Arap Buharı

Cafer Şahin

15 Ağustos 2012
Arap Buharı

Türkiye Kürtlerle yeniden Sivas ve Erzurum Kongrelerindeki gibi, sorunlarına ortak cevaplar aramalı. Türkiye Kürtlerle beraber Ortadoğu'nun tartışılmaz lideri olur. Kuzey Irak bir anda Kuzey Kıbrıs gibi şirin bir ülke gibi görünür. Suriye Kürtlerinin kazanımları Türkiye'nin kazanımlarına dönüştürülebilir.Türkler ve Kürtler,  Alevisiyle, Sünnisyle,  Süryanisi ve Arabi ile Ortadoğuya örnek olacak, Batılıları şaşırtacak ve dünya halklarına kendini alkışlatacak Demokratik laik Cumhuriyetlerini yeniden kurabilirler.

Savaş siyasetin restleşmesidir, en son gelinen noktadır. Yani çelişkilerin uzlaşmaz düzeye gelip çatışmaya dönüştüğü yer. Bazen siyasal çözümsüzlük topluma çok ustaca işlenir ve bir takım provokatif eylemler toplumun sınır uçlarını tahriş edecek şekilde düzenlendikten sonra son safha olan amaliyata başlanır.

Suriye'de de bu böyle oldu. Hepimiz şahit olduk ki savaş son çare değildi. Esad'a ve onun diktatörce Baas rejimine siyasi çıkış şansı yeterince verilmedi. Suudi-Vahabi ideolojinin ekseninde, Müslüman Kardeşler, tek çözüm olarak Esad'sız bir Suriye'de ısrar ettiler. Kendilerini Suudi Arabistan, Katar, ABD, AB ve Türkiye ittifakı destekledi. Kanlı bir içsavaşı başlattılar.

Bu ittifakın karadaki operasyonlarını yürüten savaşçılar kim? Yine ittifakın lojistik destekçilerinin en büyük bölümünü onların gizli servis elemanlarının yürüttüğünü görmemek imkansız. Ve bu ittifakın sessiz şövalyesinin İsrail olduğunu bilmemek de aptallık sanırım.

Kuzey Afrika'da başlayıp Ortadoğu'ya yayılan Arap Baharınınö gerçek amacı olan devleti demokratikleştirip özgürlükleri genişleterek halkı diktatörlerden kurtarma hedefi nasılda saptırıldı. Hiç his ettirmeden Arap baharları buharlaştı. Diktatörlerin yerini alan yönetimlerin kimler tarafından nasıl getirildikleri ve gerçek anlamda kimin çıkarlarına çalışacakları çok açık.

Uluslararası şirketlerin taşeron hükümetleri bütün bu ülkelerdeki zenginlikleri, özellikle enerji kaynaklarını talan etme planlarını da birer birer uyguluyorlar. Yıllardır insan yerine konulmayan Filistin Arabının adını ağzına almayan Batılı ülkelerin taşeron hükümetleri bir anda Ah zavallı Suriyelilerö ah Sünni Araplar! deyip Arabın en muhafazakar kanadının "özgürlük" mücadelesine alkış tutuyorlar.

VAY BEEEE!!! Duyanda üzülecek, daha düne kadar fosforlu bombaları sivil kitleler üzerine atarlarken seyreden medeniyetsizler şimdi Suriye halkının haklarını savunuyor. Bir kasaptan et alırken diğer kasaba hayvan haklarını sorgulamaya benziyor bu iş.

Bütün bu ince operasyonlar uygulanırken bazen hesapta olmayan problemler de çıkıyor. Kürtler , PYD, PKK mide bulandırıyor! 35 - 40 milyonluk unutturlmuş bir halk şimdi kendisinin içinde olduğu coğrafyada söz sahibi olmak istiyor. İşte bu olmadı!! Kürt Mehmet nöbete gtmiyor, alavare dalavere anlamam diyor. Ayıkla princin taşını!. Ne olacağını hep beraber göreceğiz. Şöyle bir dünya basınında yazılanları okursanız
dünya kamuoyunun hislerinin Kürtlerin lehine geliştiğini az çok anlarsınız. Eğer bizim şimdiki hükümetimiz, kendini, kurumaya yüz tutmuş çöl göletindeki su aygırı pisikolojisinden kurtarabilirse, sanırım altarnatif bir süreç tüm bölge halkları lehine gelişebilir.

Türkiye Kürtlerle yeniden Sivas ve Erzurum Kongrelerindeki gibi, sorunlarına ortak cevaplar aramalı. Türkiye Kürtlerle beraber Ortadoğu'nun tartışılmaz lideri olur. Kuzey Irak bir anda Kuzey Kıbrıs gibi şirin bir ülke gibi görünür. Suriye Kürtlerinin kazanımları Türkiye'nin kazanımlarına dönüştürülebilir.Türkler ve Kürtler,  Alevisiyle, Sünnisyle,  Süryanisi ve Arabi ile Ortadoğuya örnek olacak, Batılıları şaşırtacak ve dünya halklarına kendini alkışlatacak Demokratik laik Cumhuriyetlerini yeniden kurabilirler.

Bugünkü konumunda hala bizleri birbirimize bağlayan toplumsal bağların çökmediğini düşünüyorum. Çünkü hepimiz Türkiye'de birazcık Türkleştik birazcık Kürtleştik. Çünkü biz Türkiyeliyiz hamurumuzdaki unun çeşitliliğini inkar etmedikçe biz TÜRKİYEYİZ.

Olimpiyatlardaki Kadın sporcularımızı kutluyorum. Türkiyedeki kadınlarımızın sportif ve diğer bütün alanlardaki başarılarının Dünya müslüman kadınlarına örnek olmasını umuyorum. Unutulmaması gereken bir samimiyet sorgulamasını hatırlatmak istiyorum. Olimpiyatlara katılan müslüman kadın sayısı kaç acaba? Nüfuslarının yarısını köleleştirmiş bu anlayışın dinde yeri ne?

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. Varlığım Türk varlığına armağan olsun
    Farklıydık, seziyorduk, bir şeyler örtüşmüyordu. Ama artık kocaman çocuklar olmuştuk. Sorguluyorduk, sorguladıkça kaçamak cevaplar geliyordu büyüklerimizden. Dersim isyanını duyoyorduk. Kime karşı olmuştu bu isyan, neden o çok sevdğimiz Mustafa Kemal…
  2. AK baş mı, Kızılbaş mı?
    AKP Devleti, sünni, cemaatçı, muhafazakar ,Kürt yandaşlar ve liberal burjuvazi desteğine son günlerde bir de Alevi yanaşmaların desteğini ekledi. Türkiye'de emekçi ve yoksul halkın alehine gün geçtikçe kötüleşen gelir dağılımı,…
  3. Zavallı kim?
    Zavallı kim?
    19 Temmuz 2012
    Kimin çocukları, akrabaları savaşıyor bu savaşta? Bu akan kanı durdurmak isteyenler mi? Yoksa savaşı başkalarının çocuklarına havale eden ve onların arkasında aslan kesilen, şehit cenazelerinde en önde hamaset yapan bu…
  4. Kısa Kısa..
    Kısa Kısa..
    16 Aralık 2011
    Kaddafi gitti, hem de ne gidiş, her ne hikmetse o da bir delikten çıkarıldı (Saddam gibi) ve linç edildi. Hafızalarımızdan birdaha silinmeyecek şekilde toz toprak kan içerisinde Allahü Ekber nidalarıyla linç edildi.…
  5. Endiselenmeyiniz Efendim!
    Endiselenmeyiniz Efendim!
    30 Mayıs 2011
    Duyarlı ve bilinçli her insanın yaşamın devam ettiği her bütün içerisinde endişelenmesi gereken zamanlar olacaktır. Doğal denge kuralları tahammülü zorlar duruma gelince bazen bu endişenin yoğunluğu çok üst seviyelere çıkabiliyor.…

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…