'Erdoğan ve damadı gündeme geldi'

8 Aralık 2017
'Erdoğan ve damadı gündeme geldi'

Aynı hücreyi paylaştıkları bir mahkûma tecavüzle suçlanan Reza Zerrab, mahkemede tanıklık yaptığı için kendisine casusluk suçlaması yapıldığını anlatan Zarrab, ayrıca savcılıkla işbirliği sürecinde kendisinin bıçakla tehdit edildiği ve işbirliğini sonlandırmazsa öldürüleceğini söylendiğini, bunun üzerine FBI'in gözetimine geçtiğini söyledi. 

Salı günkü Atilla & Zarrab davası oldukça dramatik sahnelere şahit oldu. 

İlhan Tanır / Ahvalnews --Reza Zarrab, öğleden sonraki duruşma bölümünde savunmanın çapraz sorgusunun ilk etabının tamamlanmasının ardından savcı tekrar söz alarak, savunma avukatının sorduğu ama devamını getirmediği bazı soruları gündeme getirdi.

Zarrab’ın 2013 yılı Aralık ayında tutuklanması ve sonra hapisten çıkmasından sonra Halkbank ile yeniden İran ambargolarını delme çalışmasına başladığı daha önceki duruşma bölümlerinde söz konusu olmuş, ama Halkbank yeni genel müdürü ile bu çalışmaların tam olarak nasıl başladığı öğrenilememişti. 

Duruşmanın Perşembe günkü bölümünde ise işte bu sorular soruldu. Halkbank’ta hapse giren Genel Müdür Süleyman Aslan yerine gelen Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun ilk görüşmede Zarrab’a sıcak bakmadığı ve daha aşağıdaki personel ile görüşmeye yönlendirildiği ifade edilmişti. 

Zarrab’a göre işte o görüşmede kendisinden uzun bir liste talep edilmiş ve ancak bu listedeki belgeler toplarlanabilirse hayali gıda ihracatına başlanabileceği söylenmişti. 

Geçtğimiz gün savunma avukatı Cathy Fleming, bu dönemde Zarrab'ın Atilla’ya ulaşmadığını hatırlatmış, Zarrab ise kendisinin Atilla’nın ‘çok daha üst düzeyindekilerle görüştüğünü’ açıklamıştı.

İşte o soru-cevapta avukat konuyu daha da derinlemesine açmamıştı. Bugün ise savcı bu konuşmayı hatırlattı ve sonrasında Zarrab’ın Haziran 2014 tarihinde telefonunda avukatı ile yaptığı bazı mesajlaşmalar gösterildi. 

Bu mesajların ilkinde Zarrab’ın, ‘‘Damat bu iş mutlaka yapılmalı demiş’’ dediği görülüyor. Kendisine doğrudan sorulduğunda ise Zarrab, damat ile kastedilen kişinin şimdiki Enerji Bakanı Berat Albayrak olduğunu ve 'bu iş' ile kastedilen de Halkbank ile İran ticareti olduğunu doğruladı. 

Hemen sonrasındaki bir başka mesajlamada ise bu kez Zarrab, yine 2014 yılının Haziran ayında avukatı ile görüşmesinde, İran işlerine geri dönmekte direnir gibi görünen yeni başkan Ali Fuat’ın üstesinden zamanın başbakanı Erdoğan'ın yardımı ile geldiğini gösteren şu mesajlaşmalar göze çarpıyor:‘‘Ve bb ile görüşüp GM de çağırıp, başlayın diyecekmiş.’’ 

Sonraki mesajda ise ‘’Bu görüşme ve durumlar BB’na ctesi anlatılacak. Sonra eski sisteme devam’’ yazdığı görülüyor. Eski sistemle yine anlatılan eski İran ambargolarını delme sistemi.

Böylece ilk kez bu kadar açık şekilde Erdoğan ve damadı, şimdi Enerji Bakanı Albayrak'ın 2013 sonraki dönemde İran ambargolarının delinmesi için devrede olduğu iddiası gündeme geldi.

Daha sonraki bazı mesajlarda da yine Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun direncine karşı, ekibi olan Hakan Atilla, Seyit Ahmet ve Hakan Aydoğdu’nun kendi tarafında olduğunu Zarrab avukatına mesajlar ile söylemekte. 

Savcı bir kez daha Zarrab’ın Türkiye’de iken hapisten çıkması için verdiği rüşvetler olduğunu Zarrab’a teyit ettirmesine rağmen, Zarrab'ın bu rüşvetleri kime verildiğini sormadı.

Ayrıca Zafer Çağlayan’a verilen saatin yanında piyanonun da yine rüşvet olduğunu Zarrab teyit etti.  

Reza Zarrab ayrıca hakkında bilgi verdiği tek kişinin Hakan Atilla olmadığını, başkalarının da hakkında Amerikalı savcılara bilgi verdiğini anlattı.

Zarrab'ın tanık olmasından dolayı korktuğunu ve korkuların başına geldiğini, tanıklığa başlamasının ikinci günü Türkiye'deki varlıklarına el konulması dışında, kendisinin hiç tanımadığı 18 kişinin de malvarlıklarına el konulduğunu anlattı.

Mahkemede tanıklık yaptığı için kendisine casusluk suçlaması yapıldığını anlatan Zarrab, ayrıca savcılıkla işbirliği sürecinde kendisinin bıçakla tehdit edildiği ve işbirliğini sonlandırmazsa öldürüleceğini söylendiğini, bunun üzerine FBI'in gözetimine geçtiğini söyledi. 
Zarrab, Türkiye'de bulunan aile fertlerinin de güvenliğinden endişe duyduğunu söyledi. 

Manhattan’daki hapishanede aynı hücreyi paylaştıkları bir mahkûm, “Zarrab’ın cinsel taciz ve tecavüzüne uğradığını” belirterek, davacı oldu. Davaya konu suçların Kasım 2016-Mart 2017 arasında işlendiği savunuldu.

İddianamedeki bilgilere göre; davacı mahkûm F.J. 62 yaşında ve Fildişi vatandaşı. Geçen yıl Çek Cumhuriyeti’nde yakalanarak ABD’ye gönderildi.

Bir terör grubuna destek vermekle suçlanıyor ve suçunu itiraf etti, hakkındaki kararı bekliyor. Haberlere göre Zarrab’ın devletin sağladığı bir avukat tarafından savunulan F.J. için özel avukat tutma ve Afrika’da yaşayan ailesine para gönderme teklifinde bulunduğu da öne sürüldü.

Zarrab, duruşmada bu olay kendisine sorulduğunda, ihtiyacı olan bir kişiye özel avukat tutması için borç verdiğini söyledi.

8 Mart’ta Zarrab’ın bir kez daha saldırısına uğradığı aktarılan mahkûmun, bağırmaya başladığı ve yalnızca kendisinin değil, öteki mahkûmların da cezaevi yönetimine şikâyette bulunduğu ifade edildi.

Dava dosyasında mahkûmun, “daha genç ve daha güçlü adam karşısında çaresiz kaldığı” ve “karşı koyamadığı” iddiası da yer aldı.

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…