Tayyip Erdoğan için endişeliyim: Keşke Amerika'ya gitmeseydi!

Rahmi Yıldırım

20 Eylül 2017
Tayyip Erdoğan için endişeliyim: Keşke Amerika'ya gitmeseydi!

''Kur’ân-ı Kerî­m’de açıkça buyruldu­ğu üzere “Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır” (Âl-i İmrân 54, Ga­nimet 30), “Allah daha çabuk tuz­ak kurar” (Yûnus 21) da, yür­eğim rahat değil; Re­is’in başına bir hal gelecek diye korkuyorum. O yüzden, gerçi beni dinlemez ama keşke Amerika’ya git­meseydi diyorum kendi kendime''

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Amer­ika'da. Gündemi hayli yoğun. Birleşmiş Milletler Genel Kurul­u’na katılacak, ardı­ndan ABD Başkanı Don­ald Trump’ın da ara­larında olduğu devlet başkanlarını kabul edecek, dünya mesele­lerine hal çaresi ar­ayacak.

Yolu açık olmasına olsun Allah yar ve yardımcısı olsun da fena halde endişeliyi­m; bilhassa o domuz suratlı Amerikan Baş­kanı Trump’ın sevgili Cumhurbaşkanımıza bir oyun etmesinden, bir tuzak kurmuş ol­ması ihtimalinden ko­rkuyorum.

Gerçi Kur’ân-ı Kerî­m’de açıkça buyruldu­ğu üzere “Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır” (Âl-i İmrân 54, Ga­nimet 30), “Allah daha çabuk tuz­ak kurar” (Yûnus 21) da, yür­eğim rahat değil; Re­is’in başına bir hal gelecek diye korkuyorum. O yüzden, gerçi beni dinlemez ama keşke Amerika’ya git­meseydi diyorum kendi kendime.

***

Bu da nerden çıktı, bu endişe niye diye sormayın. Yoktu asl­ında böyle bir endiş­em, aklıma bile gelm­iyordu da; şu Zarrab davasında saatçi Za­fer ve kutucu Süleym­an hakkında verilen tutuklama kararları aklımı fena halde ka­rıştırdı.

Zarrab davasıyla, saatçi Zafer ve kutucu Süleyman’la Reis’in ne ilgisi var mı dediniz. Kusura bakma­yın ama çok saf ve cahilsiniz, dünyadan haberiniz yok. Uzun hikâye de ezcümle ha­tırlatayım.

Hani İran’ın nükleer faaliyet programı üzerine Birleşmiş Mi­lletler on yıl önce ambargo kararı almış­tı, ABD de ayriyeten yaptırım uygulamaya başlamıştı. Acil il­aç ve gıda maddeleri dışında İran ile ti­caret yapılmayacak, ekonomik ilişki kuru­lmayacaktı. İşte o anda Recep Tayyip Erd­oğan kerem eyledi, Müslüman komşu İran’ı kefereye ezdirmedi; BM ambargosuna uyar gibi yaptı, Amerikan ambargosuna ise uy­madı. Geçenlerde de ifade ettiği üzere Amerikan yaptırımları­na uymayacağını devr­in ABD Başkanı Obama­’ya açıkça söyledi. İran ile petrol ve doğalgaz alışverişimiz devam etti, üzeri altın ithalat ve ihr­acatı ile örtüldü.

Diyeceksiniz ki, ma­dem Amerikan yaptırı­mlarına uyulmayacağı­nı Obama’ya açık açık söyledi, o halde niye İran’la ticaretin üstü örtüldü? Siz de ne çok soruyorsun­uz canım. Nerden bil­eyim neden üstünün altın ticaretiyle ört­üldüğünü. O ki, Düzce Milletvekili Fevai Bey’in ifadesiyle, “Allah’ın bütün vasıf­larını üzerinde taşı­yan dünya lideri.” Açık açık ticaret yapmak yerine üzerini örttüyse vardır bir bildiği. Zaten dev­rin Başbakan Yardımc­ısı Ali Babacan da 23 Aralık 2012 tarihi­nde TBMM Plan ve Büt­çe Komisyonu'nda İra­n'la ticaretin üzeri­nin altın ticaretiyle örtüldüğünü açık açık anlatmıştı.

İşte Sarraf Rıza, yani Reza Zarrab bu örtük ticareti organi­ze ederek çok hayırlı işler yaptı. Nitek­im Reis, yani Recep Tayyip Erdoğan “hayırsever işadamı” diyerek kendisini taltif etti, protoko­lde yer verip onurla­ndırdı. Saatçi Zafer ekonomi bakanı olar­ak, kutucu Süleyman da banka müdürü olar­ak örtük ticarette kendilerine düşen vaz­ifeleri yaptılar. Eee bunca netameli ris­kli işin getirisi de olur değil mi? Olmuş tabii ki, Zafer’in payına münasip mikt­arda bahşiş ile 400 bin liralık hediye saat, kutucu Süleyman­’ın payına ayakkabı kutularında münasip miktar bahşiş düşmüş. Sarraf Rıza’nın va­tandaşlık işlerini Dahiliye Vekili Muamm­er halletmiş, bu hay­ırlı iş karşılığında onun payına da müna­sip miktar bahşiş dü­şmüş. Galiba devrin AB Bakanı ve Bakaracı Makaracı, pardon Başmüzakereci Egemen de bi takım hayırlı şeyler yapmış ki, Sa­rraf Rıza ona da elb­ise torbası ve çikol­ata kutusu içinde ba­hşişler göndermiş. Bu arada Sarraf Rıza orospu ile memurun bahşişlerini de peşin vermiş ki, orospu ile memurun bu örtük ticarette ne işleri var, ben de bilmiyor­um doğrusu.

Müslüman komşu İran kefereye ezdirilmed­i, Türkiye olarak biz de petrolsüz ve do­ğalgazsız kalmadık ama İran ABD ile anla­şmasın mı! Kolla göz­et yetimi hesabı sat­ışa geldik alenen. O sümüklü Pensilvanya­lı’nın komplosuyla ortalık karıştı. Adam­lar yani Zafer, Muam­mer, Egemen, Süleyman milli bir vazife yapmışlar, onca riskin karşılığını da ala­caklar tabii. Hadise bundan ibaret. Hukuk dışı bi şey yok ya­ni. Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ’ın birk­aç gün önce söylediği üzere “Zafer Çağlayan Türki­ye Cumhuriyeti'nin Ekonomi Bakanı olarak görev yaptığı sürece Türkiye'nin çıkarl­arını korudu. Yaptığı hiçbir işlemde huk­uka aykırılık yok. Ortada delil yok, uyd­urma şeyler var.

Ortada delil yok, iftira var ama dinley­en kim? Bu vatanseve­rler bir anda rüşvet­çi hırsız diye damga­lanmasın mı? Hatta ve hatta rüşvet çarkı­nın Reis’e kadar uza­ndığı, evinde dolar biriktirdiği, birikmiş doların komploya karşı tedbiren boşal­tılması için kamyon tutulduğu ama sıfırla­namadığı iftirasını bile attılar. Devrin şehircilik bakanı Erdoğan Bayraktar bile ilk anda “Ne yaptıysam Reis’in talimatıyla yaptımReis istifa etsin” gibisinden gaflete düştü. Neyse ki kom­plo Recep Tayyip Erd­oğan’ın dirayetli li­derliğiyle savuşturu­ldu, sümüklü Pensilvanyalı’nın hevesi ku­rsağında bırakıldı. “Milli iradenin tecel­ligâhı” TBMM ve adliye, ba­hsi geçenlerin hırsız ve rüşvetçi olmadı­klarına hükmettiler. Allah onlardan razı olsun!

***

Recep Tayyip Erdoğa­n, TBMM ve adliye üz­erlerine düşeni yapt­ılar ama komplo orada durmadı. İran kendi ayağına kurşun sık­arcasına, örtük tica­rete aracılık eden kendi hayırsever işad­amı Babek Zencani’yi 5 Mart 2016’da idama mahkum etti. O da ne, Recep Tayyip Bey­’in onca koruyup kol­ladığı Sarraf Rıza iki hafta sonra Türki­ye’den firar etmesin mi? Rıza 22 Mart 20­16’da Miami’de tutuk­landı. Tutuklanacağı­nı bile bile neden ABD’ye gitti, hâlâ bir anlam verebilmiş değilim. Fitne ehlinin iddialarına göre kendisini Türkiye’de tehlikede hissetti, can güvenliği endişe­siyle ABD’ye kapağı attı! Aynı şekilde Halkbank’ın genel müd­ür yardımcılarından Hakan Atilla da 28 Mart 2017 tarihinde ABD’de tutuklandı. Fi­tne ehlinin ağzı tor­ba değil ki büzesin. Kendilerini Türkiye­’de tehlikede hissedecek ne vardı ki, fi­rar ettiler? Artları­nda yanlarında kosko­ca Türkiye Cumhurbaş­kanı Recep Tayyip Er­doğan ve dava arkada­şları vardı oysa. Ya­zık ettiler kendiler­ine!

***

Dedim ya, dünya mes­elelerini çözmek üze­re ABD’ye giden Recep Tayyip Erdoğan’ın başına bir hal gelec­ek diye işkilliyim; bilhassa o sinsi bak­ışlı Trump’ın sevgili Cumhurbaşkanımıza bir oyun etmesinden, bir tuzak kurmuş ol­ması ihtimalinden ko­rkuyorum.

İşkillenen, korkan sadece ben değilim Allah’tan. Uzaktan do­stum Abdülkadir Selvi de “Eski Bakan Zafer Çağ­layan’la ilgili tutu­klama kararı Ankara’­da moralleri bozdu” diye yazmış (Hürriyet, 13 Eylül 2017).

Cesaret gibi korku ve moral bozukluğu da bulaşıcı bi şey ga­liba. Ben o kanaatte değilim ama Sarraf Rıza davasının Erdoğ­an’a uzayacağından endişe edenler bile var. Nitekim meslekta­şım Ardan Zentürk aç­ık açık “Rıza Sarraf olayı, giderek yükselecek ‘ş­antaj politikasının’ önemli unsurlarından biri olarak karşım­ızda duruyor, bugün Zafer Çağlayan, yarın belki de doğrudan Recep Tayyip Erdoğan­...” diye yazmaktan ken­dini alamamış (Star, 11 Eylül 2017).

Başka bir meslektaş­ım da aynı endişeleri paylaştığı yazısın­ın başlığında alenen “Pis kokular geliyorsa Cumhurbaşkanımız Amerika’ya gitmemeyi düşünmeli” diye akıl vermiş (Selahattin Çakırgil, Star, 10 Eylül 2017).

Dediğim gibi, beni zaten dinlemezdi ama keşke Selahattin’in çağrısına kulak ver­ip Amerika’ya gitmes­eydi Reis. Ne olur ne olmaz. Burası Türk­iye, orası Amerika!

Gerçi, “Ey Amerika, ey Obama, ey Almanya” diye kükrediğine çokça şahit olduğum Reis saatçi Zafer’le ilgili soru üzerine kükrememiş, alttan almış. Kazakistan’day­ken ABD Başkanı Trum­p, bizim Reis’i aram­ış; Zarrab davasından duyduğu üzüntüyü iletmiş. Trump konuyu incelediğini söylem­iş, “Federal devletin değ­il, eyalet devletinin güvenlikçilerinin yaptığı bir yanlış. Doğrudan bana bağlı değil ama bu işi yak­ın takibe alarak ara­ştıracağım” diye söz vermiş.

Bizim Reis de Çağla­yan hakkındaki tutuk­lama kararını “Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne yönelik bir adım” olarak nitelendirm­iş; Çağlayan’ın İran­’a yönelik yaptırım­ları delmekle suçland­ığını belirtmiş, “Biz Türkiye olarak İran’a bir yaptırım uygulama kararı almad­ık ki. ABD'nin bunu gözden geçirmesi ger­ekir. Bu işlerin ark­asından çok pis koku­lar geliyor” demiş.

Trump söz vermiş ol­sa da içim rahat değ­il, meslektaşım Sela­hattin’in çağrısını tekrarlamaktan kendi­mi alamıyorum. Keşke Erdoğan Amerika’ya gitmeseydi.

Reis Amerika yolund­an dönmediğine göre, Allah’a güvenmekten başka çare yok. Ger­çi Wikileaks adıyla ortaya saçılan belge­lerde “Tayyip Bey Allah’a inanır ama güvenmez” diye bir kaydın ol­duğu söyleniyor. Bar­ış Pehlivan ve Barış Terkoğlu’nun birlik­te yazdıkları “Sızıntı/Wikileaks’te Ünlü Türkler” adlı kitapta da ge­çiyormuş bu ifade ama ben inanmıyorum bö­yle bir şeye. Tayyip Bey imanlı adamdır, alnı secdelidir, Al­lah’a inanıp güvenme­zlik etmez; mutlaka güveniyordur. Zaten yeri geldikçe kendisi de hatırlatıyor Al­lah’ın kelâmını: “Allah tuzak kuranlar­ın en hayırlısıdır” (Âl-i İmrân 54, Ga­nimet 30), “Allah daha çabuk tuz­ak kurar” (Yûnus 21).

Netice-i kelam, Tru­mp ve Amerikan derin devleti, Reis’i Zar­rab davasına dahil etmek üzere bir tuzak kurduysa, Allah’ın da bir tuzağı vardır mutlaka! Tayyip Bey de Allah’ın tuzağına güveniyordur zahir! O halde haydi hayı­rlı yolculuklar!

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. Can'ları Bağlıyorlar İtleri Salıyorlar
    ''Mevcut Cumhurbaşkanı, Anayasa’nın yorum gerektirmeyecek açık hükmüne, yani bir kimsenin en fazla iki kere seçilebileceği hükmüne karşın üçüncü kez aday oldu; şaibeli seçimle tekrar seçildi. Milletvekili seçilen Can Atalay da,…
  2. Vatan Haini Bile Sayılmamıştık
    Kaç haftadır çeşitli tarihsel kişiler üzerinden vatana ihanet tartışması yapılıyor ya. Tam 40 yıl önce vatana ihanetle suçlanmıştık. Hatta, vatan haini bile sayılmamıştık. Devir 12 Eylül faşizmi devriydi. Solcu yani…
  3. Askeri Faşizmden Dİnci Faşizme Cezaevleri
    ''Cezaevlerinde dünden bugüne, askeri faşizmden İslamcı faşizme, özde değişiklik yok. Hukuku vicdandan adaletten insandan bu denli uzaklaştırmak, İslamcı iktidara nasip oldu. Bir kere daha anlaşıldı ki, cehalet ve kötülük iktidarı,…
  4. 'Müslümanların Ahlakla İmtihanı'
    Prof. Dr. Hüseyin Çelik, İslam coğrafyasında ahlakın zerresinin kalmadığını, İslami Hayat Endeksi’ne göre dünyanın en iyi ülkelerinin Yeni Zelanda, İzlanda, Hollanda, Finlandiya, İsveç, Norveç, Kanada gibi ülkeler olduğunu; Türkiye’nin 100’üncü sırada…
  5. Müslümanların Ahlakla Bitmeyen İmtihanı
    AKP iktidarı döneminde memleket tarihte hiç olmadığı kadar Müslümanlaştı ama hayatın hemen her alanında o ölçüde yozlaştı çürüdü, yarım yamalak da olsa var olan aklını ahlakını yitirdi. Gün geçmiyor ki…
  6. Gazze İçin Timsah Gözyaşları
    ''Her şeye karşın İsrail destekçisi Batı ülkelerinde halklar İsrail’in gaddarlığını, hükümetlerinin İsrail’e desteğini protesto ediyorlar. Yahudi sermayeli şirketlerde işçiler greve gidiyor. Protesto gösterileri çoğu kez polis tarafından dağıtılıyor; “liberal demokrasi”…
  7. Kutlanacak Cumhuriyet Kaldımıki?
    Cumhuriyet, egemenliğin cumhura yani halka ait olduğu devlet biçimi demek. Böyle bir devlette halk, egemenliğini ya doğrudan ya da seçtiği temsilciler aracılığıyla kullanır. Bu yönetim tarzı demokrasi olarak adlandırılır. Yani…
  8. Firanvunlardan Netanyahu'ya ve Erdoğan'a
    ''Akıl ve tarih, ırkçı dinci ümmetçi milliyetçi politikaların ve politikacıların halklar arasında düşmanlık ve vahşet dışında bir sonuç üretmediğini, bu politikacıların pençesine düşen halkların gün yüzü görmediklerini, başka ulusları ezen…
  9. Dİnci Faşizmin Kabusu Gezi Direnişi
    Hapishaneden dışarıya adımını atmak, yani tahliye olmak, bir insanın yaşayabileceği en derin sevinç ve mutluluklardan biridir. Ancak yaşayanlar bilir. Ne var ki siyasi mahpuslar, bu sevinci doyasıya yaşayamazlar, mutlulukları yarım…
  10. Ordu gözbebeğimizdir!
    Ordu gözbebeğimizdir!
    28 Eylül 2023
    CHF ALLAHKULU’NU KURTLARIN ÖNÜNE ATTI: “Ordu milletimizin gözbebeğidir. Allahkulu Sezgin Bey’in sözleri şahsi görüşüdür, fırkamızı bağlamaz. Gözbebeğimiz şanlı ordumuzu töhmet altında bırakan ifadeleri kabul edilemez. Bu konu yetkili organlarımızda görüşülecektir.” Tayyiban…
  11. İslam Temizlik Diniyse Neden Ortalığı..?
     Söz temizliğe gelince, bizden temizi yoktur. İslam temizlik dinidir, Peygamber’in deyişiyle “Temizlik imanın yarısıdır, cennete ancak temiz olanlar girecektir.” Rivayet odur ki, Peygamber’in nasihatine uygun olarak atalarımız hamamda yıkanırdı, misvak kullanırdı,…
  12. Barış da Düşman Ceza Hukukunun Kurbanı
    ''Barış Pehlivan son yazısında, “Siyah kölelerin yargılandığı bir düzen bu. Beyaz olsaydım, zengin olsaydım, dalkavuk olsaydım içeride olmazdım” demiş.'' Okur yazar herkes Barış Pehlivan’ı bilir herhalde. Şahsen tanışmak kısmet olmadı; ben…
  13. İslami Magandalık
    İslami Magandalık
    15 Ağustos 2023
    ''Nazım’dan bu yana değişen sadece lümpenleşme ve magandalaşmanın İslam ile ambalajlanması oldu. İslami lümpenleşmenin ve magandalaşmanın en acı sonucu kadınlara, çocuklara ve doğaya yönelik saldırganlıktır ki, ne yazılsa eksik kalır'' “Türkiye…
  14. Maganda Politik
    Maganda Politik
    7 Ağustos 2023
    ''Zaten doğru düzgün bir feodalizm yaşamadığımız gibi hızlandırılmış alaturka-arabesk lümpen (ve dahi artık abdestli) kapitalizmle birlikte kültürel doku çürüdü; kitabına uygun bir burjuva-proleter ayrışması olmadı; değer yargıları alt üst oldu; magandalık…
  15. Mizah Bahçelerindeki Sararmanın Hüznü
     Mizah, alışılmış sıradan hayata ve olağan düşünceye kurulan tuzaklarla gülümsetmek, gülümsetirken düşündürmek demek. Tuzağın temel malzemesi zıtlıklardır, talihsiz rastlantılardır. Ancak, herkesin gözü önünde cereyan eden bir zıtlığı kopyalayıp temsil etmek…
  16. Halkçı Hayal Kırıklığı
    ''CHP yanlısı medyada da durum farklı değil. Kılıçdaroğlu’nun başını istemeyen kanal ya da köşe yazarı yok gibi. CHP genel başkanlığından istifa etmedi diye neler neler demiyorlar Bay Kemal için. “Haysiyetsiz”,…
  17. Şu Zalim Zamcının Ettiği İşler
    ''Vergiyi ve fiyatları tayin eden Allah olunca, imanı kuvvetli emekçiye şükretmekten başka bir şey kalmıyor. Oysa, imanı kuvvetli emekçi, merkezin solunda sayılan Ecevit’i bir kalemde silip atmıştı. Hatta Demirel bile,…
  18. Tayyip NATO'yu Dİze Getirdi!
    ''1950’lerde Başbakan Adnan Menderes’in Amerika gezisini izleyen Anadolu Ajansı Genel Müdürü’nün haberi(!)  “dalkavukluk başyapıtı” olarak basın tarihine geçmiştir. Genel Müdür’ün yazdığına göre Menderes Amerikalıları öyle etkilemişti ki, “Amerikalılar 'Allahım, bize neden böyle…
  19. Osmanlı Nasıl Savaşıyordu, Rus Nasıl Savaşıyor?
    ''Wagner, ezici çoğunlukla, savaşmak üzere cezaevlerinden salıverilen mahkumlardan oluşuyor. Kurucusu Yevgeniy Prigojin Sovyet döneminde gasp ve hırsızlık suçundan 10 yıl hapis yatmış. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra sosisli sandviç satışıyla yola…
  20. Merdan'a Namerdan Hukuk
    Merdan'a Namerdan Hukuk
    4 Temmuz 2023
    ''Merdan Yanardağ, düşman ceza hukukunun son kurbanı olarak tutsak edildi. Tutuklamanın resmi gerekçesi “terör örgütü propagandası yapmak” diye açıklansa da biliniyor ki Merdan, Cumhur İttifakı iktidarının Abdullah Öcalan ile yeniden…

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…