'İntihar celladı'nı durduralım!

Rahmi Yıldırım

26 Ağustos 2015
'İntihar celladı'nı durduralım!

Saray zorbası siyaset kovasını “şehit” ve “ölü ele geçirilen” kanıyla doldururken, suç ortağı siyaset aktörlerinin ve kanaat önderlerinin gündelik dili hızla şiddet diline evriliyor. Milliyetçi faşistler Türk/Kürt savaşından, ümmetçi faşistler Müslüman/Kâfir savaşından söz ediyorlar..

Bir yanda Saray zorbası, öte yanda KCK/PKK. İkisi arasında sıkışan memleket iç savaşın eşiğine geldi. Tabutlar peş peşe diziliyor. Bir yanda “şehit” cenazeleri öte yanda “ölü ele geçirilen” gençlerin tabutları. Tabutların başında Türkçe Kürtçe ağıtlar ve gözyaşları birbirine karışıyor. Arada cem evlerinde devlet görevlilerinin cüzzamlı gibi uzak durdukları tabutlar. Cem evinde acılı aileye başsağlığı dileseler, dua etseler Türklükleri Müslümanlıkları eksilir sanki! Olmaz olsun böyle Türklük, böyle Müslümanlık!

Çok daha beteri “şehit” veya “ölü ele geçirilen” gençlerin tabutları, insan hayatı üzerinden siyaset yapan savaş ve siyaset bezirgânlarının gözünde istatistik rakamı olmanın ötesinde bir değer taşımıyor. Her defasında olduğu gibi ateş düştüğü yeri yakıyor.

***

 Seçimden bu yana geçen iki buçuk ayda memleket toplu bir akıl tutulmasının habercisi şiddet girdabına yuvarlandı. Bu girdapta artık iç savaş olasılığı konuşuluyor. Oysa seçimden önce taraflar barıştan, çözümden, silahların gömüleceğinden söz ediyorlardı. Öyle ki, IŞİD ile mücadele Batı dünyasının gözüne girmek için kıymete bindiğinde, hükümet ve AKP medyasında IŞİD ile mücadele için Türkiye’nin PKK’yi bizzat silahlandırması bile önerilebiliyordu.

Aleyhteki tüm çabaya karşın barışçı çözüm beklentisini halk da benimsedi. Barış ve çözüm iradesi, 12 Eylül faşizminin barajını yıktı, HDP olarak TBMM’ye taşındı. Aynı zamanda dinci faşist kişi diktatörlüğüne gidiş süreci kesintiye uğradı. Ne yazık ki barış ve çözüm iradesi Meclis’e taşındıktan hemen sonra tüfekler ateşlendi. Saray’ın akbabaları HDP’nin barış güvercinlerine çullandılar, peşlerinden 7 Haziran’ın siyasi önemini kavramayan PKK’nin şahinleri...

Aslında Saray zorbası tetiğe asılmak için seçimi beklememiş, iki yıl süren çatışmasızlık halini seçim öncesinde sona erdirmişti. Ağrı’da ağaç dikme şenliğine yapılan saldırı. Ardından HDP il ve ilçe örgütlerine bombalı saldırılar. Seçime iki gün kala zorbanın din kardeşi IŞİD’in bombalı saldırısıyla provoke edilen Diyarbakır mitingi. Nihayet Suruç’ta IŞİD bombacısının 34 kişiyi katletmesi. Onca provokasyonu karşılıksız bırakan PKK’nin şuursuz intikam eylemleri, peşinden özerklik ilanı... Karşılığında devlet şiddeti, cezalandırılan sivil halk; öldürdükleri kadın gerillayı çırılçıplak soyarak cesedi başında zafer fotoğrafı çektirecek derecede insanlıktan çıkan, zorbaya layık katiller olduklarını fazlasıyla kanıtlayan resmi savaşçılar...

Tüm bu vahşet tablosunun sonucu olarak da unutulan IŞİD terörü...

***

Kaçıncısı olduğu artık önemsizleşen şiddet girdabında bir kez daha evlatlar feda ediliyor; kendi evladını askere göndermeyen zorba “şehit” tabutu başında “Ne mutlu ki Allah yolunda hilal uğruna şahadet şerbeti içti. Bu memleket şehit kanlarıyla sulandı, bundan sonra da şehit kanlarıyla sulanacak” diye nutuk atıyor.

Ne yazık ki, Kürt meselesinde 1990’larda bile telaffuz edilmeyen iç savaş senaryoları bugün rahatlıkla telaffuz edilebiliyor. Saray zorbası siyaset kovasını “şehit” ve “ölü ele geçirilen” kanıyla doldururken, suç ortağı siyaset aktörlerinin ve kanaat önderlerinin gündelik dili hızla şiddet diline evriliyor. Milliyetçi faşistler Türk/Kürt savaşından, ümmetçi faşistler Müslüman/Kâfir savaşından söz ediyorlar. Gözlerini kan bürüyen ümmetçi milliyetçi medya bezirgânları, belli etnik ve inanç topluluklarını, daha açık ifadeyle Kürtleri Alevileri ve sosyalistleri “kökü kazınacak hain veya kâfir” diye ötekileştiriyorlar, benzerine rastlanmayacak bir utanmazlıkla son kez İstiklal Savaşı verileceğini yazıyorlar. Asıl tehlikelisi de ümmetçi milliyetçi hezeyan, toplumun çok geniş bir kesimince paylaşılıyor.

***

Artık iç savaşın konuşulduğu atmosfere nasıl gelindiği, uzun uzadıya analiz gerektirmiyor. İlk itiraf Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’dan gelmişti: “ ‘Seni başkan seçtirmeyeceğiz’ lafı çok tahrik edici oldu.” Sağlık Bakanı sıfatını taşıyan zatın itirafı çok daha açık sözlüydü: “Başkan seçilseydi bu kaos olmazdı.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetteyken, yani RP İstanbul İl Başkanı iken, Kürt sorununda alışılmış devlet siyasetini “intihar cellatlığı” olarak eleştiriyordu. Ne acıdır ki, din ticareti yaparak Cumhurbaşkanlığına kadar yükselen Erdoğan için Kürt meselesi, Alevi sorunu, azınlıklar sorunu, hatta demokratikleşme sorunu, takiyye ve külliye entrikaları uğruna istismar edilecek sorunlar olmanın ötesinde değer taşımadılar. Bugün bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan intihar cellatlığına soyundu.

***

Uzun uzadıya analizlere girişmeden söylemeli ki, zorbalığı sürdürmek, hırsızlık dosyalarında hesap vermemek için iç savaşı bile göze almışlardır.

İç savaş, topyekûn intihar demektir. İç savaşın, Türk/Kürt boğazlaşmasının kazananı olmaz. Saray zorbasının ülkeyi topluca intihara sürüklemesine seyirci kalınamaz. Ümmetçi milliyetçi çoğunluk ne yazık ki, toplu intihara gidildiğini fark edecek bilinç ve olgunlukta görünmüyor. İntihar celladını durdurma görevi CHP, HDP, sosyalistler başta olmak üzere tüm demokrasi ve barış güçlerinindir. En zor görev ise HDP’nindir. HDP ne yapıp edip, Cumhurbaşkanı sıfatını taşıyan Tayyip Erdoğan’ın intihar cellatlığına asker ve polis öldürerek karşılık verilmemesi gerektiğine Kandil’in şahinlerini ikna etmelidir.

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. Can'ları Bağlıyorlar İtleri Salıyorlar
    ''Mevcut Cumhurbaşkanı, Anayasa’nın yorum gerektirmeyecek açık hükmüne, yani bir kimsenin en fazla iki kere seçilebileceği hükmüne karşın üçüncü kez aday oldu; şaibeli seçimle tekrar seçildi. Milletvekili seçilen Can Atalay da,…
  2. Vatan Haini Bile Sayılmamıştık
    Kaç haftadır çeşitli tarihsel kişiler üzerinden vatana ihanet tartışması yapılıyor ya. Tam 40 yıl önce vatana ihanetle suçlanmıştık. Hatta, vatan haini bile sayılmamıştık. Devir 12 Eylül faşizmi devriydi. Solcu yani…
  3. Askeri Faşizmden Dİnci Faşizme Cezaevleri
    ''Cezaevlerinde dünden bugüne, askeri faşizmden İslamcı faşizme, özde değişiklik yok. Hukuku vicdandan adaletten insandan bu denli uzaklaştırmak, İslamcı iktidara nasip oldu. Bir kere daha anlaşıldı ki, cehalet ve kötülük iktidarı,…
  4. 'Müslümanların Ahlakla İmtihanı'
    Prof. Dr. Hüseyin Çelik, İslam coğrafyasında ahlakın zerresinin kalmadığını, İslami Hayat Endeksi’ne göre dünyanın en iyi ülkelerinin Yeni Zelanda, İzlanda, Hollanda, Finlandiya, İsveç, Norveç, Kanada gibi ülkeler olduğunu; Türkiye’nin 100’üncü sırada…
  5. Müslümanların Ahlakla Bitmeyen İmtihanı
    AKP iktidarı döneminde memleket tarihte hiç olmadığı kadar Müslümanlaştı ama hayatın hemen her alanında o ölçüde yozlaştı çürüdü, yarım yamalak da olsa var olan aklını ahlakını yitirdi. Gün geçmiyor ki…
  6. Gazze İçin Timsah Gözyaşları
    ''Her şeye karşın İsrail destekçisi Batı ülkelerinde halklar İsrail’in gaddarlığını, hükümetlerinin İsrail’e desteğini protesto ediyorlar. Yahudi sermayeli şirketlerde işçiler greve gidiyor. Protesto gösterileri çoğu kez polis tarafından dağıtılıyor; “liberal demokrasi”…
  7. Kutlanacak Cumhuriyet Kaldımıki?
    Cumhuriyet, egemenliğin cumhura yani halka ait olduğu devlet biçimi demek. Böyle bir devlette halk, egemenliğini ya doğrudan ya da seçtiği temsilciler aracılığıyla kullanır. Bu yönetim tarzı demokrasi olarak adlandırılır. Yani…
  8. Firanvunlardan Netanyahu'ya ve Erdoğan'a
    ''Akıl ve tarih, ırkçı dinci ümmetçi milliyetçi politikaların ve politikacıların halklar arasında düşmanlık ve vahşet dışında bir sonuç üretmediğini, bu politikacıların pençesine düşen halkların gün yüzü görmediklerini, başka ulusları ezen…
  9. Dİnci Faşizmin Kabusu Gezi Direnişi
    Hapishaneden dışarıya adımını atmak, yani tahliye olmak, bir insanın yaşayabileceği en derin sevinç ve mutluluklardan biridir. Ancak yaşayanlar bilir. Ne var ki siyasi mahpuslar, bu sevinci doyasıya yaşayamazlar, mutlulukları yarım…
  10. Ordu gözbebeğimizdir!
    Ordu gözbebeğimizdir!
    28 Eylül 2023
    CHF ALLAHKULU’NU KURTLARIN ÖNÜNE ATTI: “Ordu milletimizin gözbebeğidir. Allahkulu Sezgin Bey’in sözleri şahsi görüşüdür, fırkamızı bağlamaz. Gözbebeğimiz şanlı ordumuzu töhmet altında bırakan ifadeleri kabul edilemez. Bu konu yetkili organlarımızda görüşülecektir.” Tayyiban…
  11. İslam Temizlik Diniyse Neden Ortalığı..?
     Söz temizliğe gelince, bizden temizi yoktur. İslam temizlik dinidir, Peygamber’in deyişiyle “Temizlik imanın yarısıdır, cennete ancak temiz olanlar girecektir.” Rivayet odur ki, Peygamber’in nasihatine uygun olarak atalarımız hamamda yıkanırdı, misvak kullanırdı,…
  12. Barış da Düşman Ceza Hukukunun Kurbanı
    ''Barış Pehlivan son yazısında, “Siyah kölelerin yargılandığı bir düzen bu. Beyaz olsaydım, zengin olsaydım, dalkavuk olsaydım içeride olmazdım” demiş.'' Okur yazar herkes Barış Pehlivan’ı bilir herhalde. Şahsen tanışmak kısmet olmadı; ben…
  13. İslami Magandalık
    İslami Magandalık
    15 Ağustos 2023
    ''Nazım’dan bu yana değişen sadece lümpenleşme ve magandalaşmanın İslam ile ambalajlanması oldu. İslami lümpenleşmenin ve magandalaşmanın en acı sonucu kadınlara, çocuklara ve doğaya yönelik saldırganlıktır ki, ne yazılsa eksik kalır'' “Türkiye…
  14. Maganda Politik
    Maganda Politik
    7 Ağustos 2023
    ''Zaten doğru düzgün bir feodalizm yaşamadığımız gibi hızlandırılmış alaturka-arabesk lümpen (ve dahi artık abdestli) kapitalizmle birlikte kültürel doku çürüdü; kitabına uygun bir burjuva-proleter ayrışması olmadı; değer yargıları alt üst oldu; magandalık…
  15. Mizah Bahçelerindeki Sararmanın Hüznü
     Mizah, alışılmış sıradan hayata ve olağan düşünceye kurulan tuzaklarla gülümsetmek, gülümsetirken düşündürmek demek. Tuzağın temel malzemesi zıtlıklardır, talihsiz rastlantılardır. Ancak, herkesin gözü önünde cereyan eden bir zıtlığı kopyalayıp temsil etmek…
  16. Halkçı Hayal Kırıklığı
    ''CHP yanlısı medyada da durum farklı değil. Kılıçdaroğlu’nun başını istemeyen kanal ya da köşe yazarı yok gibi. CHP genel başkanlığından istifa etmedi diye neler neler demiyorlar Bay Kemal için. “Haysiyetsiz”,…
  17. Şu Zalim Zamcının Ettiği İşler
    ''Vergiyi ve fiyatları tayin eden Allah olunca, imanı kuvvetli emekçiye şükretmekten başka bir şey kalmıyor. Oysa, imanı kuvvetli emekçi, merkezin solunda sayılan Ecevit’i bir kalemde silip atmıştı. Hatta Demirel bile,…
  18. Tayyip NATO'yu Dİze Getirdi!
    ''1950’lerde Başbakan Adnan Menderes’in Amerika gezisini izleyen Anadolu Ajansı Genel Müdürü’nün haberi(!)  “dalkavukluk başyapıtı” olarak basın tarihine geçmiştir. Genel Müdür’ün yazdığına göre Menderes Amerikalıları öyle etkilemişti ki, “Amerikalılar 'Allahım, bize neden böyle…
  19. Osmanlı Nasıl Savaşıyordu, Rus Nasıl Savaşıyor?
    ''Wagner, ezici çoğunlukla, savaşmak üzere cezaevlerinden salıverilen mahkumlardan oluşuyor. Kurucusu Yevgeniy Prigojin Sovyet döneminde gasp ve hırsızlık suçundan 10 yıl hapis yatmış. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra sosisli sandviç satışıyla yola…
  20. Merdan'a Namerdan Hukuk
    Merdan'a Namerdan Hukuk
    4 Temmuz 2023
    ''Merdan Yanardağ, düşman ceza hukukunun son kurbanı olarak tutsak edildi. Tutuklamanın resmi gerekçesi “terör örgütü propagandası yapmak” diye açıklansa da biliniyor ki Merdan, Cumhur İttifakı iktidarının Abdullah Öcalan ile yeniden…

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…