Siyasette ve Gündelik Hayatta "Yeni Normal"

Levent Turhan Gümüş

6 Haziran 2020
Siyasette ve Gündelik Hayatta

Siyaset ve gündelik hayat?n "yeni normal" i genel bir kapatma, yal?tma, varl??? sürekli hissettirilen bir dü?man, muhtelif vaka tekrarlar?yla unutulmas?na izin verilmeyen bir tehdit ve her an ba??ma bir ?ey gelebilir kayg?s?n?n tetikledi?i bir korku ikliminden besleniyor. 

Karikatür: Behiç Ak

 Bir “K?rm?z? Pazartesi” daha gerçekle?ti. CHP’den bir, HDP’den iki milletvekilinin dokunulmazl?klar? kald?r?ld?. Milletvekillikleri dü?ürülen Enis Berbero?lu, Leyla Güven ve Musa Fariso?ullar? tutukland?. (1)

Malum; k?rm?z? pazartesilerin ortak özelli?i, herkesin ne olaca??n? bildi?i bir durumun bilgi sahibi olanlar?n izler konumda kalmas? nedeniyle gerçekle?mesidir. Bir tür aç?k, görünür ve önlenebilir olan bir ?eyi de?i?ik nedenlerle önleyememe çaresizli?i. 

Karar?n al?n?? biçimi, karar?n muhataplar?n?n vermi? oldu?u tepkiler, bundan sonraki sürecin siyasetin “yeni normal”ine uygun bir ?ekilde seyredece?ini gösteriyor.

Önümüze dü?en foto?raf daha önceki foto?raflarla benzerlik arz ediyor. Bir farkla ki bu kez, gözalt?na alan ve al?nanlar gündelik hayat?n “yeni normal” ine uygun bir ?ekilde maskeli.

Bu ülkede demokrasi varm?? gibi siyaset yap?lmas? yeni bir ?ey de?il, ancak kendi verili hukukunu aleni bir biçimde rafa kald?racak ?ekilde siyaset yap?lmas?, seçimle gelen bir hükümetin bir tür darbe mekani?i i?leterek, yürütme ve yarg?n?n yerine geçmesi yeni bir ?ey. Daha önce, çok partili döneme geçildikten sonra, DP’nin demokrasi söylemlerini bir kenara b?rakarak, toplumsal hayat?n bütün alanlar?n? “mutlak otorite”ye göre tesis ve dizayn etme giri?imi olmu?tu ama o dönemde sistemin iç muhalefet dinamikleri bu kadar etkisiz, bu kadar pasif bir konumda de?ildi.

Siyaset bir güçler ili?kisi. Alan açma prensibi üzerinden ilerliyor. Hegemonya kuran kazan?yor.

Burjuva siyasetinde belirleyici olan egemen s?n?flar?n ne istedi?i. Siyasi partiler, parlamento bunun için var. Bilindik bir ?ey, mevcut partiler ve parlamento ihtiyac? kar??lamad???nda devreye ordu giriyor. Askerile?mi? siyasal zor üzerinden hegemonya yeniden kuruluyor, toplum egemen s?n?flar?n ihtiyac?na göre yeniden dizayn ediliyor.

Bir s?r de?il: AKP, uluslararas? sermayenin deste?i, Türkiye burjuvazisinin onay?yla; ?l?ml? islam projesinin bir göstereni, bir ba?ar? hikayesi öznesi olu?turmak için kuruldu. Askeri vesayeti kald?racak, analar?n göz ya??n? dindirip Kürt sorununu çözecekti. Yasaklar kalkacak, isteyen dü?ündüklerini özgürce söyleyip, örgütlenebilecekti. AKP önce hükümet, daha sonra, engel olarak gördü?ü güçleri kademe kademe tasfiye ederek “iktidar” oldu. Bunu yaparken de?i?ken bir ittifak politikas?yla hareket etti. Söylemler de?i?ti, söylemlere ba?l? olarak ittifak etti?i güçler de?i?ti ama merkezinde Erdo?an’?n yer ald??? asli özne olarak AKP hep sabit kald?. Bu son derece pragmatik ittifaklar politikas? sayesinde ?l?ml? islam projesi tedavülden kalkm?? olmas?na ra?men bugüne kadar iktidar?n? sürdürebildi.

Bu süreçte, birbirini tamamlayan bir zincir örgüsü içinde, birçok kritik e?ik geçildi.

Cemaatle iktidar? payla?t??? günlerde, “derin devleti etkisizle?tirme ve askeri darbeyi önleme” söylemi üzerinden Ergenekon ve Balyoz davalar?n? devreye soktu. Böylece ordunun yeniden dizayn edilmesiyle ilgili ilk ad?mlar at?lm?? oldu. Devam?nda, 12 Eylül Anayasas? ile hesapla?ma ve askeri vesayeti kald?rma propagandas? üzerinden kimi liberal sol çevrelerin ve Kürt siyasi hareketi de içinde olmak üzere geni? bir kesimin deste?ini alan 2010 Anayasa Referandumu de?i?ikli?i gerçekle?tirildi. Bunu, 2009 Oslo görü?meleriyle ba?lad??? bilinen, 2013 Nevruz’unda Diyarbak?r’da Abdullah Öcalan’?n mektubuyla sübuta eren “Çözüm Süreci”  izledi. Ayn? y?l, 2013 Haziran’?nda Türkiye’nin 80 ilinde hükümete yönelik bir kalk??ma hareketi olarak gerçekle?en hak ve adalet aray??? temelli Gezi direni?i, zorun bir yönetme biçimi olarak daha çok devreye sokulmas?yla etkisizle?tirildi. (2)

2014 A?ustos’unda Erdo?an’?n cumhurba?kan? seçilmesiyle yeni rejimin ihdas edilmesi do?rultusunda bir ilk ad?m at?ld?. HDP’nin “Seni Ba?kan Yapt?rmayaca??z” slogan?n?n damgas?n? vurdu?u 2015 Haziran seçim sonuçlar? ?oku 1 Kas?m “Tekrar Seçimi” ile a??ld?. Hemen akabinde 15 Temmuz 2016 Darbe Giri?imi’ni allah?n lütfu olarak gören iktidar, ülkenin ola?anüstü hal ve KHK’lar arac?l??? ile yönetilmesini sistemin yeni normali haline getirdi. Ve sonras?nda  hile ve desiseyle de olsa, 16 Nisan 2017 Referandumu “Ba?kanl?k Rejimi”nin kabulüyle sonuçland?. ?zleyen süreçte, 24 Haziran 2018 tarihinde gerçekle?tirilen birle?tirilmi? erken seçimde Erdo?an, yeni rejimin ilk partili ba?kan? seçilirken AKP, seçimden birinci parti olarak ç?kt?.

Sonras?, 31 Mart 2019 yerel seçim sonuçlar?, siyasetimizin “yeni normal” ine hükmeden yeni rejimin “yol kazas?” olarak de?erlendirilebilir. Ki, AKP-MHP iktidar blokuna göre söz konusu seçimler zaten kaybedilmi? de?ildir. Muhalefetin elde etmi? oldu?u k?smi ba?ar?, merkezi devlet ayg?t?n?n ve emrindeki yarg?n?n marifetiyle etkisizle?tirilip, propaganda ayg?tlar? arac?l???yla görünmez k?lanabilecek bir keyfe kederliktir. Ba?kanl?k rejimini bugüne getiren politikalar?n yo?unla?t?r?larak devreye sokulmas?yla halledilebilecek bir ?eydir. Nitekim yerel seçim sonras? süreç de bu ?ekilde bir seyir izlemi?tir.

Siyasetin “yeni normal” i iktidar? payla?an güçlerin do?as?na uygun bir içerikte olup milliyetçi ve siyasal islamc?d?r. Son tutuklamalar, milli ve yerli hamaset dili üzerinden kurulmu? hegemonyan?n peki?tirilmesine yönelik yeni bir hamle olarak görülebilir. (3)

AKP, yeni bir rejim kurma sürecinde bunu hep yapt?. Süreç bir tür malumun ilan? olarak gerçekle?ti.

?ktidar bloku, önceden verilmi? hükümlere dayanarak bu ve benzeri artç? darbeler üzerinden ilerleyen bir hat izledi. Kendisini dinci ve millici söylem üzerinden tahkim ederken muhalefeti de sürekli bir savunma hatt? üzerinde tuttu. Bu süreçte eski rejime ait kurum ve anlay??lar?n tahrip edilmesi, görünür görünmez ittifaklara yönelik hamleler,  siyasetin “yeni normali”ni karakterize eden en temel özelliklerden biri olarak öne ç?kt?. AKP, her vesileyle muhalefeti milli ve yerli olmamakla, vatan hainli?i ile suçlad?. Ve ço?u kez suçlamalar?n? oldukça kullan??l? bir kavram olan “terörist” yaftas?yla bulu?turarak yaratmak istedi?i negatif etkiyi ço?altt?. Rejim kar??tlar?n?n yan yanal???n? görünmez ve dolay?s?yla güvenilmez k?lmay? ba?ard?. Söz konusu propagandan?n da etkisiyle, “aman ayn? foto?raf içinde yer almayal?m zaafiyeti” örtük ittifaklar? may?nl? tarla haline getirdi.

Taktik çok aç?kt?. Böl ve s?rayla yok et. Bunu rejimin yok edici ?iddetiyle kar?? kar??ya kalanlar da biliyordu bilmesine ama bir tür k?rm?z? pazartesi sendromuyla geri durmay? tercih ettiler.

Süreç ünlü sar? öküz benzetmesinde oldu?u gibi ya?and?. Nazi döneminin rahip anektodu s?kl?kla tekrarland? ama gere?i lay?k?yla yerine getirilmedi.

AKP, muhalefet güçlerini birbirine mesafeli hale getirme siyasetini ba?ar?yla uygulad?. Bunu kâh muhalefete yönelik y?ld?rma politikas?yla, kâh ki?i ya da parti düzeyindeki muar?zlar?n? iktidar ayg?t? içine katarak yapt?.

Yerel seçim öncesi Erdo?an’?n HDP’yi i?aret ederek seçilmeleri durumunda, terörle iltisakl? kabul edilerek sonuçlar? tan?mayaca??n? belirtmesi siyasetin “yeni normali” nin en aç?k göstergelerinden biri olmas?na ra?men sistemin tek sonuçlu seçime ayarl? oldu?u gerçe?i görülmek istenmedi. Muhalefet siyaset kurgusunu rejim de?i?ikli?i gerçekle?memi?, sanki her ?ey normalmi? gibi yapmaya devam etti.

?ktidar blokunun kurmu? oldu?u hegemonya, CHP’nin, HDP’li belediyelere kayyum atanmas?nda, öncesinde HDP’li parti ve belediye ba?kanlar?n?n derdest edilmesinde aktif bir tepki geli?tirmesini engelledi. Bazen istemeye istemeye kerhen de olsa destekleyerek, bazen büyük kitlesel tepkileri pasif eylem tarz?yla frenleyerek ve Gezi’de soka?a ç?km?? milyonlarca seçmene soka?? bir provokasyon tuza?? olarak tan?mlay?p uzak durarak, kendisini etkisiz meclis prati?ine hapsetti. Muhaliflik haftada bir yap?lan grup toplant?lar?na indirgendi. (4)

Muhalefet dinamiklerine yönelik ku?atma harekat?, HDP’li siyasetçileri ve CHP’li  kad?n ve gençleri kapsayarak devam ediyor.

Son vekil tutuklamalar? da dahil olmak üzere bütün bu yap?lanlar, hegemonyan?n seçim matemati?i üzerinden yeniden tesis edilmesine yönelik bir hamle olarak da yorumlanabilir tabi. Söz konusu matemati?in önemli bir noktas?nda HDP’nin tasfiye edilmesi, kapat?lmas?, seçim d???na dü?ürülmesi, olmad? baraj alt?nda b?rak?lmas?, olmad? ?Y? Parti’nin mevcut ittifaktan kopart?lmas? vb tasar?lar olabilir.

Osmanl?’da oyun çok! Bunlar?n  hepsi mümkün, bunlar?n hepsi “yeni normal” de içkin. (5)

Ülkemizde ve dünyada pandemi sonras? süreç, “yeni normal” olarak tan?mlan?yor.  Bundan sonraki gündelik hayat?n pandemi öncesindeki gibi olmayaca??na i?aret eden bu “yeni normal”, bize kontrollü bir hayat vaat ediyor. ?lk ba?taki gibi olmasa bile ölümcül tehdidin devam etti?i, dü?mana kar?? tedbiri elden b?rakmamak gerekti?ini söylüyor. Hayat? sa? kalmaya indirgeyen, hayat?n içerdi?i di?er gereklilikleri ihmal edilebilir, güvenlik için vazgeçilebilir gören, tehdit ve korku taraf?ndan belirlenen bir r?za ili?kisi dayat?l?yor.

Kimin virüs ta??d???n?n, kimin FETÖ’cü, kimin vatan haini oldu?unun belli olmad???, sa?l?k ve devlet otoritelerinin söylediklerine tabi bir distopya içinde ya??yoruz. Nefes alam?yoruz.

Bir zamanlar temas etmi? olman?n getirece?i siyasi bula?? durumuyla, virüs kaynakl? bula?? ve yarat?lan korku ve kayg?, ?üphe ve uzak durma, siyasetin ve gündelik hayat?n normal seyrinden ç?k?p yeni normale göre ?ekil almas? bulu?uyor. ?kincisinin özellikle 15 Temmuz’dan bu yana dozu artarak süren güvenlik rejimini besledi?i bir örtü?me hali bu.

Siyaset ve gündelik hayat?n "yeni normal"i genel bir kapatma, yal?tma, varl??? sürekli hissettirilen bir dü?man, muhtelif vaka tekrarlar?yla unutulmas?na izin verilmeyen bir tehdit ve her an ba??ma bir ?ey gelebilir kayg?s?n?n tetikledi?i bir korku ikliminden besleniyor.

Gerek siyaset gerek gündelik hayat? sürdürme bahsinde “yeni normal” imiz ölümcül sonuçlar yaratmaya yatk?n. Her ?ey normalmi? gibi muhalefet yapma anlay???yla salg?n devam ederken yokmu? gibi davranma prati?i olas? vahim sonuçlar? itibariyle örtü?üyor.

Nas?l ki, insan?n sosyal bir varl?k olma özelli?i her türlü kapat?lma önlemine galebe çalacaksa özgürlük tutkusu da her türlü bask?ya galebe çalacakt?r.

Çözüm, geçmi?imizde de kar??l?klar? olan “yeni siyaset” anlay???nda sakl?.

Sihirli bir sözcük, vaat, tumturakl? ifadeler yok.

Ba?ta Gezi olmak üzere yak?n ve uzak bütün sahiplenilesi pratikler ayn? ?eyi söylüyor:

Daha fazla birliktelik, daha fazla dayan??ma, daha fazla cüret!..

 ------------

D?PNOTLAR

(1) Enis Berbero?lu, avukat?n?n ba?vurusu üzerine, kalan 18 ayl?k cezas?n?n,14 Nisan 2020 tarihinde kabul edilen Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin ?nfaz? Hakk?nda Kanun ile Baz? Kanunlarda De?i?iklik Yap?lmas?na Dair Kanun kapsam?nda, 31 Temmuz tarihine kadar olan k?sm?n? d??ar?da geçirmek üzere 5 Haziran ak?am saatlerinde tahliye edildi.

(2) 2013 Haziran’?nda egemen s?n?flar kendileri için hayati bir karar vermek durumunda kald?lar. Ya bir halk ayaklanmas?yla hükümetin gönderilmesine onay verecekler ya da sonraki süreçte siyasal islamc? bir hareketin iktidara daimi ortak olmas?n?n olas? sonuçlar?n? kabul etmek zorunda kalacaklard?. Birinci seçene?in deh?eti, kestirilemeyen risklerine ra?men ikinci seçene?in ön almas?na yol açt?. Siyasal islamc?larla anla?ma yolunu seçtiler. Böylece yeni yönetme sürecinde r?zan?n daha çok zor yoluyla tesis edilece?i “yeni normal” in, tek adam iktidar?na evrilecek ba?kanl?k rejiminin yolu aç?lm?? oldu.

(3) Enis Berbero?lu’nun ceza almas?na yol açan dava M?T TIR’lar?na ait görüntülerin yay?nlanmas?yla ilgiliydi. Leyla Güven ve Musa Fariso?ullar?’n?n ceza almas?na yol açan davaysa KCK davas?yla.

(4) Türkiye solu, kimi sosyalist  yap?lar sürdürülen muhalefet tarz?yla uyumland?. Siyasetin toplumu de?i?tirip dönü?türmek amaçl? bir faaliyet oldu?u sol sosyalist gruplar taraf?ndan unutuldu. Günü kurtarma siyaseti, mevcutla yetinme anlay??? bir siyaset yapma biçimi olarak en geni? kitle partisinden en radikal söylemli örgütüne kadar sola egemen oldu. Yaparm?? gibi yap?ld?.

(5) Siyasetin “yeni normal”i ile ilgili bir geli?me bu yaz?n?n yay?na haz?rlanma sürecinde ya?and?. Önce Sa?l?k Bakan? hafta sonu soka?a ç?kma yasa??n? gerektirecek bir durum olmad???n? söyledi. Ayn? günün gecesinde ?çi?leri Bakan? soka?a ç?kma yasa?? karar? al?nd???n? duyurdu ve ertesi gün Erdo?an “gönlünün raz? olmad???n?” belirtip yasa?? kald?rd???n? aç?klad?. Bunun üzerine “yönetemiyorsunuz hashtag”? aç?ld? ama sorun ?u ki bu bir yönetme biçimi. “Yeni normal”de kararlar rejimin temsil etti?i sömürü çark?n?n ihtiyaçlar?na göre al?n?yor. Kararlar?n al?nmas?nda mutlak bir uyum yok. Alt karar odaklar? kendi bulunduklar? yere göre sa?l?k, ekonomi ya da güvenlik politikalar?n?n ihtiyac?ndan hareketle “?a??r?p” ayr? kararlar alabiliyorlar. Ancak gerçek ihtiyac?n ne oldu?unu en iyi ba?kan biliyor ve dolay?s?yla son sözü ba?kan söylüyor. Daha önce ba?ka örneklerde de görüldü?ü gibi bu vakada da olan ?ey budur ve olup biten ?ey, “yeni normal” in yönetme biçimiyle uyumludur.

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. Ay Çıkınca Ölüm Susar!
    Yaz biterken bir k?z?l gül daha soldu. Üzgünüz. Oysa öfkeli olmam?z gerekirdi. Bir Sisyphos yazg?s? gibi kendini tekrarlayarak dü?tü topra?a en dire?ken olanlar?m?z. Yaz ba??yd?. Haziran’da ölmek zordu. Genç zamanlard?.…
  2. Esas Hadise O Kiraz Ağaçları*
    ''Yolumuzu ayırdıklarımızdandı Mihri Belli. Çok sonra, kendi hikâyemizin ve onun hikâyesinin aslında aynı "kiraz zamanı"na adanmış hayatları içerdiğini anladığımızda Mihri Belli yetmişli yaşlarındaydı, bizse otuzlu yaşlarımızda'' Düş bekleyene gelmez, ona…
  3. Katları Düşerken
    Katları Düşerken
    3 Temmuz 2020
    Muktedir her ne istiyorsa onu söyleme mecburiyetinin hükümran oldu?u bir distopya ülkesi bu ülke art?k. Söz yasak. Dislike yasak. Maskesiz dola?mak yasak... Nefes alam?yoruz... ?talyan yazar Dino Buzzati, “Yedi Kat” adl?…
  4. Haziran’da Bir Fidan: Berkin Elvan*
     Berkin Elvan’ın bir gaz fişeği ile vurulmasının üzerinden yedi yıl geçti. Adalet tecelli etmedi. Katili halâ aramızda. Berkin’den sonra naaşı günlerce buzdolabında bekletilen, koyun otlatırken öldürülen, üzerinden panzer geçirilen başka…
  5. Bir İktidar Aracı ve Muhalefet İmkânı Olarak Futbol-1
    Simgeler, semboller önemlidir. Futbol, içinde çokça simge bar?nd?ran toplumsal bir aynad?r. Sesi k?s?lm??, muhalefet etme araçlar? elinden al?nm?? bir toplum, farkl? bir taraftar profiliyle kendisini futbol üzerinden pekala ifade edebilir.…
  6. Fotoğrafın ve Şiddetin Dili: Siyahi İsyan ve Gezi
    ''Yan yanalar. Bir tür yazgı birliği. “Nefes alamıyorum” diyerek ölen Floyd’un fotoğrafı, son sözleri “Vurmayın, öldüm!” olan Ali İsmail’le, Kemal Kurkut’la, Dilek Doğan’la, Berkin’le, Gezi’nin güzel yüzlü çocuklarıyla buluşuyor'' George Floyd. Yeryüzünün lanetlilerinden. Siyah. Irkçı…
  7. Çiğdem koyduk çocukların adını
    Devrimle Çiğdem yer değiştiriyor. Hatırlıyorum: Çiğdem koymuştuk çocukların adını. Çünkü Çiğdem, düşlerimizin devrime değdiği bir evvel zamandı. Şişli Meydanı’nda üç kız biri çiğdem biri nergis vuruldular güpegündüz sorarlar bir gün sorarlar……

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…