CHP'den kayyım tepkisi. HDP: Susmayacağız!

19 Ağustos 2019
CHP'den kayyım tepkisi. HDP: Susmayacağız!

İçişleri Bakanlığı'nın aldığı karar ile Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediye başkanlarının görevden alınmasına ve yerlerine valilerin kayyım olarak atanmasına CHP'den tepki geldi. HDP MMYK açıklama yaptı..

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı, Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Başkanı Ahmet Türk ve Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Bedia Özgökçe Ertan, İçişleri Bakanlığı'nın kararı ile görevden alındı. Görevden alınan belediye başkanlarının yerlerine valiler kayyım olarak atandı.

YILDIRIM KAYA: YAĞMALARI GÜN YÜZÜNE ÇIKARTTIKLARI İÇİN Mİ DARBE YAPTINIZ?

Görevden almalara Cumhuriyet Halk Partisi'nden (CHP) tepki geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, Twitter hesabından yaptığı açıklamada "Halkın özgür iradesi ile seçtiği belediye başkanlarına yapılan; demokrasiye yapılmış bir darbedir. Kayyum yağmalarını gün yüzüne çıkarttıkları için mi demokrasiye darbe yaptınız?" ifadelerini kullandı.

CHP İstanbul Milletvekili Bekaroğlu ise Twitter'dan yaptığı paylaşımda "Bunun anlamı sadece demokrasinin iptal eğilmesi değil, aynı zamanda halkın meşru siyasetten umudu kesmesinin istenmesidir" dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal da Twitter hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

Belediye Başkanları Seçim İle gelir. Seçim İle gider.

Seçilmiş Belediye BaşkanlarınI ;

Milletin iradesine rağmen görevden alınması milli iradeyi hiçe saymaktır.

Demokrasiyi zayıflatmaktır.

Otoriter rejimi güçlendiren girişimlerdir.

Çare demokrasi içinde sorunları çözmek...

HDP Merkez Yürütme Kurulu'ndan kayyım açıklaması

Diyarbakır, Van ve Mardin belediyelerine kayyım atanması sonrası HDP'den açıklama geldi. Başkanların görevden alınmasının açık bir siyasi darbe olduğunun vurgulandığı açıklamada "Bu aynı zamanda Kürt halkının siyasi iradesine dönük açık ve düşmanca bir tutumdur. İçişleri Bakanlığı hak ve özgürlüklerin gasp edilmesinin, provokasyonların, demokrasinin zerresini bile bırakmayan karar ve uygulamaların tetikçisidir ve bir darbe odağıdır." denildi.

[Haber görseli]

HDP Merkez Yönetme Kurulu'ndan yapılan açıklamada "Bu yeni ve açık bir siyasi darbedir. Bu aynı zamanda Kürt halkının siyasi iradesine dönük açık ve düşmanca bir tutumdur." denildi. Belediye başkanlarının görevden alınmasının sadece HDP’nin ve Kürt halkının sorunu olmadığınının belirtildiği açıklamada tüm Türkiye halklarının, tüm demokrasi güçlerinin ortak sorunu olduğu vurgulandı.

HDP'den yapılan açıklama şu şekilde:

Susmayacağız, durmayacağız...

Diyarbakır’da yüzde 63, Mardin’de yüzde 56 ve Van’da yüzde 53 oyla seçilmiş olan Belediye Eşbaşkanlarımız İçişleri Bakanlığı’nın yalanlara ve hukuksuz gerekçelere dayalı bir emri ile görevden alınmıştır. Belediye Meclis üyelerimize ve belediyelerimizde çalışanlara yönelik ağır bir gözaltı operasyonu halen sürmektedir.

Bu yeni ve açık bir siyasi darbedir. Bu aynı zamanda Kürt halkının siyasi iradesine dönük açık ve düşmanca bir tutumdur. İçişleri Bakanlığı hak ve özgürlüklerin gasp edilmesinin, provokasyonların, demokrasinin zerresini bile bırakmayan karar ve uygulamaların tetikçisidir ve bir darbe odağıdır.

Kayyımlar döneminde bu 3 büyükşehir başta olmak üzere bütün belediyelerin kaynakları tüketilmiş, bir enkaz geride bırakılmıştır. İçişleri Bakanlığı ve iktidar, Sayıştay raporlarında da görüldüğü gibi, kayyımlar aracılığıyla yolsuzlukların ve hırsızlıkların odağı olmuştur.

Bu iktidar ve İçişleri Bakanlığı geçmiş kayyım döneminde yapılmış olan yolsuzlukların ve usulsüzlüklerin ortaya çıkarılmasını, halkın kaynaklarını çalıp çırpan kayyımların rezilliklerinin ortaya saçılmasını hazmedememiştir. Yerelde de asker ve sivil bürokrasi bu yolsuzluk düzeninden beslendiği için kayyımlar döneminin destekçisi olmuştur.

Bu iktidarın zerre kadar demokratik meşruiyeti kalmamıştır. Halkın iradesini gasp etmek, seçim sonucunda sandıkta kazanamadıklarını devlet şiddeti, zoru ve hilesi ile gasp etmek bu iktidarın, AKP-MHP ittifakının bir olağanı olmuştur.

Bu uygulamaları halkımız asla kabullenmeyecektir. Daha önceden olduğu gibi iradesine, seçilmişlerine, partisine sahip çıkacaktır.

Halkın iradesini gasp eden, sandık iradesini ve seçimleri tanımayan bir iktidar karşısında tüm demokrasi güçlerini, vicdan sahibi tüm yurttaşlarımızı, Meclis içindeki ve dışındaki tüm muhalefet partilerini, sivil toplum kuruluşlarını, sendika ve meslek birliklerini, demokratik dernekleri dayanışmaya çağırıyoruz.

Bu iktidara karşı bütün meşru ve demokratik mücadele yollarını kullanmak hem anayasal hem de evrensel hukuktan kaynaklanan tartışılmaz bir haktır. Demokrasiyi ancak demokrasi güçlerinin ortak ve kararlı mücadelesi ile kazanabiliriz.

Türkiye’nin her bir köşesinde 31 Mart ve 23 Haziran’da oy kullanmış, AKP-MHP ittifakının kaybetmesi ve demokrasinin kazanması için çalışmış olan herkese çağrımızdır. Bu sadece HDP’nin ve Kürt halkının sorunu değildir; tüm Türkiye halklarının, tüm demokrasi güçlerinin ortak sorunudur. Susmayın, susmak onaylamaktır."

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…