İstanbul katliamında can veren polislere de üzülüyoruz. Ne ki, polis bizlerle aynı duygudaşlık içinde değil. Bizler, onların gözünde düşmanız. Onlar bizleri başları ezilmesi gereken anarşistler, komünistler, solcular, dinsizler, Aleviler, Kürtler, kâfirler vs. olarak görüyorlar. Çünkü öyle öğretiliyor onlara.
Katliamda babasını yitirmiş çocuğun gözleri her şeyi anlatıyor.
Öylesine sahici,
Tayyip’in yüz ifadesi ve bakışları da aynı sahicilikte!
Evet evet!
Tayyip’in yüz ifadesi ve bakışları da aynı sahicilikte!
Tayyip için böyle bir cümleyi nasıl kurabildiğimi soracak olana çok şey anlatırım.
Şu kadarını söyleyeyim: Üzüldüğü çocukları, yani polisleri kendi hassa alayının erleri, evlatları olarak görüyor. Gezi Direnişi sırasında gençlerin üzerine saldırttığı bu evlatlarını “Çanakkale destanı yazan kahramanlar” olarak nitelendirmişti. Malum, en zalim babalar bile evlatları öldüğünde insani bir refleksle üzülüp göz yaşı dökerler.
Darağacındaki Saddam da ömrünün son saniyelerinde insandı.
İnsanlığın ne zaman nerede tezahür edeceği kestirilemez!
***
İstanbul katliamında can verenler çoğunlukla polisler.
Yani, gözaltında işkence eden,
Gözaltında kaybeden,
“Hücre evi” operasyonlarında ölü ele geçiren,
Sokaklarda meydanlarda silâhsız yürüyenlere kıyasıya saldıran, öldüren, sakat bırakan,
Berkin’i, Abdo’yu, Ethem’i, Ali İsmail’i katleden üniformalılar...
İnsanı yaşadığı ülkeye küstüren polisler.
İşte o polislerin zulmünden nasîbini almış olan bizler,
İstanbul katliamında can veren polislere de üzülüyoruz.
***
Ne ki, polis bizlerle aynı duygudaşlık içinde değil.
Bizler, onların gözünde düşmanız.
Onlara öyle öğretiliyor,
Onlar da öyle belliyorlar.
Ne acı!
Biz, onları “emir kulu emekçiler” olarak görüyoruz.
Onlar bizleri başları ezilmesi gereken anarşistler, komünistler, solcular, dinsizler, Aleviler, Kürtler, kâfirler vs. olarak görüyorlar.
Çünkü öyle öğretiliyor onlara.
Yarın (hattâ onlar için) çıksak sokağa, yine bizlere saldıracaklar.
Yaşlı çocuk, genç ihtiyar, kadın erkek, engelli engelsiz, sendikalı sendikasız, işli işsiz, emekli emeksiz dinlemeden,
Coplarla, gazlarla, plastik mermilerle, TOMA'larla, hattâ gerçek mermilerle saldıracaklar.
Demokrasiyi, özgürlüğü, emeği, insan haklarını savunan bizlere sokakları dar edecekler.
Onlarcamızı yerde sürükleyecek, kemiklerimizi kıracak, tekmeleyecekler.
Ve bizler yine de onları “emir kulu emekçiler” olarak göreceğiz.
Çünkü kalbimiz solda atıyor,
Savaşın sömürünün, baskının ve zulmün,
Efendinin de kölenin de olmayacağı,
Kimsenin “emir kulu” olmayacağı,
Tüm insanların hakça özgür yaşayacakları bir dünya istiyoruz.
Yazarın Dİğer Yazıları
Can'ları Bağlıyorlar İtleri Salıyorlar
3 Ocak 2024Vatan Haini Bile Sayılmamıştık
19 Aralık 2023Askeri Faşizmden Dİnci Faşizme Cezaevleri
13 Aralık 2023'Müslümanların Ahlakla İmtihanı'
7 Aralık 2023Müslümanların Ahlakla Bitmeyen İmtihanı
1 Aralık 2023Gazze İçin Timsah Gözyaşları
11 Kasım 2023Kutlanacak Cumhuriyet Kaldımıki?
1 Kasım 2023Firanvunlardan Netanyahu'ya ve Erdoğan'a
23 Ekim 2023Dİnci Faşizmin Kabusu Gezi Direnişi
12 Ekim 2023Ordu gözbebeğimizdir!
28 Eylül 2023İslam Temizlik Diniyse Neden Ortalığı..?
1 Eylül 2023Barış da Düşman Ceza Hukukunun Kurbanı
26 Ağustos 2023İslami Magandalık
15 Ağustos 2023Maganda Politik
7 Ağustos 2023Mizah Bahçelerindeki Sararmanın Hüznü
2 Ağustos 2023Halkçı Hayal Kırıklığı
28 Temmuz 2023Şu Zalim Zamcının Ettiği İşler
20 Temmuz 2023Tayyip NATO'yu Dİze Getirdi!
14 Temmuz 2023Osmanlı Nasıl Savaşıyordu, Rus Nasıl Savaşıyor?
11 Temmuz 2023Merdan'a Namerdan Hukuk
4 Temmuz 2023