ABD Savunma Bakanı Mark Esper, Türkiye'nin Kuzey Suriye'de askeri harekât düzenlemesinin "kabul edilemeyeceğini" söyledi. Mark Esper, ABD'nin, tek taraflı bu tip bir harekâtı engellemek için görüşmeleri hızlandıracağını belirtti.
Reuters ajansının haberine göre Japonya'ya giderken uçakta gazetecilere konuşan Esper, "Açıkça, herhangi bir tek taraflı harekât kabul edilemeyeceğini düşünüyoruz" dedi.
Esper, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kuzey Suriye konusunda ABD, Türkiye ve Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) paylaştığı ortak çıkarları bozacak tek yanlı harekâtları engellemek...Yapacağımız şey budur."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hafta sonunda Bursa'da İstanbul-İzmir Otoyolu'nun açılışında yaptığı konuşmada, "Biz Afrin'e girdik, Cerablus'a da girdik, biz El Bab'a da girdik. Şimdi de Fırat'ın doğusuna gireceğiz. Biz bunu Rusya'yla da paylaştık, Amerika'yla da paylaştık" demişti.
Güvenli bölge görüşmeleri
Türkiye, Suriye'de Fırat Nehri'nin doğusunda "güvenli bölge" oluşturmak istiyor.
Fakat bölgede Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) oynayacağı rol konusunda ABD ile Türkiye arasındaki görüş ayrılıkları sürüyor.
ABD ve Türkiye arasında bu konuda dün yeniden başlayan görüşmeler sürüyor.
Milli Savunma Bakanlığı'ndan (MSB) yapılan son açıklamada "Suriye'nin kuzeyinde koordineli bir şekilde tesis edilmesi planlanan Güvenli Bölge'ye yönelik ABD askeri yetkilileriyle yapılan görüşmelerin bugünkü kısmı 10.30'da Bakanlık'ta başladı" denildi.
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey geçen hafta yaptığı açıklamada, "Biz Türklerle, Kuzeydoğu Suriye'de Türkiye sınırına kadar olan bölgede, Amerikan ve Türk güçlerinin birlikte Türkiye'nin güvenlik endişeleri üzerinde çalışacağı bir güvenli bölge olasılığı üzerine konuşuyoruz. Henüz bir anlaşmaya varmadık ancak görüşmeler sürüyor" demişti.
James Jeffrey, Türkiye'nin "PKK'nın kolu" ve "terör örgütü" olarak gördüğü Halk Savunma Birlikleri (YPG) öncülüğünde oluşturulan Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) desteğin süreceğini de açıklamıştı:
"Suriye'nin kuzeydoğusunda IŞİD'ı yenmeye kararlıyız. Arap ve Kürtlerden oluşan askeri güç bizim oradaki ortağımız. Bizimle birlikte orada savaşanlara kimsenin saldırmaması veya kimse tarafından zarar verilmemesi için çalışmaya kararlıyız. Başkan da bunu açıkça söyledi. Bu, Türklerle ilgili endişelerimizi de kapsıyor."
Amerikalı diplomat, beraberinde bir heyetle 22 Temmuz'da 3 günlük bir ziyaret için Ankara'ya gitmiş, Türkiye'den yetkililerle Suriye'nin kuzeyinde "güvenli bölge" önerileri görüşülmüştü.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Cuma günü yaptığı açıklamada, ABD'nin Suriye için gündemde olan "güvenli bölge"yle ilgili önerisinin Ankara'nın beklentilerini karşılamadığını söylemiş; "ABD ile ortak bir noktada buluşulamaması halinde güvenli bölgeyi tek başımıza oluşturmak zorunda kalacağız" demişti.
Görüşmelerle ilgili konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, "ABD'nin getirdiği öneriler bizi tatmin eder düzeyde değil. Esas bu güvenli bölgenin derinliği, buraları kimin kontrol edeceği konusu ve buradaki PKK/YPG'lilerin tamamen çıkarılması konusu bizim için hassas" diye konuştmuştu.
Erdoğan: Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatları ile başlattığımız süreci çok yakında farklı bir aşamaya geçireceğiz
Büyükelçiler Konferansı'nda konuşan Erdoğan, 'ABD'den bir müttefike yaraşır adımlar atmasını bekliyoruz' dedi. ABD'nin "Suriye'nin Kuzeyine yapılacak tek taraflı herhangi bir operasyon kabul edilemez" açıklamasına da cevap veren Erdoğan "NATO müttefikimiz ve stratejik ortağımız ABD'den de bu çerçevede gerçek bir müttefike yaraşır adımlar atmasını bekliyoruz. Türkiye müttefikleri olmadan milli bekasına yönelik her türlü tehdidi bertaraf etme hakkına sahiptir" dedi. Erdoğan, 'Fırat'ın doğusu' için ise "İnşallah çok yakında farklı bir aşamaya geçeceğiz" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklaması şöyle:
Suriye’nin kuzeyindeki terör bataklığını kurutmak en öncelikli meselemizdir. Güney sınırımızda adeta kanser hücresi gibi büyüyen ve müttefiklerimizin ağır silahlarıyla donatılan bu yapı ortadan kalkmadıkça Türkiye kendini emniyette hissedemez. Bugün gerekeni yapmazsak, bunu yarın daha ağır bedeller ödeyerek yapmak zorunda kalırız. İnşallah Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatları ile başlattığımız süreci çok yakında farklı bir aşamaya geçireceğiz. Böylece Suriyeli kardeşlerimizin esenlik içinde yaşayacağı bir barış koridoru kurmuş olacağız. Hem ülkemizi hem Avrupa’yı Suriye kaynaklı düzensiz göç baskısından kurtarmayı düşünüyoruz. Suriyeli mültecilerin de ülkelerine geri dönüşlerini de hızlandırmayı amaçlıyoruz."
