Kadınlar; Sandıklardan İtirazımız, Öfkemiz ve Özgürlük Çığlıklarımız Çıksın

Gamze Şimşek

22 Haziran 2018
Kadınlar; Sandıklardan İtirazımız, Öfkemiz ve Özgürlük Çığlıklarımız Çıksın

Bu iktidarın 2008/5763 no’lu torba yasa ile 100-150 kadın çalıştırılan iş yerlerine bakım odaları, 150 den fazla kadının çalıştığı yerlerde kreş açma zorunluluğunu kaldırdığın unutmayalım..

24 haziran seçimlerine sayılı günler kala .Vaatler, vaatler, vaatler….

Zihnimde ise durmaksızın tekrarlanan mısralar; Ben artık şarkı dinlemek değil şakı söylemek istiyorum…

Virginia Woolf kendine ait bir oda adlı kitabında, Erkeklerin kadınların özgürleşmesine itirazının tarihi, kadının özgürleşme tarihinden daha enteresandır, der. Haklıdır, toplumun yarısını oluşturan kadınlar çok uzun yıllar erkek cinsi ile eşit koşullarda bir yaşam sürmek için mücadele vermiş ve ciddi bedeller karşılığında bir kısım haklarını kazanmıştır ve bu mücadele günümüzde halen dünyanın birçok ülkesinde devam etmektedir.

Ülkelerin kaderlerini belirleyen politikacılar ise kadınları ancak seçim zamanlarında hatırlayarak onlara vaatlerde bulunurlar ama günümüzde kadınlar gerek sosyal medya takipleri gerekse kadın örgütlerinin yoğun çabaları sayesinde geçmişe kıyasla gerçekleri ve verilen vaatlerin ne kadarının gerçeğe yakın olabileceğini çok daha iyi gözlemleyebiliyorlar.

Seçimlere katılacak 7 partinin 4200 adayından sadece 904’ü, yani 22% lik kısmı kadın adaylardan oluştu. 2015 yılında 12% ve 2018 yılında ise adayların 18%lik kısmı kadın adaylardan oluşuyordu, bu anlamda bakıldığında bir artış gözükse dahi bu oranın oldukça yetersiz olduğu aşikâr. Kadın adayların 54% ü 1. Sıradan aday gösterildi. En çok kadın aday gösteren parti ise HDP ve Vatan partisi oldu, en az kadın adayla seçime katılan parti ise MHP oldu.

Tek tek partilerin kadın adaylarına baktığımızda genel listelerindeki kadın aday sayıları ve toplam aday sayılarına oranı aşağıdaki gibi gerçekleşmiştir.

CHP

HDP

İyi Parti

MHP

Saadet Partisi

Vatan Partisi

AKP

137

228

150

69

79

150

126

23%

38%

25%

11,5%

13%

25%

21%

Aslına baktığınızda oranlar çok da bir şeyi ifade etmiyor. Partilerin ne yapacakları çok önemli ama genel olarak vaatlerin hemen hepsinin kadına şiddet teması üzerinde ortaklaştığı görülüyor ve bir diğer önemli olan ise kadını bir birey olmaktan öte aile ile eşleştirerek kadın, çocuk ve aile üçgeni üzerinden konumlandırmaları.

Oysa ki, kadın birey olarak başlı başına dört bir tarafı sorunlarla çevrelenmiş bir varlık. Yıllardır eşit işe eşit ücret talep eder dururuz, yıllardır bedenimiz üzerinde hak talep ederek doğuracağımız ya da doğurmayacağımız çocuklara kadar karışır dururlar, yıllardır toplumsal kodlarla iyice kemikleşmiş olan ataerkil yapıya karşı mücadele ederek kendimizi var etmeye çalışırız, kahkahamıza karışırlar, etek boyumuza, şortumuza karışırlar. Bunlar yetmiyormuş gibi bir de artık kendi canımızı koruma derdine düştük, sokakta tacize, istismara uğramadan yürümek hele bir de gece vakti ise vay halinize.. ne de olsa namuslu kadınlar belli bir saatten sonra sokağa çıkmazlar. Koyun gibi kesiyorlar bizi, sokak ortasında ceplerinde leblebi taşır gibi taşıdıkları silahlarıyla. İş zora gelince de pembe otobüsler icat edip bizleri toplumdan soyutlamaya çalışıyorlar. Toplumda durmaksınız büyüyen şiddet eğilimlerinin neden ve gelişim sebeplerine bakmaksızın haksızlığa maruz kalan kesimi cezalandırmak, suçu ve suçluyu yaratan koşulları ortadan kaldırmaktan çok daha kolay çünkü.

Hatırlarsınız, geçtiğimiz günlerde iktidar partisinin kadınları, Emine Erdoğan önderliğinde geleneksel Kadem Üye iftarını düzenlediler. Ne dedi Emine Erdoğan, “kadınlarımız 15 yıl öncesine göre çok daha iyi durumdalar, 2023 yılında kadınların işgücüne katılım oranını 40% a çıkartacağız” dedi. Şimdi kadın istihdamını arttırdık diyorlar, iyi güzel de neden o halde kadınların iş gücüne katılım oranı 30% ların altında.

Buyurun TUİK verilerine: hane halkı işgücü araştırması sonuçlarına göre; 2016 yılında, Türkiye’de 15 ve daha yukarı yaştaki istihdam edilenlerin oranı %46,3 olup bu oran erkeklerde %65,1, kadınlarda ise %28 oldu. Hem sizin Çevre ve Orman Bakanınız değil miydi, “çalışmak isteyen kadınlara evdeki işler yetmiyor mu” diyen. Yine Ekonomi Bakanınız Mehmet Şimşek değil miydi , "İşsizlik oranı niye artıyor biliyor musunuz? Çünkü kriz dönemlerinde daha çok iş aranıyor. Özellikle kadınlar arasında kriz döneminde işgücüne katılım oranı daha artıyor" diyerek ülkedeki işsizlik oranındaki artışı dahi kadınların sırtına yükleyen. Aslında çok uzaklara gitmeye de gerek yok. Flormar işçileri günlerdir direniyorlar.. neden? Yıllardır çalıştıkları halde hala asgari ücretin biraz üzerinde gelirleri olduğu için. Ve acımasızca cezalandırılıyorlar iş veren tarafından.. neden? Haklarını aradıkları için. Kadınlardan hem çocuk doğurmalarını istiyor, hatta doğuracağı çocuk sayısına kadar karışıp sipariş veriyorsunuz, ondan sonra da bir gün bir torba yasa çıkartarak (2008/5763 no’lu torba yasa) 100-150 kadın çalıştırılan iş yerlerine bakım odaları, 150 den fazla kadının çalıştığı yerlerde kreş açma zorunluluğunu kaldırıyorsunuz. Çocuk doğurmayan kadın yarım kadındır, çalışmak sizin neyinize doğurun ve doğurduğunuz çocuklara bakın, diyorsunuz yani.

Peki, siz 2023 yılında şu an 28% olan kadın istihdamını 40% lara nasıl çıkartmayı planlıyorsunuz? Hadi bir şekilde çıktı diyelim. Peki siz “Fıtratları farklı olan kadın ile erkeğin eşit tutulamayacağını kadınların eşitlikten ziyade eşdeğer olabileceklerini savunan bir parti liderinin sevdalıları olarak kadına eşit iş-eşit ücret mantığını nasıl yerleşik kılacaksınız?

Ahid Manifestosunda Kadına karşı istismar, şiddet ve taciz; insanlığa karşı işlenmiş büyük suçlardır. Bu ayıbı ülkemizden tamamen silene kadar bütün çabamız ve gayretimizle devam edeceğiz” vaadinde bulundu Cumhurbaşkanı Erdoğan. Tamam, o zaman çıkartın hemen Özgecan Yasasını. Yıllardır kadın hareketi bunun için mücadele ediyor. Haksız tahrik ve iyi hal indirimlerini kaldırın hemen, çok mu zor? Kanun hükmünde kararnameler yetişir imdadınıza. Kış lastiğini bile KHK ile yasalaştırmadınız mı? Kadınların hayatı kış lastiklerinizden daha önemli olsa gerek diye düşünüyoruz biz toplumun yarısını oluşturan kadınlar olarak. Yoksa haksız mıyız acaba? Neden çıkartmıyorsunuz gereken yasaları? Son 15 yılda 6 bin 546 kadın en yakınları tarafından, bazıları devlet koruması altındayken öldürüldü. Kaldı ki bu cinayetlerin 50% sinden fazlası da olağanüstü güvenlik önlemleri (OHAL ) sürecinde oldu. Ohal altında bu kadar katliam dile kolay…

Kadın kardeşlerim, hepinize sesleniyorum.. Sizler kendi hayatınızın aktristlerisiniz seçimde oy kullanmak en doğal hakkınız , bu oyu kendi hür vicdanınızla kullanmak en doğal hakkınız. Çocuklarımıza istismar eden Ensar Vakıflarındaki kişiler, okullarda cirit atıyorlar. Küçücük çocuklara gelinlik giydirerek, milli değerler adı altında çocuk yaşta evliliklerin özendirilmesini unutma. Oyunu verirken, Kanuni Sultan Süleyman Hastanesinde 200 çocuğun gebeliklerinin nasıl saklandığını, olayı ortaya çıkaran cesur kadının nasıl işinden uzaklaştırılarak günah keçisi ilan edildiğini unutma. Kadın mı Kız mı söylemlerini unutma. Tecavüze uğrayan kadın doğursun, anasının suçunu neden çocuk çeksin diyenleri unutma. “Kimse bakire olmayan biriyle evlenmek istemez, kaçıran kişi ırzına geçtiği kızla evlenince daha iyi olmuyor mu? Evlenince tecavüzcü cezadan kurtulmalı, diyerek tecavüzcüleri aklamaya çalışanları unutma. “Babanın kızını şehvetle öpmesi ya da ona şehvetle sarılmasının nikaha etkisi yoktur, diyen sapık zihniyetlileri unutma. Artan çocuk taciz ve tecavüzlerinin üzerine dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı’nın “anneler çocuklara istemedikleri bir durumla karşılaştıklarında çığlık atmayı öğretsinler” dediklerini unutma.

Kadın kardeşim, arkadaşım, düşüncen ne olursa olsun, hangi partiye sempatin olursa olsun, sen bir Kadınsın. Sana dayatılanı kabul etmekten çok daha fazlasını yapabilirsin, Kadın gücü ve dayanışmasına ama her şeyden önce kendine inanarak git sandığa ve sana masal anlatanlara haykır, ben artık şarkı dinlemek değil , şarkı söylemek istiyorum diye.

 

 

 

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. Çölde Vaha Misali Bir Etkinlik
    ''Bir yer düşünün; cep telefonu, bilgisayar, cüzdan gibi eşyaların çadırların önündeki masalara bırakıldığı, masanızdaki bir tava menemene gelen geçenlerin ekmek bandırıp yollarına devam ettikleri, bir yer düşünün herkesin tanısın tanımasın…
  2. Afetler Ayrımcılık Yapmaz, İnsanlar Yapar
    Depremlerde, cinsiyetlerinin savunmasızlığından ötürü kadınların karşılaşabileceği sorunlar çok daha fazladır ve unutmayalım ki bu deprem, küresel cinsiyet eşitsizliği sıralamasında 156 ülke arasında 133. sırada yer alan Türkiye’de gerçekleşti. Afetler ayrımcılık…
  3. Afgan kadınlar köleyken biz özgür olabilir miyiz?
    “15 Ağustos 2021 sonrasında her şey gözlerimin önünde oldu: 20 yıldır uğruna çalıştığımız bir demokrasi 24 saat içinde yerle bir oldu. Açıklığa kavuşturmak istediğim bir nokta var: Afganistanlı kadınların başına gelenler her…
  4. Suçlu bulundu : İç Barışı Tehdit Eden Kadınlar!
    “Ey insanlık dinle ve anla. On ikiye beş kaldı, aç gözünü tetikte ol, hırsız çaldı zamanı. Gel Pazar günü saat üçte, öğren de kurtar canını.” Michael Ende’nin, dinlemeyi bilen küçük…
  5. Kafeslere sığmayan bedenler
    Dürüst olalım, bir gün zayıflarım diye sakladığın o elbisenin içine on yıldır giremiyorsan, ne olur biraz gerçekçi ol ve içine girebileceğin başka bir elbise al da, ruhun da, gardırobunda ferahlasın.…
  6. Savaş, Hafıza ve Toplumsal Cinsiyet
    Dün Sırbistan, Japonya, bugün Rusya ya da yarın herhangi başka bir yer. Ülkeler değişir ama asla değişmeyense eril zihniyetin savaş meydanlarındaki tezahürüdür. Bir bakmışsınız bugün kurban gibi görünen bir ulus,…
  7. Eril Aktörlerin Yitik Kurbanları
    Kadınları namus, ahlak ve sadakat kemerleriyle eve bağlayan Nazilerin erkeklerinin lugatlarında sadakat, sadece birer propaganda aracıymış tabi ki. Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi’nin liderlerinden Heinrich Himmler’in sekreteri Hedwig Potthast ile…
  8. Dünya emekçi kadınlar gününde elleri düşünmek
    Hey sen, oradaki… Ne yapıyorsun ellerinle? Tıkış pıkış bindirildikleri arabada Corona önlemlerine uyulmayıp, maske takılmamasına itiraz ettiği ve bu olayı görüntülemeye çalıştığı için gözünün kör olmasına neden olduğun 60 yasındaki…
  9. Metaverse dünyasında kadınlar ve taciz.
    Gece dışarı çıkma, kalabalıklara karışma, onu bunu giyme derken şimdi de sanal âlemde kimliğini gizle. Peki, ama neden? Kadınlar bin yıllardan beri kendilerine reva görülen sessizlik ve toplumun dışında tutulmayla…
  10. Sen Ne Çektin Be Havva
    Sen ne çektin be Havva… Canın çekti bir elma yedin. Sonra Âdem’e de ikram ettin. Âdem de hayır demeyip yedi. Üstüne kovuldun cennetten ama ikramiye sana kaldı, o gün bir…
  11. Başarılı kadınların enselerinde vızıldayan erkekler
    Tamer Karadağlı Türkiyeli izleyiciler tarafından kültürel kodlarımızın bir tezahürü olan taş fırın erkeği tiplemesi ile akıllarda kalmış bir sanatçıdır.  Yaşanan böylesi bir olayda,  taş fırın erkek kimliğinden soyunup sanatçı kimliğine…
  12. Özgürlüğe Pedallayın Kadınlar!
    Sufrajetlerin önemli ismi Susan Anthony: “Bisikleti yönetmeyi başaran bir kadın, hayatı da yönetmeyi başaracaktır” sözü ile kadınların bisiklet mücadelelerine verdiği destek ile güç katmış ve  “Dünyadaki kadınların eşit haklara ulaşması…
  13. Kadın Katillerini Yetiştiren Kim?
    Her gün en az 3 kadının öldürüldüğü, kadın katillerinin korunduğu, kadınların yaşam haklarını savunmak için kuş misali çırpındıkları bir ülkede yukarıdaki sözleri söyleyenin bir kadın olmamasını çok isterdim ama gene…
  14. Kadınların Sahnesi Yeni Başlıyor
    Son zamanlarda tüm dünya kadınlarını da içine alarak belki, ama en çok da kendi ülkemin kadınlarını düşününce görüyorum ki, hep kanlı oyunların başrolünü oynamak biz kadınlara düşüyor. Ve maalesef ki,…
  15. Makbul Analık Sorgusu
    Makbul Analık Sorgusu
    9 Şubat 2021
    Aile yapısının sağlamlığının göstergesi, AKP hükümetinin 2012-2019 yılları arasında %1400 artış göstermiş olan kadın cinayetleri midir? Evlenme oranları azalırken, boşanma sayılarının her geçen gün hızla artış göstermesi midir? Yoksa, aile…
  16. Bir Sonra Katledilecek Kadın Ya Sen İsen?
    Evet, bir sonrakinin sen olma olasılığı çok yüksek, senin olası katilinin de bir kravat, iki pişmanlıkla davasının en kısa sürede kapanması da çok olası. Velev ki, katledilen sen olmasan dahi,…

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…