Sevgili Niyazi abi..

Selçuk Ş. POLAT

15 Ekim 2014
Sevgili Niyazi abi..

"Zaman, kimlerin ölümsüzleştiğini, kimlerin daha nefes alırken havyar yiyip viski yudumlarken ölü bulunduğunu elbette çok yakında saptayacaktır" --Niyazi Ağırnaslı

Selam olsun sana ve torunun Suphi gibi insanlığın koruyucularına!

Senin nezdinde tüm insanlığa seslenmek istedim. Torununuz, Nuran’ın yavrusu Suphi Nejat Ağırnaslı, gericiliğe karşı mücadele de hayatını vererek hem geçmiş başkaldırımızı hem kutsal olan değerlerimizi hem seni bize hatırlattı.

Hatırlar mısın? 1969 Aralığında NATO’ya karşı başlattığımız kampanya da ve de 1970 Nisanında ülkücü komandoların İçel Yurduna yaptıkları baskına karşı savaşımız da güvenlik güçleri yine bizleri gözaltına alıp Adliyeye sevk ettiğinde sen hemen yanı başımızdaydın. Yargılama sürerken; sen, beni genç avukatlara göstererek, ben de seni yoldaşlarıma işaret ederek aynı topraktan, Kayserili olduğumuzu söylüyorduk. Değil mi ya Kayseri den de Devrimciler çıkabiliyordu. 1974 yılında cezaevinden çıktıktan sonra seni hep ziyaret edeyim diyordum. Fakat devrim mücadelesi ruhlarımızı, kararlı mücadeleci ve özverili kıldığı kadar henüz vefalı yapmamıştı. Seni arayamadım. Ama seni hep sordum. Biliyordum ki ne zaman kolluk kuvvetleriyle başım derde girer mutlaka sen orda olacaksın. Gerçekten de 1976 yılı Mart ayında okulumuzdaki faşist işgali kaldırmak için mücadele verdiğimiz bir anda Polis yine onların sen de bizim yardımımıza koşmuştun. Hem de hasta hasta. Zaten aksayan bir ayağınla gelirdin hep duruşmalarımıza.

12 Eylül zindanlarında 5 yıl yatıp 1985 yılında dışarı çıkmıştım. İçerde ise, çıktığımda, seni mutlaka ziyaret edeceğime kendime söz vermiştim. Tam tarihini hatırlamıyorum ama ilk işim seni ziyaret olmuştu. Nuran’ın evinde buluştuğumuzu hatırlıyorum. Fakat başka bir şey daha hafızamı zorluyor. Buluştuğumuz ev de sanırım bir küçük çocuk da bizlerle birlikteydi. Nuran’a sormam gerekir! Yoksa o küçük çocuk Suphi Nejat Ağırnaslı mıydı?

Sevgili Niyazi Abi,

Bir sözlükte senin söylediğin bir söze rastladım. Şöyle diyorsun: "zaman, kimlerin ölümsüzleştiğini, kimlerin daha nefes alırken havyar yiyip viski yudumlarken ölü bulunduğunu elbette çok yakında saptayacaktır" Bu öngörün gerçekten de birebir gerçekleşti Abi! Deniz-Yusuf-Hüseyin’in ölüm kararını veren Ankara 1 nolu Skıyönetim Mahkemesi Başkanı Tuğgeneral Ali Elverdi 2010 yılında yediği nesnenin soluk borusuna kaçması nedeniyle öldü. Torunun Suphi’yi katleden gericiler için de benzer bir öngörüye insanların ihtiyacı var. Salt IŞİD adı verilen taşeron bir örgüt için değil; onların sırtını sıvazlayan, pohpohlıyan, onlar vasıtasıyla dünyalıklarını çoğaltmaya çalışan tüm gericileri kapsayan senin öngörünün ne olduğunu sanırım yıllar önceden biliyorum. Hatırlarsın dönemin Başbakanı Demirel şöyle demişti: “Bana sağcıların adam öldürdüğünü söyletemezsiniz!” O zaman bana ne demiştin: ‘Baştakiler göreceksin zamanı gelecek korudukları tarafından yok edilecek.’ Bu öngöründe gerçekleşti abi! S. Demirel’in mirasını ülkücüler ve dinciler daha o sağken paylaştılar. O da kendini CHP’nin kucağına attı. Sanırım bu öngörü bugünkü iktidar sahipleri için de gerçekleşecek. Suphi’nin ve senin ruhun her zaman huzur içinde olacak.

Sevgili Niyazi Abi,

Sana iyi haberlerim var: Türk-İslam Sentezi çatırdamaya başladı. Bu Sentezin vurucu gücü Kürt ayağı hızla bu gövdeden ayrılıyor. Diğer tampon ayağı Aleviler de bu ayrılma sürecine girmiş bulunuyorlar. Ufuk da Türk-İslam Sentezini kötürüm olarak görebiliriz. Bu kıvılcımı 68 ler de bizler atmış olsak da 2010 dan sonra süreç hızlandı. Batı da sanatçı, kültürlü kitlelerin ve de Alevi gençlerin başını çektiği Gezi de ki atmosfer ile, Doğu da Kürt Aydınlanma sürecinin demokratik kazanımları at başı ilerliyor. Yine sırtları sıvazlananlar yine kollanıp güvence verilen zavallılar bu kazanımları yok etmek için IŞİD gibi örgütlerle duygudaşlıklar kuruyor. Suphi gibi gençler ise Kürtlerin haklı davasına omuz vererek Batı ile doğu arasındaki köprüyü sağlamlaştırıyorlar.

Niyazi Abi sanırım son öngörünün gerçekleşmesine az zaman kaldı. IŞİD Ak Parti iktidarın sonunu hazırlamaya var gücüyle devam ediyor.

Selam olsun sana ve torunun Suphi gibi insanlığın koruyucularına!

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. 2.ci 'Allahın büyük lütfu' yaklaşıyor mu?
    RAND RTE’yi uyarmış: ordu içinde orta kademelerde bir potansiyel var aman dikkat et diye! Zaten Erdoğan da bu uyarıyı almış ki gerekli çalışmalara çoktan başlamış bile .. Orduyu önce Kürtlerle…
  2. Yüzbaşı İlyas Aydın: Devrimin iyileşmeyen yarası
    Bu yazıda, eti budu belli ve bir türlü belini doğrultamayan Türkiye devrimci hareketinden sadece İlyas Aydın örneğini vererek sol içi şiddetin saflarımızda açtığı yarayı sergilemeye çalışacağım.  Yüzbaşı İlyas Aydın, 1970’lerde…
  3. Ülkemizin sosyo-ekonomik, siyasi yapısı-1
    Bir yanda sosyal bir inancı savunan Alevi kesimlerle, onların kafasını kesmeyi arzu eden İslamcı teröristler aynı apartmanlarda ikamet ediyorlar. Ülkedeki bölünmüşlük sadece ilerici-gerici ekseninde seyretmiyor. İkinci büyük bölünmüş etnisite üzerinden…
  4. Aydınların Sefaleti
    Aydınların Sefaleti
    22 Ekim 2019
    İştirakçi Hilmi’nin liderliğini yaptığı ve uğruna öldürüldüğü mücadelesine 100 yıl sonra dönüp baktığımızda acı bir gerçekle karşılaşıyoruz. Dönemi belirleyen iki hâkim sınıf partisinden biri olan Hürriyet ve İhtilaf Fırkası (H.İ.F.)…
  5. Kitleleri birleştiren iki güç: Demirtaş ve İmamoğlu
    Diktatörlüğe karşı olan bizler, bu iki liderin eksiklik ve kurumsal pozisyonlarını abartmadan, onların aidiyetlerini, ‘aşil topuklarını’ bilerek, İmamoğlu’nun ısrarlı ve ahkâm kesmeyen tavrını ve Demirtaş’ın seçimlerde izlediği ‘büyük tehlike için…
  6. Erdoğan nereye koşuyor?
    Erdoğan nereye koşuyor?
    24 Temmuz 2019
    Bu soruya doğru cevabı verebilirsek sanırım iktidarın geleceğini de az çok tahmin edebileceğiz. Erdoğan iktidarı, ekonomik kriziyle, siyasi alandaki terör severliğiyle, ideolojik düzeyde ortaçağ zihniyetiyle ve de örgütsel olarak her…
  7. Devrimci hareketin can alıcı sorunu
    Temel Demirer, son seçimde, boş oy atan Sibel Özbudun ve kendisinin tutumlarını açıklayan yazılarına yaptığım eleştiriye öfkeyle cevap vermiş. Öfke duygu demektir. Tartışmalarda bilgi ve mantık yerine duygular geçiyorsa, o…
  8. İmamoğlu'nun cesareti nereden geliyor?
    Niye seçime girip yasal gözükecek hileler ve atraksiyonlarla uğraşıyor ki? Kayyum atasın olsun bitsin! Demek ki bu oyunda karşılıklı güçler devrede. İşte bütün bunlar diktatörlüğümüzün Madein-NATO olduğunu gösteriyor. 23 Haziran,…
  9. CHP:  umut mu yoksa çaresizlik mi?
    CHP ve sağ tabanının gözünü açacak olan ise, ekonomik ve siyasi kriz anıdır. Özellikle Erdoğan’ın iktidarı kaybetme korkusuyla CHP’ye yönelmesi örneğin CHP’li belediyelere Kayyum ataması vb. adımları bu kitleyi devrimci…
  10. Erdoğan'ın (ve AKP'nin) krılma noktaları ve HDP
    AKP’ye diş bileyen kendi seçmenini tüm anti-Kürtçü politikalarına rağmen Millet İttifakını desteklemeye yönlendiren HDP’nin bu hamlesi, sosyalist hareketlerin çok ötesinde bir gelişmişliğe işaret ediyor. Bu bölümde esas olarak AKP yani…
  11. Bidon Kafalılar ve Chape varya Chape
    Yukardaki başlık; ezilen, horlanan ve sömürülen kitlelerin bir araya gelmemesi için yürütülen kampanyanın şifresi. “Bidon kafalılar, cahiller, göbeğini kaşıyanlar, her yeri pisletenler” vb. ajitasyonlarla halkın bir kesimi aşağılanmakta ve bu…
  12. Allahsız Müslümanlar ve İslamcı Laikler -1
    Gelinen noktada toplum giderek diyalektik ikili bir kamplaşmaya doğru akmaktadır. Bir yanda milliyetçi-ulusalcı-İslamcılar diğer yanda kadınlar, emekçiler, Aleviler, Kürtler, aydınlar, ötekileştirilenler ve demokratlar. Ülkemizdeki toplumsal ırmak ne yazık ki yüz yıldır…
  13. Devrimci ve Sosyalist kamuoyuna
    68'liler Birliği Vakfı başkanının açıklamasına cevap: Devrimcilik ülkemizde ezilen halkların yanında olmak demektir; onların haklı ve meşru isteklerini desteklemek, acılarına ortak olmak ve onlara yapılan zulüm ve katliamlara karşı durmak…
  14. Normal ve anormal insan profili
    Diktatörlerin ilk işi, yargıyı yani az-çok çalışan vicdanı söküp atmaktır. Onun yerine kendi hastalıklı, monolitik beyninin ürettiği her kararı aynen onaylayan bir vicdan mekanizmasını yani vicdansızlığı ikame ederler.  İnsanda, davranışlarını,…
  15. Ya biat ya mevt ya da ortak hareket!
    İslami kurallar acımasız ve kesindir: ya biat ya da mevt.. İşte o noktaya hızla yaklaşıyoruz! Tehlike içinde olanlar: emekçiler, çalışanlar, seküler, laik ve modern yaşamdan yana olanlar, Kürtler, Aleviler, aydınlar ve diğerleri.…
  16. R.T. Erdoğan'ın 12 Eylül'lünün sonu mu?
    Erdoğan sınıf tahlilinden uzak, çıkarlarının ona verdiği içgüdüsel pragmatizimle, İsrail'le Ortadoğu'da işbirliğine girerek ABD’yi yumuşatmayı, Bharara’ya baskı yapmasını, Rusya'dan özür dileyerek hem ekonomik iyileşmeyi hem de Suriye politikasını ABD çizgisine…
  17. Türkiye'de sağ partilerin paradigması ve AKP'nin geleceği
    Eğer ekonomik istikrar bozulur veya Ergenekon ittifakı parçalanırsa bu güçler hiç tereddüt etmeden yeni bir sağ partiye doluşmakta tereddüt etmeyeceklerdir. Demek ki aşağıdan yukarı kitlelerin Erdoğan iktidarını alaşağı edeceği bir…
  18. Enseyi karartmak yok!
    Enseyi karartmak yok!
    5 Kasım 2015
    AKP ve Erdoğan’ın sonu, İslami cumhuriyet yolunda ki telaşlı ve yanlış adımları ile kendi içlerinde ki kurtçuklar ve ekonomik kriz vasıtasıyla olacaktır. Ama bu sonu hızlandıracak, dolayısıyla, bizim ihtiyacımız olan ise,…
  19. AKP'nin düşüş eğrisi
    Anketlerde AKP’ye oy vereceklerin oranı %40 civarında gösteriliyor. Fakat aynı halk, Başkanlık sistemini, Suriye politikasını ve diğer hükümet icraatlarını %70 civarında bir oy oranıyla kabul etmiyor. Bu da onun bir…

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…