Son iki seçimde de durum buydu. Mesela, Adalet yürüyü?ü ve cumhurba?kanl??? için yap?lan mitinglerde toplanan milyonlar? böyle okumak gerekir. CHP taban? parti yönetimini tutarl? bir önderlik yap?s?na ve sol bir mücadele çizgisine itmeye çal??t?..

Muhalefet, ne ana muhalefet olarak ne bütün olarak diktatörlü?ü ala?a?? edecek, bunun için halk? seferber edebilecek bir strateji geli?tirmiyor. Mevcut sistemin koordinatlar? dahilinde hareket ediyor. Ba?ta Erdo?an ve Bahçeli olmak üzere Cumhur ittifak?n?n CHP’yi HDP ile örtük bir ili?kisi varm?? gibi suçlamas?, ?imdi bunu Millet ?ttifak? bile?enlerine te?mil etmesi asl?nda ortada bir suç oldu?undan de?il, bir s?n?r çizme hamlesidir. CHP de buna riayet etmektedir. Dokunulmazl?klar?n kald?r?lmas?na verdi?i destekten bu yana durum budur. CHP yönetiminin, taban?n bask?s?na kar??n ba?kanl?k sisteminin yerle?mesinde toplumun gaz?n? alan bir rol üstlenerek bunu ?srarla sürdürdü?ünü görmemiz gerekir.

HDP ise bir taraftan sosyalist çevrelere yaslan?rken öte yandan Millet ?ttifak?na z?mni destek sa?layarak politikas?n? fa?ist Cumhur ?ttifak?n?n kaybettirme üzerine oturttu.

Ama ne HDP de ne de sosyalist çevrelerde, fa?ist rejimi hedef alan bir stratejik yakla??m içinde olundu?una dair bir i?aret yok ortada.

Yerel seçimin di?erlerinden fark?, bu seçimlerin a??r bir iktisadi kriz ortam?ndan geçerken yap?l?yor olmas?. 

Muhalefet umudunu, krizin halk kitleleri üzerindeki etkisinin iktidara olan deste?ini zay?flataca??na ba?lam?? görünüyor. CHP’den HDP’ye, HDP’den sosyalist parti ve çevrelere manzara bu. CHP krizin Cumhur ittifak?na oy veren tabanda çözülme yarataca?? inanc?nda. HDP ise, seçim sonras?n?n daha sert olaca?? sezgisi içinde savunma hatt? için politik ‘y???nak’ yapma derdinde.

Seçime endeksli bir muhalefet anlay??? hakim. Fa?izmin seçimle geriletilebilece?i inanc? genel olarak yayg?n. En az iki ayl?k süre aday belirleme süreciyle geçti. Geriye kalan bir ayda halka hangi politika ve programlar anlat?lacak, meçhul.

Mevcut sistemin çizdi?i s?n?rlar içinde kalarak yürütülen bir seçim kampanyas? 'Cumhurba?kanl??? hükümet sistemi' ile in?a edilen bask?c? hegemonyay? daha da peki?tirecektir. Bu durumda  yukar?da de?indi?im ‘bugünkü durumun mant?ksal sonucuna varmas?’, bir köklü hesapla?ma an?’ndan geçmeksizin mümkün olabilecektir. Zira böyle bir muhalefet anlay???, fa?izme kar?? mücadelede hala reformizmde ?srar, bir noktadan itibaren teslimiyete dönü?ür.

Oysa seçim sonras?nda, sonuçlara da ba?l? olarak, halk kitleleri yeter art?k (edi bese) diyebilir; b?kk?nl?k ve birikmi? öfke bu yöndeki e?ilimleri beslemektedir. Ortaya bariz bir ?ekilde hileli sonuçlar ç?karsa, bu e?ilimler, ba?lang?çta Gezi isyan?n? hat?rlatsa bile, devrimci yönlendirmelerden o günkü konjonktüre k?yasla daha uzak kalabilece?i için yine egemenlik sisteminin bu kez farkl? fraksiyonlar?n?n emellerine yedeklenen patlamalara yol açabilir. Bizim daha güçlü oldu?umuz ko?ullarda bile bu oldu. 28 ?ubat, ayd?nl?k için be? dakika karanl?k eylemlerini arkas?na alabildi.

Mevcut partilerin bu güçlü olas?l?klar? öngörüp uygun bir strateji geli?tirdiklerine dair i?aretler yok. Bu nedenle siyasal önderlik krizinin çözümü, mevcut partilerin, örgütlerin bünyesinden de?il, onlar?n d???ndan gelecektir..

O halde Devrimci sosyalistler, alternatif örgütlenme ve mücadele için harekete geçmelidir.

YEREL SEÇ?MLER? KAZANAB?L?RS?N?Z, ANCAK..

AKP ve Saray, bir yandan seçim sonras? için siyasi önlemleri planlamaya ba?lam?? durumda. Erdo?an’?n rahat kararname ç?karabilmesi için anayasaya dayanmayan, ba?kan? s?n?rlama özelli?i ta??yan tüm yasalar?n mülga edilmesi (kald?r?lmas?) planlan?yor. Bu hayata geçerse Erdo?an’?n yetkileri daha da artacak. Kararnameleri do?rudan ferman düzeyine ç?kacak. Parlamento tamamen devre d??? b?rak?lacak. Sonuçta diktatörlü?ün önünde hiç bir engel kalmayacak. Seçim sonras?nda da kayy?m atama yetkisini diledi?i gibi kullanacak.

Siz isterseniz o belediyeleri kazanm?? olun. ?taat etmezseniz ba??n?za gelecek olan bu.

Yani seçimi kazanabilirsiniz. Bunu söylerken, muhalefetin toplam olarak, yüzde 48-49 almas?n?, -hile ve bask?lara, devlet gücüne ra?men olaca?? için- kazan?m olarak görüyorum. Ama e?er bu kazan?m diktatörlü?e kar?? mücadelede siyasal inisiyatif elde etmeye dönü?müyorsa bu seçimi kazanmamak belki de daha iyidir. Çünkü diktatörlük kar??s?nda siyasal inisiyatif elde edememek demek, halk?n ortaya koydu?u direni? ve tavr? siyasi önderlik olarak encam?na erdirme yetene?ine sahip de?ilsiniz demektir. Bu halk?n umudunu köreltmek, direni? ate?ini söndürmek demektir.

Diyebilirsiniz ki, böyle olaca?? ne malum. Peki, ?u ana kadar muhalefetin diktatörlü?e kar?? politik bir stratejiye, düzen de?i?ikli?i talebine, demokratik cumhuriyet hedefine i?aret eden söylemlere sahip oldu?u yolunda bir i?aret var m?? HDP ve sosyalistler, demokratik cumhuriyet talebini ileri sürmekten vazgeçmi? görünüyor.  Yerel yönetim politikalar?n?z bu talep ve hedeflere ba?l? de?ilse onlar?n halk kitleleri için mükemmel olmas?, kayy?m atama gibi bir demokles k?l?c? kar??s?nda ne i?e yarar? Erdo?an seçim meydanlar?nda Kayy?m tehditini tekrarlarken yerelden merkeze do?ru direni?i yükseltiriz diyemiyorsan?z?

Sonuç olarak seçimlerle fa?izmi geriletme içeri?i ile yüklü politikalar tükenmi?tir. Toplumsal çözülme ve kültürel çürümenin, de?er erozyonunun, tepeden a?a??ya toplumun tüm temel kurumlar?n? sarmal?na ald???, kad?n ve çocuklara yönelik taciz-tecavüz-istismar olaylar?n?n rejim taraf?ndan vaka-i adiyeden say?ld???, hatta te?vik edildi?i günümüzde kitle seferberli?ine dayal? halkç?-devrimci bir stratejik çizgi kaç?n?lmazd?r.  

SOSYAL?STLERE NOT

Bana göre, fa?izmin bir devlet biçimi halini almas?nda Marksist hareketin krizinin de oldukça önemli rolü ve pay? var. Zira bu kriz hali ya da devrimci bir alternatifin yoklu?u, kar?? tarafa sunulmu? bir imkand?r. Bu nedenle bu krizin ne oldu?unu, neden kangrene dönü?tü?ünü kavramam?z zorunludur. Çünkü bu kangren, reformizmi besliyor. Böyle bir yap?yla fa?izme kar?? tutarl? mücadele verilemez.

Çarl?k rejiminin (otar?inin) haber alma örgütü Okhrana’n?n yan? s?ra Kara Yüzler gibi bir terör örgütünün de halka, i?çilere, devrimcilere sald?rt?ld??? Stolypin gericili?i döneminde, Lenin Materyalizm ve Ampiryokritisizm gibi felsefi-teorik bir eseri neden yazmay? görev bildi?

Sosyalistler bir yandan mücadele ederken, bir yandan da bunu dü?ünmelidir.

Peki mevcut yap?n?n karakteri nedir? Bana göre bu yap?, devrim ufkunu kaybetmi? bir kültürel elitler toplam?d?r. Siyaseti etki-tepki mekani?i üzerinden kurmaktad?r. Dolay?s?yla fiilen parlamentarizmin s?n?rlar?n? a?amamaktad?r. Kendi içinde demokrat de?il ama demokratizmle akl? k?s?rla?m??t?r. Kendini-AYNEN-yeniden bile var edemiyor. De?il ki, geni?leterek, kendini a?arak, devrimcile?erek var etsin.

Bu yap?, i?çi s?n?f?n?n politik birli?i aç?s?ndan da gerici bir rol oynamaktad?r. Emek cephesinin fa?izme kar?? mücadelede tayin edici bir rolü oldu?unu biraz s?n?f mücadelesi tarihi okuyanlar anlar. Bu cephenin hangi siyasi e?ilime sahip olursa olsun, Sovyet tarz? bir politik birlik üzerinde yükselece?ini de. 

Bu yap?y? dönü?türmek, yani devrimcilik ve reformculuk ekseninde mücadele kaç?n?lmazd?r. Kararl?l?k, mücadele ruhu bu iç mücadeleden ivme kazanacakt?r. Biz dönü?meye ba?lad???m?zda, bizim saflar?m?zda çakacak ?im?ekler, muhalefetin tümünü ayd?nlatacak, kar?? tarafa y?ld?r?m olarak dü?ecektir.

Tarihte hep böyle oldu.

 

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. Fareler, Muktedirler ve Seçim
    ''Ancak halk iradesinden, tarihin kenefine süpürülmekten korkan bu gasp ve soygun çetesi her şeyi yapabilir. Çünkü Nazım'ın dediği gibi 'hiç bir korkuya benzemez halkını satanın korkusu.' Satmanın dışında, cinayetlerle, katliamlarla…
  2.  TİP’in kararı, HDP’nin Çengiz Çandar Tercihi
    TİP’in seçimlere İttifak içinde, Yeşil-Sol Partiden ayrı olarak kendi logosuyla girme kararı, buna karşılık HDP’nin Hasan Cemal’i ve özellikle Cengiz Çandar’ı aday göstermesi üzerine tartışmalar devam ediyor. Bu tartışmalar, yakın…
  3. Faşizm ve İç Savaş
    Faşizm ve İç Savaş
    30 Haziran 2022
    Erdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze alan bir politika izledikleri bugün daha net görünüyor. Emareler, eğilimler daha belirgin. Elbette ki iç savaş iki karşıt…
  4. Devrimci durum ve Emek Cephesi
    Devrimci siyaset kurulu düzen içinde ‘’daha iyi bir toplum’’ mücadelesi yürütmek değildir. Böyle görüldüğünde mücadele ve siyaset rutin bir prosedüre ya da protestoculuğa indirgenmiş olur. Devrimci siyaset verili olanı daha…
  5. Kurucu Meclis, Halk ittifakı ve HDP
    Bugün bizde 2001’in Arjantin durumu yok; mafyala?m?? fa?ist bir rejim var. Bu nedenle, böyle bir otokratik rejimin cenderesindeki bir ülkede Kurucu Meclis, sadece bir anayasa yap?m yöntemi olamaz. Ülkenin ve…
  6. Mihri Belli’den kalan: Devrimin güncelliği
    ''Geçmişin devrimcilerini, sosyalist eylemcilerini, sadece yaşamlarını devrime adadıkları için değil, örnek mücadeleleri ve harekete düşünsel ve pratik katkıları ile de değerlendirmeli ve anmalıyız. Bu, öncelikle, onların pratiklerini eleştirel süzgeçten geçirerek…
  7. Güzel bir insan, kararlı bir devrimci: Şaban Ormanlar
    Şaban Ormanlar entelektüel birikimi olan, demokrasi ve sosyalizm mücadelesinde özverili katkıları kadar marksist hareketteki teorik tartışmaları da takip eden onurlu, dürüst bir insan ve kararlı bir komünistti. Onu ilkin TRT…
  8. Faşist MHP Kapatılmalıdır!
    Bu partinin mafya liderleri ile, eski kontrgerilla artıkları ve Susurluk çetesi ile iç içe geçtiği, dolayısıyla, hem insanlığa karşı, hem de mafyatik suçların ODAĞI olduğu görünen bir gerçek. Peki, bunlar…
  9. Finale  Doğru
    Finale Doğru
    26 Nisan 2021
    Biliyorsunuz iktidarın, içeriği artık ayan beyan olan 2023 hedefi var.. Cumhuriyeti 100. cü yılında ilga edip onun yerine otokratik islamcı bir devletin ilan edilmesi. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ya da tek-adam…
  10. Yeni-Osmanlı Galaksi İmparatorluğu:)
    Kainatın efendisine naçizane teklifimiz şudur ki, Aya gidecek ilk kafile, Hz. Nuh’un kendisine inanmayarak gemiye binmeyen oğlunu ikna etmek için ‘’cep telefonu ile görüştüğünü’’ ortaya koyan İÜ Deniz Bilimleri Fakültesi…
  11. Seçimler Amerikan toplumundaki yarılmayı açığa çıkardı
    Pensilvanya’daki seçimleri önde bitirmesiyle 20 delege daha kazanması kesinleşen Biden, 46. ABD başkanı olarak anılmaya başlandı bile. Şimdiki tartışma, Trump’ın White House’tan nasıl çıkartılacağı üzerine. Bilindiği gibi, 65 milyonu aşkın…
  12. Egemen paradigmanın içindeki ‘Muhalefet’
    Öznel müdahalenin öncelikle yönelmesi gereken hedeflerden biri, bütün hareketlerde, ama özellikle emek hareketinde emekçi demokrasisini (proleter demokrasiyi) örgütlemek yerine kendi grupsal iktidarını örgütleme anlayışıdır. Bunun devrimci Marksizmle bir alakası yoktur.…
  13. Devletin emperyalist siyaseti, faşizm ve Kürt sorunu
    Krizin görüngülerinden biri ABD hegemonyas?n?n çökmekte olu?u. Büyük ihtimalle hegemonya krizi çoklu seçeneklerle uzun süre devam edecek. Bu seçenekler ?imdilik Çin, Rusya, Hindistan olarak görünüyor. Bölgesel hegemonya mücadelesi içinde olanlar…
  14. Dayanışma
    Dayanışma
    21 Mayıs 2020
    Sosyalist politika, geleceği bugüne izdüşüren bir yaklaşımla hareket eder. Bir başka deyişle onun temeli, alternatif bir toplumsal ilişki biçimini geliştirmektir. Bu ilişki biçimi, egemen ilişki tarzına karşıt alternatif nüve olarak…
  15. AKP-MHP’li vekiller deyyusların ‘siyasi’ temsilcileri mi?
    Bu iktidara kar?? direni? anayasal bir hakt?r ve me?rudur. Ait oldu?u yere, tarihin çöplü?üne gönderilmesi ya?amsal oldu?u kadar art?k ahlaki bir sorundur. Fezlekesini yazman?n zaman? çoktan geçti bile.. ?nfaz yasas? koronavirüse…
  16. Cumhuriyeti mi, tasfiyesini mi kutluyorsunuz!
    Zira Cumhuriyetin ilkeleri, başta laik sistem, onun birincil uygulama alanı eğitimin akla ve bilime dayalı temelleri yok edilmiş durumda. Devlet aygıtları islamileştirilmiş, cumhuriyet ordusu, Son Suriye harekatının da gösterdiği gibi,…
  17. Marksist Devrimci olarak Mihri Belli
    16 Ağustos 2011'de aramızdan ayrılan Mihri Belli'yi, devrimci eylemin önde gelen simalarından ve önderlerinden biri olarak anıyoruz.. Aşağıdaki yazı O'nun yoldaşlarından Mehmet Özgen'e ait. Özgen, bu yazıyı Mihri Belli'nin ardından 2012…
  18. Cumhur ittifakı değil Cürüm ittifakı
    Demokrasiye, özgürle?meye en çok ihtiyac? olanlar, elbetteki emekçi s?n?f ve katmanlard?r, kad?nlard?r.. Bu nedenle, Emek ve Kad?n Cephesi, anti-fa?ist mücadelenin, kürt halk?n?n da taleplerini kapsayan demokratik cumhuriyet mücadelesinin itici gücü olarak…

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…