Prof. Cemal Saydam: 'Kanal İstanbul İstanbul’un sonu olur'

13 Aralık 2013
Prof. Cemal Saydam: 'Kanal İstanbul İstanbul’un sonu olur'

'Birkaç 10 yıl sonra lodos estiğinde dayanılmaz bir şekilde çürük yumurta kokacak' --'Marmara'nın ilk 25 metresi Karadeniz, altının tamamı tuzlu Akdeniz. Müthiş dinamik bir yapı, müthiş bir denge. Kanal İstanbul devreye girdiği takdirde bu denge bozulacak.'

Kimyager ve deniz bilimci Prof. Dr Cemal Saydam, Kanal İstanbul projesiyle ilgili olarak, daha önce Endişeli.org'da da yer alan yazısında "Rafa kaldırın demiyorum, unutun!" demişti. Saydam isyanını sürdürüyor. Ancak ne yazık ki, ulusal basın konunun üzerinde durmadığı gibi, yerel seçimler yaklaşırken ortaya çıkan İstanbul'u yönetmeye talip olan 
başkan adayları da, kentin geleceğini ilgilendiren böyle bir sorun üzerine konuşmuyorlar.

Ancak Saydam'a geçmeden önce konuyla ilgili başka bir bilim insanının görüşlerini aktaralım..

24 Kasim günu Hürriyet gazetesinde, Columbia Üniversitesi’ne bağlı Lamont-Doherty Dünya Gözlemevi’nden sismik-jeoloji uzmanı Profesör Leonardo Seeber’in kanalla ilgili açıklamaları yer aldı. Seeber, beklenen İstanbul depremi hakindaki görüşlerini açıklarken Kanal istanbul'un depremi tetikleyici etkisi olup olmayacağı sorusuna şu karışlığı vermişti:

"Kanal İstanbul, mutlaka sorunlar çıkaracaktır. Marmara Denizi'nin ekoloji dengesi elbette bozulur. Ama doğa daima kendi dengesini bulur. İnsanlar ve ekonomi olumsuz etkilenir. Kanalın inşa edileceği bölgenin derinliklerinde önemli su rezervleri var. Birileri mutlaka kanalın olası etkilerini bilimsel tekniklerle araştırmalı. Boğaz'da suyun akış hızı azalacaktır. Boğaz'ın eko sistemi, hatta rengi bile değişir. Balık türlerinde de değişiklikler olacaktır."

Seeber’in kısaca değindiği renk konusunun üzerinde durmak gerek. Çünkü kanalla birlikte beklenen renk değişikliği yalnızca İstanbul için değil, Karadeniz çevresindeki bütün devletleri etkileyecek küresel çapta bir felaketin habercisi. 

Saydam şöyle diyor:

"Karadeniz'e ikinci bir musluk açtığınızda suyu daha hızlı Marmara Denizi'ne akacak. Bol besinli üst tabaka zaten çan çekişen alt tabakaya baskı yapacak, dolayısıyla oksijen hızla azalacak. Oksijen bitince bir daha geri dönüşü yok, kanalı kapatsanız dahi yok. Oksijensizlik kimyasal dengeleri alt üst edecek, alt tabakadaki hidrojen sülfür yoğunluğu hızla artacak. Dolayısıyla İstanbul birkaç 10 yıl sonra lodos estiğinde dayanılmaz bir şekilde çürük yumurta kokacak" dedi.

Hürriyet gazetesi yazarı Gila Benmayor, Hacettepe Üniversitesi Çevre Mühendisliği öğretim üyesi Profesör Cemal Saydam'ın Kanal İstanbul ile ilgili yaptığı değerlendirmeleri bugünkü köşesine taşıdı.

Gila Benmayor'un "Kanal İstanbul İstanbul'un sonu olur" başlıklı yazısının bir kısmı şöyle:

Geçenlerde, "Kanal İstanbul'u rafa kaldırmak değil tümden unutun" diyen Hacettepe Üniversitesi Çevre Mühendisliği öğretim üyesi Profesör Cemal Saydam'ı dinledim.

Kanal İstanbul yapıldığı takdirde Marmara ve Karadeniz'e neler olacağını harita ve grafiklerle görünce dehşete kapıldım.

Prof. Saydam diyor ki:

"Bizi çevreleyen denizler en zıt koşullara sahip. Akdeniz tuzlu, besin maddesi içermiyor, Karadeniz tuzlu değil besin kaynıyor".

Karadeniz 12 bin yaşında, Marmara ise en fazla 3 bin yaşında.

Sağlıklı Akdeniz ile sağlıksız Karadeniz'in buluşmasından ve 9 bin yıl süren "doğum sancılarından" sonra Prof. Saydam'ın oksijen eksikliği çektiği için "astımlı çocuk" diye tanımladığı Marmara Denizi oluşuyor.

Marmara'nın ilk 25 metresi Karadeniz, altının tamamı tuzlu Akdeniz.

Bu iki farklı akıntı zeytinyağı ile suyun karışmadığı gibi asla birbirine karışmıyor.

Üst tabaka 3 ayda bir, alttaki tabaka ise 7 yılda bir değişiyor.

Müthiş dinamik bir yapı, müthiş bir denge.

Kanal İstanbul devreye girdiği takdirde bu denge bozulacak.

Peki neler olacak?

Profesör Cemal Saydam senaryolarını sıralıyor:

Karadeniz'e ikinci bir musluk açtığınızda suyu daha hızlı Marmara Denizi'ne akacak.

Bol besinli üst tabaka zaten çan çekişen alt tabakaya baskı yapacak, dolayısıyla oksijen hızla azalacak

Oksijen bitince bir daha geri dönüşü yok, kanalı kapatsanız dahi yok.

Oksijensizlik kimyasal dengeleri alt üst edecek, alt tabakadaki hidrojen sülfür yoğunluğu hızla artacak.

Dolayısıyla İstanbul birkaç 10 yıl sonra lodos estiğinde dayanılmaz bir şekilde çürük yumurta kokacak.

Zamanla Karadeniz'in de ekolojik yapısı bozulacak.

Zamanla Karadeniz'in de ekolojik yapısı bozulacak.

Profesör Saydam'ın senaryoların yanı sıra ortaya attığı sorular da var:

Kanalın çevresini yerleşime açtınız. Kanalizasyon ne olacak? Şimdi Boğaz'ın altından Karadeniz'e kanalizasyon sistemi tıkır tıkır çalışıyor. Kanal açılınca ne olacak?

Kanal ile ortaya çıkan adanın suyunu nereden tedarik edeceksiniz?

Montreux Anlaşması nedeniyle şimdi Boğaz'dan parasız geçen ticari gemileri Kanal İstanbul'dan ücret ödeyerek geçmeye nasıl ikna edeceksiniz?

Karadeniz'in ekolojik yapısının bozulmasına Rusya, Ukrayna, Romanya'nın ne tepki vereceğini hesapladınız mı?

Yıllarca bu iki denizle ilgili bilimsel verileri biriktirmiş olan Profesör Saydam, özetle diyor ki "Kanal İstanbul hayata geçerse bu İstanbul'un sonu olur".

 

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…