Anahtar parti

Hayrettin Belli

5 Mayıs 2014
Anahtar parti

CHP yönetimi MHP'nin de destekleyeceği bir adayı BDP'ye de beğendirmek zorunda. BDP'nin beğeneceği bir aday bulunur bulunmasına da CHP barışçıl bir çözümü taahhüt ederse BDP buna razı olur: CHP hem de MHP ile HDP'nin arasını bulmalı, barışa MHP'yi bile razı etmeli.

Ankara ve İstanbul'da bir kısım MHP seçmeni, belediye başkanlığı seçimlerinde CHP'nin adaylarına oy verdi. Rakip oldukları yerler dışında birçok şehirde birbirlerini desteklediler. Cumhurbaşkanlığı seçimi için de bir bloktan bahsediliyor. Cumhurbaşkanı seçimi Cumhuriyet tarihinde ilk defa halk tarafından seçilecek. Ve aslında başkanlık sisteminin hukuku oluşturulmadı ama Başbakan bunun hukuki zeminini yaratmak için önündeki 3 ayı değerlendirme niyetinde.

Cumhurbaşkanlığı Denklemi
Evet, esas alınması gereken belediye meclislerine verilen parti oylarına göre yüzde 43'lük 2 net blok oluştu: AKP bloku ve CHP+MHP bloku. [Geriye kalan: BDP+HDP (yüzde 7.3), BBP (yüzde 2.1) ve diğer yüzde 1.5...]

AKP'nin Erdoğan'ı aday gösterdiğini varsayarsak, Erdoğan'ı ikinci turda devirecek bir aday bulmak zorunda olan CHP mecburen Ankara belediye taktiğine başvuracak ve MHP kökenli olmasa bile MHP'den ikinci turda fire vermeden oy alacak bir aday bulmak zorunda. Sosyal demokrat bir adayın MHP tabanından oy alması güç. Üstüne BDP'yi de almak zorunda... Yani MHP ve BDP'nin aynı adaya verdirilmesi gerek... AKP ise, CHP+MHP ittifakı olursa BDP oylarına muhtaç. Bu durumda anahtar parti BDP.

MHP'nin BDP'nin şartlarına yaklaşması pek de inandırıcı bir proje olmadığı için en iyisi CHP'nin Kürtleri de ikna edecek demokrat bir aday göstermesi.

İkinci turda Sol ve Sağ karşı karşıya gelir ve boy ölçüşülür... CHP de Kürt sorununu kendi içinde çözmüş olur. MHP de mecburen AKP'yi destekler. Ya da olur mu bilmem ama bir çağ dönümü olur...

Kürt Hareketi artık Türkiye siyaseti yapmak zorunda
CHP yönetimi MHP'nin de destekleyeceği bir adayı HDP'ye de beğendirmek zorunda. HDP'nin beğeneceği bir aday bulunur bulunmasına da CHP barışçıl bir çözümü taahhüt ederse BDP buna razı olur: CHP hem de MHP ile BDP'nin arasını bulmalı, barışa MHP'yi bile razı etmeli.

Bugüne kadar AKP'yi BDP ile barış yapıyor diye vurmaya çalışan CHP sözcüleri bu politik esnekliği ve politik zeka ve yaratıcılığı gösterebilecek mi? Kolay gözükmüyor. Ama BDP, CHP ve MHP ile yakınlaşma fırsatını kaçırmamalı.

AKP'ye verilebilecek her taviz verildi. Ateşkes elde edildi. Haklar konusunda, tutukluların salıverilmesi konusunda, barış sürecinin yasal dayanağı konusunda en ufak bir gelişme yok.

Sonucu olsun olmasın, aynı adayda birleşilsin ya da birleşilmesin, ulusalcı ve milliyetçi tabanda meşruiyetini pekiştirmek fırsatıdır bu. Kendini Türkiye'nin geleceği hakkındaki hedefleri konusunda dinlettirme ve ifade etme fırsatıdır bu. Onlarca yıllık devlet yalanını "bölücülük masallarını" hemen olmasa da yıkmaya başlama başarısı olabilir... Yalanla sağırlaşmış taban duyara döndürülmeli.

Kürt hareketinin Türkiye siyaseti yapma zamanı geldi.

AKP, Çözüm kendisini bitirir diye korkuyor, yanaşmaz...
AKP de boş durmuyor. Yıllardır kimseye izin çıkmamıştı ama. AKP'nin amigo gazetecileri İmralı'ya yollanıyor. Ne yapacaklar orada? Apo'yu kuşatıp Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığına destek mi arayacaklar? Eğer Erdoğan aday olacaksa gerilimli olsa bile kazanacak gibi görünüyor. Ama kesin olan bir şey varsa Cumhurbaşkanlığına kadar AKP, Kürt sorununda ciddi adımlar atacak, ki cumhurbaşkanı olabilsin, ya da AKP'nin desteklediği aday cumhurbaşkanı olsun... Ama bu Erdoğan'ın ilk planına uyan bir taktik de olabilir.

Geçen aylardaki bu görüşü epey tekrarladım: Kürt sorununda adımlar atarak Kürt hareketini bölmek, gerilla ve BDP'yi gereksiz hale getirmek ve bu arada barışa karşı MHP'yi de tasfiye etmek. CHP'yi de işe bulaştırmayıp sorunun çözümünden gelecek parsayı kimse ile paylaşmamak... Erdoğan'ın temel politikası bu.
Kürt hareketi artık merkezi iktidardaki muhataplarını samimiyetlerine ya da sözlerine güvenmek yerine Türkiye'nin geneli için politika üretmek, başka muhataplar da bulmak zorunda kalacak. Türkiye partisi olmaya soyunmak çok kolay değil. Yoksa AKP'nin cumhurbaşkanlığı macerasına payanda olmuş duruma düşmek zorunda kalabilir.
Unutmayalım ki, AKP Kürdistan'da Hüda-Par'ın önünü de açarak, eski Hizbullah'ı Kürt hareketinin başına çorap örmeye hazırlıyor. AKP'nin Suriye politikası, Hizbullah'ı sadece Suriye değil Türkiye içinde de kullanma olanaklarını sağlayacak gibi görünüyor. Bu hepimiz için büyük tuzak. Kürt hareketi hem bu tehlikeyi önceden sezip savuşturmak hem de Türkiye siyaseti üretmek zorunda.

Sosyalistler ‘Demokrasi' içim faşiste oy verdi
ÖDP, TKP ve Halkevlerinin desteklediği Bağımsız Ankara Belediye başkan adayı Kaya Güvenç'i aday göstermişti. (Kaya abi 1968 kuşağından abimiz, TMMOB başkanlığı da yapmış bir isim)

ÖDP ve TKP'nin kendi partilerine attıkları meclis oyları 9 bin; Halkevleri taraftarları ile bu 15 bini bulması gerek... Ama Kaya Güvenç'e sandıktan 2500 oy çıktı. Bu biraz acı ama bu taraftarlar herhalde başkanlık için CHP ye vermiş olmalılar, yani Mansur Yavaş'a... "Sol cephe" diye lanse edilen siyaset hiçbir şey olmamış gibi devam mı ettirilecek. Bu siyaset Kürtlerden ve HDP'den uzak durmak için mi geliştirildi? Miadı dolmuş mu oldu?

Yeni parti HDP olabilir mi?
Evet, artık yeni bir parti doğdu. Kurulalı 3 ay olmasına rağmen Anadolu'nun en ücra şehirlerinde varlık gösterdi ve HDP adıyla, çoğunluğu Türk seçmenden yüzde 2'ye yakın oy aldı...

HDP İstanbul'da Mecliste eski bağımsız (Ergenekon'dan, o seçim sırasında hapiste olan bağımsız aday oyları bunun dışında hesaplandı) aday oylarını yüzde 20 kadar arttırmış. Seçmen ve katılım oranındaki artış yüzde 13.

2011 seçimlerine bakarak aşağıdaki sonuçlara varılmış:
AKP oylarının %13ü azalmış. Bu genelin %6'sı (%49'dan %43'e)
CHP oylarının %5 azalmış. Bu genelin %1.5'i (%27'den %25.5'e)
MHP oylarını %33 kadar arttırmış. Bu genelin %5'i (%13'ten %18'e)
BDP+HDP oylarını %15 kadar arttırmış. Bu genelin %1'i (%6.2'den %7.2'ye)
BBP kendinin %100'ünü genelin %1'i kadar artmış.
SP de bir o kadar artmış.

Elbette yerel seçimi yüzde 10 barajı olan bir genel seçim ile karşılaştırınca SP'nin ve BBP'nin oylarının baraj için başka partilere verilmiş ödünç oylar olduğunu da hesaba katmak lazım. Bunlar AKP'ye veya MHP'ye verilen oylardı eski seçimde herhalde.
Anlaşılıyor ki HDP için karara varmak için henüz erken...

Türlü Türlü Hileler
Seçim bitmesine bitti ama aradan 1 hafta geçmesine rağmen seçimler üzerindeki şaibe azalmadı, artıyor. Seçmen nabzını iyi tutan iktidar, hiçbir işini şansa bırakmamış. En ilginç örnek Ankara: MHP kökenli CHP adayı Manzur Yavaş zamanında ağırlığını koymasaydı CHP bu seçim hilelerini ifşa konusunda da yaya kalacaktı. Hilelerle ilgili şahitlerden alınan bilgiler dedikodu biçiminde de olsa dalga dalga yayılıyor... İşte bazı hile taktikleri:

Üzerinde oynanacak sandıkları saptamak, oyları önceden damgalayıp, torbalamak. Yörenin mantığına uygun ama iktidar partisinin kazanmasını garantileyecek şekilde oyları basıp torbayı kapamak. Sayım sonucuna göre torbayı el çabukluğu değiştirmek. (özellikle elektriklerin kesildiği yer ve saatlerde) İtiraz sonucu yeniden sayımda da sahte torba sayılacağından sonucu garantilemek. Sandık tutanakları ile uyuşmayınca itiraz hakkı var. Riski yeniden seçim... CHP, sadece Ankara'da 12 bin sandığın oyların karşılıklı seçim tutanağı ile sağlanarak sayılmasını istiyor. En güçlü olduğu semtte 70 sandıkta CHP'ye hiç oy çıkmamış böylece...

Muhtarlıktaki mor seçim zarflarına diğer mavi sandıkların (torbaların) içine kendi atıp "seçim kanununa aykırı hareket" şikayetini de kendi yapınca ile oylar toptan geçersiz sayılıyor. Ankara'da sadece Çankaya ve Yenimahalle'de 120 bin (toplam oyların yüzde 7'si) geçersiz kılınmış oy var. (Gökçek'in oylarının bu hilelerden sonra bile ancak 20 bin fazla olduğunu hatırlatayım.)

Rakip parti oylarını listelerken 1-2 satır altta ya da üstte kaydetmek. Esas rakibin oylarını o şehirde iddiası olmayan partilere dağıtmak.

Tutanağı bilgisayara girerken rakip parti oyunu 120 ise 20 ya da AKP oyunu 30 ise 130 yazmak.

YSK sitesine bilgilerin seçim merkezleri dışından girilmesi...

Haber ajanslarıyla sandıkların sonuçlarını fazla gösterip rakip müşahit ve seçmenlerin moralini bozup yenilgi sendromuna sokarak inancını kırmak ve sayımlardaki mücadeleyi bırakmalarını sağlamak.

Evet Ankara'dan sonra en ilginç yer Ceylanpınar. Orası Suriye sınırı ve orada planlanan başka... Yukarıdaki taktikler sanırım Urfa da uygulandı, Ağrı'da da sahneye konmaya çalışılıyor...

Evet, Ankara'da aradan 1 hafta geçmesine rağmen seçmenler seçim merkezlerinin kapılarında çadır kurup nöbet tutuyorlar.

Ülkücü ve solcu seçmen yan yana gelmiş, gerilim artınca slogan bile yaratıyorlar: "Mansuuur Yavaaaaşş, Kurtuluşa Kadar Savaaaşş"

Ergenekon: İlker Başbuğ, Hatip Dicle'yi unuttu
Geçen ay önce Ergenekon'dan tahliyeleri gördük.

Başbuğ "içeride tek milletvekili kaldı o da Engin Alan" dedi. Çile çekmiş haksız yargılanmış biri gibi izlenim bıraktı. Ama o kadar hapis zerre kadar empati kurmasına yetmemiş. Beklerdim ki hapis çilesini tanıyan bir komutan, ettiği söz için ceza alıp bir türlü çıkarılmayan ve unutturulmaya dahi çalışılan Hatip Dicle'yi hatırlasın ve Engin Alan'ın yanında onun da adını ansın. Ne gezer...

Bu Ergenekon yargılaması: bilinçli saptırılmış ve sakız gibi uzatılmış bir yargılama. Sonuç olarak derin devleti mahkum etme değil, aklama yargılamasına dönüştü. Gerçek suç ve suçlulardan o kadar sapıldı, o kadar dolanıldı ki... Toplumda "derin devlet yok" algısı uyandırıldı. Oysa en başından da, her ay belirttiğimiz gibi: yargılayan da delil toplayan da ve de yargılanan da derin devletti.

Derin Devlet sorgulaması sadece 28 Şubat'tan başlatıldı. Ondan önceki devlet cinayetleri, 12 Mart ve 12 Eylül'ü hazırlayan kışkırtmalar es geçildi. 1960 öncesine değinilmedi bile. Yeni yaşanmış olan Hrant Dink katliamı hep dışında tutuldu. Hiçbir somut cinayet, katliamın somut suçluları, tetikçileri, emir verenleri saptanmadı. Güneydoğudaki kirli savaşın 17 bin faili meçhulü için somut suçlular ortada yok.

Sonuçta ne oldu? İddianame sakız edildiği için Kontrgerilla aklanmış oldu. Şimdilik. Deliller esas sorumluları saklamak istercesine yarım ve eksik toplanıp ona göre keyfi ve siyasi karar vermekte ısrar edilmiş gibi görünüyor. Bir otobüse molotof kokteyli atıp yakan suçlu MİT'ten çıkınca salınıyor. Ama onun kandırıp eyleme soktukları ceza alıyor. Sanki kurum eliyle terör yaratılıyor. MİT'çiye bomba atmak, otobüs yakmak serbest mi? Derin devlet yargılamak isteyenler bunları yargılasınlar.
İşin başka bir yanı da hiç de tesadüf gibi görünmeyen tahliyeler. Tam da ilk tahliye İlker Başbuğ'un tahliye edildiği gün, Hrant Dink davası teşvikçisi Erhan Tuncel ve Zirve yayınlarında katliam yapan ve suçunu açıkça itiraf etmiş olan katiller de tahliye edildi. Tesadüf mü?

Yeni Harman

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. Diktanın, savaşın panzehiri
    FETÖ örgütünün bizzat kendi sıkıştırması ile darbeye yöneleceğini bilen Erdoğan, olağanüstü siyasal bir hamle ile ruslardan düşürülen uçakla ilgili özür dilemesiyle, hem darbeyi daha da kışkırttı hem rusların olası bir…
  2. Başkanlık: Kontrgerilla Projesi
    HDP’nin Adana ve Mersin’de bürolarına bombalar konuldu insanlar yaralandı, şans eseri ölümden dönüldü. Kontrgerilla türü eylemler bir süredir gündemde idi ama bugünküler en tipiklerinden.. Bu eylemler Erdoğan’ın başkanlığını kolaylaştırmak ve…
  3. Wolinski’nin Turist Rehberi Yazıyor
    Leman’ın yıllar önceki “Charlie Hebdo” özel sayısına yazdığım Charlie'cilerle beraber geçirdiğimiz 1 haftayı anlatan mavra yazısı benim Leman grubu dergilerindeki ilk yazımdı. Yeni Harman dergisindeki her ay kapağın arkasındaki ve…
  4. AKP Kobane’de treni kaçırdı..
    MİT Eliyle Barzani’ye Büyük Kürdistan Kurdurmak: Işid ile PKK’yı hatta Esad’ı aynı kefeye koyup hepsine karşı savaşacağım dersen otomatik olarak pozisyonun emperyalist plan Büyük Barzani Kürdistanı’nın kuruculuğu olur. Tayyip Erdoğan…
  5. Kobane - Çanakkale - Stalingrad
    Amerikalılar IŞİD'in merkezi Rakka'yı, Akçakale'nin karşısındaki TelAbyad'ı vurdular. Özellikle petrol kuyularını. Ama Kobane civarını vurmakta tereddüt ediyorlar. Acaba IŞİD yerine, iddia edildiği gibi orada olma ihtimali olan Türk özel harekatçılarını…
  6. Irak'ı böldüler. Bölen kim?
    IŞİD YÜRÜYÜŞÜ PKK’YA KARŞI --IŞİD aylarca kuzey Suriye'de yani Rojava’da PYD ile savaştı. PYG gibi yeni oluşturulmuş bir askeri yapıya karşı bile bir başarı elde edemedi. Hatta 3 bin savaşçısını…
  7. Soma Milat..
    Soma Milat..
    1 Temmuz 2014
    Mayıs ayında son 30 yıllık Türkiye gündemini, aslında 12 eylül düzeninin bunca yıllık egemen söylem ve ideolojisini sarsacak bir olay oldu: Soma da çoğunluğu taşeronda çalışan yeni özelleştirilmiş eski Soma…
  8. 17 değil 18 Aralık karşı darbesi ile ARA REJİM'deyiz
    Sağ-CHP projesinin sandıkta başarı elde edememesi, bana yine barış sürecinin şansını geri getirir gibi geliyor. O zaman CHP'nin açıkça barışın yanında yer almasını zorunlu kılacak dengeler kurulur. Gündemi belirleyen 3…
  9. AKP'nin Yeni Türkiye'si mi? Yeni İktidar mı?
    Bir tarafta punduna getirip ABD ve küresel sermaye destekli sivil darbe tezgahlayan cemaat, bir tarafta da organize yolsuzluk düzenini yargının şuncacık olan bağımsızlığını tümden iptal edip bal gibi bir "Ara…
  10. Kontralar Arası Savaş
    Kontralar Arası Savaş
    1 Şubat 2014
    Tek bilmediğimiz, bu yapının ne kadar Cemaat ne kadar direkt Amerikancı olduğu... Öte yandan bize bir illüzyon da gösteriliyor olabilir, hükümet bile yanılıyor olabilir... Ama Ergenekon'u tasfiye ederken işbirliği yaptığı ve…
  11. Neden herkes HDP'ye karşı
    Türklerin ve Kürtlerin ortak mücadelesine ışık tutacak yeni açılımlar uç verdi. Anlaşıldı ki Kürtler hükümetin samimiyetsiz oyunlarının yerine, barış için kendi Türk muhataplarını halkın içinden yaratabilecekler... İşte tam da bu…
  12. Demokratik Reform Paketi: Samimiyetsizlik abidesi
    Şu ana kadar, CHP'nin barış sürecini sahicileştirme, parlementoda sorunu çözme politikası, başarısız oldu. Kılıçdaroğlu'nun açtığı kredi, Erdoğan tarafından hemen reddedildi. Değil CHP, AKP bakanları ve BDP eşbaşkanları dahi hiçbirşeye karıştırılmıyor.…
  13. Çapulcular esas Rojava'ya Destek olmalı.
    Madem ki Suriye savaşı AKP faşizminin kaderinde bu kadar belirleyici. Sadece AKP karşıtlığı ile simgeleşmiş, ulusalcı, Kemalist, çapulcu, TC'ci muhalefet kanadı, Suriye konusunda, hem emperyalizmin işbirlikçi ordusu olan, hem hükümetin…
  14. Gezi Parkı direnişi 12 Eylül düzeninin sonu olabilir
    12 eylül düzeni aynen sürüyor, devletin bugünkü kurumları ve kadroları 12 eylül tarafından dizayn edildi ve buna şu tarihe kadar doğru dürüst bir değişim olmadı. Evet polis, Gezi Parkına sabahın saat…

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…