Ay Çıkınca Ölüm Susar!

Levent Turhan Gümüş

27 Ağustos 2020
Ay Çıkınca Ölüm Susar!

Yaz biterken bir k?z?l gül daha soldu. Üzgünüz. Oysa öfkeli olmam?z gerekirdi. Bir Sisyphos yazg?s? gibi kendini tekrarlayarak dü?tü topra?a en dire?ken olanlar?m?z.

Yaz ba??yd?. Haziran’da ölmek zordu. Genç zamanlard?. Abdullah, Haydar, Fatih ve Hasan dü?tüler birbiri ard? s?ra. Sonra ba?ka ?eyler oldu. Çocuklar büyüdüler. Zamanlardan bahar dal? zaman?yd?. Çok ama çok fazla öldü çocuklar, o ?arabi e?kiyalar ve Canan ve Zehra. Ah? tüm adaletsizliklerin yüzüne tokat gibi çarpan bir güz öncesindeyiz yine. K?rk gözenin k?rk? da suyu çekilmi? dere yata??n? hat?rl?yor. Öfke birikiyor!..

A?a??daki yaz?, tutsaklar?n büyülü fenerini bekleyen genç ölülerimiz için yaz?lm??t?r, ay?n ve rüzgâr?n ülkesinin çocuklar? için...

 

Ay Ç?k?nca Ölüm Susar! (*)

 

Gardiyan? kolla Apo, üst kat?n postas?n? gönderiyorum!

Abdullah Meral’le son konu?mam?z?n üzerinden 18 y?l geçmi?.

Veda mektubunda yer alan ifadesiyle, “bir ölüm orucu gönüllüsü” olan Apo, ölüm orucu eylemlerinde yitirdi?imiz ilk direni?çiydi. Ard?ndan koridorun hemen ba??ndaki hücrede kalan Haydar’? yitirmi?tik, sonra Fatih’i ve Hasan’?.

Geriye dönüp bakt???m?zda neden baz? görüntüler di?erlerine göre ön al?r ve neden baz? ölüler hiç ölmemi? gibi dururlar, bilmiyorum. Apo, Haydar, Fatih ve Hasan; ’84 Haziran?nda yitirdi?imiz bu dört devrimciyi de gülümserken hat?rl?yorum. Tuhaf bir duygu bu! Parmakl???n cezaevi k?sm?nda kalanlar?n d??ardakilere, gidenlerinse kalanlara b?rakt??? o tarifsiz veda gülümseyi?i hangi inançtan beslenir, hangi iyimser umuttan? Son bak??lar?n bir yerinde “hayat?ma iyi bak?n” demek mi durur, yoksa “bakaca??n?z? biliyorum”un rahatl??? m?? 

Sorular?n yan?ts?zl???n ask?s?nda sallan?p durdu?u anlar vard?r. Kah duygular öne ç?kar, kah olaylar?n tarihsel diyalekti?i. Söze nerden ba?lamal?? Ordayd?k i?te, ayn? blokta, kar??l?kl? hücrelerde, cezaevi kap?s?nda ya da protesto eylemlerinde. Aç kalm??t?k birlikte uzun açl?k grevleri de içinde, polis copu, falakas? sonra; ama yine de bir soru, vicdan?m?za as?l? kalan o soru: yeterince orada m?yd?k, elimizden gelen her ?eyi yapm?? m?yd?k?

Ay öksüz bir ?ark?c?d?r ?apka açar y?ld?zlara (1)

Apo’nun bir çocu?u var m?yd?, bilmiyorum. Bir e?inin olup olmad???n? bile bilmiyorum. Mazgal aral?klar?na s?k??m?? bak??lar ve az sözcüklü konu?malar an?msayabilecek netlikte bir bilgiye olanak tan?mam?? olmal?. Mücadelenin gereklerini yerine getirirken ölen birçok arkada??n çocuklar? onlars?z büyüdü. Anne babas?n?, ya da abisini day?s?n? görmek için cezaevine gidip de onu göremeden kap?lardan dönen, geceleri telörgülerin ço?altt??? karabasanlarla uyanan  çocuklar. Ceplerinde rengârenk misketler yerine t?rnak makas? törpüsünden e?eler ta??yan çocuklar. “Görüldü” ka?esi vurulmu? mektuplar? bir daha al?p alamayaca??n? bilemeyen sevgililer. Ve anneler; yazg?y? “Per?embenin Delileri”nden (2) devralan, hayat? yavrusunun sa? m?, yoksa ölü mü oldu?unu bilemedi?i bir “acaba”yla ya?amaya çal??an Cumartesi Anneleri.

Gökyüzü y?ld?z gözeleriyle doluydu ve ay de?irmi bir b?çakt? ölüm yollar?nda (3)

Buzakesmi? yanarda? a??zlar?nda u?uldayan rüzgâr m?zraklar?ndan geçerek ate?i çalmaya gitmemizin üzerinden çok uzun zaman geçti. Ve baz?lar?m?z?n pay?na daha çok ölüm dü?tü, daha çok hasret. En kötüsü nedir dedi?imde, yan?t, “kime göre en kötüsü” sorusuyla yine bana dönüyor. Bir sabah evden ekmek ve gazete almak için ç?kan sevdi?inden bir daha haber alamamak m?? Gözalt?na al?n?rken ayr? arabalara kondu?un karde?inin beyin kanamas?ndan öldü?ü haberini almak m? yoksa? Hangisi? Neferi olup da ölemedi?in bir eylemde kendi çocu?unun ya da ye?eninin ölümüne tan?k olmak; bunun kald?r?labilir bir yük oldu?unu sanm?yorum.

Belle?imize kaz?nm?? baz? görüntüler vard?r hani, bak?lan öznenin de deklan?öre basan elin de kendimiz oldu?u foto?raflar. Ba??m?z? nereye çevirirsek çevirelim ayn? görüntünün tab edilece?i foto?raflar.

Sadece gülümsemeden ibaret bir foto?raf duruyor masam?n üzerinde, sadece bak??tan ibaret bir foto?raf. Hayatla ölüm aras?nda gidip geliyorum. Gözlerim, e?ofman?n yapm?? oldu?u katlara tak?l?yor. Omzun olmas? gereken yerde kat kat üstüne binmi? bir kuma? y???n? var ve o güzelim boynu Canan’?n kafas?na ait de?ilmi? gibi duruyor; öylesine incelmi?, öylesine narin.

 

Boyunla e?ofman yakas? aras?ndaki keskin bo?lu?a ra?men, ate?alm?? buzul ?rmaklar?ndaki ince su damarlar?n? an?msamam?n nedenini ikinci foto?rafa bakt???mda anl?yorum. Ahmet var ikinci foto?rafta. Aln? k?rm?z? bantl? k?z?n üzülmesin diye elinden tutu?u babaca?? Ahmet. Ahmet’in yüzü… Nas?l anlatmal?? Hiçbir yere bakm?yor ki Ahmet. K?z?n?n ellerini, o k?nal? elleri ilk tuttu?u zaman? dü?ünüyor belki, onun büyüyü?ünü, parmakl?klar?n arkas?ndaki özleyi?ini.

Ay ç?k?nca ?ark?lar büyür! (4)

Hep öyle kalsalard?, ayn? safl?kta, hep çocuk kalsalard?. Behrengi’nin küçük karabal???n?n inatç? yolculu?unu gözlerini k?rpmadan dinleselerdi yine. Buz gibiyken hava, Allahverdi dokundu?unda kabuklar?ndan soyulan pancarlar?n k?pk?rm?z? ve s?cac?k ortaya ç?k???n? ?a?k?nl?kla kar??lasalard?. Karlar Kraliçesi sonra… Kötülü?ün aynas?n?n binbir parçaya bölünüp insanlar?n gözlerini karart?p yüreklerini hissizle?tirdi?i iç içe geçmi? o buz k?r??? öykülerle ilgili s?cac?k sorular sorsalard?. Kalbine buzdan bir parça saplanm?? Key’i kurtarmak için Gerda’yla birlikte k?? k?yamette yollara dü?selerdi.

Açl??a yat?rd?klar? bedenleri ile yapmaya çal??t?klar? ayn? ?ey de?il miydi zaten? Gerda’n?n yanaklar?ndan öpmesiyle, yeniden özgürle?en Key’in p?r?l p?r?l yanan buzlar? bir araya getirerek olu?turmu? oldu?u o gizemli “sonsuzluk” sözcü?ü için de?il miydi bunca ac??

Benim yavrumu yudular ba?ucunda döne döne gülüm oy oy yavrum oy oy (5)

Her?ey birbirine kar??t?. Ba?ka zamanlarda ba?ka dünyalarda geçen öykülerle, ?imdi ve memleket ve masal ve gerçek, her ?ey birbirine kar??t?.

Pencerenin yan?nda güne?e kar?? oturmu? büyükanne, sararm?? bir kitaptan onlara masallar okumaktad?r. Masal, küçük çocuklar?n iyi kalplili?inden söz etmektedir; sonsuz bir merakla dünyaya kucak açmalar?ndan. Ve güller açar, güller solar ve bir gün bayram gelir diye bitmektedir o geçmi? zaman ?ark?s?. Büyümü?lerdir. Ama kalpleri hep çocuk kalm??t?r. Yaz gelmi?tir, güzel ve bereketli bir yaz...

Ziyaret günleri büyük demir kap?ya dokunup kaçan bir masal gibiydiler (6)

Canan ve Zehra, geceler boyu tutsaklar?n büyülü fenerini beklediler.

Kendisine destek vermek amac?yla ölüm orucuna ba?layan karde?i Canan’?n (7) ölümünden iki buçuk ay sonra, eyleminin 221. gününde bir haziran ak?am? Zehra da (8) öldü. Cenazeleri Rize’nin Da?su Mahallesi’nde evlerinin bahçesindeki aile mezarl???na gömüldü. Burada olmayan bir foto?rafta, babaanneleri kendi dilinde o kadim ?ark?y? söylüyordu: Güller açar, güller solar ve bir gün bayram gelir

Yazd?. Aylardan hazirand?.

Ay ç?km??t? kar?? tepelerin ard?ndan.

Ve ay ç?k?nca ölüm susard?! (9)

 

Dipnotlar:

(*) Bu yaz?, foto?rafç? ve ?air Mehmet Özer’in “foto?raf yaz?lar?” içerikli bir çal??mas? için göndermi? oldu?u foto?raflardan yola ç?k?larak 2001 y?l?nda yaz?lm??t?. “Ay Ç?k?nca Ölüm Susar” yaz?s?n?n da içinde yer ald??? Göz Görmez Bilinç Görür kitab? Nota Bene Yay?nlar? taraf?ndan yay?mlanm??, daha sonra da Ocak 2002 tarihli Tav?r dergisinde kendisine yer bulmu?tu. Yaz?n?n yaz?lmas?na vesile olan Canan ve Zehra’n?n ölümü sonras?nda, de?i?ik zaman kesitlerine yay?lan ölüm oruçlar?nda çok say?da direni?çiyi yitirdik. Son olarak adil yarg?lanma talebi için ölüm orucuna ba?layan Avukat Ebru Timtik de eyleminin 238. gününde, 27 A?ustos 2020 tarihinde aram?zdan ayr?ld?.

(1) Emirhan O?uz, Ate? H?rs?zlar? Söylencesi, Ayr?nt? Yay?nlar?.

(2) Arjantin’de, Videla cuntas?n?n o?ullar? ve k?zlar? için her per?embe Plaza de Mayo’da toplanan annelerin mücadelesini küçümsemek amac?yla kullanm?? oldu?u bir yak??t?rma.

(3) Emirhan O?uz, Ate? H?rs?zlar? Söylencesi, Ayr?nt? Yay?nlar?.

(4) Emirhan O?uz, Ate? H?rs?zlar? Söylencesi, Ayr?nt? Yay?nlar?.

(5) Anonim bir halk türküsü.

(6) Emirhan O?uz, Ya?l? Tutsaklar ile Yeorgios Masal?.

(7) Canan Kulaks?z: Ölüm orucundaki ablas? Zehra’ya ve cezaevindeki amcas? Mehmet Kulaks?z’a destek amac?yla ba?lad??? eyleminin 137. gününde, 15 Nisan 2001 tarihinde hayata gözlerini yumdu.

(8) Zehra Kulaks?z: F tipi cezaevlerine ve tecride kar?? sürdürülen ölüm orucu eylemini desteklemek için ba?lad??? ölüm orucunun 221. gününde, 29 Haziran 2001 tarihinde aram?zdan ayr?ld?.

(9) Emirhan O?uz, Ate? H?rs?zlar? Söylencesi, Ayr?nt? Yay?nlar?.

 

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. Esas Hadise O Kiraz Ağaçları*
    ''Yolumuzu ayırdıklarımızdandı Mihri Belli. Çok sonra, kendi hikâyemizin ve onun hikâyesinin aslında aynı "kiraz zamanı"na adanmış hayatları içerdiğini anladığımızda Mihri Belli yetmişli yaşlarındaydı, bizse otuzlu yaşlarımızda'' Düş bekleyene gelmez, ona…
  2. Katları Düşerken
    Katları Düşerken
    3 Temmuz 2020
    Muktedir her ne istiyorsa onu söyleme mecburiyetinin hükümran oldu?u bir distopya ülkesi bu ülke art?k. Söz yasak. Dislike yasak. Maskesiz dola?mak yasak... Nefes alam?yoruz... ?talyan yazar Dino Buzzati, “Yedi Kat” adl?…
  3. Haziran’da Bir Fidan: Berkin Elvan*
     Berkin Elvan’ın bir gaz fişeği ile vurulmasının üzerinden yedi yıl geçti. Adalet tecelli etmedi. Katili halâ aramızda. Berkin’den sonra naaşı günlerce buzdolabında bekletilen, koyun otlatırken öldürülen, üzerinden panzer geçirilen başka…
  4. Bir İktidar Aracı ve Muhalefet İmkânı Olarak Futbol-1
    Simgeler, semboller önemlidir. Futbol, içinde çokça simge bar?nd?ran toplumsal bir aynad?r. Sesi k?s?lm??, muhalefet etme araçlar? elinden al?nm?? bir toplum, farkl? bir taraftar profiliyle kendisini futbol üzerinden pekala ifade edebilir.…
  5. Siyasette ve Gündelik Hayatta
    Siyaset ve gündelik hayat?n "yeni normal" i genel bir kapatma, yal?tma, varl??? sürekli hissettirilen bir dü?man, muhtelif vaka tekrarlar?yla unutulmas?na izin verilmeyen bir tehdit ve her an ba??ma bir ?ey…
  6. Fotoğrafın ve Şiddetin Dili: Siyahi İsyan ve Gezi
    ''Yan yanalar. Bir tür yazgı birliği. “Nefes alamıyorum” diyerek ölen Floyd’un fotoğrafı, son sözleri “Vurmayın, öldüm!” olan Ali İsmail’le, Kemal Kurkut’la, Dilek Doğan’la, Berkin’le, Gezi’nin güzel yüzlü çocuklarıyla buluşuyor'' George Floyd. Yeryüzünün lanetlilerinden. Siyah. Irkçı…
  7. Çiğdem koyduk çocukların adını
    Devrimle Çiğdem yer değiştiriyor. Hatırlıyorum: Çiğdem koymuştuk çocukların adını. Çünkü Çiğdem, düşlerimizin devrime değdiği bir evvel zamandı. Şişli Meydanı’nda üç kız biri çiğdem biri nergis vuruldular güpegündüz sorarlar bir gün sorarlar……

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…