Kara Cuma: Ucuz Çin Malları Sağolsun

4 Aralık 2011
Kara Cuma: Ucuz Çin Malları Sağolsun

ABD ekonomisinde olan biten Avrupa'dan bağımsız değil. Avro karşısında güçlü de görünse dolar hala krizde ağır kayba uğramayan bazı ülkelerde değer kazanmayı sürdürüyor.

Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) Şükran Günü'nü izleyen gün Noel alışveriş sezonunun açılış günü, Kara Cuma'dır. Onu izleyen pazartesi de Çevrimici Alışveriş Sezonu'nun başlangıç günü.

Ulusal Halk Radyosu, NPR'nin haberine göre bu yıl Kara Cuma 27.8 milyon kişi 55 milyar dolar harcadı. Bu tüketim çılgınlığı, Ulusal Perakende Federasyonu verilerine göre 112 milyon ziyaretçi ve 11.4 milyar dolar ile Kara Pazartesi de sürdü.

Dow Jones endeksi Şükran Günü'nü izleyen ilk iş gününde yüzde 2.5 zıpladı. Kredi notu ilk kez bu yıl düşen ve ekonomik krizin tabanına vurmuş, 30 milyon işsizi ve 37 milyon fakirlik sınırı altında yaşayan yoksulu ile 311 milyon nüfuslu ABD'de birdenbire neler oluyor?

Ekonomistler durumun oldukça karışık olduğu görüşünde birleşiyor. Öncelikle ABD ekonomisinde olan biteni Avrupa'dan bağımsız düşünmek artık olası değil.

Yaşamını sürdürme mücadelesi veren avro karşısında güçlü de görünse dolar hala krizde ağır kayba uğramayan bazı ülkelerde değer kazanmayı sürdürüyor.

Buna Türkiye'nin yanısıra Japonya, Rusya Federasyonu ve OPEC ülkeleri örnek gösterilebilir. Bu listeye devletin, dış satım avantajı için para birimini gerçek değerinin altında tutan Çin şimdilik eklenmedi. Herşeye karşın dolar, ABD ekonomisi gibi hala güçsüz ve yatırım aracı olarak da tutarsız.

Noel alışverişindeki bu erken ve olağanüstü hareketliliğin ardında Walmart gibi dev mağaza zincirlerinin kupon destekli derin indirim kampanyalarının büyük payı var.

Tüketim toplumlarında olumlu ya da olumsuz ölçütlerdeki ani iniş ve çıkışlarda psikolojik etkenlerin önemli rol oynadığı bilinen bir gerçek.

Aslında yüzyılın en derin ekonomik kriziyle hala başı dertte olan ABD'de olan biten bu. Ekonomi de olumlu beklentiler 2012'nin ikinci yarısına ertelendi. Bu arada  Başkanlık ve senato seçimine bir yıl kala politika kazanı şimdiden kaynamaya başladı.

Yeni kriz kapıda

Temmuz ayında Temsilciler Meclisi'ndeki çoğunluklarıyla "Borçlanma Tavanı Krizi"ni yaratan Cumhuriyetçi Parti, ABD'nin kredi notunun düşürülmesinden ders almamış benziyor.

Şimdi de "Bütçe Açığını Düşürme Krizi"ni demliyorlar ve Demokratik Parti New York Senatörü Chuck Schumer'in sert çıkışını  doğruluyorlar. Schumer önceki siyasi kriz sırasında, "Partilerin siyasi ajandaları ülkenin çıkarlarının üstünde tutuluyor. Cumhuriyetçiler, önümüzdeki başkanlık seçimlerinde avantaj sağlamak için ekonominin iyice batağa saplanması için ellerinden geleni  yapıyor." demişti.

Kriz geçici bir arttırımla önlenmiş, bütçe açığını azaltacak bir paket hazırlayıp kongre onayına sunması için iki partili bir Süper Komisyon kurulmuştu. Sure kasım sonunda bitti. Aynı siyasi kriz aynı Cumhuriyetçiler tarafından yeniden kapıya dayatıldı.

Komisyon, Demokrat üyelerin, maaşlardan kesilen federal vergideki yüzde 2'lik geçici indirimin uzatılması için yıllık geliri 5 milyon doların üzerindeki kişilerden bir kereye mahsus ek vergi alınması önerisinde kilitlendi

Komisyon bu açmazı aşamazsa aralarında Savunma Bakanlığı ve Pentagon'un da bulunduğu bir dizi devlet kurumunun bütçelerinde toplam 1.5 trilyon dolar otomatik kesintilerin devreye girmesi sözkonusu olacak.

Krizden çıkan önlem paketi kapsamında kamu sektöründe istihdam edilen onbinlerin işini kaybetmesi olası.

Herkes bu gerginliklerin 2012 Kasım ayında gerçekleşecek Başkanlık ve Senato seçimleriyle doğrudan ilintisinin farkında. Yenileme seçimleri 2014 Kasım ayında yapılacak

Temsilciler Meclisi'nin güncel kamuoyundaki güvenoyu yüzde 10'a düştü. Özetle sokağa dökülen, Wall Street'leri işgal eden yüzde 99'un sesine kulak tıkayan Washington'da bütün siyasi hesaplar 2012 seçimlerine endeksli.

Bundan sokağa dökülenlerin "marjinal"e indirgendiğini çıkarsamak zor olmamalı. Yüzde 99'un en önemli sorunu lidersiz bir hareket olmasından kaynaklanıyor.

Obama'ya ne oldu? 

Öte yandan büyük umutlarla başkan seçilen Barack Obama'ya ne oldu, sorusuna herkes farklı yanıt veriyor.

İşin doğrusu şu: "Toplumsal yarar ve sorumluluk" lafını her ağzına aldığında muhalefet tarafından "sosyalist" ilan edilen Obama, sistemin çarkları ve egemen güçlerce sindirildi.

Örneğin Başkan'ın yapmak istediği bazı temel yasal düzenlemeler, Kongre'nin üçte iki çoğunluğunun onayını gerektiriyor. Senato'da 51/49 Demokrat çoğunluk, Temsilciler Meclisi'ndeki 292/193 Cumhuriyetçi çoğunluk ve muhalefetin partizan tavrı Başkan'ın elini kolunu bağlıyor.

Herşeye karşın ABD'de düzenin çarkları dönmeye devam ediyor. Bunca kaotik gelişmenin ortasında noel alışveriş sezonu rekor satışlarla açılabiliyor. Ucuz Çin malları sağolsun! 



 

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…