Her karede gülen yüzleriniz.. Büyük insanlık için bir şey yapmanın kıvancı.. Gözlerinizde kardeşlik parıltısı .. Kucaklaşmanın, çitleri yıkmanın coşkusu..
Kobani önlerinde.. Suruç'ta..
Büyük insanlığın barbarlığa karşı savunma hattında..
Yüceliğin alçaklığa
ilk destanı 21 yüzyılın..
Siz özgürlük dediniz, dünyayı değiştirme ve sevgiyle kuşatma tutkusuyla..
O destana gömüldünüz..
**
Ölüm bile çoğunuzu ayıramadı.. El eleydiniz düşmana inat..
İnsanlığı öldürmek istediler sizin bedenlerinizde.. Yok etmek, parçalara ayırmak..
Hiç öğrenemediler Pir sultanlar ölür, dirilir bu topraklarda..
Denizler bitmez.. Mazlumlar tükenmez..
*
‘’Ağlamak
Bazı acılarda yetmez
Bazı ölümlere’’*
Ama yine de ben artık sesli ağlıyorum.. Başka türlü nefes alamıyorum çünkü.. Varoluşumu hissedemiyorum başka türlü..
Ağlamak benim nefesim şimdi..
Utanmıyorum artık..
Sayenizde öğrendim..
AĞLAMAK DA ERDEMİDİR BÜYÜK İNSANLIĞIN...
Çünkü;
‘’Düşüncenin kucağında hep çocuktur
Ağlamak.’’
Ve büyük insanlığa mensup olmak böylesi bir çocukluktan gelir..
Hiç bir ideal, inanç, düşünce şekli insani değildir kucağında böyle bir çocuk yoksa.. Yasaklıyorsa ağlamayı..
Delice öfkedir de ağlamak.. isyandır kadere, tevekküle..
Bu yüzden günah sayılmıştır.. Ve bu yüzdendir ki, ağlamayı günah sayıp insanlığını inkar edenler neronik zulum ve vahşetin yaratıcıları olagelmiştir hep..
Sizin için ağlamayan insan olabilir mi?
Dayanışmacı ruhunuzla alay eden..
Ya ‘O oyuncaklarla hangi çocuklar oynayacaktı?’ diye soran?
Acıyı derinleştiren nedir ki? Keskin bir bıçak gibi yüreklerimize saplayan..
Böyle bir zillet ve bir doğum lekesi gibi taşınan alçaklık karşısında..
Değerlerinizin büyüklüğü.. yüceliği ideallerimizin..
Onlar uğruna denize dalar gibi kavgaya dalmak..
O korkak ve hain ruhların hiç bir zaman anlayamadığı..
*
‘’Düşüncenin kucağında hep çocuktur
Ağlamak.’’
Biliyorum
Öfkesi bilenecek yüreklerimizin
Özgürlüğün ve insanlığın sesi daha gür çıkacak
Ve belki daha keskin olacak kimi sözler..
Ama biline ki,
Bu çocuk olmadan her analiz kurudur, her söz kısır..
Ben düşüncemin çocuğuyum şimdi ve belki her zaman..
* Özdemir Asaf'tan
Yazarın Dİğer Yazıları
Fareler, Muktedirler ve Seçim
12 Mayıs 2023TİP’in kararı, HDP’nin Çengiz Çandar Tercihi
28 Nisan 2023Faşizm ve İç Savaş
30 Haziran 2022Devrimci durum ve Emek Cephesi
8 Kasım 2021Kurucu Meclis, Halk ittifakı ve HDP
23 Eylül 2021Mihri Belli’den kalan: Devrimin güncelliği
16 Ağustos 2021Güzel bir insan, kararlı bir devrimci: Şaban Ormanlar
13 Temmuz 2021Faşist MHP Kapatılmalıdır!
4 Temmuz 2021Finale Doğru
26 Nisan 2021Yeni-Osmanlı Galaksi İmparatorluğu:)
13 Şubat 2021Demokrasi Manifestosu, Geçici Hükümet’le Erdoğan’sız seçim!
11 Aralık 2020Seçimler Amerikan toplumundaki yarılmayı açığa çıkardı
11 Kasım 2020Egemen paradigmanın içindeki ‘Muhalefet’
3 Eylül 2020Devletin emperyalist siyaseti, faşizm ve Kürt sorunu
8 Temmuz 2020Dayanışma
21 Mayıs 2020AKP-MHP’li vekiller deyyusların ‘siyasi’ temsilcileri mi?
16 Nisan 2020Cumhuriyeti mi, tasfiyesini mi kutluyorsunuz!
31 Ekim 2019Marksist Devrimci olarak Mihri Belli
16 Ağustos 2019Cumhur ittifakı değil Cürüm ittifakı
13 Mayıs 2019İkili kriz: hem iktidar hem muhalefet
27 Şubat 2019