DİSK Olağanüstü Genel Kurulu'nda ypilan seçimlerin ikinci turunda Kani Beko genel başkanlığa, mutabakat dışından aday olan Arzu Atabek Çerkezoğlu ise genel sekreterliğe seçildi.
Konfederasyonda yaşanan sorunlar nedeniyle Genel Sekreter Adnan Serdaroğlu, ardından Genel Başkan Erol Ekici'nin istifa etmesi üzerine toplanan genel kurula delegeler, sendika yöneticileri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve eski DİSK Genel Başkanı ve CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi katıldı.
Kani Beko ve Ali Rıza Küçükosmanoğlu Genel Başkanlığa, Arzu Atabek Çerkezoğlu ve Adnan Serdaroğlu Genel Sekreterliğe aday oldu. Adaylar genel kurul delegelerine birer konuşma yaptıktan sonra bir buçuk saatlik bir ara verilerek oylamaya geçildi. İlk tur oylamada yeterli oy sayıları yakalanamadı. İkinci tur oylamada Kani Beko Genel Başkanlığa, eski yönetimin kendi içinde oluşturduğu "mutabakat" dışından aday olan Arzu Atabek Çerkezoğlu Genel Sekreterliğe seçildi.
Yönetim kurulu üyeliklerinde ikinci tura kalan oylamalar da üçüncü tura gerek kalmadan, salt çoğunluk sağlanarak sonuçlandı. Oylamalar sonucunda DİSK'in yeni Yönetim Kurulu şu şekilde belirlendi:
Genel Başkan: Genel İş Genel Sekreteri Kani Beko
Genel Sekreter: Devrimci Sağlık İş Genel Başkanı Arzu Atabek Çerkezoğlu
Yönetim Kurulu Üyeleri: Alaattin Sarı (Lastik İş), Ergün Tavşanoğlu (Tüm Ka İş), Metin Ebetürk (Sosyal İş), Celal Ovat (Gıda İş), Muzaffer Subaşı (TEKSTİL)
Yönetim Kurulu Yedek Üyeleri: Selçuk Göktaş, Celal Uyar, Erdoğan Özer, Hüseyin Yaman, Şadi Bal, Muharrem Özen, Seyit Aslan.
DİSK Olağanüstü Genel Kurulu'na Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Genel Sekreteri Sharan Burrow da bir mesaj gönderdi. Türkiye'de işçi ve kamu çalışanları sendikalarına yönelik operasyon ve baskılara, sendika binalarının basılmasına tepki gösteren Burrow, 1 Mayıs'a Türkiye'de katılmak ve işyerlerindeki sorunları yerinde tespit etmek istediğini de söyledi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (DİSK) "mücadele sürecine daha etkin müdahale olanaklarının yaratılması" diyerek kararını aldığı Olağanüstü Genel Kurul sabah saatlerinde başladı. İstanbul Karanfilköy'deki Mustafa Kemal Kültür Merkezi'nde düzenlenen genel kurul, ufak çaplı bir gerilimle açıldı. Konfederasyon yetkililerinin salona "sadece delegelerin girebileceğini" söylemesi tepkiyle karşılandı. Devrimci İşçi Hareketi grubu da Genel-İş Şişli Şubesi'nde yaşananları protesto etti. Bir süre sonra genel kurulu izlemek isteyen işçiler de salona girebildi.
Beko: 'Yeni dönemin karakteri sendikasız çalışma'
Genel başkan adaylarının konuşmalarıyla devam eden Genel Kurul'da ilk konuşmayı Genel-İş Sendikası Genel Sekreteri Kani Beko yaptı. "Olağan genel kurula yaklaşık üç yıl zaman varken DİSK Yönetim Kurulu'nda yaşanan görüş farklılıkları nedeniyle olağanüstü toplantıya ihtiyaç duyulması elbette hiçbir DİSK üyesinin arzuladığı bir durum değildir" diyen Beko, yapılması gerekenin yeni yönetimi seçerek, sendikal çalışmaları sürdürmek olduğunu söyledi. Kürt meselesinde içinden geçilen sürece de değinen Beko, "Bildiğiniz gibi, Kürt sorununda barışçı çözüm arayışlarının ön plana çıktığı bir dönemden geçiyoruz. Bu süreç işçi sınıfı ve emekçi halkların ortak iradesiyle gerçek bir barışa dönüşebilecektir" ifadelerini kullandı. Sendikal hareketin içinden geçtiği dönemin yeni bir dönem olduğunu belirten Beko, "eski dönemin karakteristiği sendikalı çalışma ise, yeni dönemin karakteristiği sendikasız çalışma olmaktadır" dedi. Bu koşullarda sendikal çalışmayı yeniden güçlendirmek için yapılması gerekenlere ilişkin önerilerini de ileten Beko şunları söyledi: "Bu dönemde birincisi, karşımızda duran özgütsüzleştirme politikalarına karşı hangi yöntemlerle ve nasıl bir sendikal mücadele yürüteceğimizi belirleyerek yola koyulmak; ikincisi kadro yetiştirme işini planlamak ve uygulamaya başlamak ve üçüncüsü de kamu kurumlarıyla ilişkileri yeniden düzenlemek gerekiyor. Bunları bu dönemin öncelikli işleri olarak birlikte ele almayı öneriyoruz."
Küçükosmanoğlu'ndan Suriye vurgusu
Yurtiçi Kargo işçilerinin "İşgal, grev, direniş, yaşasın Nakliyat-İş" sloganları arasında kürsüye gelen diğer Genel Başkan adayı Nakliyat-İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu ise yaptığı konuşmada, emperyalizmin ve kapitalizmin devamını sağlayacak politikaların izlendiğini ve AKP'nin de ABD emperyalizminin takipçisi olduğunu vurguladı. Suriye emekçi halkına karşı iki yıldan fazla süredir bir baskı politikası izlendiğini belirten ve "Selam olsun emperyalizme karşı direnen Suriye halkına" diyen Küçükosmanoğlu'nun konuşması, salonun alkışları ve "Suriye halkı yalnız değildir" sloganlarıyla kesildi. Gerçek çözümün Türk ve Kürt işçilerinin emperyalizme ortak mücadelesiyle mümkün olduğunu söyleyen Küçükosmanoğlu, Türkiye halkının emperyalizme karşı bir mücadele geleneğine sahip olduğunu belirterek, "Denizlerin, Mahirlerin, Kıvılcımlıların bıraktığı miras da, bu mirastır" dedi.
Küçükosmanoğlu, "DİSK'i sınıf mücadelesinden, siyasetten bağımsız kılamazsınız" dediği konuşmasında, geçmiş dönemin hesabı görülürken, DİSK'i siyasetler üstü, partilerüstü bir noktaya taşınma yönündeki anlayışa karşı sonuna kadar mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı. Genel sekreterlik görevinden Aralık ayında istifa etmiş olan Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaoğlu'nun, yaptığının "DİSK'e dayatma yapmak" olduğunu ve kabul edilemeyeceğini belirten Küçükosmanoğlu, "Böyle bir dönemde, DİSK'i rolante haline sokmanın hasebı verilmelidir" dedi.
Çerkezoğlu: 'AKP içte ve dışta kriz içinde'
DİSK genel sekreter adaylıkları için ilk konuşma ise Dev Sağlık-İş Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu tarafından yapıldı. "AKP iktidarının gerek içerde, gerekse dışarda yönetme krizi yaşadığı bir dönemde genel kurulumuzu yapıyoruz" diyen Çerkezoğlu, "bizim DİSK'teki hiçbir sendikayla sorunumuz yok, hepsini geçmişiyle ve DİSK'i yaratan özellikleriyle sahipleniyoruz. DİSK'in tarihi Türkiye işçi sınıfının tarihidir, DİSK'in tarihi bu mücadelenin tarihidir. Bu örgütün içinde kendimizle bir mücadelemiz olamaz, bizim mücadelemiz sermayeye karşıdır, sermayenin tüm doğrudan ve dolaylı araçlarına karşıdır" ifadelerini kullandı.
Çalışma Bakanlığı tarafından düzenlenen ve Nisan ayında Sheraton otelinde yapılacak olan "İşten Çıkarma Stratejileri" toplantısına işaret eden Çerkezoğlu, "Biz o gün Dev Sağlık-İş olarak Sheraton'ın kapısında olacağız. Buradan da çağrı yapıyoruz, tüm arkadaşlarımızı sabah 9.30'da otelin kapısına bekliyoruz. Ve biliyoruz ki, biz buradan bu çağrıyı yaptığımız için bu toplantı yapılmayacak, işte işçi sınıfının gücü budur" dedi.
"Biz 10 bin üyemizin tanınmamasına karşı mücadele veriyoruz, noterden yapılmış ve bakanlığa gönderilmiş 10 bin üyemiz siyasi iktidar tarafından tanınmıyor. Biz siyasi iktidara karşı, sermayeye karşı, taşeron patronuna karşı bir varlık mücadelesi yürütüyoruz" diyen Çerkezoğlu, taşeron işçilerinin mücadelesinin ve Dev Sağlık-İş'in örgüt içinde yeteri kadar görünür olmadığına dikkat çekti. Çerkezoğlu, adaylığının "kadın" olması yönüyle ön plana çıkarıldığına da değindiği konuşmasında, "Ben kadınım, ama ben önce yoldaşınızım. Adaylığım kadın temsiliyeti üzerinden değerlendirilmemeli" ifadelerini kullandı. Örgüt içi tartışmalarda bir mutabakatın sağlanmasının zorunluluk olduğuna işaret eden Çerkezoğlu, "Bu örgüt bir mutabatla, bir mücadele ruhuyla çıkmalıdır bu genel kuruldan. Ancak bu mutabakatı ve uzlaşmayı küçük toplantılarla değil, bu salonda bulunan ve bulunmayan tüm DİSK'lilerin ve DİSK'in tüm tarihsel değerlerinin mutabakatı ve uzlaşması olarak görmeliyiz" diyerek sözlerini tamamladı.
Serdaroğlu: 'Bu süreci tarih mutlaka yazacaktır'
Genel sekreter adaylıkları için ikinci konuşma ise, seçime Kani Beko'nun listesinde giren Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu tarafından yapıldı. Yaşanan sıkıntılara değinen Serdaroğlu, "DİSK işçilerin ihtiyaç duyduğu en önemli emek örgütüdür. Biz birtakım hassasiyetlere dikkat edilmesi gerektiğini aylarca söyledik ve bu çabalarımızın sonuç vermemesi sonucunda Birleşik Metal-İş Sendikası DİSK'in bütün kurullarından çekildi. Bu sürecin günahı sevabı, iyisi kötüsü bizlerin sırtındadır ve bu süreci tarih mutlaka yazacaktır" dedi. DİSK'i her zaman sahiplendiklerini belirten Serdaroğlu, önemli olanın birlikte ortaya koyulan perspektife sadık kalınması olduğunu belirttiği konuşmasında şunları söyledi: "Önemli olan bu yolu yürüyeceğin yoldaşlarının, DİSK'e yönelik aynı bakış açısına sahip olmasıdır. Hepimiz farklı siyasetlerden gelen insanlarız, ama DİSK'e yönelik perspektifimizin aynı olması gerekiyor."
AKP iktidarının saldırıları yoğunlaştırdığı bir dönemden geçtiğimize işaret eden Adnan Serdaroğlu, "Toplumsal dönüşüm projesinin azgın bir biçimde uygulanmaya çalışıldığı, neoliberal saldırıların gerçekleştirildiği, başta KESK olmak üzere sendikalara yönelik baskıların arttığı bu süreçte DİSK'in bütünlük içinde olması lazım" diyerek sözlerini bitirdi.
