Kadına yönelik şiddet: 'İstatistikler AKP iktidarını gösteriyor'

25 Kasım 2012
Kadına yönelik şiddet: 'İstatistikler AKP iktidarını gösteriyor'

İstatistikler Türkiye'de kadına yönelik şiddetin AKP hükümeti döneminde yüzde bin 400 artmış olduğunu gösteriyor.""Yasaların, yargı koruyucularının, devletin, hükümetin, polisin, medyanın elini kadın bedeninden çekmesini ve yasaların kadınlar lehine düzenlenmesini talep ediyoruz"

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü dolayısıyla kadınlar Türkiye'nin çeşitli kentlerinde sokaklara çıktı ve 'erkek ve devlet şiddetine karşı' yürüyüşler düzenleyerek, açıklamalar yaptı.

erkek egemen sistemin kadınları denetimi altına almak için sistematik olarak şiddet uyguladığını söyledi. Şiddetin, cinsiyet eşitsizliğinden, eşitsiz güç ilişkisinden doğan toplumsal bir sorun olduğunu vurguladılar. Askeri-siyasi operasyonlarını bitirilmesini, savaşların son bulmasını, kadınlara iş ve sigorta güvencesi, anadilde eğitim ve sağlık hakkı, yeterli sayıda barınma evlerinin açılmasını, şiddet gören kadınlara psikolojik ve hukuki destek verilmesini, iş, sosyal güvence, bağımsız konut edinme olanaklarının sağlanmasını, kadına yönelik şiddet kapsamında verilen cezaların ağırlaştırılmasını istediler.
**

Kadın Emeği Kolektifi aktivisti Derya Çiçek Nar, Sosyalist Kadın Meclisi (SKM) ve HDK Adana İl Yürütme Kurulu Üyesi Serpil Arslan AKP'nin kadına yaklaşımını eleştirerek, Adana'da kadına yönelik şiddet vakalarında ve cinsel saldırı suçlarında önemli oranda bir artış yaşandığını belirterek, konuyla ilgili açıklamalarda bulundular.

SON 7 YILDA ERKEKLER 190 KADINI ÖLDÜRDÜ

Türkiye'de kadına yönelik şiddetin hız kesmeden devam ettiğini söyleyen Kadın Emeği Kolektifi aktivisti Derya Çiçek Nar, öldürülmek ve şiddete uğramak için sadece kadın olmanın yettiğini kaydetti.

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi tarafından yapılan araştırma sonucunda hazırlanan Kadına Yönelik Şiddet Raporu'na değinen Nar, Türkiye genelinde son 7 yılda 4 bin 190 kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü söyledi.

EN ÇOK CİNAYET 2009'DA

Kadın cinayetlerinin en çok 2009 yılında meydana geldiğini vurgulayan Nar, 2012 yılının ilk 6 ayında 100'e yakın kadının hayatını yitirdiğini, ilk 10 ayında ise 106 kadının tecavüze uğradığını ifade etti. Nar, "Cinayetleri işleyen erkeklerin yüzde 45'i güvenlik güçlerindeki ifadelerinde, 'aldatıldık' iddiasında bulundular.

Aynı dönem içinde cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar kapsamında 478 kadın tecavüze uğrarken, 722 kadın taciz edildi. Aile içi şiddet kapsamında 6 bin 423 kadın şiddete maruz kalarak hastanelik oldu. 2005-2010 yılları arasında, 100 binin üzerinde kadın cinsel saldırıdan mağdur oldu.

İSTATİSTİKLER AKP DÖNEMİNİ İŞARET EDİYOR

Nar, "İstatistikler Türkiye'de kadına yönelik şiddetin AKP hükümeti döneminde yüzde bin 400 artmış olduğunu gösteriyor," derken, "Yasaların, yargı koruyucularının, devletin, hükümetin, polisin, medyanın elini kadın bedeninden çekmesini ve yasaların kadınlar lehine düzenlenmesini talep ediyoruz" açıklamasını da yaptı.

"Kadın örgütleri ve sosyalist feministler olarak; kadın cinayetlerinin, şiddetin, tacizin, tecavüzün tüm izlerini yeryüzünden silene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.

'İŞSİZLİK KADIN CİNAYETLERİNİ ARTIRIYOR'

Sosyalist Kadın Meclisi (SKM) ve HDK Adana İl Yürütme Kurulu Üyesi Serpil Arslan, 25 Kasım'ı artan şiddet ve kadın cinayetleriyle karşıladıklarının altını çizdi.

Çukurova Bölgesi'nin özellikle de Adana'nın işsizlikte birinci sırada olduğunu ifade eden Arslan, işsizliğe paralel olarak kadın cinayetlerinin arttığını ifade etti.

Arslan, "Çukurova Bölgesi kadın cinayetlerinin en fazla yaşandığı bölgelerden biridir. Çünkü fabrikaların kapanması nedeniyle hem düşük ücret nedeniyle hem de işsizlik ve yoksulluk nedeniyle erkek en yakınlarında bulunan kadınlara şiddet uyguluyor. Çukurova sınıfsal çelişkinin en fazla olduğu bir bölge, aynı zamanda yoğun bir işsiz nüfusu var. Erkek bu nedenle öfkelerini kadınlardan çıkarıyor" dedi.

'KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI BİZ KADINLAR BAŞKALDIRIYORUZ'

Toplumsal mücadele yürüten muhalif kadınların devletin baskı ve şiddeti ile karşılaştığını söyleyen Arslan şöyle konuştu:

"Roboski katliamında kadınlar çocuklarının ölü bedenlerini topladı. AKP iktidara geldiği 2002 yılından bu yana tam anlamıyla kadın düşmanı bir siyaset izledi.

Kadının eve kapatılması, ailenin kutsanması, kadının siyasi kimlik ve siyasi özne olma varlığını reddeden, kadını ikincilleştiren bir siyasetti bu. Kürt kadınlarının siyaset yapma hakkı gözaltı, tutuklama ile engellendi. Onlarca Kürt siyasetçi kadın cezaevlerine gönderildi.

Erkek egemenliğini pekiştiren, kadına şiddeti meşrulaştıran yasalar nedeniyle açılan davalarda tecavüzcüler salıverildi, tahrik indiriminden yararlanmaları sağlandı.

Kadının ev içinde emeği görülmezken, üretim içerisinde yer alan kadınlar da ucuz emek sömürüsüne maruz kaldı. Zira en son açlık grevlerine destek eylemlerinde başta Kürt kadın vekiller olmak üzere kolluk kuvvetlerinin özellikle kadınları hedef seçerek saldırması hiç tesadüf değildir.

İşte bu nedenlerle evde işyerinde, sokakta özcesi yaşamın her yerinde kadına yönelik şiddete karşı biz kadınlar başkaldırıyoruz."(yuksekovahaber)

 

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…