Hrant Dink’in Tetikçisi Markalaşıyor!

30 Mayıs 2011

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in tetikçisi Ogün Samast’ın soyadı artık “marka” olarak kullanılacak!

Ogün Samast’ın yakın akrabası olan ve bilgi iletişim teknolojileri alanındaki şirketiyle hizmet veren Orhan Samast, cinayetin ardından Samast isminin medyada fazlaca yer alması üzerine ailenin onayıyla Türk Patent Enstitüsü’ne başvurmuş ve patent almış.

Samast isminin kullanılacağı mal ve hizmet listesi şöyle: Eğitim ve öğretim hizmetleri, sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri, spor, kültür ve eğlence hizmetleri, dergi, kitap, gazete yayımlama hizmetleri, film, televizyon ve radyo programları, haber muhabirliği, fotoğrafçılık hizmetleri, bilimsel inceleme ve araştırma hizmetleri.

Bir katilden kahraman yaratmak.. Bir cinayetin estetize edilmesi, ululanmasi..

Okurken insanın kanını donduran bu haberin, neresinden ele alırsanız alın insanlık-dışı bir özü var. Toplumun bazı kesimlerinde faşizmin, ırkçılığın, kendinden farklı olanı dışlamanın (moda söylemle ötekileştirmenin) ne kadar içsel, ne kadar doğal karşılanan olgular olduğunu gösteriyor bu haber.

Sadece bu mu?

Sermayenin kar güdüsünün, yeri geldiğinde insanlığı, özgürlükçülüğü, ırk-din-dil farkı gözetmeksizin kardeşçe yaşamayı, kısacası insanlığın bugüne kadar biriktirdiği bütün yüce değerleri nasıl bir gözü donmuslukle çiğnediğini, dokulen kandan beslendigini de göstermiyor mu?

Ya devlet, onun kurumları? Bu patente izin veren kurum? Sermayenin mantığı ile hareket etmiyor mu? Sadece Patent Enstitüsü değil. Hrand Dink’in öldürüleceğine dair istihbarata sahip emniyet teşkilatı birimleri, buna rağmen cinayeti engellemek için kılını kipirdatmamislardi. Aksine Trabzon Emniyet müdürü olduğu dönemde cinayetin işleneceğine dair gelen 17 ihbarı sümen altı eden, emniyet teşkilatı içindeki önde gelen Fetullahçı olarak bilinen Ramazan Akyürek terfi ettirilmişti mesela!

Hrand Dink kimdi?

“Bana ait olmayan cennetlere gitmem. Avrupa’yı, Amerika’yı altın tepside sunsalar, gitmem. Gözünüzü seveyim.. Her kök kendi toprağında.. Benim köküm burada (Anadolu’da)” “Türkiye’de Ermeni olmayı seviyorum” diyen bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Ermeni kimliği ile halkların kardeşliği için mücadele eden bir demokrat. Bunun için yüzbinlerce Ermenin soykırıma, katliama uğratıldığı 1915 tehciriyle toplum olarak yüzleşmeyi savunan ve lakin “Türkiye’nin demokratikleşmesi, Türkiye’nin soykırımı tanımasından çok daha önemlidir. Ancak demokratikleşmiş bir ülke rahatlar ve tarihiyle hesaplaşmayı, sorunlarını konuşmayı göze alabilir, empati yapmayı becerebilir. Aynı türden olaylar bir daha yaşanmaz” diyen bir Türkiye aydını.

Eğer yüz yıl sonra bir Ermeni yurttaşın katledilmesi ve katili yuceltiliyorsa, adı markalastiriliyorsa, duruşmalarında “Turkiye seninle gurur duyuyor” slogan atiliyorsa, devletin temsilcilerinden bir itiraz yukselmiyorsa,1915’in tevil yoluyla ikrarı, soykırımın muhafazakar zihinlerde onandiginin göstergesi değil midir bu?

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…