AkFaşizmin hapishanelerindeki gazeteciler

Rahmi Yıldırım

3 Aralık 2015
AkFaşizmin hapishanelerindeki gazeteciler

Tarihin hangi döneminde, hangi rejimde olursa olsun o rejim için en önemli ölçütlerin başında adalet sistemi ve medyanın konumu gelir.

Türkiye’nin 185 yıllık basın tarihinde, gazetecilerin kendilerini baskı altında hissetmedikleri sadece 1 yıl bile olmuş mudur? Sanmıyorum. Gazetecilikte 29 yılı geride bıraktım. Özgürlük havasını soluyabildiğimiz 1 gün bile hatırlamıyorum.

Osmanlı dönemi baskı ve kaba sansür dönemiydi. Meşrutiyet ilan edildikten sonraki özgürlük günleri 1 yıl bile sürmedi; sansüre ve baskıya, gazeteci cinayetleri eklendi. İkinci Meşrutiyet’ten bu yana geçen 107 yılda Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin listesine göre 76 gazeteci yazar öldürüldü.

Cumhuriyet, Osmanlı’yı aratmadı. Tek parti iktidarının baskı ve sansürünü DP’nin baskı ve sansürü izledi. On yıl süren DP devrinde hapse giren çıkan gazeteci sayısı 800’ü geçti.

DP’yi izleyen dönemlerde gazetecilerin yazarların başı en çok ceza yasasının 141, 142 ve 163’üncü maddeleriyle dertteydi.

Darbe yılları, gazetecilerin sorgusuz sualsiz cezaevine atıldıkları yıllardı. 12 Eylül faşizmi döneminde Halkın Kurtuluşu dergisi yazı işleri müdürü Veli Yılmaz, 748 yıl 6 ay hapis cezası ile kırılmayacak bir rekorun sahibi oldu.

1990’lı yıllarda gazeteci cinayetleri katliama dönüştü. Sadece 1992 ve 1993 yıllarında 22 gazeteci öldürüldü. Evrensel muhabiri Metin Göktepe, 8 Ocak 1996’da gözaltında katledildi.

AKP iktidarında yaşanan 2000’li yıllarda da gazeteciler sansürden baskıdan nefes alamadılar, Hrant Dink’in de aralarında olduğu meslektaşlarını cinayetlere kurban verdiler.

2015 yılı geride kalırken cezaevlerindeki gazeteciler listesi kabardıkça kabarıyor. Gazeteci örgütlerinin ve Bağımsız İletişim Ağı BİA’nın raporlarına göre, cezaevlerindeki gazetecilerin sayısı 27’ye ulaştı. Hapisteki gazetecilerin ve dağıtımcıların çoğunluğu, resmi ideolojinin marjinal saydığı Kürt medyasına mensup. Merkez medyadan ise Taraf yazarı Mehmet Baransu, Samanyolu TV yöneticisi Hidayet Karaca, Bugün yazarı Gültekin Avcı, aylardır cezaevindeler.


Nihayet geçen Kasım ayı başında Nokta Dergisinin yayın yönetmeni Cevheri Güven ile yazı işleri müdürü Murat Çapan, ay sonunda ise Cumhuriyet’in genel yayın yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül tutuklandılar.

Tutuklu ve hükümlü gazetecilerin çok büyük çoğunluğu “terör örgütü” suçlamasıyla hapiste bulunuyor. Bir gazetecinin “suçu” ise “polise direnmek”. Can Dündar ve Erdem Gül ayrıca casuslukla suçlanıyorlar. Medya kuruluşlarını hedef alan fiziki saldırıların ve sansürün ise haddi hesabı yok.

***

Peki mahkemeler gazetecileri hapse atmakta niçin tereddüt etmiyorlar?

Sorunun yanıtı ülkedeki rejimin niteliğiyle ilgilidir. Tarihin hangi döneminde, hangi rejimde olursa olsun o rejim için en önemli ölçütlerin başında adalet sistemi ve medyanın konumu gelir.

Hapisteki gazetecileriyle, baskı altında tutulan medyasıyla, gazetecileri ve barışçıl muhalifleri cezaevlerine atmakta tereddüt etmeyen yargısıyla Türkiye, ne yazık ki dünyada en kaba baskı rejimleriyle yönetilen ülkelerle aynı grupta yer almaktadır.

Ülkelerin demokrasi karnesini tutan Washington merkezli Freedom House’un 195 ülkeyi kapsayan “Dünyada Özgürlük 2015” raporunda Türkiye, Mozambik ve Papua Yeni Gine gibi ülkelerle birlikte ‘kısmen özgür’ kategorisinde gösterilmekte; Türkiye’nin her geçen yıl demokratik ilkelerden daha da uzaklaştığı vurgulanmaktadır.

Paris merkezli Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün 2015 yılını irdelediği Dünya Basın Özgürlüğü Raporu’nda da Türkiye, 180 ülke içinde 149’uncu sırada, Irak ile Gambiya arasındadır. RSF’nin raporlarında Türkiye’nin AKP yönetiminde sürekli gerilediği görülmektedir; 2005 raporunda Türkiye 98’inci sıradaydı.

***

Bu noktaya gelinmesinin asıl nedeni, hiç kuşkusuz AKP iktidarının 12 Eylül faşizminden ve mirasçılarından devraldığı faşist siyaset ve baskı kurumlarını günün koşullarına göre tahkim etmesidir.

AKP, Türkiye kapitalizminin küresel sermaye ile bütünleşme sürecindeki en gözü kara partisidir. Beşeri ve entelektüel donanım fukarası lideri, kitabı gazeteyi bombadan daha tehlikeli gördüğünü açıkça söylemekten çekinmedi. Darbe dönemlerinin sıkıyönetim mahkemelerini aratmayan AK mahkemeler de barışçıl muhalifleri ve gazetecileri hapse atmakta tereddüt etmediler.

Bu faşizan zihniyet ve iktidar döneminde Türkiye dünyada en çok “terörist” barındıran ülke haline geldi. Amerikan haber ajansı AP’nin 5 Eylül 2011 tarihli haberine göre, 11 Eylül 2001’den bu yana tüm ülkelerde 119 bin 44 kişi terör suçlamasıyla tutuklandı, 35 bin 117 kişi terörist olarak hüküm giydi. Türkiye 12 bin 897 hükümlü sayısı ile ilk sırayı aldı. Çin bile, 7 bin “terörist” ile ikinci olabildi.

Türkiye’nin bu birinciliği elde etmesinde, özgürlüklere düşman AK siyasetin yanı sıra yasaların en barışçıl eylem ve ifadeleri bile “terör suçu” sayması etkili oldu.

Terörle Mücadele Kanunu “toplumla mücadele kanunu” olarak uygulanırken, Türk Ceza Yasası’nın 220’nci maddesi de, terör örgütü üyesi olmayan insanların bile “terör örgütü üyesi” “terörist” olarak cezalandırılmasını düzenlemektedir.

“Resim yaparak, şarkı besteleyerek, şiir yazarak da terörist olunabilir! Kitap, bombadan daha etkili bir silahtır.” sözleri de AKP iktidarı döneminde telaffuz edilebildi.

Vurgulanmalı ki, bir ülkede tek bir gazeteci bile gazetecilik çalışmasından, haber ve yazısından dolayı hapisteyse, bu durum o ülke için çok büyük utançtır.

Ve elbette meslek namusuna sahip gazeteciler, devrimciler, sosyalistler, özgürlükleri savunmaktan geri durmayacaklardır.

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. Can'ları Bağlıyorlar İtleri Salıyorlar
    ''Mevcut Cumhurbaşkanı, Anayasa’nın yorum gerektirmeyecek açık hükmüne, yani bir kimsenin en fazla iki kere seçilebileceği hükmüne karşın üçüncü kez aday oldu; şaibeli seçimle tekrar seçildi. Milletvekili seçilen Can Atalay da,…
  2. Vatan Haini Bile Sayılmamıştık
    Kaç haftadır çeşitli tarihsel kişiler üzerinden vatana ihanet tartışması yapılıyor ya. Tam 40 yıl önce vatana ihanetle suçlanmıştık. Hatta, vatan haini bile sayılmamıştık. Devir 12 Eylül faşizmi devriydi. Solcu yani…
  3. Askeri Faşizmden Dİnci Faşizme Cezaevleri
    ''Cezaevlerinde dünden bugüne, askeri faşizmden İslamcı faşizme, özde değişiklik yok. Hukuku vicdandan adaletten insandan bu denli uzaklaştırmak, İslamcı iktidara nasip oldu. Bir kere daha anlaşıldı ki, cehalet ve kötülük iktidarı,…
  4. 'Müslümanların Ahlakla İmtihanı'
    Prof. Dr. Hüseyin Çelik, İslam coğrafyasında ahlakın zerresinin kalmadığını, İslami Hayat Endeksi’ne göre dünyanın en iyi ülkelerinin Yeni Zelanda, İzlanda, Hollanda, Finlandiya, İsveç, Norveç, Kanada gibi ülkeler olduğunu; Türkiye’nin 100’üncü sırada…
  5. Müslümanların Ahlakla Bitmeyen İmtihanı
    AKP iktidarı döneminde memleket tarihte hiç olmadığı kadar Müslümanlaştı ama hayatın hemen her alanında o ölçüde yozlaştı çürüdü, yarım yamalak da olsa var olan aklını ahlakını yitirdi. Gün geçmiyor ki…
  6. Gazze İçin Timsah Gözyaşları
    ''Her şeye karşın İsrail destekçisi Batı ülkelerinde halklar İsrail’in gaddarlığını, hükümetlerinin İsrail’e desteğini protesto ediyorlar. Yahudi sermayeli şirketlerde işçiler greve gidiyor. Protesto gösterileri çoğu kez polis tarafından dağıtılıyor; “liberal demokrasi”…
  7. Kutlanacak Cumhuriyet Kaldımıki?
    Cumhuriyet, egemenliğin cumhura yani halka ait olduğu devlet biçimi demek. Böyle bir devlette halk, egemenliğini ya doğrudan ya da seçtiği temsilciler aracılığıyla kullanır. Bu yönetim tarzı demokrasi olarak adlandırılır. Yani…
  8. Firanvunlardan Netanyahu'ya ve Erdoğan'a
    ''Akıl ve tarih, ırkçı dinci ümmetçi milliyetçi politikaların ve politikacıların halklar arasında düşmanlık ve vahşet dışında bir sonuç üretmediğini, bu politikacıların pençesine düşen halkların gün yüzü görmediklerini, başka ulusları ezen…
  9. Dİnci Faşizmin Kabusu Gezi Direnişi
    Hapishaneden dışarıya adımını atmak, yani tahliye olmak, bir insanın yaşayabileceği en derin sevinç ve mutluluklardan biridir. Ancak yaşayanlar bilir. Ne var ki siyasi mahpuslar, bu sevinci doyasıya yaşayamazlar, mutlulukları yarım…
  10. Ordu gözbebeğimizdir!
    Ordu gözbebeğimizdir!
    28 Eylül 2023
    CHF ALLAHKULU’NU KURTLARIN ÖNÜNE ATTI: “Ordu milletimizin gözbebeğidir. Allahkulu Sezgin Bey’in sözleri şahsi görüşüdür, fırkamızı bağlamaz. Gözbebeğimiz şanlı ordumuzu töhmet altında bırakan ifadeleri kabul edilemez. Bu konu yetkili organlarımızda görüşülecektir.” Tayyiban…
  11. İslam Temizlik Diniyse Neden Ortalığı..?
     Söz temizliğe gelince, bizden temizi yoktur. İslam temizlik dinidir, Peygamber’in deyişiyle “Temizlik imanın yarısıdır, cennete ancak temiz olanlar girecektir.” Rivayet odur ki, Peygamber’in nasihatine uygun olarak atalarımız hamamda yıkanırdı, misvak kullanırdı,…
  12. Barış da Düşman Ceza Hukukunun Kurbanı
    ''Barış Pehlivan son yazısında, “Siyah kölelerin yargılandığı bir düzen bu. Beyaz olsaydım, zengin olsaydım, dalkavuk olsaydım içeride olmazdım” demiş.'' Okur yazar herkes Barış Pehlivan’ı bilir herhalde. Şahsen tanışmak kısmet olmadı; ben…
  13. İslami Magandalık
    İslami Magandalık
    15 Ağustos 2023
    ''Nazım’dan bu yana değişen sadece lümpenleşme ve magandalaşmanın İslam ile ambalajlanması oldu. İslami lümpenleşmenin ve magandalaşmanın en acı sonucu kadınlara, çocuklara ve doğaya yönelik saldırganlıktır ki, ne yazılsa eksik kalır'' “Türkiye…
  14. Maganda Politik
    Maganda Politik
    7 Ağustos 2023
    ''Zaten doğru düzgün bir feodalizm yaşamadığımız gibi hızlandırılmış alaturka-arabesk lümpen (ve dahi artık abdestli) kapitalizmle birlikte kültürel doku çürüdü; kitabına uygun bir burjuva-proleter ayrışması olmadı; değer yargıları alt üst oldu; magandalık…
  15. Mizah Bahçelerindeki Sararmanın Hüznü
     Mizah, alışılmış sıradan hayata ve olağan düşünceye kurulan tuzaklarla gülümsetmek, gülümsetirken düşündürmek demek. Tuzağın temel malzemesi zıtlıklardır, talihsiz rastlantılardır. Ancak, herkesin gözü önünde cereyan eden bir zıtlığı kopyalayıp temsil etmek…
  16. Halkçı Hayal Kırıklığı
    ''CHP yanlısı medyada da durum farklı değil. Kılıçdaroğlu’nun başını istemeyen kanal ya da köşe yazarı yok gibi. CHP genel başkanlığından istifa etmedi diye neler neler demiyorlar Bay Kemal için. “Haysiyetsiz”,…
  17. Şu Zalim Zamcının Ettiği İşler
    ''Vergiyi ve fiyatları tayin eden Allah olunca, imanı kuvvetli emekçiye şükretmekten başka bir şey kalmıyor. Oysa, imanı kuvvetli emekçi, merkezin solunda sayılan Ecevit’i bir kalemde silip atmıştı. Hatta Demirel bile,…
  18. Tayyip NATO'yu Dİze Getirdi!
    ''1950’lerde Başbakan Adnan Menderes’in Amerika gezisini izleyen Anadolu Ajansı Genel Müdürü’nün haberi(!)  “dalkavukluk başyapıtı” olarak basın tarihine geçmiştir. Genel Müdür’ün yazdığına göre Menderes Amerikalıları öyle etkilemişti ki, “Amerikalılar 'Allahım, bize neden böyle…
  19. Osmanlı Nasıl Savaşıyordu, Rus Nasıl Savaşıyor?
    ''Wagner, ezici çoğunlukla, savaşmak üzere cezaevlerinden salıverilen mahkumlardan oluşuyor. Kurucusu Yevgeniy Prigojin Sovyet döneminde gasp ve hırsızlık suçundan 10 yıl hapis yatmış. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra sosisli sandviç satışıyla yola…
  20. Merdan'a Namerdan Hukuk
    Merdan'a Namerdan Hukuk
    4 Temmuz 2023
    ''Merdan Yanardağ, düşman ceza hukukunun son kurbanı olarak tutsak edildi. Tutuklamanın resmi gerekçesi “terör örgütü propagandası yapmak” diye açıklansa da biliniyor ki Merdan, Cumhur İttifakı iktidarının Abdullah Öcalan ile yeniden…

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…