Ve gün gelip Kürt dağlarında kentlerinde “şehit” olan, Şehit olamadıysa sınıf kardeşlerini “ölü” ele geçirenler de onlar. Çatışmadan bir çoban çeşmesi başında karşılaşsalar, Birbirlerini “şehit etmek”, “ölü ele geçirmek” yerine Ekmeklerini bölüşecek olanlar da yine onlar...
NE PADİŞAHIN IRZINA GEÇİLSİN
NE BAŞBAKAN PARMAKLANSIN
NE DE KUZULAR PARÇALANSIN
Kayseri katliamında can verenler istisnasız yoksul halk çocukları.
Askerliğini yapmayanın adamdan sayılmadığı,
Askerliğini yapmayana kız bile verilmeyen hayat ve din coğrafyalarının çocukları.
Dünyaya gözlerini açtıkları toprakların deyimiyle “kınalı kuzular”.
Eğitimleri en fazla ama en fazla lise ile noktalı sosyal coğrafyaların evlatları.
Otuz kırk yıl önce değil lise, orta mektep mezunu bile değillerdi.
Kur’an kursunu bitirmek yeterliydi onlar için.
***
Kışla kapısına vardıklarında nelerle karşılaşacakları, yüzlerce yıldır terennüm ve teganni edilen türkülerde kayıtlıdır:
Kışlaya vardım ki kapı kapalı
Binbaşılar durmuş eli sopalı
Önüne katmışlar körü topalı
Ano Yemendir
Gülü çemendir
Giden gelmiyor
Acep nedendir?
***
Naçizane, öğrenci ve subay olarak, genç ömrümün 12 yılı kışlada geçti.
Dolup boşalan kışlalarda beş bine yakın kuzunun anası babası kardeşi oldum.
Çanakkale “it durmaz” kışlasının kapısından içeri atılan ilk adım, bir kuzunun güncesine şöyle kaydedilmişti:
Bölük yoluna düştü çavuş ile onbaşı
Memleketin nere diye sordular
Memleketimi kaybettim komutanım...
***
Suruç Harapnaz Bölüğü’nde sınır bekçisi Trabzonlu Osman ise,
Memleketini yitirmiş olmanın hüznüyle,
“Yüksek bir Türk gencinden huzura takdimdir” başlıklı mektubunda ailesini şu dizelerle selamlamıştı:
Akşam oldu yine herkes huzursuz
Hudut bekleyecek ekmeksiz susuz
Açlığa neyse ya bir de uykusuz
Kahrolası seyyar çürüttü bizi...
***
Onlar,
Yani kendilerini kışlaya “teslim” eden ana babaların deyişiyle “kınalı kuzular”
Şiirin ustası Nazım’ın anlatımıyla:
Toprakta karınca, suda balık,
havada kuş kadar çokturlar;
Korkak, cesur, hakim ve çocukturlar
kahreden ve yaratan ki onlardır,
Onlar ki uyup hainin iğvasına
sancaklarını elden yere düşürürler
ve düşmanı meydanda koyup kaçarlar evlerine
ve bir nice mürtede hançer üşürürler
ve yeşil bir ağaç gibi gülen,
ve merasimsiz ağlayan,
ve ana avrat küfreden ki onlardır...
***
Nazım eksik söylemiş.
Beylik verildiğinde önce babasını asan;
Asacak babası yoksa padişahını sevenler de onlardır.
Hicri 1031 senesinde 18’indeki Padişah-ı Cihan Genç Osman’ı boğmadan önce üryan edip ırzına geçen askerler Seyahatname-i Evliya Çelebi’de kayıtlıdır.
Miladi 1961 yılında az sonra asacakları Başbakan’ı prostat muayenesi diye parmaklayan askerler de onlardır.
Kışlada dayak olmasın diye çırpınan sosyalist subayları darbe devrinde işkenceden geçiren, cezaevlerinde coplayan subay ve erat da onlar...
Ve gün gelip Kürt dağlarında kentlerinde “şehit” olan,
Şehit olamadıysa sınıf kardeşlerini “ölü” ele geçirenler de onlar...
Çatışmadan bir çoban çeşmesi başında karşılaşsalar,
Birbirlerini “şehit etmek”, “ölü ele geçirmek” yerine
Ekmeklerini bölüşecek olanlar da yine onlar...
***
Onlar ki,
Yoksul halk çocukları.
Ödeyecek bedeli olmadığı için “şehit” adayı,
“İnşallah size de şehitlik nasip olacak” diye tembihlenen,
“Ne mutlu ki şehit oldular” diye musalla taşına yatırılan fakir çocuklar.
Hayallerini teskere sonrasına ertelemiş delikanlılar.
Kayseri kışlasında tatlı bir telaşla çarşı iznine çıkacakken,
Çarşıda (memleketten gelmişlerse) anasıyla babasıyla yavuklusuyla hasret giderecekken,
Parçalanmış vücutlarıyla karanlığın sonsuz enginliğine,
Sessizliğin sonsuz dinginliğine uçan çocuklar.
***
Ah çocuklar çocuklar,
Duvarları devirin de
Yıkın gitsin hepsini
Ne böyle zulüm olsun
Ne böyle düşmanlıklar (Zülfü)...
Yazarın Dİğer Yazıları
'Mehmetçik' gazeteciden 'Mümin' gazeteciye SETA andıcının analizi
8 Ağustos 2019Kanlı Pazar'ın provokatörü Mehmet Şevket Eygi'nin ardından
20 Temmuz 2019Deniz Gezmiş terörist miydi?
14 Temmuz 2019Esra ile Berat'ın düğünü
24 Haziran 2019Erdoğan'ın arkasında 'eşşek' gibi saf tutmak
14 Haziran 2019Elitist faşizmden lümpen faşizme
28 Nisan 2019Beka meselesi değil, Kürt meselesi
31 Mart 2019Yeni Zelanda katliamı da mı Allah'ın lütfu?
20 Mart 2019Bangır bangır ezan terörizmi
18 Mart 2019Tunç Soyer'in babası zalim, ya Erdoğan'ın ataları?
1 Mart 2019Ekonomi Tıkırında!
21 Şubat 2019Cumhuriyet ordusu'ndan NATO ordusuna
13 Şubat 2019Türk sağının ve İslam'ın Maduro aşkı
2 Şubat 201912 Eylül darbesini kimin çocukları yaptı?
18 Ocak 2019Büyük Ortadoğu Projesi'nin Eş başkanı Erdoğan
28 Aralık 2018Beyaz Saray'da Görücüye Çıkan Sarışın Güzel Kadın
8 Aralık 2018Türk Sağının ve İslam'ın Amerika Aşkı-2
21 Kasım 2018Türk Sağının ve İslam'ın Amerika Aşkı
21 Ekim 2018Maganda politik
20 Eylül 2018Oyum Tayyip'e!
20 Haziran 2018Seçimler, Sosyalistler ve HDP
25 Mayıs 2018Vicdan yoksulu siyaset ve yargı
12 Mayıs 2018Türklük Sözleşmesinin güncel krizi
16 Nisan 2018Kürt rüyası
19 Mart 2018Şehidimiz fakirdendi..
14 Şubat 2018Afrin Afrin
5 Şubat 2018Diyanet'in çocuk gelinleri ve dinden özgürleşmek
11 Ocak 2018İç Savaş fermanına karşı direnme hakkı
3 Ocak 2018Tayyip Erdoğan'ın Filistin şovu
23 Aralık 2017Delilsiz Hükümlerle Asılanlar
14 Aralık 2017Hızlandırılmış zabit eğitimi reformu
6 Aralık 2017Fahişeler ve gazeteciler
29 Kasım 2017Atatürkçü Tayyip'ten marksist Tayyip'e!
17 Kasım 2017Devrimlerin Devrimi
9 Kasım 2017İkinci 'İstiklal Harbi'nin başkomutanı Erdoğan!
25 Ekim 2017Tayyip Erdoğan da metal yorgunudur
12 Ekim 2017Nuriye Semih ölmemeli!!!
3 Ekim 2017Tayyip Erdoğan için endişeliyim: Keşke Amerika'ya gitmeseydi!
20 Eylül 2017Seyahatname-i Rahmi Çelebi: Yosemite'nin Gözyaşları
13 Eylül 2017Seyahatname-i rahmi çelebi, Amerikanın yeniden keşfi!
22 Ağustos 2017Haram para ile hac!!!
7 Ağustos 2017Rojova Kürtleri düşmanımız değildir!
23 Mayıs 2017Ankara'da hakimler yokmuş!
6 Mayıs 2017Aşık Peygamber'den aşık imama insanlık halleri
24 Nisan 201715 Temmuz kontrollü bir darbe miydi?
15 Nisan 2017Peygamberler Günahsız masumlar mıdır?
23 Mart 2017'Dileeeeek, Dilek... Oy Dilek!'
9 Mart 2017Erdoğan: Fetullah'ın din kardeşi Bahçeli'nin ülküdaşı!
6 Mart 2017Hitler ve Mussolini'den Erdoğan'a
25 Şubat 2017Referandumdan evet çıkmazsa iç savaş mı çıkacak?
20 Şubat 2017Genelkurmay Başkanı için çok üzülüyorum!
8 Şubat 2017Otobüste linç provası: Kuran Okumak
5 Şubat 2017Referandum Hayırlı olur mu?
30 Ocak 2017Anayasa değişikliği intihar cellatlığıdır!!!
18 Ocak 2017Erdoğan diktasına direnmek yurttaşlık görevidir
11 Ocak 2017Tayyip istanbul katliamına sahiden üzülmüştür!
13 Aralık 2016Kürdistan Özerk Cumhuriyeti!
9 Aralık 2016Ergenekon'dan 15 Temmuz'a medya
4 Ekim 2016Türbanla özgürleşmek veya tembelliğin güzelliği
16 Eylül 2016Devlet yönetimi Erdoğan'a bırakılamaz!
28 Ağustos 2016Che Guevera'nın şehrinde hüzün
13 Temmuz 2016Küba'nın karasabanı
21 Haziran 2016Küba'nın yollarında..
17 Haziran 2016Havana'nın keşfi
8 Haziran 2016Türkiye'nin memuru işini bilir de Küba'nın işçisi bilmez mi?
3 Haziran 2016Havana'da güne uyanmak
25 Mayıs 2016Yoklar Ülkesi Küba!
15 Mayıs 2016Kabataş Kıyametinden Ensar sükütuna
10 Nisan 2016Emine ve Tayyip'in Harem Hayatı
16 Mart 2016Müslümanları niçin öldürmeliyiz?
7 Mart 2016Devletin temelindeki dinamit
15 Şubat 2016Mağrur olma padişahım!
31 Ocak 2016Oy Trabzon Trabzon
21 Ocak 2016Fetva ve ayet mühendisliği
17 Ocak 2016Yeter artık! Edi Bes e!
19 Aralık 2015Çilingir Sofrasına Sabotaj
15 Aralık 2015AkFaşizmin hapishanelerindeki gazeteciler
3 Aralık 2015Tekbir katliam sloganı mıdır?
23 Kasım 2015AK Faşizminin sansürüne, şiddetine teslim olmayalım
13 Kasım 2015