Diktanın, savaşın panzehiri

Hayrettin Belli

26 Ağustos 2016
Diktanın, savaşın panzehiri

FETÖ örgütünün bizzat kendi sıkıştırması ile darbeye yöneleceğini bilen Erdoğan, olağanüstü siyasal bir hamle ile ruslardan düşürülen uçakla ilgili özür dilemesiyle, hem darbeyi daha da kışkırttı hem rusların olası bir amerikan darbesine en azından taraftar olmamasını sağladı. Büyük ihtimalle İsraille ilişkiyi düzeltmede de öyle. 

Dış kaynaklı ama içerde hükümetçe de beklenen ve de farklı kaynaklardan içerinin saatler önce kritik bilgilerle beslendiği bir başarısız darbe girişimi ile memleket karşı karşıya kaldı...

15 Temmuzun üzerinden 17 gün geçti bir sürü detay ortaya çıktı. Her biri de önceden düşünemediğimiz netliği gözler önüne seriyor. Kimi ifade şaşırtma amaçlı, kimi de hükümeti koruma amaçlı, yani yalan olabilir elbette. Ama dünden beri İlker Başbuğ ile röportaj, ordudan ve harp okullarından ayrılsınlar diye işkencelerle baskı gören öğrencilerin hikayeleri (3000kişilik bir whatsapp grubundan bahsediyoruz burada) ve hükümetin skandal nitelikteki Kanun Hükmündeki Kararnamelerini duydukça biraz daha aydınlandık .... EN iyisi buraya tüm aydınlanma noktalarımızı sıralamak...

1- Darbenin ertesi günü youtube a darbe anında bağlanan amerikan fox tv'sinde konuşan amerikalı eski askerler düştü bunların hepsi en kritik anlarda darbecilere açık destek ifade ediyorlar "bakalım yarın sabah durum ne gösterecek?" diye umut besliyor ve darbe başarısız olduğunda "yenildik, Türkiye için son şanstı" tipi ifadeler kullanıyorlar. Ardından da ihanetleri için Dışişleri bakanı Kerry ve başkan Obama'yı suçluyorlar.                                           

Demekki bu amerikalı eski subaylar olayın ve kimin ne yaptığının farkında ve amerikan kamuoyuna bu hareketin islami gericiliğe karşı, işidi destekleyen bir düşmana karşı yapıldığına inandırmaya çalışıyor. Bilelim ki amerikan fox tv'si ABD de Cumhuriyetçi Partinin katı destekçisidir ve halen neoconların politikalarına açıktır. Bu subayların en kritik sözleri ise amerikan yönetiminin başını ihanetle suçlamak. Büyük ihtimalle başarısızlıktan onları sorumlu tutuyor, belki de haber uçurdukları veya bazı komutanlara NATO eliyle saf değiştirmelerini salık verdiklerini düşünüyorlar.  Bu bir bakıma amerikan derin devletinde de fraksiyonlar olduğu ve birbiri ile çatıştıkları ve oyuna getirdikleri anlamına geliyor. Tıpkı Türkiye’deki FETÖ ve Ergenekon (dava sanıklarından bahsetmiyorum gerçek kontgerillanın AB'ye girilirse yokolmaktan korkup avrasyacılaşan eski özel harpçi kökenli mhp'lileri de kullanan ama kontr terörde ev sahibi yapıdan bahsediyorum) derin devlet fraksiyonları gibi. Amerikan devleti de Türkiye gibi yeni sömürgecilik yöntemiyle sömürülen bir ülkenin devleti mi? Bir bakıma evet çünkü küresel kapitalizmin son 15 yıllık kanunlarına bakarsanız. Devasa özelleştirmelere, ada devletçiklerinde vergi cennetlerine bakarsanız: yasal olarak vergi kaçırmak serbest iken, 2008 finans krizinin tüm faturası devlete yani vergi veren emekçilere  finanse ettirilirken : bu küresel kapitalizmin metropol devletleri bile birer sömürge devletinden farksız. Bu durumda farklı çıkarları olan çok güçlü sermaye gruplarının kendi derin operasyon gruplarını kurmalarının önünde nasıl engel olsun ki.                                   

2- Darbeci Subaylar whatsapp de haberleşiyordu. CNN Türk sunucusu Hande Fırat, facetime'dan cumhurbaşkanını konuşturup kaderi değiştirdi diye düşünüldüğü için "Whatsapp te yapılıp Facetime'la engellenen Darbe" diye adlandırdı, ama Ruslar oluşan hareketliliği en az 5 gün öncesinden takip ettiklerini ve türk yetkilileri de uyardıklarını söylediler. Acaba ruslar da Yandex sayesinde bilgilendiriyor olmasınlar? Post modern 28 şubat darbesinden sonra yaygın iletişim teknolojisi ile 15 temmuz darbesi. Bana öyle geliyor ki FETÖ örgütünün bizzat kendi sıkıştırması ile darbeye yöneleceğini bilen Erdoğan, olağanüstü siyasal bir hamle ile ruslardan düşürülen uçakla ilgili özür dilemesiyle, hem darbeyi daha da kışkırttı hem rusların olası bir amerikan darbesine en azından taraftar olmamasını sağladı. Büyük ihtimalle İsraille ilişkiyi düzeltmede de öyle. Görülüyor ki ruslar kısa zamanda tavır belirleyip türk ordusundaki hareketliliği hükümete bildirmişler. Acaba yerine ulaştı mı? Yine de darbeyi eniştesinden öğrendiğini söylemesi komik tabii...

 3- Fettullah Gülen cemaatinin devlette, özellikle poliste ve yargıda çok egemen olduğu hep biliniyordu ama orduda bu kadar örgütlü olduğu en azından benim tarafımdan tahmin edilmiyordu. Son haftalarda her televizyonda Fetullahın ordudaki örgütlülüğü konuşuluyordu ama anlaşılan darbenin aldığı dış destek sonuna kadar gitmelerine de destek olup da, yarı yolda bırakılmalarını organize etmeseydi başarılı olma ihtimalleri yüksekmiş.

a- İlk olarak ordudan ayrılmaya zorlanan subay ve öğrencilerin binlerle ifade edildiği, ayrılmaya zorlayanların orduyu ele geçirmek isteyen ve kendileri gibi olmayanları atmaya çalışan Fetullahçılar olduğunu yıllardır bilmeleri, bunların kiminin daha üst rütbeli subayların yakınları olması, olayların ayyuka çıkması , bir sürü mahkeme açılması, dilekçe verilmiş olması, 3000 kişilik mağdurların oluşturduğu whatsapp grubunun faaliyeti falan bu yapının ordu gibi içe kapalı bir yapıdaki varlığını yorumlamaya ve karşı harekete yeter de artardı. Ama kim ordudan 10 bin kişiyi bir anda tasfiye edip bunu kamuoyuna kabul ettirebilir ki? Hele devletin diğer organlarını düşününce.. 2000 yargıcı bir çırpıda görevden almak kolay mı?

b- Fetullah yapılanması orduda kendisinden başka dindar bir ekibin olmamasına özen gösterip başka cemaatlere ve milli görüşçülere nefes aldırmamış. Dolayısı ile onlara karşı durabilecekler sadece kemalistler veya daha milliyetçi kanat. Bir de sayısı fazla olmasa gerek: direkt NATOcu amerikancılar da var. Dolayısıyla orduda Erdoğan iktidarına tepkili epey geniş bir kesim var. Ama Fetocu ekip kendi başına harekete geçmeye mecburdu çünkü zaten Balyoz gibi davalarla karşılıklı en büyük güvensizliğin doğduğu grup Kemalist grup, AKP’ye karşı da olsa Fetocu olduğu bilinen bir darbeye karşı çıkardı. Muhtemelen en üst kademeden daha fazla destekleri vardı , kilit noktada daha fazla operasyon planlanmıştı ama kimi gruplar bekleneni yapmadı. Önce Fetoculuklarını gizleyerek ve üst komutanları zorlayarak emir komuta içinde bir darbe planlamışlardı. Buna uğraştılar ama bildirileri kimsenin yutmayacağı kadar acemiceydi. İlk konuşmasında Erdoğan Fetocuları hedef gösterdi ve bu Darbenin yürütücülerinin Fetocu olduğunu açık etmiş oldu. Dolayısıyla kemalist saftan katılacak varsa da bundan sonra karşı safa geçti.

c- Erdoğan'ı tutuklayacak veya infaz edecek timi saatlerce bekleten ve geciktiren üst akıl darbenin bir kalkışma olarak kalıp, başarısız kalmasını planlıyordu anlaşılan. Çünkü bu darbede ordunun üst rütbelilerini yanına çekmek için bile Erdoğan oyun dışına çıkarılmış olması, önemliydi. Bakalım Marmaris timinin başındaki Sönmezateş'e emir verenler açığa çıkarılacak mı? Bekletip, zaman geçirip Erdoğan’ın oradan uzaklaşmasını sağlamışlardı. Bir de meclisi bombala emrini veren gerçek kişi kim? Bunlar hangi safta görünüyor bugün acaba? Acaba ordudaki kemalizan subayların iddia ettiği gibi hedef Erdoğan değil de ordunun zayıflatılması, Suriye'ye müdahale edemez duruma düşmesi, kışlalara hapsedilip itibar kaybettirilmesi miydi?  Bir de son KHK'ye bakarsak ordudaki Emir Komuta zincirinin iğdiş edilmesi miydi?

4- Meclis bombalanırken 4 parti de oradaydı. Bildiriye HDP de imza koydu. Ama günlerdir CHP ve MHP'ye methiyeler düzülürken, HDP'nin lafı bile yok. 15 temmuz öncesinden daha koyu bir sansür var HDP ile ilgili. Hem de CNN ve Habertürk'te bile. Tek Fox biraz istisna. Saray davetinde yok, teşekkür telefonunda yok. Yenikapı mitinginde konuşmacı değil. En önemlisi Erdoğan kendisine hakaret davalarının hepsinden vazgeçti ama HDP’liler için değil. HDP, iradi olarak dışlanmak isteniyor. Bunun anlamı sanırım daha derin bir savaşın planlanıyor olması. Darbe süresinde Erdoğan’a destek olan yada belki onlar sayesinde darbenin atıl kalmasını sağlayan ergenekon’la ittifakın bunu gerektirmesi. Savaşın duracağına yada hafifleyeceğine dair en ufak emare yok. Aksine, suni olarak FETÖ - PKK işbirliği varmışçasına propaganda yapıyor başbakan ve Bahçeli. Niyet kötü ki: " ölümlerden ölüm beğensinler" diye haykırıyor Binali Yıldırım.

Peki kışlaların kapılarında kamyonlar dururken güneydoğuda yada Suriye’de, Rojava’da savaş planlamak kaosu göze almak anlamına gelmez mi? Kaos olursa iç savaş olursa “ezer geçeriz” diyen biri için sorun olmaz bu. Acaba bugün de böyle mi düşünüyor? Televizyonlarda askerler kimsenin yanındakine güvenemediğini, ordunun tarihinin en kötü dönemini geçirdiğini itiraf ediyor. Bunun üstüne bir KHK ile emir komutayı da devreden çıkartırlarsa toparlanabilir mi? İmam-hatipli doldurulursa, ordu sünnici bir anlayışla yönetilirse? Hiç de yabana atılacak ihtimaller değil bunlar.

“Al! Gerisini Sen Bitir”

Bugün Türkiye’de bölünmüş, birbirine karşı kışkırtılmış bir toplum iç savaşa varacak çatışmalara girmiyorsa, ortada emir-komuta ile hareket edecek ve herkesi kolayca hizaya sokabilecek bir ordu var zannediliyor diyeydi. Artık var mı? Yada hükümetin önlemleri ile kısa zamanda birlik oluşturulacak mı? Yoksa büsbütün mü bölecek? Anlaşılan darbenin de aslında bu amaçla ABD tarafından yarım bırakıldığını iddia ediyor. Ve bu da ordu için kaygılananları haklı çıkarıyor. Çünkü anlaşıldığı üzere ABD destekli yarım bırakılmış darbe demek: ordunun işini paket içerisinde yarım bitirip; Erdoğan'a "al, gerisini de sen bitir” demektir.  Bu Erdoğan’ın artık istediği bir şey mi yoksa bunu uygularsa oyuna mı gelmiş olacak? Onun da ikilemi bu.

HDP neden dışlanıyor?

5- Erdoğan darbeden hemen sonra halkı sokağa çıkarabilmiş lider olarak kendini çok güçlü hissetti ama Avrupa’dan, memur ve yargıç kıyımı, subaylara işkenceler nedeni ile gelen tepkiler, kendinin dış dünyada ne kadar zayıf olduğunu gösterdi. Ve bazı geri adımlar atmak zorunda kaldı. CHP ve MHP liderlerine güzellemeler biraz bundan, parti bayraksız: sadece türk bayraklı ve Atatürklü mitingler bundan. Darbeyi bizzat Ergenekon mağdurlarının yardımı ile atlattı ayrıca.

Geçen sene 2015 mayısındaki yazımın başlığı "Başkanlık: Kontrgerilla Projesi" idi. O yazımda başkanlık projesinin aslında 12 eylülden 1980 ve daha da öncesinden beri bir derin devlet ve vesayet sistemi olarak planlandığını, bu başkanlığı Özal'da Demirel'de denemeye çalıştıklarını ama en uygun ve iktidarına en bağımlı aday olarak Tayyip Erdoğan'dan daha iyisini bulamayacaklarını savunmuştum. O zamandan beri bir Erdoğan-Ergenekon ittifakının var olduğunu savaşın 2015'te bu yüzden yeniden başlatıldığını belki de FETÖ’yü tasfiye için kürt savaşına başvurma planının Ergenekon kökenli bir tavsiye olduğunu hatırlatmıştım

Bu ittifak sayesinde bu darbe savuşturuldu. Ama darbe yarım kaldı. Şu anda da düşman kardeşlerin birbiri ile hesaplaşması olasılığı var. Her ikisi de birbirine karşı PKK ile savaş kozunu kullanmaya çalışmayı planlıyor ki HDP bu kadar dışlanıyor.

HDP Ordunun birliğine bile Panzehir:

Ordunun bağımsızlaşıp yine emir-komutanın kurulmasını istiyenlerin aslında:

- barışın ,

- ordunun yeniden yapılanmasının

- kürt sorunu ve silah bırakma meselesinin dahi müzakere edilmesi ve açık tartışılması çok işine gelir.

Hatta eski devlet suçlarının ortaya çıkması bile.

Ama bu savda olanlar, yani ordunun bugünkü halinden kaygı duyanlar kendilerine 80’li yıllarda belletilen bir bölünme paranoyasından kurtulamıyorlar. Bunu aşmadan da belli ki ordu farklı cephelerin günlük korkuları ile birbirlerine karşı koz olarak kullanacakları bir yapboz tahtasına dönecek ve komşu Irak veya Suriye ordularına benzeyecek. Suriye veya Irak olmaktan korkan askerlerin yapacakları tek şey bu ezberi bozup barış inisyatifini ele almak

Tam da bu gerekeçelerle eğer CHP, AKP iktidarının ona yaptığı davete yanına kürtleri almadan yanaşmaya kalkarsa bu CHP'nin siyasi intiharı olur. Aynı şekilde ordu entellijensiyası daha önce yaptıkları gibi hala kürt savaşı konusunda kendilerini “biz tarafız barışı konuşmayız” demeye devam ederlerse ellerinde ordu da kalmaz.

Yine bu nedenle diyorum ki AKP'nin parlementer demokratik ilkelere zorlanması (başkanlık dikta heveslerinin rafa kalkması) ancak CHP ve ordu entellijensiyasının tüm toplumsal katmanlara bu arada da kürt hareketine meşruiyet kazandırmaya çalışmasıdır. En azından bugün o safta yer almasıdır.

Başkanlık sistemi, dikta, hatta parçalanmış ordu tehlikesinin ortak panzehiri bugünkü şartlarda HDP’dir, HDP’nin meşruiyetinin toplumsal kabulüdür. Bu şanş kaçırılmamalıdır.

Ayrıca önümüzde bir silahsızlanma, barış süreci görüşmeleri olacaksa HDP buna katiyen taraf olarak değil gözlemci olarak katılıp , görüşülenleri kamuoyuna doğru aktarma ve arşivleme işlevi görmelidir. Tüm muhataplıkların devletin memurları ve PKK yetkilileri arasında olması sağlanmalıdır. Daha önceki süreçte barışın ve müzakerelerin meşruiyet kazanması için taraf olunması kabul edilmek zorunda kalınmış (bir nevi AKP şantajına boyun eğilmiş) ama bunun bedeli daha sonraki savaş sürecinde pahalı ödenmiştir.

Bu süreç inişli çıkışlı bir şekilde süren HDP’nin Türkiye’lileşme sürecinde ne kadar geç kaldığını bize gösteriyor. CHP mitinglerine destek kararı almaları katılmaları doğru bir karar. Darbe tutuklusu da olsa FETÖ üyesi bile olsa tutukluların sorgu ve yargılamada hukukun uygulanması gereğini hatırlatan HDP doğru müdahale etmekte.

Demokrasi Cephesi hala en önemli ihtiyaç ama cepheyi tanımlamadan önce ona programatik netlik kazandırmak zorunluluğu var yoksa güçlerin toplanması sinerji yaratamıyor. Bu netlik meselesini de eğer gündem izin verirse gelecek sayıda ele alalım

 

 

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. Başkanlık: Kontrgerilla Projesi
    HDP’nin Adana ve Mersin’de bürolarına bombalar konuldu insanlar yaralandı, şans eseri ölümden dönüldü. Kontrgerilla türü eylemler bir süredir gündemde idi ama bugünküler en tipiklerinden.. Bu eylemler Erdoğan’ın başkanlığını kolaylaştırmak ve…
  2. Wolinski’nin Turist Rehberi Yazıyor
    Leman’ın yıllar önceki “Charlie Hebdo” özel sayısına yazdığım Charlie'cilerle beraber geçirdiğimiz 1 haftayı anlatan mavra yazısı benim Leman grubu dergilerindeki ilk yazımdı. Yeni Harman dergisindeki her ay kapağın arkasındaki ve…
  3. AKP Kobane’de treni kaçırdı..
    MİT Eliyle Barzani’ye Büyük Kürdistan Kurdurmak: Işid ile PKK’yı hatta Esad’ı aynı kefeye koyup hepsine karşı savaşacağım dersen otomatik olarak pozisyonun emperyalist plan Büyük Barzani Kürdistanı’nın kuruculuğu olur. Tayyip Erdoğan…
  4. Kobane - Çanakkale - Stalingrad
    Amerikalılar IŞİD'in merkezi Rakka'yı, Akçakale'nin karşısındaki TelAbyad'ı vurdular. Özellikle petrol kuyularını. Ama Kobane civarını vurmakta tereddüt ediyorlar. Acaba IŞİD yerine, iddia edildiği gibi orada olma ihtimali olan Türk özel harekatçılarını…
  5. Irak'ı böldüler. Bölen kim?
    IŞİD YÜRÜYÜŞÜ PKK’YA KARŞI --IŞİD aylarca kuzey Suriye'de yani Rojava’da PYD ile savaştı. PYG gibi yeni oluşturulmuş bir askeri yapıya karşı bile bir başarı elde edemedi. Hatta 3 bin savaşçısını…
  6. Soma Milat..
    Soma Milat..
    1 Temmuz 2014
    Mayıs ayında son 30 yıllık Türkiye gündemini, aslında 12 eylül düzeninin bunca yıllık egemen söylem ve ideolojisini sarsacak bir olay oldu: Soma da çoğunluğu taşeronda çalışan yeni özelleştirilmiş eski Soma…
  7. Anahtar parti
    Anahtar parti
    5 Mayıs 2014
    CHP yönetimi MHP'nin de destekleyeceği bir adayı BDP'ye de beğendirmek zorunda. BDP'nin beğeneceği bir aday bulunur bulunmasına da CHP barışçıl bir çözümü taahhüt ederse BDP buna razı olur: CHP hem…
  8. 17 değil 18 Aralık karşı darbesi ile ARA REJİM'deyiz
    Sağ-CHP projesinin sandıkta başarı elde edememesi, bana yine barış sürecinin şansını geri getirir gibi geliyor. O zaman CHP'nin açıkça barışın yanında yer almasını zorunlu kılacak dengeler kurulur. Gündemi belirleyen 3…
  9. AKP'nin Yeni Türkiye'si mi? Yeni İktidar mı?
    Bir tarafta punduna getirip ABD ve küresel sermaye destekli sivil darbe tezgahlayan cemaat, bir tarafta da organize yolsuzluk düzenini yargının şuncacık olan bağımsızlığını tümden iptal edip bal gibi bir "Ara…
  10. Kontralar Arası Savaş
    Kontralar Arası Savaş
    1 Şubat 2014
    Tek bilmediğimiz, bu yapının ne kadar Cemaat ne kadar direkt Amerikancı olduğu... Öte yandan bize bir illüzyon da gösteriliyor olabilir, hükümet bile yanılıyor olabilir... Ama Ergenekon'u tasfiye ederken işbirliği yaptığı ve…
  11. Neden herkes HDP'ye karşı
    Türklerin ve Kürtlerin ortak mücadelesine ışık tutacak yeni açılımlar uç verdi. Anlaşıldı ki Kürtler hükümetin samimiyetsiz oyunlarının yerine, barış için kendi Türk muhataplarını halkın içinden yaratabilecekler... İşte tam da bu…
  12. Demokratik Reform Paketi: Samimiyetsizlik abidesi
    Şu ana kadar, CHP'nin barış sürecini sahicileştirme, parlementoda sorunu çözme politikası, başarısız oldu. Kılıçdaroğlu'nun açtığı kredi, Erdoğan tarafından hemen reddedildi. Değil CHP, AKP bakanları ve BDP eşbaşkanları dahi hiçbirşeye karıştırılmıyor.…
  13. Çapulcular esas Rojava'ya Destek olmalı.
    Madem ki Suriye savaşı AKP faşizminin kaderinde bu kadar belirleyici. Sadece AKP karşıtlığı ile simgeleşmiş, ulusalcı, Kemalist, çapulcu, TC'ci muhalefet kanadı, Suriye konusunda, hem emperyalizmin işbirlikçi ordusu olan, hem hükümetin…
  14. Gezi Parkı direnişi 12 Eylül düzeninin sonu olabilir
    12 eylül düzeni aynen sürüyor, devletin bugünkü kurumları ve kadroları 12 eylül tarafından dizayn edildi ve buna şu tarihe kadar doğru dürüst bir değişim olmadı. Evet polis, Gezi Parkına sabahın saat…

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…